\id NEH - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) 
\h NEHEMYA 
\toc1 NEHEMYA 
\toc2 NEHEMYA 
\toc3 NEHEMYA 
\mt1 NEHEMYA  
\c 1  
\p
\v 1 Hakalya oğlu Nehemya'nın sözleri. Yirminci yıl Kislev ayında, Susa sarayındayken,  
\v 2 kardeşlerimden biri, Hanani kendisi ve Yahuda'dan bazı adamlar geldi. Onlara sürgünden kaçıp kurtulan Yahudiler, sürgünden artakalanlar ve Yeruşalem hakkında sordum.  
\v 3 Bana, “Vilâyette sürgünden artakalanlar orada büyük sıkıntı ve utanç içindeler” dediler. Yeruşalem'in surları da yıkıldı, kapıları da ateşle yakıldı.”   
\p
\v 4 Bu sözleri duyduğumda oturup ağladım ve günlerce yas tuttum ve oruç tutup göğün Tanrısı'nın önünde dua ettim,  
\v 5 Ve şöyle dedim, “Ey göğün Tanrısı Yahve, kendisini seven ve buyruklarını tutanlarla antlaşmasını ve sevgi dolu iyiliğini koruyan büyük ve heybetli Tanrı, sana yalvarıyorum,  
\v 6 Sana karşı işlediğimiz İsrael'in çocuklarının günahları itiraf ederken, hizmetkârların İsrael'in çocukları için bu zamanda senin önünde, gece gündüz, hizmetkârının ettiği duayı dinlemek için kulağın işitici ve gözlerin açık olsun. Evet, ben ve babamın evi günah işledik.  
\v 7 Sana karşı çok kötülük ettik, hizmetkârın Moşe'ye buyurduğun buyrukları, kuralları ve ilkeleri tutmadık.   
\p
\v 8 “Hizmetkârın Moşe'ye buyurduğun sözü hatırla, yalvarırım; ‘Eğer suç işlerseniz, sizi halklar arasına dağıtacağım;  
\v 9 Ama eğer bana dönerseniz, buyruklarımı tutar ve onları yaparsanız, sürgünlerin göklerin en ucunda olsalar bile, onları oradan toplayacağım ve adım orada bulunsun diye seçtiğim yere onları getireceğim.'   
\p
\v 10 “Şimdi bunlar senin hizmetkârların ve halkındır, onları büyük kudretinle ve güçlü elinle kurtardın.  
\v 11 Ey Efendim, yalvarırım sana, şimdi hizmetkârının duasına ve adından korkmaktan hoşlanan hizmetkârlarının duasına kulak ver; lütfen bugün hizmetkârına başarı ver ve bu adamın gözünde ona merhamet göster.”  
\p O sırada ben kralın sakisiydim.   
\c 2  
\p
\v 1 Nisan ayında, Kral Artahşasta'nın yirminci yılında, şarap onun önündeyken şarabı kaldırıp krala verdim. Daha önceden onun önünde hiç kederli olmamıştım.  
\v 2 Kral bana, “Hasta olmadığın halde neden yüzün kederli? Bu, yüreğin acısından başka bir şey değil” dedi.  
\p O zaman çok korktum.  
\v 3 Krala, “Kral sonsuza dek yaşasın! Kent, atalarımın mezarlarının bulunduğu yer harap olmuşken ve kapıları ateşle yakılmışken, yüzüm neden kederli olmasın?” dedim.   
\p
\v 4 O zaman kral bana, “Dileğin nedir?” diye sordu.  
\p Bunun üzerine göğün Tanrısı'na dua ettim.  
\v 5 Krala, “Eğer kral uygun görürse ve hizmetkârın senin gözünde lütuf bulduysa, beni Yahuda'ya, atalarımın mezarlarının bulunduğu kente göndermeni rica ediyorum, orayı yeniden bina edeyim” dedim.   
\p
\v 6 Kral bana (kraliçe de yanında oturuyordu) şöyle dedi, “Yolculuğun ne kadar sürer? Ne zaman dönersin?”  
\p Kral beni göndermekten hoşnut oldu ve ona bir zaman belirledim.  
\v 7 Dahası krala şöyle dedim, “Eğer kral uygun görürse, Irmak ötesindeki valilere mektuplar verilsin, Yahuda'ya varıncaya kadar geçmeme izin versinler.  
\v 8 Tapınağın yanındaki kalenin kapıları için, kentin surları için ve oturacağım evin kirişlerini yapmak üzere bana kereste versin diye kralın orman bekçisi Asaf'a da bir mektup verilsin.”  
\p Tanrım'ın iyi eli üzerimde olduğundan kral dileklerimi yerine getirdi.  
\v 9 O zaman Irmak ötesindeki valilere gittim ve onlara kralın mektuplarını verdim. Kral ordu komutanlarını ve atlıları benimle birlikte göndermişti.  
\v 10 Horonlu Sanballat ve Ammonlu hizmetkâr Tobiah bunu duyunca çok üzüldüler. Çünkü İsrael'in çocuklarınının iyiliğini arayan bir adam gelmişti.   
\p
\v 11 Böylece Yeruşalem'e geldim ve üç gün orada kaldım.  
\v 12 Geceleyin kalktım, birkaç adamla birlikteydim. Tanrı'nın Yeruşalem için yapacağım şey hakkında yüreğime koyduğunu kimseye söylemedim. Bindiğim hayvandan başka yanımda hayvan yoktu.  
\v 13 Gece Vadi Kapısı'ndan Çakal Kuyusu'na, sonra Gübre Kapısı'na doğru çıktım; ve Yeruşalem'in yıkılmış duvarlarını ve ateşin yiyip bitirmiş olduğu kapılarını inceledim.  
\v 14 Sonra Pınar Kapısı'na ve Kral Havuzu'na gittim; ama altımda olan hayvanın geçebileceği bir yer yoktu.  
\v 15 Geceleyin dereye çıktım ve duvarı inceledim; sonra geri döndüm ve Vadi Kapısı'ndan girip geri döndüm.  
\v 16 Yöneticiler nereye gittiğimi ve ne yaptığımı bilmiyorlardı. Bunu henüz Yahudiler'e, kâhinlere, ileri gelenlere, yöneticilere ve işi yapan diğerlerine söylememiştim.   
\p
\v 17 O zaman onlara, “İçinde bulunduğumuz kötü durumu görüyorsunuz, Yeruşalem harap durumda ve kapıları ateşle yakılmış. Gelin, Yeruşalem duvarlarını onaralım da utanç içinde kalmayalım” dedim.  
\v 18 Onlara iyilik için üzerimde olan Tanrım'ın elinden ve kralın bana söylediği sözlerden söz ettim.  
\p “Kalkalım ve bina edelim” dediler. Böylece ellerini bu iyi iş için güçlendirdiler.   
\p
\v 19 Ama Horonlu Sanballat, Ammonlu hizmetkâr Toviya ve Arap Geşem bunu duyunca bizimle alay ettiler ve bizi küçümsediler ve, “Ne yapıyorsunuz? Krala karşı isyan mı ediyorsunuz?” dediler.   
\p
\v 20 O zaman onlara karşılık verip şöyle dedim, “Göğün Tanrısı bizi başarılı kılacak. Bu nedenle, biz, O'nun hizmetkârları olarak kalkıp bina edeceğiz; ama sizin Yeruşalem'de ne bir payınız, ne hakkınız, ne de anılmanız var.”   
\c 3  
\p
\v 1 O zaman başkâhin Elyaşiv kardeşleri kâhinlerle birlikte kalkıp Koyun Kapısı'nı yaptılar. Onu kutsadılar ve kapılarını yerleştirdiler. Onu Hammeah Kulesi'ne, Hananel Kulesi'ne kadar kutsadılar.  
\v 2 Onun yanına Yerihalılar bina ettiler. Onların yanında da İmri oğlu Zakkur bina etti.   
\p
\v 3 Haşenaah oğulları Balık Kapısı'nı yaptılar. Kirişlerini yerleştirdiler ve kapılarını, sürgülerini ve kapı kollarını taktılar.  
\v 4 Onların yanına Hakkots oğlu Uriya oğlu Meremot onardı. Onların yanında Meşezabel oğlu Berekya oğlu Meşullam onardı. Onların yanında Baana oğlu Sadok onardı.  
\v 5 Onların yanında Tekoalılar onardılar; ama onların ileri gelenleri boyunlarını Yahve'nin işine koymadılar.   
\p
\v 6 Paseah oğlu Yoyada ve Besodeya oğlu Meşullam Eski Kapı'yı onardılar. Kirişlerini koydular ve kapılarını, sürgülerini ve kapı kollarını taktılar.  
\v 7 Onların yanında, Givonlu Melatya ve Meronotlu Yadon, Givonlular ve Mispalılar, Irmak ötesindeki valinin evini onardılar.  
\v 8 Onun yanında, kuyumcu Harhaya oğlu Uzziel onardı. Onun yanında, ıtriyatçılardan biri olan Hananya onardı ve Yeruşalem'i geniş duvara kadar güçlendirdiler.  
\v 9 Onların yanında, Yeruşalem bölgesinin yarısının yöneticisi olan Hur oğlu Refaya onardı.  
\v 10 Onların yanında, Harumaf oğlu Yedaya evinin karşısında onardı. Onun yanında, Haşavneya oğlu Hattuş onardı.  
\v 11 Harim oğlu Malkiya ve Pahatmoav oğlu Haşşuv başka bir kısmı ve fırınların kulesini onardılar.  
\v 12 Onun yanında, Yeruşalem bölgesinin yarısının yöneticisi olan Halloheş oğlu Şallum, kızlarıyla birlikte onardı.   
\p
\v 13 Hanun ve Zanoah sakinleri Vadi Kapısı'nı onardı; onu ve Gübre Kapısı'na kadar duvardan bin arşın yer bina ettiler, kapı kanatlarını ve sürgülerini ve kapı kollarını taktılar.   
\p
\v 14 Beyt Hakerem bölgesinin yöneticisi Rekav oğlu Malkiya Gübre Kapısı'nı onardı. Onu bina etti, kapı kanatlarını, sürgülerini ve kapı kollarını taktılar.   
\p
\v 15 Mispa bölgesinin yöneticisi Kolhoze oğlu Şallun Pınar Kapısı'nı onardı. Onu bina etti, üzerini örttü, kapı kanatlarını, sürgülerini ve kapı kollarını taktı, Şela Havuzu'nun duvarını, Kral Bahçesi'nin yanında, David'in kentinden aşağı inen merdivenlere kadar onardı.  
\v 16 Ondan sonra, Beyt Sur bölgesinin yarısının yöneticisi olan Azbuk oğlu Nehemya, David'in mezarlarının karşısına kadar, yapma havuza ve yiğitler evini kadar onardı.  
\v 17 Ondan sonra, Levililer, Bani oğlu Rehum onardı. Ondan sonra, Keila bölgesinin yarısının yöneticisi olan Haşavya, kendi bölgesi için onardı.  
\v 18 Ondan sonra, kardeşleri, Keila bölgesinin yarısının yöneticisi olan Henadad oğlu Bavvay onardı.  
\v 19 Ondan sonra, Mitspa yöneticisi Yeşua oğlu Ezer, duvarın döndüğü yerde, silah deposuna giden yokuşun karşısındaki bir kısmı onardı.  
\v 20 Ondan sonra, Zavvay oğlu Baruk, duvarın döndüğü yerden başkâhin Elyaşiv'in evinin kapısına kadar olan kısmı gayretle onardı.  
\v 21 Ondan sonra, Hakkots oğlu Uriya oğlu Meremot, Elyaşiv'in evinin kapısından Elyaşiv'in evinin sonuna kadar olan kısmı onardı.  
\v 22 Ondan sonra, çevredeki adamlar, kâhinler, onardılar.  
\v 23 Onlardan sonra, Benyamin ve Haşşuv, evlerinin karşısındaki kısmı onardı. Onlardan sonra, Ananya oğlu Maaseya oğlu Azarya, kendi evinin yanındaki kısmı onardı.  
\v 24 Ondan sonra, Henadad oğlu Binnuy, Azarya'nın evinden duvarın döndüğü yere kadar, köşeye kadar başka bir kısmı onardı.  
\v 25 Uzay oğlu Palal, duvarların döndüğü yerin karşısını, muhafız avlusunun yanındaki kralın yukarı evinden dışarıya doğru çıkan kuleyi onardı. Ondan sonra Paroş oğlu Pedaya onardı.  
\v 26 (Tapınak görevlileri ise Ofel'de, doğuya doğru Su Kapısı'nın karşısındaki yere ve dışarıya doğru çıkan kuleye kadar oturuyorlardı.)  
\v 27 Ondan sonra Tekoalılar, dışarıya doğru çıkan büyük kulenin karşısında ve Ofel suruna kadar başka bir kısmı onardı.   
\p
\v 28 At Kapısı'nın üstünde, kâhinler, herkes kendi evinin karşısını onardı.  
\v 29 Onlardan sonra, İmmer oğlu Sadok kendi evinin karşısında onardı. Ondan sonra, Doğu Kapısı'nın bekçisi olan Şekanya oğlu Şemaya onardı.  
\v 30 Ondan sonra, Şelemya oğlu Hananya ve Zalaf'ın altıncı oğlu Hanun başka bir kısmı onardı. Ondan sonra, Berekya oğlu Meşullam odasının karşısını onardı.  
\v 31 Ondan sonra, tapınak görevlilerinin ve tüccarların evinin kuyumcularından Malkiya, Hammifkad kapısının karşısına ve köşe çıkışına kadar olan kısmı onardı.  
\v 32 Köşe yokuşu ile Koyun Kapısı arasını kuyumcular ve tüccarlar onardı.   
\c 4  
\p
\v 1 Ama Sanballat bizim duvarı yaptığımızı duyunca kızdı, çok öfkelendi ve Yahudiler'le alay etti.  
\v 2 Kardeşlerinin ve Samariya ordusunun önünde konuşup, “Bu zayıf Yahudiler ne yapıyorlar? Kendilerini mi güçlendirecekler? Kurban mı kesecekler? Bir günde mi bitirecekler? Moloz yığınlarından taşları mı canlandıracaklar, çünkü onlar yandılar?” dedi.   
\p
\v 3 Ammonlu Toviya da yanındaydı ve, “Yaptıklarını, bir tilki bile tırmansa, taş duvarlarını yıkar” dedi.   
\p
\v 4 “Dinle, ey Tanrımız, çünkü hor görülüyoruz. Utançlarını kendi başlarına döndür. Onları sürgün ülkesinde yağmalanmaya teslim et.  
\v 5 Onların suçlarını örtme. Onların günahları senin önünde silinmesin; çünkü yapıcıları aşağıladılar.”   
\p
\v 6 Böylece duvarı bina ettik; ve yüksekliğinin yarısına kadar bütün duvar bitiştirildi; çünkü halk çalışmak için istekliydi.   
\p
\v 7 Sanballat, Tobiya, Araplar, Ammonlular ve Aşdodlular, Yeruşalem surlarının onarımının ilerlediğini ve gediklerin doldurulmaya başladığını duyduklarında çok öfkelendiler.  
\v 8 Hepsi bir araya gelip Yeruşalem'e karşı savaşmak ve aramızda karışıklık çıkarmak için düzen kurdular.  
\v 9 Ama biz Tanrımıza dua ettik ve gece gündüz onların yüzünden onlara karşı bekçiler koyduk.   
\p
\v 10 Yahuda, “Yük taşıyanların gücü tükeniyor ve çok moloz var, öyle ki duvarı bina edemiyoruz” dedi.  
\v 11 Düşmanlarımız, “Biz aralarına girip onları öldürüp işi durdurana kadar, bilmeyecekler ve görmeyecekler” dediler.   
\p
\v 12 Onların yanında yaşayan Yahudiler gelince, her yerden on kez bize, “Nereye dönerseniz dönün, bize saldıracaklar” dediler.   
\p
\v 13 Bu yüzden duvarın arkasındaki açık yerlerin en alçak kısımlarına bekçiler yerleştirdim. Halkı kılıçları, mızrakları ve yaylarıyla boylarına göre koydum.  
\v 14 Baktım, doğruldum ve ileri gelenlere, yöneticilere ve halkın geri kalanına, “Onlardan korkmayın! Büyük ve heybetli olan Yahve'yi hatırlayın ve kardeşleriniz, oğullarınız, kızlarınız, karılarınız ve evleriniz için savaşın” dedim.   
\p
\v 15 Düşmanlarımız, bunun bize bildirildiğini ve Tanrı'nın onların öğüdünü boşa çıkardığını duyunca, hepimiz duvara, her birimiz kendi işine döndük.  
\v 16 O zamandan sonra hizmetkârlarımın yarısı işte çalıştı, yarısı da mızrakları, kalkanları, yayları ve zırhları tuttu. Yöneticiler ise Yahuda evinin arkasındaydı.  
\v 17 Duvarları yapanlar ve yük taşıyanlar kendilerini yüklediler; Herkes bir eliyle iş yapıyor, öbür eliyle de silahını tutuyordu.  
\v 18 Yapıcılar arasında herkes kılıcını yanında taşıyordu ve böyle bina ediyordu. Boru çalan benim yanımdaydı.  
\v 19 İleri gelenlere, yöneticilere ve halkın geri kalanına, “İş büyük ve geniş bir alana yayılmış durumda. Bizler duvar üzerinde ayrı, birbirimizden uzaktayız” dedim.  
\v 20 Her nerede boru sesini duyarsanız, oraya, yanımıza toplanın. Tanrımız bizim için savaşacak.”   
\p
\v 21 Böyle çalışıyorduk. Halkın yarısı gün doğumundan yıldızlar görünene dek mızrakları tutuyordu.  
\v 22 Aynı zamanda halka, “Herkes hizmetkârıyla birlikte Yeruşalem’de konaklasın ki, gece bize bekçilik etsinler, gündüz de çalışsınlar” dedim.  
\v 23 Bu yüzden ne ben, ne kardeşlerim, ne hizmetkârlarım, ne de ardımdan gelen bekçiler giysilerimizi çıkarmazdık. Herkes suya silahıyla giderdi.   
\c 5  
\p
\v 1 O zaman halk ve karıları, kardeşleri Yahudilere karşı büyük bir feryat kopardılar.  
\v 2 Çünkü aralarından, “Biz, oğullarımız ve kızlarımız çoğuz. Buğday alalım ki, yiyip sağ kalalım” diyenler vardı.  
\v 3 “Kıtlık nedeniyle buğday alalım diye tarlalarımızı, bağlarımızı ve evlerimizi rehine veriyoruz. ” diyenler de vardı.  
\v 4 “Kralın vergisi için tarlalarımızı ve bağlarımızı teminat gösterip borç aldık” diyenler de vardı.  
\v 5 Ama şimdi bizim etimiz kardeşlerimizin eti gibidir, çocuklarımız onların çocukları gibidir. İşte, oğullarımızı ve kızlarımızı kölelik altına koyuyoruz, kızlarımızdan bazıları köleleştirildi. Bunun için yardım etmek de elimizde değil, çünkü tarlalarımız ve bağlarımız başkalarındadır.”   
\p
\v 6 Onların feryatlarını ve bu sözlerini duyduğumda çok öfkelendim.  
\v 7 Sonra kendi içimde danıştım, ileri gelenlerle ve yöneticilerle çekiştim ve onlara, “Siz, her kardeşinizden çok faiz alıyorsunuz” dedim. Onlara karşı büyük bir toplantı düzenledim.  
\v 8 Onlara, “Biz gücümüz yettiğince, uluslara satılmış olan Yahudi kardeşlerimizi kurtarmışken; siz kardeşlerinizi mi satıyorsunuz, onlar da bize mi satılsın?” dedim. Sonra sustular ve söyleyecek bir söz bulamadılar.  
\v 9 “Yaptığınız bu şey iyi değil” dedim, “Düşmanlarımız olan ulusların aşağılamaları yüzünden Tanrımız'ın korkusuyla yürümeniz gerekmez mi?  
\v 10 Kardeşlerim, hizmetkârlarım ve ben de onlara para ve buğday ödünç veriyoruz. Lütfen bu faizi durduralım.  
\v 11 Lütfen bugün onlara tarlalarını, bağlarını, zeytinliklerini ve evlerini, kendilerinden talep ettiğiniz paranın, buğdayın, yeni şarabın ve yağın yüzde birini de geri verin.”   
\p
\v 12 O zaman, “Geri vericeğiz ve onlardan hiçbir şey istemeyeceğiz. Senin dediğin gibi yapacağız” dediler.  
\p Bunun üzerine kâhinleri çağırdım ve bu vaade göre yapacaklarına dair onlara ant içtirdim.  
\v 13 Eteğimi silktim ve şöyle dedim, “Tanrı bu vaadi yerine getirmeyen her adamı evinden ve işinden böyle silksin; böyle silkelenip boşaltılsın.”  
\p Bütün topluluk, “Amin” dedi ve Yahve'ye övgüler sundu. Halk bu vaade göre yaptı.  
\v 14 Üstelik Yahuda diyarında vali olarak atandığım zamandan, Kral Artahşasta'nın yirminci yılından otuz ikinci yılına kadar, on iki yıl, ben ve kardeşlerim vali ekmeğini yemedik.  
\v 15 Ancak benden önceki valiler halk tarafından desteklendiler ve onlardan ekmek ve şarap, kırk şekel gümüş de aldılar; evet, hizmetkârları bile halk üzerinde hüküm sürdü, ama ben Tanrı korkusundan ötürü böyle yapmadım.  
\v 16 Evet, ben de bu duvarın işine devam ettim. Hiç tarla satın almadık. Bütün hizmetkârlarım orada işin başında toplandılar.  
\v 17 Soframda Yahudiler'den ve önderlerden yüz elli kişi vardı, ayrıca çevremizdeki uluslardan bize gelenler vardı.  
\v 18 Bir gün için hazırlanan, bir öküz ve altı seçkin koyundu. Ayrıca benim için kümes hayvanları ve on günde bir de her çeşit şaraptan bir ambar hazırlanırdı. Ama bütün bunlara rağmen vali ödemesi istemedim, çünkü bu halkın üzerindeki esaret ağırdı.  
\v 19 Ey Tanrım, bu halk için yaptığım bütün iyilikler için beni hatırla.   
\c 6  
\p
\v 1 Sanballat, Tobiya, Arap Geşem ve diğer düşmanlarımıza, duvarı bina etmiş olduğumu ve onda hiç gedik kalmadığını haber verdiklerinde (o zamana kadar kapıların kanatlarını henüz takmamıştım),  
\v 2 Sanballat ve Geşem bana haber gönderip, “Gel! Ono Ovası'ndaki köylerde buluşalım” dediler. Ama bana zarar vermek istiyorlardı.   
\p
\v 3 Onlara ulaklar gönderip, “Ben büyük bir iş yapıyorum, bu yüzden aşağı inemem. Bırakıp yanınıza indiğimde iş neden dursun?” dedim.   
\p
\v 4 Bana dört kez böyle haber gönderdiler; ben de onlara aynı şekilde yanıt verdim.  
\v 5 O zaman Sanballat elinde açık bir mektupla beşinci kez hizmetkârını bana aynı şekilde gönderdi.  
\v 6 Şöyle yazıyordu: “Uluslar arasında bildirildiğine, Gaşmu’nun söylediğine göre, siz ve Yahudiler isyan etmeyi düşünüyormuşsunuz. Bu yüzden duvarı yapıyormuşsun. Bu sözlere göre sen onların kralı olacakmışsın.  
\v 7 Yeruşalem'de senin hakkında, 'Yahuda'da bir kral var!' diye ilan etmeleri için peygamberler de atamışsın. Şimdi bu sözlere göre krala bildirilecektir. Şimdi gel de birlikte danışalım.”   
\p
\v 8 Sonra ona, “Senin söylediğin gibi şeyler olmamıştır, ama sen bunları kendi yüreğinden uyduruyorsun” diye haber gönderdim.  
\v 9 Çünkü onların hepsi, “Elleri işten zayıflasın ve iş yapılmasın” diye, bizi korkutmak istiyorlardı. Ama şimdi ellerimi güçlendir.   
\p
\v 10 Eve kapanmış olan Mehetavel oğlu Delaya oğlu Şemaya'nın evine gittim; ve şöyle dedi, “Tanrı'nın evinde, tapınakta buluşalım, tapınağın kapılarını kapatalım; çünkü seni öldürmeye gelecekler. Evet, geceleyin seni öldürmeye gelecekler.”   
\p
\v 11 “Benim gibi bir adam kaçar mı?” dedim. “Kim benim yerimde olur da hayatını kurtarayım diye tapınağa girer? Girmeyeceğim”.  
\v 12 Anladım ve işte, Tanrı onu göndermemişti, ama bana karşı bu peygamberliği ilan etmişti. Toviya ve Sanballat onu ücretle tutmuşlardı.  
\v 13 Korkayım, öyle yapıp günah işleyeyim diye ücretle tutulmuştu, böylece beni kınamak için ellerinde kötü haber olacaktı.  
\v 14 “Ey Tanrım, Toviya ve Sanballat’ı bu işlerine göre hatırla, ayrıca beni korkutmak isteyen peygamber Noadiya’yı ve diğer peygamberleri de.”   
\p
\v 15 Böylece duvar Elul’un yirmi beşinci günü, elli iki günde tamamlandı.  
\v 16 Bütün düşmanlarımız bunu duyunca, çevremizdeki bütün uluslar korktular ve güvenlerini yitirdiler; çünkü bu işin Tanrımız tarafından yapılmış olduğunu anladılar.  
\v 17 Dahası o günlerde Yahuda ileri gelenleri Tobiya'ya birçok mektup gönderiyordu ve Tobiya'nın mektupları kendilerine geliyordu.  
\v 18 Çünkü Yahuda'da ona ant içmiş olan birçok kişi vardı, çünkü o, Arah oğlu Şekanya'nın damadıydı; ve oğlu Yehohanan, Berekya oğlu Meşullam'ın kızını karı olarak almıştı.  
\v 19 Onun iyi işlerini de benim önümde konuşuyorlardı ve benim sözlerimi ona bildiriyorlardı. Tobiya beni korkutmak için mektuplar gönderiyordu.   
\c 7  
\p
\v 1 Duvar yapılıp kapıları takıldığında, kapı bekçileri, ezgiciler ve Levililer atandığında,  
\v 2 Kardeşim Hanani'yi ve kale valisi Hananya'yı Yeruşalem'in başına koydum. Çünkü o sadık bir adamdı ve birçoklarından daha çok Tanrı'dan korkardı.  
\v 3 Onlara, “Güneş ısınana kadar Yeruşalem kapıları açılmasın. Onlar nöbet tutarken kapıları kapatsınlar, siz de sürgüleyin. Yeruşalem sakinlerinin bekçilerini, herkes kendi nöbetinde, herkes evinin yakınında olacak şekilde atayın” dedim.   
\p
\v 4 Kent geniş ve büyüktü; ama içindeki halk azdı ve evler yapılmamıştı.   
\p
\v 5 Tanrım, ileri gelenleri, yöneticileri ve halkı bir araya toplayıp soyağacına göre saymayı yüreğime koydu. İlk çıkanların soy kütüğünü buldum ve içinde şunların yazılı olduğunu gördüm:   
\p
\v 6 Bunlar, Babil Kralı Nebukadnetsar'ın sürmüş olduğu sürgünlerden çıkan ve Yeruşalem'e ve Yahuda'ya, hepsi kendi kentlerine dönen il çocuklarıydı.  
\v 7 Zerubbabel, Yeşua, Nehemya, Azarya, Raamiya, Nahamani, Mordekay, Bilşan, Misperet, Bigvay, Nehum ve Baana ile birlikte geldiler.  
\p İsrael halkından olan adamlarının sayısı:   
\li1
\v 8 Paroş'un çocukları: İki bin yüz yetmiş iki.   
\li1
\v 9 Şefatya'nın çocukları: Üç yüz yetmiş iki.   
\li1
\v 10 Arah'ın çocukları: Altı yüz elli iki.   
\li1
\v 11 Yeşua ve Yoav'ın çocuklarından Pahatmoav'ın çocukları: İki bin sekiz yüz on sekiz.   
\li1
\v 12 Elam'ın çocukları: Bin iki yüz elli dört.   
\li1
\v 13 Zattu'nun çocukları: Sekiz yüz kırk beş.   
\li1
\v 14 Zakkay'ın çocukları: Yedi yüz altmış.   
\li1
\v 15 Binnuy'un çocukları: Altı yüz kırk sekiz.   
\li1
\v 16 Bebay'ın çocukları: Altı yüz yirmi sekiz.   
\li1
\v 17 Azgad'ın çocukları: İki bin üç yüz yirmi iki.   
\li1
\v 18 Adonikam'ın çocukları: Altı yüz altmış yedi.   
\li1
\v 19 Bigvay'ın çocukları: İki bin altmış yedi.   
\li1
\v 20 Adin oğulları: Altı yüz elli beş.   
\li1
\v 21 Ater'in çocukları: Hizkiya'dan doksan sekiz.   
\li1
\v 22 Haşum'un çocukları: Üç yüz yirmi sekiz.   
\li1
\v 23 Bezay'ın çocukları: Üç yüz yirmi dört.   
\li1
\v 24 Harif'in çocukları: yüz on iki.   
\li1
\v 25 Givon'un çocukları: Doksan beş.   
\li1
\v 26 Beytlehem ve Netofa halkı: Yüz seksen sekiz.   
\li1
\v 27 Anatot halkı: Yüz yirmi sekiz.   
\li1
\v 28 Beyt Azmavet halkı: Kırk iki.   
\li1
\v 29 Kiryat Yearim, Kefira ve Beerot halkı: Yedi yüz kırk üç.   
\li1
\v 30 Rama ve Geva halkı: Altı yüz yirmi bir.   
\li1
\v 31 Mikmas halkı: Yüz yirmi iki.   
\li1
\v 32 Beytel ve Ay halkı: Yüz yirmi üç.   
\li1
\v 33 Öbür Nevo halkı: Elli iki.   
\li1
\v 34 Öbür Elam halkı: Bin iki yüz elli dört.   
\li1
\v 35 Harim'in çocukları: Üç yüz yirmi.   
\li1
\v 36 Eriha'nın çocukları: Üç yüz kırk beş.   
\li1
\v 37 Lod, Hadid ve Ono'nun çocukları: Yedi yüz yirmi bir.   
\li1
\v 38 Senaah'ın çocukları: Üç bin dokuz yüz otuz.   
\li1
\v 39 Kâhinler: Yeşua evinden Yedaya'nın çocukları: Dokuz yüz yetmiş üç.   
\li1
\v 40 İmmer'in çocukları: Bin elli iki.   
\li1
\v 41 Paşhur'un çocukları: Bin iki yüz kırk yedi.   
\li1
\v 42 Harim'in çocukları: Bin on yedi.   
\li1
\v 43 Levililer: Yeşua'nın çocukları, Kadmiel'in çocukları, Hodevah'ın çocuklar: Yetmiş dört.   
\li1
\v 44 Ezgiciler: Asaf'ın çocukları: Yüz kırk sekiz.   
\li1
\v 45 Kapı bekçileri: Şallum'un çocukları, Ater'in çocukları, Talmon'un çocukları, Akkuv'un çocukları, Hatita'nın çocukları, Şobay'ın çocukları: Yüz otuz sekiz.   
\p
\v 46 Tapınak hizmetkârları: Ziha'nın çocukları, Hasupa'nın çocukları, Tabbaot'un çocukları,  
\v 47 Keros'un çocukları, Sia'nın çocukları, Padon'un çocukları,  
\v 48 Levana'nın çocukları, Hagava'nın çocukları, Salmay'ın çocukları,  
\v 49 Hanan'ın çocukları, Giddel'in çocukları, Gahar'ın çocukları,  
\v 50 Reaya'nın çocukları, Retsin'in çocukları, Nekoda'nın çocukları,  
\v 51 Gazzam'ın çocukları, Uzza'nın çocukları, Paseah'ın çocukları,  
\v 52 Besay'ın çocukları, Meunim'in çocukları, Nefuşesim'in çocukları,  
\v 53 Bakbuk'un çocukları, Hakupa'nın çocukları, Harhur'un çocukları,  
\v 54 Bazlit'in çocukları, Mehida'nın çocukları, Harşa'nın çocukları,  
\v 55 Barkos'un çocukları, Sisera'nın çocukları, Temah'ın çocukları,  
\v 56 Neziah'ın çocukları ve Hatifa'nın çocukları.   
\p
\v 57 Solomon'un hizmetkârlarının çocukları: Sotay'ın çocukları, Soferet'in çocukları, Perida'nın çocukları,  
\v 58 Yala'nın çocukları, Darkon'un çocukları, Giddel'in çocukları,  
\v 59 Şefatya'nın çocukları, Hattil'in çocukları, Pokeret Hazevaim'in çocukları ve Amon'un çocukları.  
\v 60 Tapınaktaki bütün hizmetkârlar ve Solomon'un hizmetkârlarının çocukları üç yüz doksan iki kişiydi.   
\p
\v 61 Tel Melah, Tel Harşa, Keruv, Addon ve İmmer'den çıkanlar şunlardı; ama atalar evlerini ve soylarını, İsrael'den olup olmadıklarını gösteremediler:   
\li1
\v 62 Delayah'ın çocukları, Tobiya'nın çocukları, Nekoda'nın çocukları: Altı yüz kırk iki.   
\li1
\v 63 Kâhinlerden: Hobayah'ın çocukları, Hakkots'un çocukları, Giladlı Barzillay'ın kızlarından karı alıp onların adıyla anılan Barzillay'ın çocukları.   
\p
\v 64 Bunlar soy kütüklerini aradılar, ama bulamadılar. Bu yüzden yetkisiz kılınıp kâhinlikten çıkarıldılar.  
\v 65 Vali onlara, Urim ve Tummim ile hizmet etmek üzere bir kâhin çıkana dek en kutsal şeylerden yememelerini söyledi.   
\p
\v 66 Topluluğun tamamı kırk iki bin üç yüz altmış kişiydi,  
\v 67 Ayrıca yedi bin üç yüz otuz yedi erkek hizmetçileri ve kadın hizmetçileri, onların erkek ve kadın iki yüz kırk beş ezgcisi vardı.  
\v 68 Atları yedi yüz otuz altı, katırları iki yüz kırk beş,  
\v 69 Develeri dört yüz otuz beş, eşekleri altı bin yedi yüz yirmiydi.   
\p
\v 70 Atalar evlerinin başları arasından bazıları işe katkıda bulundu. Vali hazineye bin darik altın, elli leğen ve beş yüz otuz kâhin giysisi verdi.  
\v 71 Atalar evlerinin başlarından bazıları işin hazinesine yirmi bin darik altın ve iki bin iki yüz mina gümüş verdi.  
\v 72 Halkın geri kalanının verdiği ise yirmi bin darik altın, iki bin mina gümüş ve altmış yedi kâhin giysisiydi.   
\p
\v 73 Böylece kâhinler, Levililer, kapı bekçileri, ezgiciler, halktan bazıları, tapınak hizmetkârları ve bütün İsrael kendi kentlerinde oturdular.  
\p Yedinci ay gelince İsrael'in çocukları kendi kentlerindeydiler.   
\c 8  
\p
\v 1 Bütün halk, Su Kapısı'nın önündeki geniş yere bir adammış gibi toplandılar; ve yazıcı Ezra'ya, Yahve'nin İsrael'e buyurmuş olduğu Moşe'nin Yasa Kitabı'nı getirmesini söylediler.  
\v 2 Yazıcı Ezra, yedinci ayın birinci günü, Yasa Kitabı'nı topluluğun, hem erkek hem de kadın, anlayıp işitebilen herkesin önüne getirdi.  
\v 3 Su Kapısı'nın önündeki geniş yerden sabahın erken saatlerinden öğleye kadar, erkeklerin ve kadınların ve anlayabilenlerin önünde okudu. Bütün halkın kulakları Yasa Kitabı'na dikkat kesilmişti.  
\v 4 Yayıcı Ezra, bu amaç için yapılmış olan tahta bir kürsü üzerinde duruyordu. Yanında, sağında Mattitya, Şema, Anaya, Uriya, Hilkiya ve Maaseya; solunda ise Pedaya, Mişael, Malkiya, Haşum, Haşvaddana, Zekarya ve Meşullam duruyordu.  
\v 5 Ezra kitabı bütün halkın gözü önünde açtı (çünkü o bütün halktan yüksekteydi) ve onu açtığında bütün halk ayağa kalktı.  
\v 6 O zaman Ezra yüce Tanrı Yahve'yi övdü.  
\p Bütün halk ellerini kaldırarak, “Amin, amin” diye karşılık verdi. Başlarını eğip yüzleri yere dönük olarak Yahve'ye tapındılar.  
\v 7 Yeşua, Bani, Şerevya, Yamin, Akkuv, Şabbetay, Hodiya, Maaseya, Kelita, Azarya, Yozavad, Hanan, Pelaya ve Levililer de halka yasayı anlattılar; halk da yerlerinde duruyordu.  
\v 8 Kitaptan, Tanrı'nın yasasını açıkça okudular; ve anlamını verdiler, öyle ki, okunanı anlayabilsinler.   
\p
\v 9 Vali Nehemya, kâhin ve yazıcı Ezra ve halka ders veren Levililer bütün halka, “Bugün Tanrınız Yahve için kutsaldır. Yas tutmayın, ağlamayın” dediler. Çünkü bütün halk yasa sözlerini işitince ağladı.  
\v 10 O zaman onlara, “Gidin, yağlı olanı yiyin, tatlı olanı için ve hazırlığı olmayana olana pay gönderin. Çünkü bugün Efendimiz için kutsaldır. Kederlenmeyin, çünkü Yahve'nin sevinci sizin gücünüzdür” dedi.   
\p
\v 11 Bunun üzerine Levililer bütün halkı yatıştırarak, “Susun, çünkü bugün kutsaldır. Kederlenmeyin” dediler.   
\p
\v 12 Bütün halk yemeye, içmeye, pay göndermeye ve şenlik yapmaya gitti. Çünkü kendilerine bildirilen sözleri anlamışlardı.   
\p
\v 13 İkinci gün, bütün halkın atalar evlerinin başları, kâhinler ve Levililer, yasanın sözlerini çalışmak üzere yazıcı Ezra'nın yanına toplandılar.  
\v 14 Yasa'da yazılı, Yahve'nin Moşe aracılığıyla İsrael'in çocuklarının yedinci ayın bayramında çardaklarda oturmalarını buyurduğunu buldular;  
\v 15 Şöyle ki, bütün kentlerinde ve Yeruşalem'de duyurup ilan etsinler ve şöyle desinler: “Dağa çıkın ve zeytin dalları, yabani zeytin dalları, mersin dalları, hurma dalları ve sık ağaç dalları toplayın ve yazılmış olduğu gibi geçici barınaklar yapın.”   
\p
\v 16 Bunun üzerine halk çıkıp bunları getirdi; herkes evinin damında, avlularında, Tanrı evinin avlularında, Su Kapısı'nın geniş yerinde ve Efrayim Kapısı'nın geniş yerinde kendilerine geçici barınaklar yaptı.  
\v 17 Sürgünden dönmüş olanların bütün topluluğu geçici barınaklar yaptı ve geçici barınaklarda yaşadı, çünkü Nun oğlu Yeşu'nun günlerinden o güne dek İsrael'in çocukları böyle yapmamıştı. Çok büyük bir sevinç vardı.  
\v 18 Her gün, ilk günden son güne dek, Tanrı'nın Yasa Kitabı'nı da okudu. Yedi gün bayramı tuttular; ve sekizinci günde, kurala göre kutsal toplantı oldu.   
\c 9  
\p
\v 1 Bu ayın yirmi dördüncü günü İsrael'in çocukları oruçlu, üzerlerinde çul ve başlarında toprakla toplandılar.  
\v 2 İsrael soyu bütün yabancılardan ayrılıp ayağa kalktılar ve günahlarını ve atalarının suçlarını itiraf ettiler.  
\v 3 Yerlerinde durup Tanrıları Yahve'nin Yasa Kitabını günün dörtte birinde okudular; dörtte birinde de itiraf edip Tanrıları Yahve'ye tapındılar.  
\v 4 O zaman Levililer'den Yeşua, Bani, Kadmiel, Şevanya, Bunni, Şerevya, Bani ve Kenani merdivenlerde durup yüksek sesle Tanrıları Yahve'ye feryat ettiler.   
\p
\v 5 Sonra Levililer Yeşua, Kadmiel, Bani, Haşavneya, Şerevya, Hodiya, Şevanya ve Petahya, “Kalkın ve Tanrınız Yahve'yi sonsuzluktan sonsuza dek övün! Bütün yüceltmeden ve övgüden üstün olan görkemli adın övülsün” dediler.  
\v 6 Sen, yalnız sen, Yahve'sin. Göğü, göklerin göğünü, bütün ordusuyla, yeryüzünü ve üzerindeki her şeyi, denizleri ve onlardaki her şeyi sen yarattın ve onların hepsini sen korursun. Göğün ordusu sana tapınır.  
\v 7 Sen ey Yahve, Avram'ı seçen, onu Keldaniler'in Ur kentinden çıkaran, ona Avraham adını veren Tanrı'sın,  
\v 8 Onun yüreğini senin önünde sadık buldun, Kenanlılar'ın, Hititler'in, Amorlular'ın, Perizliler'in, Yevuslular'ın ve Girgaşlılar'ın topraklarını onun soyuna vermek üzere onunla antlaşma yaptın ve sözlerini yerine getirdin, çünkü sen doğrusun.   
\p
\v 9 “Atalarımızın Mısır'daki sıkıntısını gördün, Kızıldeniz yanında olan feryatlarını duydun.  
\v 10 Firavun'a, bütün hizmetkârlarına ve ülkesinin bütün halkına karşı belirtiler ve harikalar gösterdin. Çünkü onlara karşı kibirle davrandıklarını biliyordun ve bugün olduğu gibi kendine ün kazandırdın.  
\v 11 Onların önünde denizi ikiye böldün, böylece kuru yerden denizin ortasından geçtiler. Onları kovalayanları da derinliklere, taş gibi büyük sulara attın.  
\v 12 Gidecekleri yolda onlara ışık vermek için gündüz bulut sütunuyla, gece ateş sütunuyla kendilerine yol gösterdin.   
\p
\v 13 “Sen de Sina Dağı'na indin, gökten onlarla konuştun, onlara doğru ilkeler ve gerçek yasalar, iyi kurallar ve buyruklar verdin.  
\v 14 Kutsal Şabatını onlara bildirdin, hizmetkârın Moşe aracılığıyla onlara buyruklar, kurallar ve bir yasa buyurdun.  
\v 15 Açlıklarında onlara gökten ekmek verdin, susuzluklarında kayadan su çıkardın, kendilerine vermek üzere ant içtiğin ülkeyi mülk edinmek için girsinler diye buyurdun.   
\p
\v 16 “Ama onlar ve atalarımız gururla davrandılar, boyunlarını sertleştirdiler, senin buyruklarını dinlemediler,  
\v 17 İtaat etmeyi reddettiler. Aralarında yaptığın harikaları anımsamadılar, ancak boyunlarını sertleştirdiler ve isyanlarında kendi köleliklerine geri dönmek için bir önder atadılar. Ama sen bağışlamaya hazır, lütufkar ve merhametli, geç öfkelenen, iyilik dolu sevgisi bol olan bir Tanrı'sın ve onları bırakmadın.  
\v 18 Evet, kendilerine dökme bir buzağı yapıp, ‘Sizi Mısır’dan çıkaran Tanrınız budur’ dedikleri ve korkunç küfürler ettikleri zaman bile,  
\v 19 Sen çok merhametlerinle onları çölde terk etmedin. Onlara yol göstermek için gündüzün bulut sütunu; onlara ışık ve gitmeleri gereken yolu göstermek için geceleyin ateş sütünü üzerlerinden kalkmadı.  
\v 20 Onlara öğretmek için iyi Ruhu'nu da verdin, ağızlarından manını esirgemedin ve susadıklarında onlara su verdin.   
\p
\v 21 Evet, onları kırk yıl çölde besledin. Hiçbir eksikleri olmadı. Giysileri eskimedi, ayakları şişmedi.  
\v 22 Üstelik onlara paylarına göre bölüştürdüğün krallıklar ve halklar verdin. Böylece Sihon'un ülkesini, Heşbon Kralı'nın ülkesini ve Başan Kralı Og'un ülkesini mülk edindiler.  
\v 23 Çocuklarını da gökteki yıldızlar gibi çoğalttın ve onları atalarına gidip mülk edinmelerini söylediğin ülkeye getirdin.   
\p
\v 24 Böylece çocuklar girip ülkeyi mülk edindiler; ve sen ülkenin sakinlerini, Kenanlılar'ı önlerinde boyun eğdirdin ve onlara istediklerini yapabilsinler diye onları, krallarını ve ülkenin halklarını ellerine verdin.  
\v 25 Surlu kentler ve verimli bir ülke aldılar ve iyi şeylerle dolu evler, kazılmış sarnıçlar, bağlar, zeytinlikler ve bol miktarda meyve ağaçları edindiler. Böylece yediler, doydular, semirdiler ve senin büyük iyiliğinle sevindiler.   
\p
\v 26 “Yine de itaatsizlik ettiler ve sana karşı isyan ettiler, yasanı arkalarına attılar, onları tekrar sana döndürmek için kendilerine karşı tanıklık eden peygamberlerini öldürdüler, korkunç küfürler de ettiler.  
\v 27 Bu yüzden onları, kendilerini sıkıntıya sokan düşmanlarının eline teslim ettin. Sıkıntıları sırasında sana feryat ettiklerinde, gökten işittin; ve çok merhametlerine göre, onları düşmanlarının elinden kurtaran kurtarıcılar verdin.  
\v 28 Ama rahatladıktan sonra, yine senin önünde kötülük yaptılar; bu yüzden onları düşmanlarının eline bıraktın, öyle ki, üzerlerinde egemen oldular; ama geri dönüp sana feryat ettiklerinde, gökten işittin; ve onları merhametlerine göre birçok kez kurtardın,  
\v 29 ve onları kendi yasana döndüresin diye onlara karşı tanıklık ettin. Ama kibirlendiler ve buyruklarını dinlemediler, ve hükümlerine karşı günah işlediler (ki, eğer insan yaparsa, onlarda yaşar), sırtlarını döndüler, boyunlarını dikleştirdiler ve dinlemediler.  
\v 30 Yine de çok yıllar onlara katlandın ve peygamberlerin aracılığıyla Ruhun'la onlara karşı tanıklık ettin. Yine de dinlemediler. Bu yüzden onları ülkelerin halklarının eline verdin.   
\p
\v 31 “Yine de çok merhametlerinden ötürü onları tamamen bitirmedin ve bırakmadın; çünkü sen lütufkâr ve merhametli bir Tanrı'sın.   
\p
\v 32 Şimdi, ey Tanrımız, büyük, kudretli ve heybetli Tanrı, antlaşmayı ve sevgi dolu iyiliği koruyan Tanrımız, Asur krallarının zamanından bu güne dek krallarımıza, beylerimize, kâhinlerimize, peygamberlerimize, babalarımıza ve bütün halkına, bizim başımıza gelen bütün sıkıntılar senin önünde az görünmesin.  
\v 33 Ancak başımıza gelen her şeyde sen adilsin; çünkü sen doğru davrandın, ama biz kötülük yaptık.  
\v 34 Krallarımız, beylerimiz, kâhinlerimiz ve babalarımız da senin yasanı tutmadılar, senin buyruklarını ve onlara karşı tanıklık ettiğin tanıklıkları dinlemediler.  
\v 35 Çünkü onlar sana krallıklarında, onlara verdiğin büyük iyilikte ve önlerine koyduğun geniş ve verimli ülkede hizmet etmediler. Kötü işlerinden dönmediler.   
\p
\v 36 “İşte, bugün biz hizmetçileriz ve atalarımıza meyvesini ve iyiliğini yemeleri için verdiğin ülkede, işte, biz onun üzerinde hizmetçileriz.  
\v 37 Ülke günahlarımız yüzünden başımıza koyduğun krallara çok ürün veriyor. Bedenlerimiz ve hayvanlarımız üzerinde de istedikleri yetkiye sahipler ve biz büyük sıkıntı içindeyiz.  
\v 38 Bütün bunlara rağmen, sağlam bir antlaşma yapıyoruz ve yazıyoruz; beylerimiz, Levililerimiz ve kâhinlerimiz de onu mühürlüyorlar.”   
\c 10  
\p
\v 1 Mühürleyenler şunlardı: Hakalya oğlu Vali Nehemya ve Sidkiya,  
\v 2 Seraya, Azarya, Yeremya,  
\v 3 Paşhur, Amarya, Malkiya,  
\v 4 Hattuş, Şecanya, Malluk,  
\v 5 Harim, Meremot, Ovadya,  
\v 6 Daniel, Ginnet, Baruk,  
\v 7 Meşullam, Aviya, Miyamin,  
\v 8 Maaziah, Bilgay ve Şemaya. Bunlar kâhinlerdi.  
\v 9 Levililer: Azanya oğlu Yeşua, Henadad oğlu Binnuy, Kadmiel;  
\v 10 Ve kardeşleri Şevanya, Hodiya, Kelita, Pelaya, Hanan,  
\v 11 Mika, Rehov, Haşavya,  
\v 12 Zakkur, Şerebya, Şebanya,  
\v 13 Hodiya, Bani ve Beninu.  
\v 14 Halkın başları: Paroş, Pahatmoav, Elam, Zattu, Bani,  
\v 15 Bunni, Azgad, Bebay,  
\v 16 Adoniya, Bigvay, Adin,  
\v 17 Ater, Hizkiya, Azzur,  
\v 18 Hodiya, Haşum, Bezay,  
\v 19 Harif, Anatot, Nobay,  
\v 20 Magpiaş, Meşullam, Hezir,  
\v 21 Meşezabel, Sadok, Yaddua,  
\v 22 Pelatya, Hanan, Anaya,  
\v 23 Hoşea, Hananya, Hasşuv,  
\v 24 Haloheş, Pilha, Şobek,  
\v 25 Rehum, Haşavna, Maaseya,  
\v 26 Ahiya, Hanan, Anan,  
\v 27 Malluk, Harim, Baana.   
\p
\v 28 Halkın geri kalanı, kâhinler, Levililer, kapı bekçileri, ezgiciler, tapınak hizmetkârları ve Tanrı'nın Yasası uğruna kendilerini bu ülkelerde yaşayan insanlardan ayıranların hepsi, onların karıları, oğulları ve kızları -bilgi ve anlayışa sahip olan herkes-  
\v 29 kardeşleriyle ve ileri gelenlerle birleşip, Tanrı'nın hizmetkârı Moşe aracılığıyla verilmiş olan Tanrı'nın yasasında yürümek ve Efendimiz Yahve'nin bütün buyruklarını, hükümlerini ve yasalarını tutup yapmak üzere;  
\v 30 Kızlarımızı ülkenin halklarına vermeyeceğiz ve onların kızlarını oğullarımıza almayacağız;  
\v 31 Eğer ülke halkı Şabat Günü satmak üzere mal ya da her çeşit buğday getirirse, biz de Şabat Günü ya da kutsal günde onlardan satın almayacağız; ve yedinci yılın ürünlerinden ve her türlü borcun alınmasını bırakacağız diye lanet edip ant içtiler.   
\p
\v 32 Tanrımız'ın evinin hizmeti için kendimize yıllık bir şekelin üçte biri kadar ücret almak üzere kendimiz için de kurallar koyduk:  
\v 33 Sergi ekmeği için, daimi ekmek sunusu için, daimi yakılan sunu için ve Şabat günleri için, Yeni Aylar için, belli bayramlar için, kutsal şeyler için, İsrael'e kefaret etmek üzere sunulan günah sunuları için ve Tanrımız'ın evinin bütün işleri için.  
\v 34 Tanrımız Yahve'nin sunağı üzerinde yazılı olduğuna göre yakmak üzere atalarımız evlerine göre yıldan yıla belli zamanlarda Tanrımız'ın evine odun sunusu getirmek için;  
\v 35 Toprağımızın ilk ürünlerini ve her çeşit ağacın tüm meyvelerinin ilk ürünlerini yıldan yıla Yahve'nin evine getirmek için;  
\v 36 Yasada yazılı olduğu gibi oğullarımızın ve hayvanlarımızın ilk doğanlarını, sığırlarımızın ve davarlarımızın ilk doğanlarını da Tanrımızın evine hizmet eden kâhinlere getirmek için;  
\v 37 Ve hamurumuzun ilk ürününü, sallamalık sunularımızı, her çeşit ağacın meyvesini, yeni şarabı ve yağı Tanrımız'ın evinin odalarına ve toprağımızın ondalığını Levililer'e getirelim diye biz, kâhinler, Levililer ve halk kuralar çektik; çünkü bütün çiftçi köylerimizde ondalıkları Levililer alırlar.  
\v 38 Levililer ondalık alırken Aron soyundan gelen kâhin Levililer'le birlikte olacak. Levililer ondalıkların ondalığını Tanrımız'ın evine, odalara, hazine evine çıkaracaktır.  
\v 39 Çünkü İsrael'in çocukları ve Levi'nin çocukları buğdayın, yeni şarabın ve yağın sallamalık sunusunu, kutsal yerin kaplarının ve hizmet eden kâhinlerin, kapı bekçileriyle ilahicilerin bulunduğu odalara getirecekler. Tanrımız'ın evini bırakmayacağız.   
\c 11  
\p
\v 1 Halkın beyleri Yeruşalem'de oturuyorlardı. Halkın geri kalanı da on kişiden birinin getirilip kutsal kent Yeruşalem'de, dokuzunun da öbür kentlerde oturması için kura çekti.  
\v 2 Halk Yeruşalem'de oturmak için kendilerini gönüllü olarak sunan bütün adamları kutsadı.   
\p
\v 3 Yeruşalem'de yaşayan il başkanları şunlardır: Ama Yahuda kentlerinde İsrael, kâhinler, Levililer, tapınak hizmetkârları ve Solomon'un hizmetkârlarının oğulları, herkes kendi mülkünde yaşıyordu.  
\v 4 Yahuda'nın çocuklarından ve Benyamin'in çocuklarından bazıları Yeruşalem'de yaşıyordu. Yahuda oğullarından: Uzziya oğlu Ataya oğlu, Zekarya oğlu, Amarya oğlu, Şefatya oğlu, Mahalalel oğlu, Peres oğullarından;  
\v 5 Ve Baruk oğlu Maaseya, Kolhoze oğlu, Hazaya oğlu, Adaya oğlu, Yoyariv oğlu, Zekarya oğlu, Şilonlu oğullarından.  
\v 6 Yeruşalem'de yaşayan Peres'in bütün oğulları dört yüz altmış sekiz yiğit adamdı.   
\p
\v 7 Benyamin'in oğulları şunlardır: Meşullam oğlu, Yoed oğlu, Pedaya oğlu, Kolaya oğlu, Maaseya oğlu, İtiel oğlu, Yeşaya oğlu.  
\v 8 Ondan sonra Gabbay ve Sallay, dokuz yüz yirmi sekiz.  
\v 9 Zikri oğlu Yoel onların gözetmeniydi; Hassenua oğlu Yahuda ise kentin üzerinde ikinciydi.   
\p
\v 10 Kâhinlerden: Yoyariv oğlu Yedaya, Yakin,  
\v 11 Tanrı evinin yöneticisi Ahituv oğlu, Merayot oğlu, Sadok oğlu, Meşullam oğlu, Hilkiya oğlu Seraya,  
\v 12 Evin işlerini yapan kardeşleri sekiz yüz yirmi iki; Malkiya oğlu, Paşhur oğlu, Zekarya oğlu, Amtsi oğlu, Pelalya oğlu, Yeroham oğlu Adaya,  
\v 13 Atalar evlerinin başları olan kardeşleri iki yüz kırk iki; İmmer oğlu, Meşillemot oğlu, Ahzay oğlu, Azarel oğlu Amaşsay,  
\v 14 Kardeşleri, cesur yiğitler, yüz yirmi sekiz; ve onların gözetmenleri Haggedolim oğlu Zavdiel idi   
\p
\v 15 Levililer'den: Haşşuv oğlu, Azrikam oğlu, Haşavya oğlu, Bunni oğlu Şemaya;  
\v 16 Levililer'in başlarından, Tanrı evinin dış işlerini gözeten Şabbetay ve Yozavad;  
\v 17 Şükran duasını başlatan önder, Asaf oğlu Zabdi oğlu Mika oğlu Mattanya ve kardeşleri arasında ikinci olan Bakbukya; ve Yedutun'un oğlu, Galal oğlu Şammua oğlu Avda.  
\v 18 Kutsal kentteki bütün Levililer iki yüz seksen dört kişiydi.   
\p
\v 19 Kapılarda bekçilik eden kapı bekçileri, Akkuv, Talmon ve kardeşleri de yüz yetmiş iki kişiydi.  
\v 20 İsrael'in geri kalanı, kâhinler ve Levililer, Yahuda'nın bütün kentlerinde, her biri kendi mirasındaydı.  
\v 21 Ancak tapınak hizmetkârları Ofel'de yaşıyordu; tapınak hizmetkârlarının başında Ziha ile Gişpa vardı.   
\p
\v 22 Yeruşalem'deki Levililer'in de gözetmeni, Tanrı'nın evinin hizmetinden sorumlu olan ezgiciler olan Asaf oğullarından Mattanya oğlu Mika oğlu Haşavya oğlu Bani oğlu Uzzi'ydi.  
\v 23 Çünkü onlar hakkında kralın buyruğu vardı, ezgicilerin günlük ihtiyaçları için maaş sağlanmıştı.  
\v 24 Yahuda oğlu Zerah'ın çocuklarından Meşezavel oğlu Petahya, halkla ilgili bütün konular için kralın yanındaydı.   
\p
\v 25 Köy ve kırlarına gelince, Yahuda'nın çocuklarından bazıları Kiryat Arba ve kasabalarında, Divon ve kasabalarında, Yekavzeel ve köylerinde,  
\v 26 Yeşua'da, Molada'da, Beyt Pelet'te,  
\v 27 Hazar Şual'da, Beer Şeva ve kasabalarında,  
\v 28 Ziklag'da, Mekona ve kasabalarında,  
\v 29 En Rimmon'da, Zora'da, Yarmut'ta,  
\v 30 Zanoah'ta, Adullam ve köylerinde, Lakiş ve kırlarında, Azeka ve kasabalarında yaşıyorlardı. Böylece Beer Şeva'dan Hinnom Vadisi'ne kadar konakladılar.  
\v 31 Benyamin'in çocukları da Geva'dan başlayarak Mikmaş'ta, Ayya'da, Beytel ve kasabalarında,  
\v 32 Anatot'ta, Nov'da, Ananya'da,  
\v 33 Hatsor'da, Rama'da, Gittaim'de,  
\v 34 Hadid'de, Sevoim'de, Neballat'ta,  
\v 35 Lod'da ve zanaatkârlar Vadisi Ono'da yaşadılar.  
\v 36 Yahuda'daki Levililerden bazı bölükler Benyamin bölgesine yerleştiler.   
\c 12  
\p
\v 1 Şealtiel oğlu Zerubbabel ve Yeşua ile birlikte çıkan kâhinler ve Levililer şunlardır: Seraya, Yeremya, Ezra,  
\v 2 Amarya, Malluk, Hattuş,  
\v 3 Şekanya, Rehum, Meremot,  
\v 4 İddo, Ginnetoy, Aviya,  
\v 5 Miyamin, Maadya, Bilga,  
\v 6 Şemaya, Yoyariv, Yedaya,  
\v 7 Sallu, Amok, Hilkiya ve Yedaya. Bunlar Yeşua'nın günlerinde kâhinlerin ve kardeşlerinin başlarıydılar.   
\p
\v 8 Levililer ise Yeşua, Binnuy, Kadmiel, Şerevya, Yahuda ve şükran ilahilerinin başında olan Mattanya, kendisi ve kardeşleriydi.  
\v 9 Onların kardeşleri Bakbukya ve Unno da görevlerine göre onlara yakındılar.  
\v 10 Yeşua, Yoyakim'in babası oldu ve Yoyakim, Elyaşiv'in babası oldu ve Elyaşiv, Yoyada'nın babası oldu;  
\v 11 ve Yoyada, Yonatan'ın babası oldu ve Yonatan, Yaddua'nın babası oldu.   
\p
\v 12 Yoyakim'in günlerinde atalar evlerinin başları olan kâhinler vardı: Seraya'dan Meraya; Yeremya'dan Hananya;  
\v 13 Ezra'dan Meşullam; Amarya'dan Yehohanan;  
\v 14 Malluki'den Yonatan; Şebanya'dan Yosef;  
\v 15 Harim'den Adna; Merayot'tan Helkay;  
\v 16 İddo'dan Zekarya; Ginneton'dan Meşullam;  
\v 17 Aviya'dan Zikri; Minyamin'den, Moadya'dan Piltay;  
\v 18 Bilga'dan Şammua; Şemaya'dan Yehonatan;  
\v 19 Yoyariv'den Mattenay; Yedaya'dan Uzzi;  
\v 20 Salay'dan Kallay; Amok'dan Eber;  
\v 21 Hilkiya'dan Haşavya; Yedaya'dan Netanel.   
\p
\v 22 Levililer'e gelince, Elyaşiv, Yoyada, Yohanan ve Yaddua günlerinde atalar evlerinin başları ve Darius Pers döneminde kâhinler kaydedildi.  
\v 23 Levi oğulları, atalar evlerinin başları, Elyaşiv oğlu Yohanan'ın günlerine kadar tarihler kitabına yazılmıştır.  
\v 24 Levililerin başları Haşavya, Şerevya ve Kadmiel oğlu Yeşua, nöbet nöbete kardeşleriyle birlikte, Tanrı adamı David'in buyruğuna göre övgü ve şükran sunmak üzere yanlarındaydılar.  
\v 25 Mattanya, Bakbukya, Ovadya, Meşullam, Talmon ve Akkuv, kapı ambarlarını gözeten kapı bekçileriydi.  
\v 26 Bunlar, Yotsadak oğlu Yeşua oğlu Yoyakim'in, vali Nehemya'nın ve kâhin ve yazıcı Ezra'nın günlerindeydi.   
\p
\v 27 Yeruşalem duvarının adanmasında, sevinçle, hem şükranla, hem ezgilerle, zillerle, telli çalgılarla ve çenklerle adamayı tutmak için Levililer'i Yeruşalem'e getirmek üzere onları bütün yerlerinden aradılar.  
\v 28 Ezgici oğulları, hem Yeruşalem çevresindeki ovadan, hem de Netofalılar'ın köylerinden;  
\v 29 Beyt Gilgal'dan, Geva ve Azmavet kırlarından da toplandılar; çünkü ezgiciler Yeruşalem çevresinde kendilerine köyler kurmuşlardı.  
\v 30 Kâhinler ve Levililer kendilerini arındırdılar; ve halkı, ve kapıları, ve duvarı arındırdılar.   
\p
\v 31 Sonra Yahuda beylerini duvar üzerine çıkardım ve şükredip alay halinde yürüyen iki büyük bölük atadım. Biri duvar üzerinde sağdan gübre kapısına doğru yürüyordu;  
\v 32 Onların arkasından Hoşaya ve Yahuda beylerinin yarısı,  
\v 33 Azarya, Ezra ve Meşullam,  
\v 34 Yahuda, Benyamin, Şemaya, Yeremya,  
\v 35 Kâhin oğullarından bazıları borularla: Yonatan oğlu, Şemaya oğlu, Mattanya oğlu, Mikaya oğlu, Zakkur oğlu, Asaf oğlu Zekarya;  
\v 36 Ve kardeşleri Şemaya, Azarel, Milalay, Gilalay, Maay, Netanel, Yahuda ve Hanani, Tanrı adamı David'in çalgılarıyla; yazıcı Ezra da önlerindeydi.  
\v 37 Pınar Kapısı yanında ve tam önlerinde, David Kenti merdivenlerinden çıkıp, surun yokuşundan, David evinin üst tarafından, doğudaki Su Kapısı'na kadar yürüdüler.   
\p
\v 38 Şükredenlerin öbür bölüğü onları karşılamaya; ben onların ardında olarak, halkın yarısıyla birlikte, fırınlar kulesinin üstündeki, geniş duvara kadar,  
\v 39 Efraim Kapısı'nın üzerinden, eski kapının yanından, Balık Kapısı, Hananel Kulesi ve Hammeah Kulesi'nin yanından, Koyun Kapısı'na kadar onlara karşı gittiler; ve Muhafız Kapısı'nda durdular.  
\v 40 Böylece Tanrı'nın evinde şükredenlerin iki bölüğü, ben ve benimle birlikte yöneticilerin yarısı,  
\v 41 Ve kâhinler, Elyakim, Maaseya, Minyamin, Mikaya, Elyoenay, Zekarya ve Hananya, borularla;  
\v 42 Maaseya, Şemaya, Eleazar, Uzzi, Yehohanan, Malkiya, Elam ve Ezer durdular. Ezgiciler, gözetmenleri Yezrahya ile birlikte yüksek sesle ezgi söylediler.  
\v 43 O gün çok kurbanlar sundular ve sevindiler, çünkü Tanrı onları büyük sevinçle sevindirmişti; kadınlar ve çocuklar da sevindiler, öyle ki Yeruşalem'in sevinci çok uzaklardan bile duyuldu.   
\p
\v 44 O gün hazineler için, sallamalık sunular için, ilk ürünler için ve ondalıklar için odalara adamlar atandı, ta ki yasanın kâhinler ve Levililer için koymuş olduğu payları kentlerin kırlarına göre toplansın; çünkü Yahuda kâhinler ve hizmet eden Levililer için sevindi.  
\v 45 Onlar Tanrıları'nın görevini ve arınma görevini yerine getirdiler, ezgiciler ve kapı bekçileri de David'in ve oğlu Solomon'un buyruğuna göre öyle yaptılar.  
\v 46 Çünkü eskiden David'in ve Asaf'ın günlerinde ezgicilerin başı ve Tanrı'ya övgü ve şükran ilâhileri vardı.  
\v 47 Zerubbabel'in günlerinde ve Nehemya'nın günlerinde bütün İsrael, ezgicilerin ve kapı bekçilerinin paylarını her gün gerektiği gibi verdiler; Levililer için olanı ayırdılar; Levililer de Aron'un oğullarına olanı ayırdılar.   
\c 13  
\p
\v 1 O gün halk dinlerken Moşe'nin kitabını okudular; ve orada Ammonlu'nun ve Moavlı'nın sonsuza dek Tanrı'nın topluluğuna girmesin diye yazılmış olduğu bulundu.  
\v 2 Çünkü İsrael'in çocuklarını ekmek ve suyla karşılamamışlardı, ama onlara lanet etmesi için Balam'ı ücretle tutmuşlardı; ancak Tanrımız laneti berekete döndürmüştü.  
\v 3 Ve öyle oldu ki, yasayı duyduklarında, bütün karışık halkı İsrael'den ayırdılar.   
\p
\v 4 Bundan önce, Tanrımız'ın evinin odaları üzerine atanmış olan kâhin Elyaşiv, Toviya'yla akraba olup,  
\v 5 onun için büyük bir oda hazırlamıştı, ve ekmek sunularını, günnüğü ve takımları, ve buyruğa göre Levililer'e ve ezgicilere, ve kapı bekçilerine verilen buğdayın, yeni şarabın, ve yağın ondalıklarını, ve kâhinler için olan sallamalık sunuları, önceden oraya koyarlardı.  
\v 6 Ama bütün bunlar sırasında ben Yeruşalem'de değildim; Çünkü Babil Kralı Artahşasta'nın otuz ikinci yılında kralın yanına gittim; ve birkaç gün sonra kraldan izin istedim,  
\v 7 ve Yeruşalem'e geldim ve Elyaşiv'in Tobiya'ya Tanrı evinin avlularında bir oda hazırlayarak yaptığı kötülüğü anladım.  
\v 8 Bu beni çok kederlendirdi. Bu yüzden Tobiya'nın bütün ev eşyalarını odadan dışarı attım.  
\v 9 O zaman buyruk verdim ve odaları temizlediler. Tanrı evinin kaplarını, ekmek sunularını ve günnüğü tekrar içeri getirdim.   
\p
\v 10 Levililer'in paylarının kendilerine verilmediğini gördüm; öyle ki, işi yapan Levililer ve ezgiciler her biri kendi tarlasına kaçmışlardı.  
\v 11 O zaman yöneticilerle çekiştim ve şöyle dedim, “Tanrı'nın evi neden bırakılmış?” Onları bir araya topladım ve yerlerine yerleştirdim.  
\v 12 Bunun üzerine bütün Yahudalılar buğdayın, yeni şarabın ve yağın onda birini hazinelere getirdiler.  
\v 13 Hazineler üzerine kâhin Şelemya'yı, yazıcı Sadok'u ve Levililer'den Pedaya'yı hazinedar yaptım. Onların yanında da Mattanya oğlu Zakkur oğlu Hanan vardı. Çünkü onlar sadık sayılırlardı ve işleri kardeşlerine pay dağıtmaktı.   
\p
\v 14 Ey Tanrım, beni bu konuda hatırla, Tanrım'ın evi ve O'nun hizmetleri için yaptığım iyi işlerimi silme.   
\p
\v 15 O günlerde Yahuda'da Şabat Günü masarada ayaklarıyla üzüm çiğneyen, demetler getiren, eşeklere şarap, üzüm, incir ve Şabat Günü Yeruşalem'e getirdikleri her türlü yükleri yükleyen bazı adamlar gördüm. Yiyecek sattıkları gün onlara karşı tanıklık ettim.  
\v 16 Surlular'dan bazı adamlar da orada yaşıyorlardı. Balık ve her türlü mal getirip Şabat Günü Yahuda'nın çocuklarına ve Yeruşalem'e satıyorlardı.  
\v 17 O zaman Yahuda ileri gelenleriyle çekiştim ve onlara, “Şabat Günü'nü bozarak yaptığınız bu kötülük nedir?” dedim.  
\v 18 Atalarınız bunu yapmadı mı, Tanrımız bütün bu kötülüğü üzerimize ve bu kentin üzerine getirmedi mi? Ama Şabat Günü'nü bozarak İsrael'e daha çok gazap getiriyorsunuz.”   
\p
\v 19 Öyle oldu ki, Şabat'tan önce Yeruşalem'in kapıları hava kararmaya başlayınca, kapıların kapatılmasını buyurdum, Şabat'tan sonraya kadar da açılmamasını buyurdum. Şabat Günü hiç yük içeri sokulmasın diye hizmetkârlarımdan bazılarını kapılara yerleştirdim;  
\v 20 Böylece tüccarlar ve her türlü mal satan satıcılar bir iki kez Yeruşalem'in dışında konakladılar.  
\v 21 O zaman onlara karşı tanıklık edip şöyle dedim, “Neden duvarın çevresinde kalıyorsunuz? Bir daha böyle yaparsanız, ellerimi üzerinize koyacağım.” O zamandan sonra Şabat Günü gelmediler.  
\v 22 Levililer'e Şabat Günü'nü kutsal kılmak için kendilerini arındırmalarını, gelip kapıları beklemelerini buyurdum. Ey Tanrım, beni bunun için de hatırla ve sevgi dolu iyiliğinin büyüklüğüne göre beni esirge.  
\v 23 O günlerde Aşdodlu, Ammonlu ve Moavlı kadınlarla evlenen Yahudileri de gördüm;  
\v 24 Çocuklarının yarısı Aşdod dilini konuşuyor, her bir halk diline göre konuşuyor, Yahudi dilinde konuşamıyordu.  
\v 25 Onlarla çekiştim, onları lanetledim, bazılarını dövdüm, saçlarını yoldum ve “Kızlarınızı onların oğullarına vermeyeceksiniz, kızlarını da oğullarınıza ya da kendinize almayacaksınız” diye Tanrı aracılığıyla onlara ant içtirdim  
\v 26 İsrael Kralı Solomon bu şeylerle günah işlemedi mi? Oysa birçok ulus arasında onun gibi bir kral yoktu. Tanrısı tarafından seviliyordu ve Tanrı onu bütün İsrael üzerine kralı yaptı. Yine de yabancı kadınlar onu bile günah işlettirdiler.  
\v 27 Öyleyse, Tanrımıza karşı gelerek yabancı kadınlarla evlenmek suretiyle bütün bu büyük kötülüğü yapmanızı dinleyelim mi?”   
\p
\v 28 Başkâhin Elyaşiv'in oğlu Yoyada'nın oğullarından biri, Horonlu Sanballat'ın damadıydı; bu yüzden onu yanımdan kovdum.  
\v 29 Tanrım, onları hatırla, çünkü kâhinliği ve kâhinlik ile Levililer antlaşmasını kirlettiler.   
\p
\v 30 Böylece onları bütün yabancılardan temizledim;  
\v 31 Ve belli zamanlarda odun sunusu için, ilk ürünler için, her biri kendi işinde olmak üzere kâhinler ile Levililer için görevler belirledim. Ey Tanrım, beni iyilikle hatırla.