\id LEV - Turkish YTC \h LEVİLİLER \toc1 LEVİLİLER \toc2 LEVİLİLER \toc3 LEVİLİLER \mt1 LEVİLİLER \c 1 \p \v 1 Yahve Moşe'yi çağırdı ve Buluşma Çadırı'ndan onunla konuşup şöyle dedi: \v 2 “İsrael'in çocuklarına söyle ve onlara de ki: 'Sizden biri Yahve'ye bir sunu sunduğu zaman, hayvanlardan, sığır ve davardan sunacaksınız.'” \p \v 3 “'Eğer sunusu sığırdan yakmalık sunu ise, kusursuz erkek sunacak. Yahve'nin önünde kabul edilsin diye onu Buluşma Çadırı'nın kapısında sunacak. \v 4 Elini yakmalık sununun başına koyacak ve kendisi için kefaret etmek üzere kabul olunacaktır. \v 5 Boğayı Yahve'nin önünde kesecek. Aron'un oğulları kâhinler kanı sunacaklar ve kanı Buluşma Çadırı'nın kapısındaki sunağın üzerine çepeçevre serpecekler. \v 6 Yakmalık sunuların derisini yüzecek ve onu parçalar halinde kesecek. \v 7 Kâhin Aron'un oğulları sunak üzerine ateş koyacaklar ve ateşin üzerine odunlar dizecekler; \v 8 Aron'un oğulları kâhinler parçaları, başı ve yağı sunaktaki ateşin üzerindeki odunların üzerine dizecekler; \v 9 ama onun içini ve bacaklarını suyla yıkayacak. Kâhin, yakılan sunu olarak, ateşle yapılan sunu olarak, Yahve'ye hoş koku olarak, bunların hepsini sunak üzerinde yakacaktır.'” \p \v 10 “'Yakmalık sunu olarak sunusu davardan, koyunlardan ya da keçilerdense, kusursuz erkek sunacak. \v 11 Onu Yahve'nin önünde sunağın kuzey tarafında kesecek. Aron'un oğulları, kâhinler, onun kanını sunağın üzerine çepeçevre serpecekler. \v 12 Onu başı ve yağıyla birlikte parçalar halinde kesecek. Kâhin bunları sunaktaki ateşin üzerindeki odunların üzerine dizecek, \v 13 ama iç organlarını ve bacaklarını suyla yıkayacak. Kâhin hepsini sunacak ve sunak üzerinde yakacaktır. Bu yakılan bir sunudur, ateşle yapılan, Yahve'ye hoş kokudur.'” \p \v 14 “'Eğer Yahve'ye yakılan sunu kuşlardansa, sunusunu kumrulardan ya da güvercin yavrularından sunacaktır. \v 15 Kâhin onu sunağa getirecek, başını ayırıp sunak üzerinde yakacak; kanı sunağın yan tarafında akıtılacak; \v 16 onun kursağını ve tüylerini alıp sunağın yanına, doğu tarafına, küllerin yerine atacaktır. \v 17 Onu kanatlarından ayıracak ama bölmeyecektir. Kâhin onu sunakta, yanan odunların üzerinde yakacaktır. Bu yakılan bir sunudur, ateşle yapılan, Yahve'ye hoş kokudur.'” \c 2 \p \v 1 “'Birisi Yahve'ye ekmek sunusu sunduğu zaman, sunusu ince undan olacak. Üzerine yağ dökecek ve üzerine günnük koyacak. \v 2 Onu Aron'un oğullarına, kâhinlere getirecek. Onun ince unundan ve yağından, bütün günnüğüyle birlikte bir avuç alacak ve kâhin, onun anılması olarak onu sunak üzerinde yakacaktır; o ateşle yapılan bir sunu, Yahve'ye hoş kokudur. \v 3 Ekmek sunusundan arta kalan Aron'un ve oğullarının olacak. Yahve'ye ateşle yapılan sunuların en kutsal kısmıdır.'” \p \v 4 “'Fırında pişmiş ekmek sunusu sunduğun zaman, ince undan yağla yoğrulmuş mayasız pideler, ya da üzerine yağ sürülmüş mayasız yufkalar olacak. \v 5 Eğer sununuz tavada pişirilen bir ekmek sunusu ise, yağla yoğrulmuş mayasız ince undan olacak. \v 6 Onu parçalara ayırıp üzerine yağ dökeceksin. Bu bir ekmek sunusudur. \v 7 Eğer sunun tavada sunulan bir ekmek sunusu ise, ince undan ve zeytinyağıyla yapılacaktır. \v 8 Bunlardan yapılan ekmek sunusunu Yahve'ye getireceksin. Kâhine verilecek, o da onu sunağa getirecek. \v 9 Kâhin, anma sunusu olarak ekmek sunusundan alacak ve onu, ateşle yapılan, Yahve'ye hoş koku olarak sunak üzerinde yakacak. \v 10 Ekmek sunusundan arta kalan Aron'la oğullarının olacak. Yahve'ye ateşle yapılan sunuların en kutsal kısmıdır.'” \p \v 11 “'Yahve'ye sunacağınız hiçbir ekmek sunusu mayayla yapılmayacaktır; çünkü Yahve'ye ateşle yapılan sunu olarak ne maya ne de bal yakacaksın. \v 12 İlk ürünleri sunu olarak Yahve'ye sunacaksınız, ama sunakta hoş koku olarak yükselmeyecekler. \v 13 Ekmek sununuzun her sunusunu tuzlayacaksınız. Tanrın'la yaptığın antlaşmanın tuzunun ekmek sunusundan eksik etmeyeceksin. Bütün sunularınızla tuz sunacaksın.'” \p \v 14 “'Eğer Yahve'ye ilk ürünlerden ekmek sunusu sunuyorsan, ilk ürünlerinin ekmek sunusu olarak ateşte kavrulmuş ve ezilmiş taze buğday başakları sunacaksın. \v 15 Üzerine yağ döküp günnük koyacaksın. Bu bir ekmek sunusudur. \v 16 Kâhin onun için anılma olarak, ezilmiş tahılla yağının bir kısmını ve bütün günnüğüyle birlikte yakacak. Bu, Yahve'ye ateşle yapılan bir sunudur.'” \c 3 \p \v 1 “'Eğer sunusu esenlik kurbanı ise, bunu erkek olsun, dişi olsun, sığırdan sunuyorsa, onu Yahve'nin önünde kusursuz olarak sunacaktır. \v 2 Elini sunusunun başına koyacak ve onu Buluşma Çadırı'nın kapısında kesecek. Aron'un oğulları, kâhinler, kanı sunağın üzerine çepeçevre serpecekler. \v 3 Yahve'ye esenlik kurbanından ateşle yapılan bir sunu sunacak. İçini kaplayan yağı, iç kısımdaki yağın tamamını, \v 4 iki böbreği, onların üzerinde belin yanında olan yağı, böbreklerle birlikte karaciğerin zarını da ayıracak. \v 5 Aron'un oğulları onu sunakta, ateşteki odunların üzerindeki yakmalık sunu üzerinde yakacaklar; bu, ateşle yapılan, Yahve'ye hoş kokulu bir sunudur.'” \p \v 6 “'Eğer Yahve'ye esenlik kurbanı olarak sunusu erkek ya da dişi davardan ise, onu kusursuz olarak sunacak. \v 7 Eğer sunu olarak bir kuzu sunarsa, onu Yahve'nin önünde sunacak. \v 8 Elini sunusunun başına koyacak ve onu Buluşma Çadırı'nın önünde kesecek. Aron'un oğulları onun kanını sunağın üzerine çepeçevre serpecekler. \v 9 Esenlik kurbanından Yahve'ye ateşle yapılan bir sunu sunacak; yağının tamamını, kuyruk yağının tamamını kuyruk sokumu yakınından ayıracak; içleri kaplayan yağı, içinin üzerindeki yağın tamamını, \v 10 iki böbreği, onların üzerinde, belin yanında olan yağı, böbreklerle birlikte karaciğerin üzerindeki zarı ayıracak. \v 11 Kâhin onu sunak üzerinde yakacak; bu, Yahve'ye ateşle yapılan yiyecek sunusudur.'” \p \v 12 “'Eğer sunusu keçi ise, onu Yahve'nin önünde sunacak. \v 13 Elini onun başına koyacak ve onu Buluşma Çadırı'nın önünde kesecek; Aron'un oğulları onun kanını sunağın üzerine çepeçevre serpecekler. \v 14 O ondan Yahve'ye ateşle yapılan bir sunu olarak sunacak; içini kaplayan yağı ve iç kısımdaki tüm yağları, \v 15 iki böbreği ve onların üzerinde belin yanında olan yağı ve böbreklerle birlikte karaciğerin zarını ayıracak. \v 16 Kâhin onları sunakta yakacak; hoş koku olarak ateşle yapılan sunu yemeğidir bu; tüm yağlar Yahve'nindir.'” \p \v 17 “'Ne yağ ne de kan yememeniz, bütün konutlarınızda kuşaklarınız boyunca kalıcı bir kural olacaktır.'” \c 4 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 2 “İsrael'in çocuklarına de ki: 'Bir kimse Yahve'nin yapılmamasını buyurduğu şeylerden birinde bilmeden günah işlerse ve bunlardan herhangi birini yaparsa, \v 3 eğer meshedilmiş kâhin günah işleyip halkın üzerine suç getirirse, işlediği günahın karşılığında, günah sunusu olarak Yahve'ye kusursuz bir genç boğa sunsun. \v 4 Boğayı Buluşma Çadırı'nın kapısına, Yahve'nin önüne getirecek; elini boğanın başına koyacak ve boğayı Yahve'nin önünde kesecek. \v 5 Meshedilmiş kâhin boğanın kanından biraz alıp Buluşma Çadırı'na getirecek. \v 6 Kâhin parmağını kana batıracak ve Yahve'nin önünde, kutsal yerin perdesi önünde kanın bir kısmını yedi kez serpecek. \v 7 Kâhin kanın bir kısmını Yahve'nin önünde, Buluşma Çadırı'nda bulunan hoş kokulu buhur sunağının boynuzlarına sürecek; boğanın kanının geri kalanını Buluşma Çadırı'nın kapısındaki yakmalık sunu sunağının dibine dökecek. \v 8 Günah sunusu olan boğanın tüm yağını, içini kaplayan yağı, iç kısımlarındaki bütün yağı, \v 9 iki böbreği, onların üzerinde belin yanında olan yağı, böbrekleriyle birlikte karaciğerinin üzerindeki zarı, \v 10 esenlik kurbanının boğadan alındığı gibi ayıracak. Kâhin onları yakmalık sunu sunağında yakacak. \v 11 Boğanın derisini, bütün etini, başıyla, bacaklarıyla, iç kısmını, gübresiyle birlikte \v 12 boğanın geri kalan kısmını ordugâhın dışına, küllerin döküldüğü temiz bir yere taşıyacak, onu odunların üzerinde ateşle yakacaktır. Küllerinin döküldüğü yerde yakılacak.'” \p \v 13 “'Tüm İsrael topluluğu günah işlerse ve bu durum topluluğun gözünden kaçarsa ve onlar Yahve'nin yapılmamasını buyurduğu şeylerden herhangi birini yaparlar ve suçlu olurlarsa; \v 14 işledikleri günah bilindiği zaman topluluk günah sunusu olarak bir boğa sunacak ve onu Buluşma Çadırı'nın önüne getirecekler. \v 15 Topluluğun ihtiyarları Yahve'nin önünde ellerini boğanın başına koyacaklar; boğa Yahve'nin önünde kesilecek. \v 16 Meshedilmiş kâhin boğanın kanının bir kısmını Buluşma Çadırı'na getirecek. \v 17 Kâhin parmağını kana batıracak ve onu Yahve'nin önünde, perdenin önünde yedi kez serpecek. \v 18 Yahve'nin önünde, Buluşma Çadırı'nda bulunan sunağın boynuzlarına kanın bir kısmını sürecek; kanın geri kalanını Buluşma Çadırı'nın kapısındaki yakmalık sunu sunağının dibine dökecek. \v 19 Bütün yağını ondan alıp sunak üzerinde yakacak. \v 20 Bunu boğayla yapacak; günah sunusu olan boğaya ne yaptıysa, bunu da öyle yapacak; kâhin onlar için kefaret edecek ve bağışlanacaktır. \v 21 Boğayı ordugâhın dışına taşıyacak ve ilk boğayı yaktığı gibi onu da yakacak. Bu, topluluk için günah sunusudur.'” \p \v 22 “'Önderlerden biri günah işleyip Tanrısı Yahve'nin yapılmamasını buyurduğu şeylerden herhangi birini bilmeden yapar ve suçlu olursa, \v 23 işlediği günah kendisine bildirilirse, sunu olarak kusursuz bir erkek keçi getirecektir. \v 24 Elini tekenin başına koyacak ve onu Yahve'nin önünde yakılan sunuların kesildiği yerde kesecek. Bu bir günah sunusudur. \v 25 Kâhin günah sunusu kanının bir kısmını parmağıyla alıp yakmalık sunu sunağının boynuzlarına sürecek. Kanının geri kalanını yakmalık sunu sunağının dibine dökecek. \v 26 Esenlik kurbanının yağı gibi, yağının tamamını sunakta yakacak; kâhin onun günahına kefaret edecek, o da bağışlanacaktır.'” \p \v 27 “'Eğer halktan biri Yahve'nin yapılmamasını buyurduğu şeylerden herhangi birini yaparak bilmeden günah işlerse ve suçlu olursa, \v 28 eğer işlediği günah kendisine bildirilirse, o zaman işlediği günaha karşılık kusursuz bir dişi keçi getirecektir. \v 29 Elini günah sunusunun başına koyacak ve günah sunusunu yakmalık sunu yerinde kesecek. \v 30 Kâhin parmağıyla onun kanının bir kısmını alıp yakmalık sunu sunağının boynuzlarına sürecek; kanının geri kalanını sunağın dibine dökecek. \v 31 Esenlik kurbanının yağının ayrıldığı gibi, o da onun bütün yağını ayıracak; kâhin onu Yahve'ye hoş koku olarak sunakta yakacak; kâhin onun için kefaret edecek, o da bağışlanacaktır.'” \p \v 32 “'Günah sunusu olarak bir kuzu getirirse, kusursuz bir dişi getirsin. \v 33 Elini günah sunusunun başına koyacak ve onu yakmalık sununun kesildiği yerde günah sunusu olarak kesecek. \v 34 Kâhin günah sunusunun kanından parmağıyla alacak ve onu yakmalık sunu sunağının boynuzlarının üzerine sürecek; geri kalan kanın tümünü sunağın dibine dökecek. \v 35 Esenlik kurbanından kuzunun yağı ayrıldığı gibi, o da onun tüm yağını ayıracak. Kâhin onları Yahve'nin ateşle yapılan sunuları gibi sunak üzerinde yakacak. Kâhin, işlediği günahtan dolayı onun için kefaret edecek, o da bağışlanacaktır.'” \c 5 \p \v 1 “'Eğer biri şunda günah işlerse; tanıklık etmek üzere bir yemini duyup, bir tanık olarak ister görmüş olsun ister bilsin ve bunu bildirmezse, o zaman suçunu yüklenecektir.'” \p \v 2 “'Ya da bir kimse kirli bir şeye, kirli bir yabanıl hayvanın leşine, kirli bir evcil hayvanın leşine ya da yerde sürünen kirli şeyin leşine dokunursa, bunun farkına varmazsa, kendisi kirlidir, o zaman suçlu olacaktır.'” \p \v 3 “Ya da insan kirliliğine dokunursa, onu kirliliğiyle kirleten kirlilik ne olursa olsun ve bunun farkına varmazsa, onu bildiği zaman suçlu olacaktır.'” \p \v 4 “'Ya da bir kimse kötülük yapmak ya da iyilik yapmak için dudaklarıyla aceleyle ant içerse -bir kişinin aceleyle söylediği her ne olursa olsun ve bunun farkına varmazsa- onu bildiğinde, o zaman bunlardan birinden suçlu olur. \v 5 Bunlardan birinden suçlu olduğunda, işlediği günahı itiraf edecek; \v 6 işlediği günahtan dolayı Yahve'ye suç sunusunu: Günah sunusu olarak sürüden bir dişi, bir kuzu ya da bir keçi getirecek; kâhin onun günahı için kefaret edecektir.'” \p \v 7 “'Eğer bir kuzu almaya gücü yetmezse, işlediği günaha karşılık suç sunusu olarak, iki kumru ya da iki güvercin yavrusunu Yahve'ye getirecek; biri günah sunusu, diğeri ise yakmalık sunu içindir. \v 8 Bunları kâhine getirecek; o da günah sunusu olanı ilk sunacak. Başını boynundan ayıracak, ancak onu tamamen ayırmayacaktır. \v 9 Günah sunusunun kanından bir kısmını sunağın kenarına serpecek; kanın geri kalanı sunağın dibinde akıtılacak. Bu bir günah sunusudur. \v 10 Kural uyarınca ikincisini yakmalık sunu olarak sunacak; kâhin işlediği günahtan dolayı onun için kefaret edecek ve o bağışlanacaktır.'” \p \v 11 “'Ancak eğer iki kumru ya da iki güvercin yavrusu almaya gücü yetmezse, o zaman işlediği günahın karşılığı günah sunusu olarak efanın onda biri kadar ince un getirecek. Üzerine yağ sürmeyecek ve üzerine günnük koymayacak; çünkü bu bir günah sunusudur. \v 12 Onu kâhine getirecek ve kâhin anma payı olarak ondan bir avuç alacak ve onu Yahve'ye ateşle yapılan sunuların üzerine sunakta yakacak. Bu bir günah sunusudur. \v 13 Kâhin bu şeylerden herhangi birinde işlediği günahtan dolayı onun için kefaret edecek ve o bağışlanacaktır; geri kalanı da ekmek sunusu gibi kâhinin olacak.'” \p \v 14 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: \v 15 “Eğer biri bir suç işlerse ve Yahve'nin kutsal şeyleri konusunda bilmeden günah işlerse, o zaman suç sunusunu, günah sunusu olmak üzere, kutsal yerin şekeline göre, gümüş şekel olarak, Yahve'ye sürüden kusursuz koç getirecek. \v 16 Kutsal şeyle ilgili yaptığı yanlışın bedelini ödeyecek, onun üzerine beşte birini ekleyip kâhine verecek; kâhin suç sunusu olarak sunulan koçla onun için kefaret edecek ve o bağışlanacaktır.” \p \v 17 “Bir kimse, Yahve'nin yapılmamasını buyurduğu şeylerden birini bilmeden yaparak günah işlerse, yine suçludur ve suçunu yüklenecektir. \v 18 Senin biçtiğin değere göre, suç sunusu olarak sürüden kusursuz bir koçu kâhine getirecek; kâhin bilmeden işlediği günah yüzünden onun için kefaret edecek ve o bağışlanacaktır. \v 19 Bu bir suç sunusudur. O, Yahve'nin önünde kesinlikle suçludur.” \c 6 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 2 “Eğer bir kimse günah işlerse, Yahve'ye karşı suç işlerse, komşusuna emanet, pazarlık ya da hırsızlık konusunda yalan söylerse, ya da komşusuna baskı yaparsa, \v 3 ya da kaybolan şeyi bulup onun hakkında yalan söylerse ve yalan üzerine ant içerse; bir kişi bu şeylerden herhangi birinde, yaptıklarıyla günah işlerse, \v 4 o zaman böyle olacak, eğer kişi günah işlemiş ve suçluysa, çaldığını geri verecek ya da baskı yoluyla elde ettiğini, ya da kendisine emanet edilen emaneti, ya da bulduğu kayıp şeyi, \v 5 ya da hakkında yalan yere ant içtiği herhangi bir şeyi; onu tam olarak geri verecek ve üzerine beşte birini ekleyecektir. Suçlu bulunduğu gün onu ait olduğu kişiye geri verecektir. \v 6 Yahve'ye suç sunusunu, kâhine suç sunusu olarak senin biçtiğin değere göre sürüden kusursuz bir koç getirecek. \v 7 Kâhin onun için Yahve'nin önünde kefaret edecek ve suçlu sayılmış olmak için ne yapmış olursa olsun bağışlanacaktır.” \p \v 8 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 9 “Aron'la oğullarına buyurup de: 'Yakmalık sunu yasası şudur: Yakmalık sunu bütün gece sabaha kadar sunaktaki ateşin üzerinde olacak; sunağın ateşi onun üzerinde yanmaya devam edecek. \v 10 Kâhin keten giysisini giyecek, keten donunu da üzerine giyecek; sunaktaki yakmalık sunuların küllerini alıp sunağın yanına koyacak. \v 11 Giysilerini çıkarıp başka giysiler giyecek ve külleri ordugâhın dışında temiz bir yere taşıyacak. \v 12 Sunağın üzerindeki ateş yanmaya devam edecek, sönmeyecek; kâhin her sabah onun üzerinde odun yakacak. Yakmalık sunuları onun üzerine dizecek ve esenlik sunularının yağını onun üzerinde yakacak. \v 13 Sunakta ateş sürekli yanacak; sönmeyecek.'” \p \v 14 “'Ekmek sunusuyla ilgili yasa şudur: Aron'un oğulları onu sunağın önünde Yahve'nin önünde sunacaklar. \v 15 Oradan ekmek sunusu ince unundan ve yağından bir avuç dolusu alacak ve tahıl sunusu üzerindeki tüm günnükleri anma payı, Yahve'ye hoş koku olarak sunakta yakacak. \v 16 Artakalanı Aron'la oğulları yiyecekler. Kutsal bir yerde mayasız olarak yenecektir. Onu Buluşma Çadırı'nın avlusunda yiyecekler. \v 17 Mayayla pişirilmeyecek. Ateşle yapılan sunularımdan onlara pay olarak bunu verdim. Günah sunusu ve suç sunusu gibi bu da çok kutsaldır. \v 18 Aron çocukları arasındaki her erkek, Yahve'nin ateşle yapılan sunularından, kuşaklarınız boyunca sonsuza dek kendi payları olarak yiyecek. Onlara kim dokunursa kutsal olacaktır.'” \p \v 19 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: \v 20 “Aron'la oğullarının, meshedildiği gün Yahve'ye sunacakları sunu şudur: Yarısı sabah, yarısı akşam olmak üzere sürekli ekmek sunusu olarak efanın onda biri ince undur. \v 21 Tavada yağla yapılacak. Yağı iyice çekince onu içeri getireceksin. Ekmek sunusunu Yahve'ye hoş koku olarak, pişmiş parçalar halinde sunacaksın. \v 22 Onun yerine oğulları arasından gelecek olan meshedilmiş kâhin bunu sunacak. Sonsuza dek sürecek bir kural olarak Yahve'ye tümü yakılacaktır. \v 23 Bir kâhinin sunduğu her ekmek sunusu tümüyle yakılacak. Ondan yenilmeyecektir.” \p \v 24 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 25 “Aron'la oğullarına de ki, 'Günah sunusu yasası şudur: Yakmalık sunuların kesildiği yerde, günah sunusu Yahve'nin önünde kesilecek. Çok kutsaldır. \v 26 Onu günah için sunan kâhin onu yiyecek. Kutsal bir yerde, Buluşma Çadırı'nın avlusunda yenilecek. \v 27 Onun etine dokunan her şey kutsal olacaktır. Onun kanından bir giysi üzerine sıçradığında, üzerine sıçrayan şeyi kutsal bir yerde yıkayacaksınız. \v 28 Ama içinde kaynatıldığı toprak kap kırılacak; eğer tunç bir kapta kaynatılırsa, ovulacak ve suda durulanacaktır. \v 29 Kâhinler arasındaki her erkek ondan yiyecek. Çok kutsaldır. \v 30 Kutsal Yer'de kefaret olarak Buluşma Çadırı'na getirilen hiçbir günah sunusu yenilmeyecek. Ateşle yakılacaktır.'” \c 7 \p \v 1 “'Suç sunusuyla ilgili yasa şudur: Çok kutsaldır. \v 2 Yakmalık sunuların kesildiği yerde, suç sunusunu kesecek; kanını sunağın üzerine çepeçevre serpecek. \v 3 Bütün yağlarını, kuyruk yağını ve iç kısmını kaplayan yağı sunacak, \v 4 iki böbreği, onların üzerlerindeki, bele yakın olan yağı ve karaciğerin zarını böbreklerle ayıracak; \v 5 kâhin onları Yahve'ye ateşle yapılan sunu olarak sunakta yakacak; bu bir suç sunusudur. \v 6 Kâhinler arasında her erkek ondan yiyebilir. Kutsal bir yerde yenilecek. Çok kutsaldır.'” \p \v 7 “'Günah sunusu nasılsa, suç sunusu da öyledir; onlar için tek bir yasa var. Onlarla kefaret eden kâhin kimse onun olacak. \v 8 Bir kişinin yakmalık sunusunu sunan kâhin, sunduğu yakmalık sunuların derisini kendisine alacaktır. \v 9 Fırında pişirilen her ekmek sunusu, tavada ve saç üzerinde hazırlanan her şey, onu sunan kâhinin olacak. \v 10 Yağla yoğrulmuş, ya da kuru, her ekmek sunusu, tek tek Aron'un oğullarının hepsine aittir.'” \p \v 11 “'Bir kişinin Yahve'ye sunacağı esenlik sunuları kurbanının yasası şudur: \v 12 Eğer o bunu şükran için sunuyorsa, o zaman şükran kurbanıyla birlikte, yağla karıştırılmış mayasız pideler, yağla meshedilmiş mayasız yufkalar ve yağla yoğrulmuş pideler sunacaktır. \v 13 Şükran için sunusunu esenlik kurbanıyla birlikte mayalı ekmek pideleriyle sunacak. \v 14 Her sunudan birini Yahve'ye kaldırma sunusu olarak sunacak. Esenlik sunularının kanını serpen kâhinin olacak. \v 15 Şükran için sunduğu esenlik kurbanının eti, sunulduğu gün yenilecek. Sabaha kadar hiçbir şey bırakmayacak.'” \p \v 16 “'Ancak eğer sunduğu kurban bir adak ya da gönüllü bir sunu ise, bu kurbanı sunduğu gün yenilecektir. Arta kalanlar ertesi gün yenilecek. \v 17 Ama üçüncü gün kurbanın etinden arta kalanlar ateşte yakılacak. \v 18 Üçüncü günde esenlik kurbanının etinden yenilirse, kabul edilmeyecek ve onu sunan kişiye sayılmayacaktır. Bu iğrenç bir şey olacak ve ondan yiyen can, onun kötülüğünün yükünü taşıyacak.'” \p \v 19 “'Kirli bir şeye dokunan et yenmeyecek. Ateşle yakılacak. Ete gelince, onu temiz olan herkes yiyebilir; \v 20 ancak kirliliği üzerinde olup Yahve'ye ait olan esenlik kurbanının etini yiyen can, halkından atılacaktır. \v 21 Bir kimse kirli bir şeye, insanın kirliliğine, kirli bir hayvana ya da kirli iğrenç bir şeye dokunursa ve Yahve'ye ait olan esenlik kurbanının etinden yerse, o can halkından atılacaktır.'” \p \v 22 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: \v 23 “İsrael'in çocuklarına de ki: 'Hiç yağ, boğa, koyun ya da keçi yağı yemeyeceksiniz. \v 24 Kendiliğinden ölen hayvanın yağı ve hayvanlardan parçalananın yağı başka herhangi bir iş için kullanılabilir, ancak onu hiçbir şekilde yemeyeceksiniz. \v 25 İnsanların Yahve'ye ateşle yapılan sunu olarak sunduğu hayvanın yağını kim yerse, onu yiyen can halkından atılacaktır. \v 26 Konutlarınızın hiçbirinde kuş ya da hayvan kanı hiç yemeyeceksiniz. \v 27 Her kim kan yerse, o can halkının arasından atılacaktır.'” \v 28 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \p \v 29 “İsrael'in çocuklarına de ki, 'Kim Yahve'ye kendi esenlik kurbanını sunarsa, Yahve'ye sunusunu esenlik sunuları kurbanından getirecek. \v 30 Yahve'ye ateşle yapılan sunuları kendi elleriyle getirecek. Döş Yahve'nin önünde sallamalık sunu olarak sallanmak üzere, yağı döşle birlikte getirecek. \v 31 Kâhin yağı sunakta yakacak, ama döş Aron'la oğullarının olacak. \v 32 Esenlik sunularınızın sağ budunu, kaldırma sunusu olarak kâhine vereceksiniz. \v 33 Aron'un oğulları arasında esenlik sunularının kanını ve yağını sunanın payı olarak sağ but kendisinin olacak. \v 34 Çünkü İsrael'in çocuklarının esenlik sunularından sallama döşünü ve kaldırma budunu aldım ve onları İsrael'in çocuklarından payları olarak sonsuza dek Kâhin Aron'a ve oğullarına verdim.'” \p \v 35 Bu, Aron'un ve oğullarının, Yahve'ye kâhinlik makamında hizmet etmek üzere atandığı gün, Yahve'nin ateşle yapılan sunularından adama payıdır; \v 36 bunu İsrael'in çocukları tarafından onlara verilmesini, kendilerini meshettiği günde Yahve buyurdu. Kuşaklar boyunca sonsuza dek onların payı budur. \v 37 Yakmalık sunu, ekmek sunusu, günah sunusu, suç sunusu, adama ve esenlik sunuları kurbanıyla ilgili yasa budur, \v 38 Yahve'ye Sina Çölü'nde sunularını sunmaları için İsrael'in çocuklarına buyurduğu günde, Yahve Sina Dağı'nda Moşe'ye bunu buyurdu. \c 8 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: \v 2 “Aron'u ve kendisiyle birlikte oğullarını, giysilerini, mesh yağını, günah sunusu olan boğayı, iki koçu ve mayasız ekmek sepetini al; \v 3 bütün topluluğu Buluşma Çadırı'nın kapısında topla.” \p \v 4 Moşe Yahve'nin kendisine buyurduğu gibi yaptı; topluluk Buluşma Çadırı'nın kapısında toplandı. \v 5 Moşe topluluğa, “Yahve'nin yapılmasını buyurduğu şey şudur” dedi. \v 6 Moşe Aron'la oğullarını getirdi ve onları suyla yıkadı. \v 7 Ona gömleği giydirdi, beline kuşağı bağladı, ona kaftanı giydirdi, ona efodu giydirdi ve efodun ustaca dokunmuş şeridini üzerine bağlayıp efodu kendisine onunla bağladı. \v 8 Göğüslüğü onun üzerine yerleştirdi. Urim ve Tummim'i göğüslüğün içine koydu. \v 9 Sarığı başına koydu. Yahve'nin Moşe'ye buyurduğu gibi altın levhayı, kutsal tacı sarığın üzerine, ön kısmına koydu. \v 10 Moşe mesh yağını aldı, konutu ve içindekilerin hepsini meshedip kutsal kıldı. \v 11 Bunu sunağın üzerine yedi kez serpti ve sunağı, tüm takımlarını, kazanı ve ayağını kutsal kılmak için meshetti. \v 12 Aron'un başına mesh yağından biraz döktü ve kendisini kutsal kılmak için onu meshetti. \v 13 Yahve'nin Moşe'ye buyurduğu gibi, Moşe Aron'un oğullarını getirdi, onlara gömlek giydirdi, üzerlerine kuşaklar bağladı ve onlara başlıklar taktı. \p \v 14 Günah sunusu olan boğayı getirdi; Aron'la oğulları ellerini günah sunusu olan boğanın başı üzerine koydular. \v 15 Onu kesti; Moşe kanı aldı, parmağıyla sunağın boynuzları üzerine çepeçevre sürdü, sunağı arındırdı, kanı sunağın dibine döktü ve onun için kefaret etmek üzere onu kutsal kıldı. \v 16 İç kısmındaki bütün yağı, karaciğerin zarını, iki böbreği ve bunların yağlarını aldı; Moşe onu sunakta yaktı. \v 17 Ama boğayı, derisini, etini ve gübresini Yahve'nin Moşe'ye buyurduğu gibi ordugâhın dışında ateşle yaktı. \v 18 Yakmalık sunu olarak koçu sundu. Aron'la oğulları ellerini koçun başı üzerine koydular. \v 19 Onu kesti; Moşe kanı sunağın üzerine çepeçevre serpti. \v 20 Koçu parçalar halinde kesti; Moşe başı, parçalarını ve yağını yaktı. \v 21 İç kısmını ve bacaklarını suyla yıkadı; Moşe koçun tamamını sunakta yaktı. Hoş koku olarak yakılan bir sunuydu. Bu, Yahve'nin Moşe'ye buyurduğu gibi, Yahve'ye ateşle yapılan bir sunuydu. \v 22 Diğer koçu, adama koçunu sundu. Aron'la oğulları ellerini koçun başı üzerine koydular. \v 23 Onu kesti; Moşe onun kanının bir kısmını alıp Aron'un sağ kulak memesinin üzerine, sağ elinin baş parmağı üzerine ve sağ ayağının başparmağı üzerine sürdü. \v 24 Aron'un oğullarını getirdi; Moşe kanın bir kısmını onların sağ kulak memesi üzerine, onların sağ ellerinin başparmağı üzerine ve onların sağ ayağının başparmağı üzerine sürdü; Moşe kanı sunağın üzerine çepeçevre serpti. \v 25 Yağı, kuyruk yağını, iç kısımdaki yağın tamamını, karaciğerin zarını, iki böbreği, yağlarını ve sağ budu aldı; \v 26 Yahve'nin önündeki mayasız ekmek sepetinden bir mayasız pide, bir yağlı ekmek ve bir yufka alıp yağın ve sağ budun üzerine koydu. \v 27 Bütün bunları Aron'un ve oğullarının ellerine koydu ve Yahve'nin önünde onları sallamalık sunu olarak salladı. \v 28 Moşe onları ellerinden aldı ve sunakta yakmalık sunu üzerinde yaktı. Bunlar hoş koku olarak adama sunusuydu. Bu, Yahve'ye ateşle yapılan bir sunuydu. \v 29 Moşe döşü alıp sallamalık sunu olarak Yahve'nin önünde onu salladı. Yahve'nin Moşe'ye buyurduğu gibi bu, adama koçundan Moşe'nin payıydı. \v 30 Moşe sunağın üzerindeki mesh yağından ve kandan biraz aldı, Aron'un üzerine, giysileri üzerine, kendisiyle birlikte oğulları üzerine ve oğullarının giysileri üzerine serpti, Aron'u, giysilerini kendisiyle birlikte oğullarını ve oğullarının giysilerini kutsal kıldı. \p \v 31 Moşe Aron'la oğullarına şöyle dedi: “Eti Buluşma Çadırı'nın kapısında haşlayın, sonra onu ve adak sepetindeki ekmeği, 'Aron'la oğulları onu yiyecekler' diye buyurmuş olduğum gibi orada yiyin. \v 32 Etten ve ekmekten arta kalanları ateşte yakacaksınız. \v 33 Adama günleriniz doluncaya dek yedi gün boyunca Buluşma Çadırı'nın kapısından çıkmayacaksınız; çünkü adanmanız yedi gün sürecektir. \v 34 Bu gün yapılanın öyle yapılmasını, sizin için kefaret etmek üzere Yahve buyurdu. \v 35 Yedi gün gece gündüz Buluşma Çadırı'nın kapısında kalacaksınız ve ölmemek için Yahve'nin buyruğunu tutacaksınız; çünkü bana öyle buyuruldu.” \v 36 Aron'la oğulları Yahve'nin Moşe aracılığıyla buyurduğu her şeyi yaptılar. \c 9 \p \v 1 Sekizinci gün Moşe Aron'la oğullarını ve İsrael'in ihtiyarlarını çağırdı; \v 2 ve Aron'a şöyle dedi: “Sürüden günah sunusu olarak kusursuz bir buzağı, yakmalık sunu olarak da kusursuz bir koç al ve onları Yahve'nin önünde sun. \v 3 İsrael'in çocuklarına şöyle diyeceksiniz: 'Günah sunusu olarak bir teke; yakmalık sunu olarak her ikisi de bir yaşında kusursuz bir buzağı ve bir kuzu; \v 4 esenlik sunuları olarak Yahve'nin önünde kurban etmek üzere bir boğayla bir koç; yağla yoğrulmuş ekmek sunusu alın; çünkü bugün Yahve size görünecektir.'” \p \v 5 Moşe'nin buyurduklarını Buluşma Çadırı'nın önüne getirdiler. Bütün topluluk yaklaşıp Yahve'nin önünde durdu. \v 6 Moşe şöyle dedi: “Yahve'nin size yapmanızı buyurduğu şey budur; Yahve'nin yüceliği size görünecektir.” \v 7 Moşe Aron'a şöyle dedi: “Sunağa yaklaş, kendi günah sununu ve yakmalık sununu sun, kendin ve halk için kefaret et; Yahve'nin buyurduğu gibi halkın sunusunu sun ve onlar için kefaret et.” \p \v 8 Bunun üzerine Aron sunağa yaklaştı ve kendisi için olan günah sunusunun buzağısını kesti. \v 9 Aron'un oğulları kanı ona sundular; ve parmağını kana batırıp sunağın boynuzları üzerine sürdü ve kanı sunağın dibine döktü; \v 10 ama günah sunusunun yağını, böbreklerini ve karaciğerinin zarını Yahve'nin Moşe'ye buyurduğu gibi sunakta yaktı. \v 11 Eti ve deriyi ordugahın dışında ateşle yaktı. \v 12 Yakmalık sunuyu kesti; Aron'un oğulları kanı ona teslim ettiler; o da onu sunağın üzerine serpti. \v 13 Yakmalık sunuları parça parça ve başı ona teslim ettiler. Onları sunak üzerinde yaktı. \v 14 İç kısmını ve bacaklarını yıkadı ve bunları sunaktaki yakmalık sunu üzerinde yaktı. \v 15 Halkın sunusunu sundu ve halk için olan günah sunusu olan keçiyi aldı, onu kesti ve ilki gibi onu da günah sunusu olarak sundu. \v 16 Yakmalık sunuyu sundu ve onu kuralına göre sundu. \v 17 Ekmek sunusunu sundu, ondan avucunu doldurdu ve sabahın yakmalık sunusuna ek olarak onu da sunak üzerinde yaktı. \v 18 Halk için esenlik kurbanı olan boğayla koçu da kesti. Aron'un oğulları sunağın üzerine serptiği kanı ona teslim ettiler; \v 19 boğanın ve koçun yağı, kuyruk yağı, iç kısımları, böbrekleri ve karaciğerin zarını; \v 20 yağı döşlerin üzerine koydular, o da yağı sunak üzerinde yaktı. \v 21 Aron Moşe'nin buyurduğu gibi Yahve'nin önünde sallamalık sunu olarak döşleri ve sağ budu salladı. \v 22 Aron ellerini halka doğru kaldırıp onları kutsadı; günah sunusunu, yakmalık sunuyu ve esenlik sunularını sunduktan sonra indi. \p \v 23 Moşe ile Aron Buluşma Çadırı'na girip çıktılar ve halkı kutsadılar; ve Yahve'nin yüceliği bütün halka göründü. \v 24 Yahve'nin önünden çıkan ateş, sunaktaki yakmalık sunuyu ve yağı tüketti. Bütün halk bunu görünce bağırdılar ve yüzüstü düştüler. \c 10 \p \v 1 Aron'un oğulları Nadav ile Avihu, her biri kendi buhurdanlığını alıp içine ateş koydular, üzerine buhur koydular ve Yahve'nin kendilerine buyurmadığı yabancı bir ateş sundular. \v 2 Yahve'nin önünden çıkan ateş onları yuttu ve Yahve'nin önünde öldüler. \p \v 3 Bunun üzerine Moşe Aron'a şöyle dedi: “Yahve, \q1 'Bana yaklaşanlara kendimi kutsal göstereceğim, \q2 bütün halkın önünde yüceleceğim' \p diyerek söylediği budur.” Aron sessiz kaldı. \v 4 Moşe, Aron'un amcası Uzziel'in oğulları Mişael ile Elsafan'ı çağırdı ve onlara şöyle dedi: “Yaklaşın, kardeşlerinizi kutsal yerin önünden ordugâhın dışına taşıyın.” \v 5 Yaklaştılar ve Moşe'nin söylediği gibi onları gömlekleriyle ordugâhın dışına taşıdılar. \p \v 6 Moşe Aron'a, Eleazar'a ve oğulları İtamar'a şöyle dedi: “Ölmemeniz için saçlarınızı çözmeyin, giysilerinizi yırtmayın; öyle ki Yahve bütün topluluğa öfkelenmesin; ama kardeşleriniz, bütün İsrael evi, Yahve'nin tutuşturduğu yangına ağlasınlar. \v 7 Ölmemek için Buluşma Çadırı'nın kapısından çıkmayacaksınız; çünkü Yahve'nin mesh yağı senin üzerindedir.” Moşe'nin sözüne göre yaptılar. \v 8 Bunun üzerine Yahve Aron'a şöyle dedi: \v 9 “Sen ve oğulların, Buluşma Çadırı'na her girdiğinizde şarap ya da içki içmeyin, yoksa ölürsünüz. Bu, kuşaklarınız boyunca sonsuza dek geçerli bir kural olacaktır. \v 10 Kutsalla sıradan olanı, kirliyle temizi birbirinden ayıracaksınız. \v 11 Yahve'nin Moşe aracılığıyla kendilerine bildirdiği bütün kuralları İsrael'in çocuklarına öğreteceksin.” \p \v 12 Moşe, Aron'a, geride kalan oğulları Elezar'a ve İtamar'a şöyle dedi: “Yahve'nin ateşle yapılan sunularından arta kalan ekmek sunusunu alın ve onu mayasız olarak sunağın yanında yiyin; çünkü o çok kutsaldır; \v 13 onu kutsal bir yerde yiyeceksiniz; çünkü bu, Yahve'ye ateşle yapılan sunulardan senin ve oğullarının payıdır; çünkü bana böyle buyuruldu. \v 14 Sallama döşünü ve kaldırma budunu, sen, oğulların ve kızlarınla birlikte temiz bir yerde yiyeceksiniz; çünkü bunlar, İsrael'in çocuklarının esenlik sunularının kurbanlarından sana ve oğullarınıza pay olarak verildi. \v 15 Kaldırma budu ve sallama döşü yağlardan ateşte yapılan sunularla birlikte sallamalık sunu olarak Yahve'nin önünde sallamak üzere getirecekler. Yahve'nin buyurduğu gibi, sonsuza dek pay olarak senin ve oğullarının olacak.” \p \v 16 Moşe günah sunusu olan keçiyi özenle araştırdı ve işte, o keçi yanmıştı. Aron'un geride kalan oğulları Eleazar'a ve İtamar'a öfkelenip şöyle dedi: \v 17 “Neden günah sunusunu kutsal yerde yemediniz? Çünkü o çok kutsaldır ve topluluğun suçunu yüklenesiniz ve Yahve'nin önünde onlar için kefaret etmeniz için onu size vermiştir. \v 18 İşte, onun kanı kutsal yerin iç kısmına getirilmedi. Buyurduğum gibi onu mutlaka kutsal yerde yemeliydiniz.” \p \v 19 Aron Moşe'ye şöyle dedi: “İşte, bugün onların günah sunusunu ve yakmalık sunusunu Yahve'nin önünde sundular; buna benzer şeyler başıma geldi. Eğer bugün günah sunusunu yemiş olsaydım, bu Yahve'nin gözünde hoş olur muydu?” \p \v 20 Moşe bunu duyduğunda bu onun gözüne hoş göründü. \c 11 \p \v 1 Yahve Moşe ve Aron'la konuşup onlara şöyle dedi: \v 2 “İsrael'in çocuklarına de ki, 'Bunlar yeryüzündeki bütün hayvanlar arasında yiyebileceğiniz canlılardır. \v 3 Hayvanlar arasında, çatal ve yarık tırnaklı olup geviş getiren her hayvanı yiyebilirsiniz.'” \p \v 4 “'Ancak geviş getirenlerden ya da çatal tırnaklardan bunları yemeyeceksiniz. Deve, çünkü o geviş getirir, ama çatal tırnaklı olmadığından sizin için kirlidir. \v 5 Kaya porsuğu, çünkü o geviş getirir ama çatal tırnaklı olmadığından sizin için kirlidir. \v 6 Tavşan, çünkü o geviş getirir, ama çatal tırnaklı olmadığından sizin için kirlidir. \v 7 Domuz, çünkü çatal tırnaklı ve yarık tırnaklıdır, ama geviş getirmediğinden, sizin için kirlidir. \v 8 Onların etini yemeyeceksiniz. Onların leşlerine dokunmayacaksınız. Onlar sizin için kirlidir.'” \p \v 9 “'Sularda olanların hepsinden, sularda, denizlerde ve ırmaklarda yüzgeçleri ve pulları olan ne varsa yiyebilirsiniz. \v 10 Denizlerde ve ırmaklarda yüzgeçleri ve pulları olmayanların hepsi, sularda hareket edenlerin hepsi, sularda yaşayan tüm canlılar sizin için iğrençtir. \v 11 Onlardan tiksineceksiniz. Onların etini yemeyeceksiniz ve leşlerinden tiksineceksiniz. \v 12 Sularda yüzgeçleri ve pulları olmayanlar sizin için iğrençtir.'” \p \v 13 “'Kuşların arasında bunlardan tiksineceksiniz; yenilmeyecekler, çünkü bunlar iğrençtir: Kartal, akbaba, kara akbaba, \v 14 kızıl çaylak, her tür kara çaylak, \v 15 her tür kuzgun, \v 16 baykuş, puhu, martı, her türlü atmaca, \v 17 küçük baykuş, karabatak, ve büyük baykuş \v 18 beyaz baykuş, çöl baykuşu, balıkkartalı, \v 19 leylek, her türden balıkçıl, ibibik ve yarasa.'” \p \v 20 “'Dört ayak üzerinde yürüyen uçan böceklerin hepsi sizin için iğrençtir. \v 21 Yine de şunları: Dört ayak üzerinde yürüyen, yerde sıçramak için uzun eklemli bacakları olan kanatlı böcekleri yiyebilirsiniz. \v 22 Bunlardan da yiyebilirsiniz: Her tür çekirge, her tür küçük çekirge, her tür cırcır böceği ve her tür ağustosböceği. \v 23 Ama dört ayağı olan, kanatlı, böceklerin hepsi sizin için iğrençtir.'” \p \v 24 “'Bunlarla siz kirli olursunuz; onların leşine dokunan kişi akşama kadar kirli olacaktır. \v 25 Kim onların leşinden bir parça taşırsa, giysilerini yıkayacak ve akşama kadar kirli olacaktır.'” \p \v 26 “'Çatal tırnaklı olan, tırnağı yarık olmayan, ya da geviş getirmeyen her hayvan sizin için kirlidir. Onlara dokunan herkes kirli olacaktır. \v 27 Dört ayak üzerinde yürüyen hayvanlardan pençeleri üzerinde yürüyenler sizin için kirlidir. Kim onların leşine dokunursa akşama kadar kirli olacaktır.'” \v 28 Onların leşini taşıyan kişi giysilerini yıkayacak ve akşama kadar kirli olacaktır. Onlar sizin için kirlidir. \p \v 29 “'Yer üzerinde sürünen hayvanlar arasında sizin için kirli olanlar şunlardır: Gelincik, fare, her tür büyük kertenkele, \v 30 geko, varan, duvar kertenkelesi, keler ve bukalemun. \v 31 Bütün bu sürüngenler arasında size kirli olanlar bunlardır. Ölüsüne dokunan her kişi akşama kadar kirli olacaktır. \v 32 Öldüklerinde üzerine düşecekleri her şey kirli olacaktır. İster ağaçtan, ister giysiden, ister deriden, ister çuldan yapılmış bir kap olsun, hangi kapla iş yapılırsa yapılsın, suya konulmalı ve akşama kadar kirli olacak. Ondan sonra temiz olacaktır. \v 33 Bunlardan herhangi birinin içine düştüğü her toprak kap ve içindekilerin tümü kirli olacaktır. Onu kıracaksınız. \v 34 Su katılarak yenilen her türlü yiyecek kirli olacaktır. Bu tür kaplarda içilen her türlü içecek kirli olacaktır. \v 35 Onların leşlerinin üzerine düştüğü her şey kirli olacak; İster fırın ister ocak olsun, parçalanacaktır. Onlar kirlidir ve sizin için de kirli olacaklardır. \v 36 Bununla birlikte, suyun toplandığı kaynak ya da sarnıç temiz olacak, ama onların leşlerine dokunan kirli olacaktır. \v 37 Eğer ekilecek tohumun üzerine onların leşinin bir kısmı düşerse, o size temiz olacaktır. \v 38 Ama tohumun üzerine su konulur da leşinin bir kısmı üzerine düşerse, o sizin için kirli olacaktır.'” \p \v 39 “'Yiyebileceğiniz hayvanlardan herhangi biri ölürse, onun leşine dokunan kişi akşama kadar kirli olacaktır. \v 40 Onun leşini yiyen, giysilerini yıkayacak ve akşama kadar kirli olacaktır. Onun leşini taşıyan da giysilerini yıkayacak ve akşama kadar kirli olacaktır. \p \v 41 “'Yerde sürünen her canlı iğrençtir. Yenilmeyecektir. \v 42 Karnının üzerinde sürünen, dört ayak üzerinde yürüyen, çok ayağı olan, yerde sürünen canlılarn hiçbirini yemeyeceksiniz; çünkü onlar iğrençtir. \v 43 Sürünen hiçbir şeyle kendinizi iğrenç kılmayacaksınız. Onlar tarafından kirletileceksiniz diye kendinizi onlarla kirletmeyeceksiniz. \v 44 Çünkü ben Tanrınız Yahve'yim. Bu nedenle kendinizi kutsal kılın ve kutsal olun; çünkü ben kutsalım. Yeryüzünde sürünen hiçbir şeyle kendinizi kirletmeyeceksiniz. \v 45 Çünkü Tanrınız olmak için sizi Mısır diyarından çıkaran Yahve benim. Bu nedenle siz de kutsal olacaksınız, çünkü ben kutsalım. \p \v 46 “'Kirliyle temizi birbirinden, yenilebilen canlıyla yenilemeyen canlıyı ayırt etmek için, \v 47 hayvanların, kuşların, sularda hareket eden her canlının ve yerde sürünen her yaratığın yasası budur.'” \c 12 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: \v 2 “İsrael'in çocuklarına de ki: 'Bir kadın gebe kalıp erkek çocuk doğurursa, yedi gün kirli olacaktır; âdet günlerinde olduğu gibi kirli olacaktır. \v 3 Sekizinci gün sünnet derisinin eti sünnet edilecek. \v 4 Otuz üç gün boyunca kendi arınma kanında kalacak. Arınma günleri tamamlanıncaya kadar hiçbir kutsal şeye dokunmayacak ve tapınağa girmeyecek. \v 5 Ama kız çocuk doğurursa, adet döneminde olduğu gibi iki hafta kirli sayılacaktır ve altmış altı gün kendi arınma kanında kalacaktır.'” \p \v 6 “'Bir erkek çocuk ya da kız çocuk için arınma günleri tamamlanınca, Buluşma Çadırı'nın kapısına, kâhine, yakmalık sunu olarak bir yaşında bir kuzu ve günah sunusu olarak bir güvercin yavrusu ya da bir kumru getirecektir. \v 7 Onu Yahve'nin önünde sunacak ve kadın için kefaret edecek; o zaman kanının pınarından temizlenecek.'” “‘Çocuk erkek olsun, kız olsun, doğuran kadın için yasa budur. \v 8 Eğer kuzu almaya gücü yetmezse, biri yakmalık sunu, diğeri günah sunusu olmak üzere iki kumru ya da iki yavru güvercin alacaktır. Kâhin onun için kefaret edecek ve o temiz olacaktır.'” \c 13 \p \v 1 Yahve Moşe'ye ve Aron'a konuşup şöyle dedi: \v 2 “Bir adamın bedeninin derisinde şişlik, yara kabuğu ya da parlak bir leke varsa ve bu durum bedeninin derisinde cüzzam haline gelirse, o zaman o kişi kâhin Aron'a ya da onun oğullarından biri olan kâhinlere getirilecek. \v 3 Kâhin bedenin derisindeki vebayı inceleyecek. Vebadaki kıl ağarmışsa ve vebanın görünümü beden derisinden daha derinse, bu cüzzam belasıdır; bu yüzden kâhin onu inceleyecek ve onu kirli ilan edecek. \v 4 Bedenin derisindeki parlak leke beyazsa, görünümü deriden derin değilse ve kılı ağarmamışsa, kâhin hastayı yedi gün boyunca kapayacaktır. \v 5 Yedinci gün kâhin onu inceleyecek. İşte, eğer kâhinin gözünde veba durmuş ve veba deriye yayılmamışsa, o zaman kâhin onu yedi gün daha kapayacaktır. \v 6 Yedinci gün kâhin onu tekrar inceleyecek. İşte, eğer veba hafiflemişse ve veba deriye yayılmamışsa, o zaman kâhin onu temiz ilan edecektir. Bu bir kabuktur. Elbiselerini yıkayacak ve temiz olacaktır. \v 7 Ama arınmak için kendini kâhine gösterdikten sonra derisinde kabuk yayılırsa, kendisini tekrar kâhine gösterecektir. \v 8 Kâhin onu inceleyecek; işte, eğer kabuk deriye yayılmışsa, o zaman kâhin onu kirli ilan edecek. Bu cüzzamdır.” \p \v 9 “Bir adamda cüzzam vebası olduğunda, o zaman o kişi kâhine götürülecek; \v 10 kâhin onu inceleyecek. İşte, eğer deride beyaz bir şişlik varsa ve bu şişlik kılı ağartmışsa ve şişkinliğin içinde diri kızıl et varsa, \v 11 bu, bedenin derisinde kronik bir cüzzamdır ve kâhin onu kirli ilan edecektir. Onu kapamayacak; zaten kirlidir.” \p \v 12 “Eğer cüzzam derinin her yerine yayılmışsa ve cüzzam, hastalığın görüldüğü kişinin başından ayaklarına kadar, kâhinin gördüğü kadarıyla bütün derisini kaplamışsa, \v 13 o zaman kâhin onu inceleyecek. İşte, eğer cüzzam bütün bedenini kaplamışsa, onu vebadan temiz ilan edecek. Hepsi ağarmıştır: O kişi temizdir. \v 14 Ama ne zaman onda kızıl et görünürse kirli olacaktır. \v 15 Kâhin kızıl eti inceleyecek ve onu kirli ilan edecek; kızıl et kirlidir. Bu cüzzamdır. \v 16 Ya da kızıl et tekrar ağarırsa, o zaman kâhine gelecektir. \v 17 Kâhin onu inceleyecek. İşte, eğer veba beyaza dönmüşse, o zaman kâhin onu vebadan temiz ilan edecek. O kişi temizdir.” \p \v 18 “Bedenin derisinde bir çıban olup iyileştiğinde, \v 19 çıban yerinde beyaz bir şişlik ya da kırmızımsı beyaz parlak leke olursa, o zaman kâhine gösterilecek. \v 20 Kâhin onu inceleyecek. İşte, eğer görünüşü derisinden daha derinse ve kılı ağarmışsa, o zaman kâhin onu kirli ilan edecektir. Bu cüzzam vebasıdır. Çıbanda meydana çıkmıştır. \v 21 Ancak kâhin onu inceler ve içinde hiç beyaz kıl bulunmadığını, deriden daha derin olmayıp solmuş olduğunu görürse, o zaman kâhin onu yedi gün kapayacak. \v 22 Eğer deriye yayılırsa, kâhin onu kirli ilan edecek. Bu bir vebadır. \v 23 Ama eğer parlak leke yerinde duruyorsa ve yayılmadıysa, bu çıban kabuğudur; ve kâhin onu temiz ilan edecektir.” \v 24 “Ya da bedeninde ateş yanığı varsa ve yanıktaki kızıl et kırmızımsı beyaz ya da beyaz parlak bir leke haline gelirse, \v 25 o zaman kâhin onu inceleyecek; işte, eğer parlak lekede kıl ağarmışsa ve görünüşü deriden daha derinse, bu cüzzamdır. Yanıkta meydana çıkmıştır ve kâhin onu kirli ilan edecektir. Bu cüzzam vebasıdır. \v 26 Ama kâhin onu inceleyip parlak lekede hiç beyaz kıl olmadığını ve deriden daha derin olmayıp solgunlaştığını görürse, o zaman kâhin onu yedi gün kapayacaktır. \v 27 Yedinci gün kâhin onu inceleyecek. Eğer deriye yayılmışsa, kâhin onu kirli ilan edecek. Bu cüzzam vebasıdır. \v 28 Eğer parlak leke yerinde duruyorsa ve deriye yayılmayıp solmuşsa, bu yanıktan kaynaklanan şişliktir. Kâhin onu temiz ilan edecektir; çünkü yanık kabuğudur.” \p \v 29 “Bir erkeğin ya da kadının başında ya da sakalında veba varsa, \v 30 o zaman kâhin vebayı inceleyecek; işte, eğer görünüşü deriden daha derinse ve içindeki tüyler sarı ve ince ise, o zaman kâhin onu kirli ilan edecektir. Bu bir kaşıntı. Bu, baş ya da sakal cüzzamıdır. \v 31 Eğer kâhin kaşıntı belasını inceler ve görünüşü deriden daha derin değilse ve içinde hiç siyah kıl yoksa, o zaman kâhin kaşıntıya yakalanan kişiyi yedi gün kapayacaktır. \v 32 Yedinci gün kâhin vebayı inceleyecek; işte, eğer kaşıntı yayılmamışsa, içinde sarı kıl yoksa ve kaşıntı deriden daha derin değilse, \v 33 o zaman kişi tıraş edilecek, ancak kaşıntıyı tıraş etmeyecektir. Daha sonra kâhin kaşıntısı olan kişiyi yedi gün daha kapayacak. \v 34 Yedinci gün kâhin kaşıntıyı inceleyecek; işte, eğer kaşıntı deriye yayılmamışsa ve görünüşü deriden daha derin değilse, o zaman kâhin onu temiz ilan edecek. Elbiselerini yıkayacak ve temiz olacaktır. \v 35 Ama temizlendikten sonra deride kaşıntı yayılırsa, \v 36 kâhin onu inceleyecek; işte, eğer deride kaşıntı yayılmışsa, kâhin sarı kıl aramayacak; o kirlidir. \v 37 Ama eğer kâhinin gözünde kaşıntı geçmişse ve onda siyah kıl çıkmışsa, kaşıntı iyileşmiştir. O kişi temizdir. Kâhin onu temiz ilan edecektir.” \p \v 38 “Bir erkeğin ya da kadının bedeninde parlak lekeler, beyaz parlak lekeler varsa, \v 39 o zaman kâhin onları inceleyecek, işte, eğer bedeninin derisindeki parlak lekeler solgun beyaz ise, bu zararsız bir döküntüdür. Deride meydana çıkmıştır. O kişi temizdir.” \p \v 40 “Bir adamın saçları başından dökülmüşse o kişi keldir. O kişi temizdir. \v 41 Saçları başının ön kısmından dökülmüşse alın keldir. O kişi temizdir. \v 42 Ama kel kafada ya da kel alnında kırmızımsı beyaz bir veba varsa, bu, kel kafasında ya da kel alnında meydana çıkan cüzzamdır. \v 43 Sonra kâhin onu inceleyecek. İşte, kel kafasındaki ya da kel alnındaki vebanın şişi, bedeninin derisindeki cüzzam görünümüne benzer, kırmızımsı beyaz ise, \v 44 o kişi cüzzamlı biridir. O kişi kirlidir. Kâhin onu kesinlikle kirli ilan edecek. Onun vebası başındadır.” \p \v 45 “Kendisinde cüzzam vebası olan kişi, yırtık giysiler giyecek, saçı çözülecek. Üst dudağını kapatacak ve 'Kirli, kirli!' diye bağıracak. \v 46 Vebanın onda olduğu bütün günler kirli olacak. O kişi kirlidir. Yalnız başına oturacak. Oturduğu yer ordugâhın dışında olacaktır.” \p \v 47 “Cüzzam vebasının bulunduğu giysi, ister yünlü, ister keten giysi olsun; \v 48 ister çözgü ister atkı, ister keten, ister yün; ister deri olsun, ister deriden yapılmış herhangi bir şey olsun; \v 49 eğer veba giyside, deride, çözgüde, atkıda ya da deriden yapılmış herhangi bir şeyde yeşilimsi ya da kırmızımsı ise; cüzzam vebasıdır ve kâhine gösterilecektir. \v 50 Kâhin vebayı inceleyecek ve vebayı yedi gün kapayacaktır. \v 51 Yedinci gün vebayı inceleyecek. Eğer veba giysiye, çözgüye, atkıya ya da deriye yayılmışsa, deri ne amaçla kullanılırsa kullanılsın, veba yıkıcı bir küftür. Bu kirlidir. \v 52 Vebanın bulunduğu yünden, ketenden ya da deriden yapılmış çözgü ya da atkı olsun, giysiyi yakacak; çünkü bu yıkıcı bir küftür. Ateşte yakılacaktır.” \p \v 53 “Kâhin onu incelediğinde vebanın giysiye, çözgüye, atkıya ya da deriden herhangi bir şeye yayılmamışsa; \v 54 sonra kâhin vebanın olduğu şeyi yıkamalarını buyuracak ve onu yedi gün daha kapayacak. \v 55 Veba yıkandıktan sonra kâhin onu inceleyecek; işte, vebanın rengi değişmediyse ve yayılmadıysa kirlidir; onu ateşte yakacaksın. Tüysüzlük içeride de olsa dışarıda da olsa, küflenmiş bir lekedir. \v 56 Eğer kâhin bakar ve işte, vebanın yıkandıktan sonra solmuşsa, o zaman onu giysiden, ya da deriden, ya da çözgüden ya da atkıdan yırtacaktır; \v 57 eğer giysinin çözgüsünde, atkısında ya da deriden herhangi bir şeyde tekrar görünürse, yayılmaktadır. Kendisinde veba olan o şeyi ateşle yakacaksın. \v 58 Yıkayacağınız giysi, çözgü, atkı ya da deriden herhangi bir şey, eğer üzerinden veba geçmişse, o zaman ikinci kez yıkanacak ve temiz olacaktır.” \p \v 59 Yünlü ya da keten bir giysinin çözgüsünde, atkısında ya da deriden herhangi bir şeyde, onu temiz ya da kirli ilan etmek için küf vebasının yasası budur. \c 14 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: \v 2 “Cüzzamlının temiz kılınacağı gün yasası şu olacak: O, kâhine getirilecek, \v 3 kâhin ordugâhtan çıkacak. Kâhin onu inceleyecek. İşte, eğer cüzzamlıdaki cüzzam vebası iyileşirse, \v 4 o zaman kâhin onlara, temiz kılınacak kişi için iki canlı, temiz kuş, sedir ağacı, kırmızı ve mercanköşkotu almalarını buyuracak. \v 5 Kâhin onlara kuşlardan birini akan suyun üzerinde toprak bir kapta kesmelerini buyuracak. \v 6 Canlı kuşa gelince, onu, sedir ağacını, kırmızıyı ve mercanköşkotunu alacak; onları ve canlı kuşu akarsu üzerinde kesilen kuşun kanına batıracak. \v 7 Cüzzamdan temiz kılınacak kişinin üzerine yedi kez serpecek, onu temiz ilan edecek ve canlı kuşu kıra salacaktır.” \p \v 8 “Temiz kılınacak olan kişi giysilerini yıkayacak, bütün kıllarını tıraş edecek ve suda yıkanacak; o da temiz olacak. Bundan sonra ordugâhın içine gelecek ama yedi gün çadırının dışında kalacak. \v 9 Yedinci gün böyle olacak, saçını, sakalını ve kaşlarını tıraş edecek. Bütün kıllarını tıraş edecek. Giysilerini yıkayacak ve bedenini suda yıkayacak. O zaman temiz olacaktır.” \p \v 10 “Sekizinci gün kusursuz iki erkek kuzu, bir yaşında kusursuz bir dişi kuzu, ekmek sunusu olarak yağla yoğrulmuş onda üç efa ince un ve bir log yağ alacak. \v 11 Onu temiz kılan kâhin, temiz kılınacak kişiyi ve bu şeyleri, Yahve'nin önüne, Buluşma Çadırı'nın kapısında durduracak.” \p \v 12 “Kâhin erkek kuzulardan birini alıp onu bir log yağla birlikte suç sunusu olarak sunacak ve sallamalık sunu olarak Yahve'nin önünde sallayacak. \v 13 Erkek kuzuyu, günah sunusunu ve yakmalık sunuyu kestikleri yerde, kutsal yerde kesecek; çünkü günah sunusu gibi suç sunusu da kâhinindir. Çok kutsaldır. \v 14 Kâhin suç sunusunun kanından biraz alacak ve bunu temiz kılınacak kişinin sağ kulak memesi üzerine, sağ elinin başparmağı üzerine ve sağ ayağının başparmağı üzerine sürecek. \v 15 Kâhin bir log yağ alıp kendi sol avucuna dökecek. \v 16 Kâhin sağ parmağını sol elindeki yağa batıracak ve Yahve'nin önünde yedi kez parmağıyla yağdan biraz serpecek. \v 17 Kâhin elindeki geri kalan yağdan temiz kılınacak kişinin sağ kulak memesi üzerine, sağ elinin başparmağı üzerine, sağ ayağının başparmağı üzerine ve suç sunusunun kanı üzerine sürecek. \v 18 Kâhinin elindeki yağın geri kalanını temiz kılınacak kişinin başına sürecek ve kâhin Yahve'nin önünde onun için kefaret edecek.” \p \v 19 “Kâhin günah sunusunu sunacak ve kirliliğinden dolayı temiz kılınacak olan kişiye kefaret edecek. Ondan sonra yakmalık sunuyu kesecek; \v 20 sonra kâhin yakmalık sunuyu ve ekmek sunusunu sunakta sunacak. Kâhin onun için kefaret edecek, o da temiz olacak.” \v 21 “Eğer yoksulsa ve gücü bu kadarına yetmezse, o zaman kendisi için kefaret etmek üzere sallamalık suç sunusu olarak bir erkek kuzu ve ekmek sunusu olarak yağla yoğrulmuş onda bir efa ince un ve bir log yağ alacak; \v 22 gücünün yettiği kadar iki kumru ya da iki güvercin yavrusu alacak; biri günah sunusu, diğeri yakmalık sunu olacak.” \p \v 23 “Sekizinci gün onları arınmaları için Yahve'nin önüne, Buluşma Çadırı'nın kapısına, kâhine getirecek. \v 24 Kâhin suç sunusunun kuzusunu ve bir log yağı alacak ve bunları sallamalık sunu olarak Yahve'nin önünde sallayacak. \v 25 Suç sunusunun kuzusunu kesecek. Kâhin suç sunusunun kanının bir kısmını alıp temiz kılınacak kişinin sağ kulak memesi üzerine, sağ elinin başparmağı üzerine ve sağ ayağının başparmağı üzerine sürecek. \v 26 Kâhin yağın bir kısmını kendi sol avucuna dökecek; \v 27 kâhin sol elindeki yağdan sağ parmağıyla Yahve'nin önünde yedi defa serpecek. \v 28 Sonra kâhin elindeki yağdan bir kısmını temiz kılınacak kişinin sağ kulak memesi üzerine, sağ elinin başparmağı üzerine ve sağ ayağının başparmağı üzerine ve suç sunusu kanının yeri üzerine sürecek. \v 29 Kâhinin elindeki yağın geri kalanını, Yahve'nin önünde kefaret etmek üzere temiz kılınacak kişinin başı üzerine sürecek. \v 30 Gücü yettiği kadar kumrulardan ya da güvercin yavrularından birini, \v 31 gücünün yettiği kadarıyla ekmek sunusuyla birlikte birini günah sunusu, diğerini yakmalık sunu olarak sunacak. Kâhin, Yahve'nin önünde temiz kılınacak kişi için kefaret edecek.” \p \v 32 Kendisinde cüzzam vebası bulunan ve arınması için kurban sunmaya gücü yetmeyen kişi için yasa budur. \p \v 33 Yahve Moşe ve Aron'la konuşup şöyle dedi: \v 34 “Size mülk olarak vereceğim Kenan diyarına girdiğinizde ve mülkünüz olan ülkede bir eve yayılan küf koyduğumda, \v 35 o zaman o evin sahibi gelip, 'Bana öyle geliyor ki, evde sanki veba gibi bir şey var' diyerek kâhine söyleyecek. \v 36 Kâhin, evde olanlar her şey kirlenmesin diye vebayı incelemek için içeri girmeden önce evi boşaltmalarını buyuracak. Daha sonra kâhin evi incelemek için içeri girecek. \v 37 Vebayı inceleyecek; işte, eğer veba evin duvarlarında yeşilimsi ya da kırmızımsı lekeler halindeyse ve onlar duvardan daha derin görünüyorsa, \v 38 o zaman kâhin evden evin kapısına çıkacak ve evi yedi gün kapayacak. \v 39 Yedinci gün kâhin tekrar gelip bakacak. Eğer veba evin duvarlarına yayılmışsa, \v 40 o zaman kâhin, vebanın bulunduğu taşları çıkarıp şehrin dışındaki kirli bir yere atmalarını buyuracak. \v 41 Evin içinin her tarafı kazınacak. Kazıdıkları harcı şehrin dışına, kirli bir yere dökecekler. \v 42 Başka taşlar alıp bu taşların yerine koyacaklar; başka harç alıp evi sıvayacak.” \p \v 43 “Eğer taşlar çıkarıldıktan, evi kazıdıktan ve sıvandıktan sonra veba evde yine meydana çıkarsa, \v 44 o zaman kâhin içeri girip bakacaktır; işte, eğer veba evde yayılmışsa, evde yıkıcı bir küf vardır ve kirlidir. \v 45 Evi, taşlarını, kerestesini ve evin tüm harcını yıkacak. Onları şehrin dışına, kirli bir yere taşıyacak.” \p \v 46 “Üstelik, kapalıyken eve giren kişi akşama kadar kirli olacaktır. \v 47 Evde yatan giysilerini yıkayacak; evde yemek yiyen de giysilerini yıkayacak.” \p \v 48 “Eğer kâhin içeri girip evi incelerse, işte, ev sıvandıktan sonra veba evde yayılmamışsa, o zaman kâhin evi temiz ilan edecek; çünkü veba geçmiştir. \v 49 Evi temizlemek için iki kuş, sedir ağacı, kırmızı ve mercanköşkotu alacak. \v 50 Kuşlardan birini akan suyun üzerinde toprak bir kapta kesecek. \v 51 Sedir ağacını, mercanköşkotu, kırmızı ve canlı kuşu alıp onları öldürülen kuşun kanına ve akan suya batıracak ve eve yedi kez serpecek. \v 52 Evi kuşun kanıyla, akan suyla, canlı kuşla, sedir ağacıyla, mercanköşkotuyla ve kırmızıyla temizleyecek; \v 53 ancak canlı kuşu kentten çıkıp kıra salacak. Böylece ev için kefaret edecek; ve temiz olacaktır.” \p \v 54 Her türlü cüzzam hastalığı ve kaşıntı için, \v 55 giysi küfü için, ev için, \v 56 şiş için, kabuk için ve parlak leke için yasa budur; \v 57 Ne zaman kirli, ne zaman temiz olduğunu öğretmek için; cüzzam yasası budur. \c 15 \p \v 1 Yahve Moşe ve Aron'a şöyle konuştu: \v 2 “İsrael'in çocuklarına söyle ve onlara de ki: 'Bir adamın bedeninden akıntısı varsa, o kişi kirlidir. \v 3 Onun akıntısından kirliliği şu olacak: İster bedeni akıntısını akıtıyor, ister bedeni akıntıyı durdurmuş olsun, bu onun kirliliğidir.'” \p \v 4 “'Akıntısı olan kişinin yattığı her yatak kirli olacaktır; üzerine oturduğu her şey kirli olacak. \v 5 Yatağına dokunan her kişi giysilerini yıkayacak, suda yıkanacak ve akşama kadar kirli olacaktır. \v 6 Akıntısı olan adamın oturduğu herhangi bir yere oturan kişi, giysilerini yıkayacak, suda yıkanacak ve akşama kadar kirli olacaktır.'” \p \v 7 “'Akıntısı olan birinin bedenine dokunan kişi giysilerini yıkayacak, suda yıkanacak ve akşama kadar kirli olacaktır.'” \p \v 8 “'Eğer akıntısı olan kişi temiz olana tükürürse, o zaman o kişi giysilerini yıkayacak, suda yıkanacak ve akşama kadar kirli olacaktır.'” \p \v 9 “'Akıntısı olanın üzerine bindiği eyer kirli olacaktır. \v 10 Onun altındaki herhangi bir şeye dokunan kişi akşama kadar kirli sayılacaktır. Bunları taşıyan kişi giysilerini yıkayacak, suda yıkanacak ve akşama kadar kirli olacaktır.'” \p \v 11 “'Akıntısı olan kişi, ellerini suyla yıkamadan kime dokunursa, o kişi giysilerini yıkayacak, suda yıkanacak ve akşama kadar kirli olacaktır.'” \p \v 12 “'Akıntısı olanın dokunduğu toprak kap kırılacak; ve her ağaç kap suyla durulanacak.'” \p \v 13 “'Akıntısı olan kişi akıntısından arındığında, arınmak için kendine yedi gün sayacak ve giysilerini yıkayacak; ve bedenini akar suda yıkayacak ve temiz olacak.'” \p \v 14 “'Sekizinci gün iki kumru ya da iki güvercin yavrusu alıp Yahve'nin önüne, Buluşma Çadırı'nın kapısına gelecek ve onları kâhine verecek. \v 15 Kâhin bunlardan birini günah sunusu, diğerini yakmalık sunu olarak sunacak. Kâhin akıntısından dolayı Yahve'nin önünde onun için kefaret edecek.'” \p \v 16 “'Eğer bir adamdan meni çıkarsa, o zaman bütün bedenini suda yıkayacak ve akşama kadar kirli olacaktır. \v 17 Üzerinde meni olan her giysi ve her deri suyla yıkanacak ve akşama kadar kirli olacak. \v 18 Bir adam bir kadınla yatarsa ve meni çıkarsa, ikisi de suda yıkanacak ve akşama kadar kirli olacaklar.'” \p \v 19 “'Bir kadının akıntısı varsa ve akıntısı kansa, yedi gün kirli olacaktır. Ona dokunan kişi akşama kadar kirli olacaktır.'” \p \v 20 “'Kendi kirliliğinde üzerinde yattığı her şey kirli olacak. Üzerinde oturduğu her şey de kirli olacaktır. \v 21 Kim onun yatağına dokunursa, giysilerini yıkayacak, suda yıkanacak ve akşama kadar kirli olacaktır. \v 22 Kim onun üzerinde oturduğu herhangi bir şeye dokunursa, giysilerini yıkayacak, suda yıkanacak ve akşama kadar kirli olacaktır. \v 23 Kadının oturmuş olduğu yatak ya da kadının üzerinde oturduğu herhangi bir şeye dokunan kişi, akşama kadar kirli olacaktır.'” \p \v 24 “'Bir erkek onunla yatarsa ve kadının aylık akıntısı onun üzerine gelirse, yedi gün kirli olacaktır; yattığı her yatak da kirli olacaktır.'” \p \v 25 “'Eğer bir kadının âdet zamanı dışında birçok gün kan akıntısı olursa ya da âdet zamanının ötesinde akıntısı varsa, kirliliğinin akıntısının bütün günleri âdet günleri gibi olacak. O kirlidir. \v 26 Akıntısı olduğu günler boyunca yattığı her yatak, onun için âdet yatağı gibi olacaktır. Üzerinde oturduğu her şey, kendi âdet kirliliği gibi kirli olacaktır. \p \v 27 Bu şeylere dokunan her kişi kirli olacak, giysilerini yıkayacak, suda yıkanacak ve akşama kadar kirli olacaktır.'” \p \v 28 “'Ama eğer akıntısından temizlenmişse, o zaman kendisine yedi gün sayacak ve ondan sonra temiz olacaktır. \v 29 Sekizinci günde iki kumru ya da iki güvercin yavrusu alıp onları kâhine, Buluşma Çadırı'nın kapısına getirecek. \v 30 Kâhin birini günah sunusu, diğerini yakmalık sunu olarak sunacak; kâhin onun için, akıntısının kirliliğinden dolayı Yahve'nin önünde kefaret edecektir.'” \p \v 31 “'İsrael'in çocuklarını kendi kirliliklerinden böyle ayıracaksın ki, aralarındaki konutumu kirlettiklerinde kendi kirlilikleri içinde ölmesinler.'” \p \v 32 Akıntısı olanın ve kendisinden meni çıkmasından dolayı kirli olanın; \v 33 âdet gören kadının, akıntısı olan erkek ya da kadının ve kirli olan kadınla birlikte yatan erkeğin yasası budur. \c 16 \p \v 1 Yahve'nin önüne yaklaştıkları zaman ölen Aron'un iki oğlunun ölümünden sonra, Yahve Moşe'ye şöyle konuştu; \v 2 Yahve Moşe'ye dedi: “Kardeşin Aron'a söyle, perdenin içindeki En Kutsal Yer'e, sandık üzerinde Merhamet Örtüsü'nün iç tarafına her vakit girmesin; yoksa ölür; çünkü ben Merhamet Örtüsü'nün üzerindeki bulutta görüneceğim.” \p \v 3 “Aron, günah sunusu olarak bir boğa ve yakmalık sunu olarak bir koçla birlikte Kutsal Yer'e girecek. \v 4 Kutsal keten gömleğini giyecek. Bedeni üzerinde keten don olacak, keten kuşak takacak ve kendisine keten sarık giydirilecek. Onlar kutsal giysilerdir. Bedenini suyla yıkayacak ve onları giyecektir. \v 5 İsrael'in çocuklarının topluluğundan günah sunusu olarak iki teke, yakmalık sunu olarak da bir koç alacaktır.” \p \v 6 “Aron kendisi için günah sunusu olan boğayı sunacak, kendisi ve evi için kefaret edecektir. \v 7 İki keçiyi alıp Buluşma Çadırı'nın kapısında, Yahve'nin önünde durduracaktır. \v 8 Aron iki keçi için kura çekecek; kuralardan biri Yahve için, diğeri Azazel içindir. \v 9 Aron Yahve'ye kura düşen tekeyi sunacak ve onu günah sunusu olarak sunacak. \v 10 Ancak Azazel için üzerine kura düşen keçiyi, onun için kefaret etmek, onu Azazel için çöle salıvermek üzere, canlı olarak Yahve'nin önünde durdurulacaktır.” \p \v 11 “Aron kendisi için olan günah sunusu boğasını sunacak, kendisi ve evi için kefaret edecek ve kendisi için olan günah sunusu boğasını kesecek. \v 12 Yahve'nin önündeki sunak üzerindeki ateş korlarıyla dolu bir buhurdan ve ince ezilmiş iki avuç hoş kokulu buhur alacak ve onu perdenin iç tarafına getirecek. \v 13 Buhur bulutu, antlaşma üzerinde olan Merhamet Örtüsü'nü örtsün ve ölmesin diye, buhuru Yahve'nin önünde ateş üzerine koyacak. \v 14 Boğanın kanından biraz alıp parmağıyla doğuya doğru Merhamet Örtüsü'ne serpecek; merhamet örtüsünün önünde parmağıyla yedi kez kanın bir kısmını serpecektir.” \p \v 15 “Sonra halk için olan günah sunusu olan keçiyi kesecek, kanını perdenin iç tarafına getirecek, boğanın kanına yaptığının aynısını onun kanına da yapacak, onu Merhamet Örtüsü'nün üzerine, Merhamet Örtüsü'nün önünde serpecektir. \v 16 İsrael'in çocuklarının kirliliğinden, isyanlarından, bütün günahlarından dolayı Kutsal Yer için kefaret edecek; kirliliklerinin ortasında kendileriyle birlikte duran Buluşma Çadırı için de aynısını yapacaktır. \v 17 Kutsal Yer'e kefaret etmek için girdiğinde, kendisi, ailesi ve tüm İsrael topluluğu için kefaret edip çıkana kadar Buluşma Çadırı'nda hiç kimse bulunmayacaktır.” \p \v 18 “Yahve'nin önündeki sunağa çıkıp onun için kefaret edecek, boğanın kanından ve keçinin kanından biraz alıp sunağın boynuzları üzerine çepeçevre sürecek. \v 19 Parmağıyla yedi kez kanın bir kısmını üzerine serpecek, onu İsrael'in çocuklarının kirliliğinden arındırıp kutsal kılacaktır.” \p \v 20 “Kutsal Yer, Buluşma Çadırı ve sunağın kefaretini bitirince canlı keçiyi sunacak. \v 21 Aron iki elini canlı keçinin başına koyacak, İsrael'in çocuklarının bütün suçlarını, bütün isyanlarını ve bütün günahlarını onun üzerine itiraf edecek; bunları keçinin başı üzerine koyacak ve hazırlanmış bir adamın eliyle onu çöle salıverecek. \v 22 Keçi onların bütün kötülüklerini ıssız bir ülkeye kendi üzerinde taşıyacak ve keçiyi çöle salıverecektir.” \p \v 23 “Aron Buluşma Çadırı'na girecek ve Kutsal Yer'e girerken giydiği keten giysilerini çıkarıp orada bırakacak. \v 24 Sonra kutsal bir yerde kendini suyla yıkayacak, giysilerini giyecek ve dışarı çıkıp kendi yakmalık sunusunu ve halkın yakmalık sunusunu sunacak, kendisi ve halk için kefaret edecektir. \v 25 Günah sunusunun yağını sunakta yakacak.” \p \v 26 “Keçiyi günah keçisi olarak salıveren kişi, giysilerini yıkayacak, bedenini suda yıkayacak, ondan sonra ordugaha girecektir. \v 27 Kutsal Yer'de kefaret etmek üzere kanı getirilen günah sunusu boğası ve günah sunusu tekesi ordugâhın dışına taşınacak, derilerini, etlerini ve gübrelerini ateşte yakacaklar. \v 28 Bunları yakan kişi giysilerini yıkayacak, bedenini suda yıkayacak ondan sonra ordugaha girecektir. \p \v 29 “Size sonsuza dek bir kural olacak: Yedinci ayda, ayın onuncu gününde, canlarınızı sıkıntıya sokacaksınız, ister yerli olsun, ister yabancı olarak aranızda yaşayan bir garip olsun, hiçbir iş yapmayacaksınız. \v 30 Çünkü o gün sizi arındırmak üzere sizin için kefaret edilecek. Yahve'nin önünde bütün günahlarınızdan arınacaksınız. \v 31 Bu sizin için tam bir dinlenme Şabatı'dır ve canlarınızı sıkıntıya sokacaksınız. Bu sonsuza dek sürecek bir kuraldır. \v 32 Babasının yerine kâhin olmak üzere meshedilen ve atanan kâhin, kefareti gerçekleştirecek ve keten giysileri, kutsal giysileri giyecektir. \v 33 Ondan sonra Kutsal Konut için kefaret edecek; Buluşma Çadırı ile sunak için kefaret edecek; kâhinler ve topluluktaki tüm halk için kefaret edecek. \p \v 34 “Bu, İsrael'in çocuklarının bütün günahlarından dolayı yılda bir kez onlara kefaret etmen için senin için kalıcı bir kural olacak.” Bu, Yahve'nin Moşe'ye buyurduğu gibi yapıldı. \c 17 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 2 “Aron'la, oğullarıyla ve tüm İsrael'in çocuklarıyla konuş ve onlara de: 'Yahve'nin buyruğu şudur: \v 3 İsrael evinden kim olursa olsun, ordugâhta bir boğayı, kuzuyu ya da keçiyi kesen ya da ordugâhın dışında kesen kişi, \v 4 Yahve'nin Konutu'nun önünde Yahve'ye sunu olarak sunmak üzere onu Buluşma Çadırı'nın kapısına getirmemişse; kanı o kişiye sayılacaktır; kan dökmüştür; o kişi halkının arasından atılacaktır. \v 5 Bu, İsrael'in çocuklarının kırda kestikleri kurbanlarını Yahve'ye, Buluşma Çadırı'nın kapısına, kâhine getirebilmeleri ve onları Yahve'ye esenlik sunuları kurbanı olarak sunabilmeleri içindir. \v 6 Kâhin kanı Buluşma Çadırı'nın kapısındaki Yahve'nin sunağı üzerine serpecek ve yağını Yahve'ye hoş koku olarak yakacaktır. \v 7 Artık ardlarınca zina ettikleri keçi putlarına kurban kesmeyecekler. Bu, onlara kuşaklar boyunca sonsuza dek geçerli olacak bir kural olacak.'” \p \v 8 “Onlara diyeceksiniz ki, 'İsrael evinden ya da aralarında yabancı olarak yaşayan yabancılardan biri yakmalık sunu ya da kurban sunar, \v 9 eğer kurbanı Yahve'ye sunmak üzere Buluşma Çadırı'nın kapısına getirmezse, o kişi halkının arasından atılacaktır.'” \p \v 10 “'İsrael evinden ya da onların arasında yabancı olarak yaşayan yabancılardan her kim herhangi bir çeşit kan yerse, kan yiyen cana karşı yüzümü çevireceğim ve onu kendi halkının arasından atacağım. \v 11 Çünkü etin yaşamı kandadır. Ben onu sunak üzerinde canlarınıza kefaret etmek için size verdim; çünkü yaşamdan ötürü kefaret eden kandır. \v 12 Bu nedenle İsrael'in çocuklarına dedim: “Aranızda hiç kimse kan yemesin, aranızda yabancı olarak yaşayan hiçbir yabancı da kan yemesin.” \p \v 13 “'İsrael'in çocuklarından ya da aralarında yabancı olarak yaşayan yabancılardan kim olursa olsun, yenilebilir bir hayvan ya da kuş avlarsa, onun kanını akıtacak ve onu toprakla örtecektir. \v 14 Çünkü her etin yaşamına gelince, onun kanı yaşamıyladır. Bu nedenle İsrael'in çocuklarına şöyle dedim: “Hiçbir çeşit etin kanını yemeyeceksiniz; çünkü her çeşit etin yaşamı onun kanıdır. Onu her yiyen atılacaktır.” \p \v 15 “'İster yerli ister yabancı olsun, kendiliğinden ölen ya da hayvanların parçaladığı hayvanı yiyen herkes giysilerini yıkayacak, suda yıkanacak ve akşama kadar kirli olacaktır. O zaman temiz olacaktır. \v 16 Ancak eğer onları yıkamaz ya da bedenini yıkamazsa, o zaman kötülüğünü taşıyacaktır.'” \c 18 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: \v 2 “İsrael'in çocuklarına söyle ve onlara de ki: 'Ben Tanrınız Yahve'yim. \v 3 İçinde yaşamış olduğunuz Mısır diyarında onların yaptığı gibi yapmayacaksınız. Sizi götürmekte olduğum Kenan diyarında onların yaptığı gibi yapmayacaksınız. Onların kurallarını izlemeyeceksiniz. \v 4 İlkelerimi yerine getireceksiniz. Kurallarımı tutacak ve onların içinde yürüyeceksiniz. Ben Tanrınız Yahve'yim. \v 5 Bu nedenle kurallarımı ve ilkelerimi tutacaksınız; eğer bir kişi bunları yaparsa, onlarla yaşayacaktır. Ben Yahve'yim.'” \p \v 6 “'Hiçbiriniz çıplaklığını açmak için yakın akrabasına yaklaşmayacaktır; ben Yahve'yim.'” \p \v 7 “'Babanın çıplaklığını, annenin çıplaklığını açmayacaksın; o senin annendir. Onun çıplaklığını açmayacaksın.'” \p \v 8 “'Babanın karısının çıplaklığını açmayacaksın. O senin babanın çıplaklığıdır.'” \p \v 9 “'Kız kardeşinin, babanın kızının, ya da annenin kızının, ister evde ister dışarıda doğmuş olsun, çıplaklığını açmayacaksın.'” \p \v 10 “'Senin oğlunun kızının ya da kendi kızının kızının çıplaklığını, onların çıplaklığını açmayacaksın; çünkü onlarınki senin kendi çıplaklığındır.'” \p \v 11 “'Babanın karısının babandan olan kızının çıplaklığını açmayacaksın, çünkü o senin kız kardeşindir.'” \p \v 12 “'Babanın kız kardeşinin çıplaklığını açmayacaksın. O, babanın yakın akrabasıdır.'” \p \v 13 “'Annenin kız kardeşinin çıplaklığını açmayacaksın; çünkü o, annenin yakın akrabasıdır.'” \p \v 14 “'Babanın kardeşinin çıplaklığını açmayacaksın. Onun karısına yaklaşmayacaksın. O senin yengendir.'” \p \v 15 “'Kendi gelininin çıplaklığını açmayacaksın. O, oğlunun karısıdır. Onun çıplaklığını açmayacaksın.'” \p \v 16 “'Kardeşinin karısının çıplaklığını açmayacaksın. O kardeşinin çıplaklığıdır. \p \v 17 “'Bir kadının ve onun kızının çıplaklığını açmayacaksın. Çıplaklığını açmak için onun oğlunun kızını ya da kızının kızını almayacaksın. Onlar yakın akrabadır. Bu kötülüktür. \p \v 18 “'Kız kardeşi hayattayken, çıplaklığını açmak için ona rakip olarak kardeşini eş olarak almayacaksın. \p \v 19 “'Bir kadına, âdet kirliliğindeyken, çıplaklığını açmak için yaklaşmayacaksın. \p \v 20 “'Komşunun karısıyla yatmayacaksın ve onunla birlikte kendini kirletmeyeceksin. \p \v 21 “'Çocuklarınızdan hiçbirini Molek'e kurban olarak vermeyeceksin. Tanrınız'ın adına saygısızlık etmeyeceksin. Ben Yahve'yim. \p \v 22 “'Bir erkekle kadınla yatar gibi yatmayacaksın. Bu iğrenç bir şeydir.'” \p \v 23 “'Kendini kirletmek için hiçbir hayvanla yatmayacaksın. Hiçbir kadın kendini bir hayvana verip onunla yatmayacak; bu sapkınlıktır.'” \p \v 24 “'Bu şeylerin hiçbiriyle kendinizi kirletmeyin; çünkü önünüzden kovmakta olduğum bu ulusların hepsi bu şeylerle kirlendiler. \v 25 Ülke kirletildi. Bu yüzden onun kötülüğünü cezalandırdım ve ülke kendi sakinlerini kustu. \v 26 Bu nedenle kurallarımı ve ilkelerimi tutacaksınız; ne yerli, ne de aranızda garip olarak yaşayan yabancılar bu iğrençliklerin hiçbirini yapmayacak, \v 27 (çünkü sizden önceki ülke halkı bütün bu iğrençlikleri yapmışlardı ve ülke kirlenmişti), \v 28 ta ki, siz onu kirlettiğinizde, sizden önceki ulusu kustuğu gibi, ülke sizi de kusmasın.'” \p \v 29 “'Kim bu iğrençliklerden birini yaparsa, onları yapan canlar halkının arasından atılacaktır. \v 30 Bu nedenle, sizden önce yapılan bu iğrenç törelerin hiçbirini yapmamanız ve bunlarla kendinizi kirletmemeniz için buyruklarımı tutacaksınız. Ben Tanrınz Yahve'yim.'” \c 19 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 2 “İsrael'in çocuklarının bütün topluluğuna söyle ve onlara de: 'Kutsal olacaksınız; çünkü ben, Tanrınız Yahve, kutsalım.'” \p \v 3 “‘Her biriniz annesine ve babasına saygı göstersin. Şabatlarımı tutacaksınız. Ben Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 4 “'Putlara dönmeyin, kendinize dökme ilâhlar yapmayın. Ben Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 5 “'Yahve'ye esenlik kurbanı sunacağınız zaman, kabul edilesiniz diye onu sunacaksınız. \v 6 O, sunduğunuz gün ve ertesi gün yenilecek. Üçüncü güne kadar bir şey kalırsa ateşle yakılacak. \v 7 Üçüncü günde bir parça bile yenirse bu iğrençtir. Kabul edilmeyecektir; \v 8 ve onu yiyen herkes kendi kötülüğünü yüklenecektir; çünkü o, Yahve'nin kutsal şeyini kirletmiştir ve o can, halkının arasından atılacaktır.'” \p \v 9 “'Toprağınızın hasadını biçtiğinizde, tarlanızın köşelerini tamamıyla biçmeyeceksiniz, ve hasadınızın kırıntılarını da toplamayacaksınız. \v 10 Bağınızı toplamayacaksınız ve bağınızın yere düşmüş üzümlerini toplamayacaksınız. Onları yoksul ve yabancı için bırakacaksın. Ben Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 11 “'Çalmayacaksın.'” “'Yalan söylemeyeceksin. “‘Birbirinizi kandırmayacaksınız.'” \p \v 12 “'Benim adımla yalan yere ant içmeyeceksin ve Tanrın'ın adını kirletmeyeceksin. Ben Yahve'yim.'” \p \v 13 “'Komşuna zulmetmeyeceksin, onu soymayacaksın.'” \p “‘Ücretli bir hizmetçinin ücretini bütün gece sabaha kadar yanında tutmayacaksın.'” \p \v 14 “'Sağıra lanet etmeyeceksin, körün önüne tökezleme taşı koymayacaksın; ama Tanrınız'dan korkacaksınız. Ben Yahve'yim.'” \p \v 15 “'Yargılarken haksızlık yapmayacaksın. Yoksula karşı taraf tutmayacaksın, büyükleri kayırmayacaksın; komşunu ise adaletle yargılayacaksın.'” \p \v 16 “'Halkının arasında iftiracı olarak dolaşmayacaksın.'” “‘Komşunun hayatını tehlikeye atmayacaksın. Ben Yahve'yim.'” \p \v 17 “'Yüreğinde kardeşinden nefret etmeyeceksin. Komşunu mutlaka azarlayacaksın ve onun yüzünden günah taşımayacaksın.'” \p \v 18 “'Öç almayacaksın, halkının çocuklarına kin tutmayacaksın, komşunu ise kendin gibi seveceksin. Ben Yahve'yim.'” \p \v 19 “'Kurallarımı tutacaksın. “‘Farklı türden hayvanları çiftleştirmeyeceksin. “‘Tarlana iki çeşit tohum ekmeyeceksin; “‘İki çeşit malzemeden yapılmış giysi giymeyin. \p \v 20 “'Bir adam, başka bir adamla nişanlı olan, ancak fidye ödenmemiş ya da özgürlüğüne kavuşturulmamış bir cariye kadınla yatarsa; cezalandırılacaklar. Öldürülmeyecekler, çünkü kadın özgür değildir. \v 21 Yahve'ye suç sunusunu, Buluşma Çadırı'nın kapısına, suç sunusu olarak bir koç getirecek. \v 22 Kâhin, işlediği günahtan dolayı Yahve'nin önünde suç sunusu koçuyla onun için kefaret edecek; işlediği günah kendisine bağışlanacaktır.'” \v 23 “'Ülkeye gelip yiyecek olarak her çeşit ağacı diktiğinizde, onların meyvelerini yasak sayacaksınız. Üç yıl boyunca size yasak olacak. Yenilmeyecektir. \v 24 Ama dördüncü yılda bütün meyvesi Yahve'ye övgü sunmak için kutsal olacaktır. \v 25 Beşinci yıl meyvesini yiyeceksiniz ki, size bol ürün versin. Ben Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 26 “'Kanı hâlâ içinde olan et yemeyeceksin. Büyü yapmayacaksınız ve büyücülükle uğraşmayacaksınız.'” \p \v 27 “'Başınızın yanlarındaki saçları kesmeyeceksiniz, sakalınızın kenarlarını düzeltmeyeceksiniz.'” \p \v 28 “'Ölüler için bedeninizi yaralamayacaksınız, üzerinize dövme işareti yapmayacaksınız. Ben Yahve'yim.'” \p \v 29 “'Kızını fahişe ederek onu kirletme; öyle ki, ülke fuhuş edip diyar kötülükle dolmasın.'” \p \v 30 “'Şabatlarımı tutacaksınız ve konutuma saygı göstereceksiniz; Ben Yahve'yim.'” \p \v 31 “'Medyumlara ya da büyücülere yönelmeyin. Onları aramayın, onlar tarafından kirletilmeyin. Ben Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 32 “'Ak saçlının önünde ayağa kalkacaksın, yaşlıların yüzüne hürmet edeceksin; Tanrın'dan korkacaksın. Ben Yahve'yim.'” \p \v 33 “'Eğer bir yabancı ülkenizde sizinle birlikte garip olarak yaşıyorsa, ona haksızlık etmeyeceksiniz. \v 34 Sizinle yabancı olarak yaşayan garip, sizin için aranızda doğmuş biri gibi olacak ve onu kendin gibi seveceksin; çünkü Mısır diyarında yabancı olarak yaşadınız. Ben Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 35 “'Yargıda, uzunluk, ağırlık ya da miktar ölçülerinde haksızlık etmeyeceksiniz. \v 36 Sizde bulunan terazi doğru, tartı doğru, efa doğru, hin doğru olacak. Ben sizi Mısır diyarından çıkaran Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 37 “'Bütün kurallarımı, bütün ilkelerimi tutacaksınız ve onları yapacaksınız. Ben Yahve'yim.'” \c 20 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: \v 2 “Ayrıca İsrael'in çocuklarına şunu söyle: 'İsrael'in çocuklarından ya da İsrael'de garip olarak yaşayan yabancılardan Molek'e çocuklarından birini veren her kişi, kesinlikle öldürülecektir. Ülke halkı o kişiyi taşlayacaktır. \v 3 Ben de o kişiye karşı yüzümü çevireceğim ve onu halkının arasından atacağım; çünkü o, kutsal yerimi kirletmek ve kutsal adımı lekelemek için soyundan Molek'e vermiştir. \v 4 Eğer o kişi çocuğunu Molek'e verirken ülke halkı o kişiyi görmezlikten gelir ve onu öldürmezlerse, \v 5 o zaman o kişiye ve ailesine karşı yüzümü çevireceğim ve onu ve onun ardınca Molek'le fahişelik yapmak üzere fahişelik edenlerin hepsini halkının arasından atacağım.'” \p \v 6 “'Medyumlara ve büyücülere yönelip onların ardından fahişelik yapan kişiye karşı da yüzümü çevireceğim ve onu halkının arasından atacağım.'” \p \v 7 “'Bunun için kendinizi kutsal kılın ve kutsal olun; çünkü ben Tanrınız Yahve'yim. \v 8 Kurallarımı tutacak ve onları yapacaksınız. Sizi kutsal kılan Yahve benim.'” \p \v 9 “'Babasına ya da annesine lanet eden herkes kesinlikle öldürülecektir. Babasına ya da annesine lanet etmiştir. Onun kanı kendi üzerinde olacaktır.'” \p \v 10 “'Başka birinin karısıyla zina eden kişi, komşusunun karısıyla zina eden kişi, zina eden adam da, zina eden kadın da kesinlikle öldürülecektir.'” \p \v 11 “'Babasının karısıyla yatan, babasının çıplaklığını açmıştır. Her ikisi de kesinlikle öldürülecektir. Onların kanı kendi üzerlerinde olacaktır.'” \p \v 12 “'Bir adam geliniyle yatarsa, ikisi de kesinlikle öldürülecektir. Sapkınlık yaptılar. Onların kanı kendi üzerlerinde olacaktır.'” \p \v 13 “'Eğer bir adam bir kadınla yatar gibi bir erkekle yatarsa, ikisi iğrençlik etmiştir. Kesinlikle öldürülecekler. Onların kanı kendi üzerlerinde olacaktır.'” \p \v 14 “'Bir adam bir kadınla birlikte annesini alırsa, bu kötülüktür. Aranızda kötülük olmasın diye, hem kendisi hem de onlar ateşte yakılacaktır.'” \p \v 15 “'Bir kişi bir hayvanla yatarsa kesinlikle öldürülecektir; hayvanı da öldüreceksiniz.'” \p \v 16 “'Eğer bir kadın herhangi bir hayvana yaklaşıp onunla yatarsa, kadını da hayvanı da öldüreceksiniz. Kesinlikle öldürülecekler. Kanları onların üzerinde olacak.'” \p \v 17 “'Bir adam kız kardeşini, babasının kızını ya da annesinin kızını alır ve onun çıplaklığını görürse, kadın da onun çıplaklığını görürse, bu utanç verici bir şeydir. Halklarının çocuklarının gözü önünde atılacaklardır. Kız kardeşinin çıplaklığını açmıştır. Kötülüğüne katlanacaktır.'” \p \v 18 “'Eğer bir adam âdet gören bir kadınla yatar ve onun çıplaklığını açarsa, onun pınarını çıplak etmiştir, kadın da kendi kan pınarını çıplak etmiştir. İkisi de kendi halkının arasından atılacaktır.'” \p \v 19 “'Kendi annenin kız kardeşinin ya da babanın kız kardeşinin çıplaklığını açmayacaksın; çünkü o, yakın akrabasını çıplak etmiştir. Onlar kötülüklerini taşıyacaklar.'” \v 20 Bir adam amcasının karısıyla yatarsa, amcasının çıplaklığını açmıştır. Günahlarına katlanacaklar. Çocuksuz öleceklerdir. \p \v 21 “'Bir adam kardeşinin karısını alırsa, bu kirliliktir. Kardeşinin çıplaklığını açmıştır. Çocuksuz olacaklardır.'” \p \v 22 “'Bütün kurallarımı, bütün ilkelerimi tutacaksın ve onları yapacaksın; öyle ki, orada oturmak üzere sizi götürmekte olduğum ülke sizi dışa kusmasın. \v 23 Önünüzden kovacağım ulusun töreleri içinde yürümeyeceksiniz; çünkü bütün bunları onlar yaptılar ve bu yüzden onlardan tiksindim. \v 24 Ama ben size, “Onların topraklarını miras alacaksınız, ben de onu, süt ve bal akan ülkeyi mülk olarak size vereceğim” dedim. Sizi halklardan ayıran Tanrınız Yahve benim.'” \p \v 25 “'Bu nedenle temiz hayvanla kirli olanı, kirli kuşla temiz olanı birbirinden ayıracaksınız. Sizin için kirli diye sizden ayırdığım hayvanlarla, kuşlarla ya da yerde sürünen hiçbir şeyle kendinizi iğrenç kılmayacaksınız. \v 26 Benim için kutsal olacaksınız; çünkü ben, Yahve, kutsalım ve benim olasın diye seni halkların arasından ayırdım.'” \p \v 27 “'Medyum ya da büyücü olan erkek ya da kadın kesinlikle öldürülecektir. Onlar taşlanacaklar. Onların kanı kendi üzerlerinde olacaktır.'” \c 21 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: “Aron'un oğullarıyla, kâhinlerle konuş ve onlara söyle: 'Kâhin halkının ölüleri için kendini şunlar dışında kirletmeyecektir: \v 2 Kendisine yakın olan akrabalarından annesi için, babası için, oğlu için, kızı için, erkek kardeşi için, \v 3 ve kendisine yakın olan, kocaya varmamış, el değmemiş kız kardeşi için kendisini kirletebilir. \v 4 Halkı arasında bir önder olarak kendisini lekelemek üzere kendisini kirletmeyecektir. \v 5 “'Başlarını tıraş etmeyecekler, sakallarının kenarlarını tıraş etmeyecekler, bedenlerinde yara açmayacaklar. \v 6 Kendi Tanrıları'na kutsal olacaklar ve Tanrıları'nın adına saygısızlık etmeyecekler; çünkü Yahve'nin ateşle yapılan sunularını, Tanrıları'nın ekmeğini onlar sunuyorlar. Bu nedenle kutsal olacaklar.'” \v 7 “‘Fahişe ya da lekelenmiş kadınla evlenmeyecekler. Bir kâhin kocasından boşanmış bir kadınla evlenmeyecektir; çünkü o, Tanrısı'na kutsaldır. \v 8 Bu nedenle onu kutsal kılacaksın; çünkü Tanrınız'ın ekmeğini o sunuyor. O sizin için kutsal olacaktır; çünkü sizi kutsal kılan ben Yahve, kutsalım.'” \v 9 “'Herhangi bir kâhinin kızı, fahişelik ederek kendini lekelerse, babasını lekelemiş olur. Kız ateşle yakılacaktır.'” \v 10 “'Kardeşleri arasında başkâhin olan, başına mesh yağı dökülen ve giysileri giymek için atanan kişi, saçlarını çözmeyecek, ya da giysilerini yırtmayacak. \v 11 Hiçbir ölünün yanına girmeyecek, babası ya da annesi için kendini kirletmeyecektir. \v 12 Konutun dışına çıkmayacak, Tanrısı'nın konutunu kirletmeyecek; çünkü Tanrısı'nın mesh yağının tacı onun üzerindedir. Ben Yahve'yim.'” \v 13 “'Eş olarak alacağı el değmemiş kız olacaktır. \v 14 Dul bir kadınla, boşanmış biriyle, kirletilmiş bir kadınla, ya da fahişeyle evlenmeyecek. Kendi halkından el değmemiş bir kızı kendine eş olarak alacaktır. \v 15 Kendi halkının arasında soyunu lekelemeyecek; çünkü onu kutsal kılan Yahve benim.'” \v 16 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 17 “Aron'a söyle: 'Senin soyundan kuşaklar boyunca kusurlu olan hiç kimse Tanrısı'nın ekmeğini sunmak için yaklaşmasın. \v 18 Kusurlu kim olursa olsun, yaklaşmayacak: Kör, ya da topal, yassı burunlu, ya da herhangi bir şekil bozukluğu olan, \v 19 ya da ayağı kırık, ya da eli kırık olan, \v 20 ya da kambur, ya da cüce, ya da gözü kusurlu, ya da kaşıntısı olan, ya da kabuklu, ya da testislerinde hasar olan. \v 21 Kâhin Aron'un soyundan kusurlu olan hiç kimse, Yahve'ye ateşle yapılan sunuları sunmak üzere yaklaşmayacak. Bir kusuru olduğundan, Tanrısı'nın ekmeğini sunmaya yaklaşmayacaktır. \v 22 Tanrısı'nın ekmeğinden, hem çok kutsal olandan, hem de kutsal olandan yiyecektir. \v 23 Bir kusuru olduğundan perdeye ve sunağa yaklaşmayacak; ta ki, kutsal yerlerimi kirletmesin; çünkü onları kutsal kılan Yahve benim.'” \v 24 Böylece Moşe Aron'la, oğullarıyla ve bütün İsrael'in çocuklarıyla konuştu. \c 22 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: \v 2 “Aron'la oğullarına söyle, İsrael'in çocuklarının bana kutsal kıldıkları kutsal şeylerden kendilerini sakınsınlar ve kutsal adıma saygısızlık etmesinler. Ben Yahve'yim.” \p \v 3 “Onlara söyle, 'Kuşaklarınız boyunca bütün soyunuzdan her kim, İsrael'in çocuklarının Yahve'ye kutsal kıldığı kutsal şeylere kirliliği üzerinde olarak yaklaşırsa, o can benim önümden atılacaktır. Ben Yahve'yim.'” \p \v 4 “'Aron'un soyundan cüzzamlı ya da akıntısı olan kişi temiz oluncaya dek kutsal şeylerden yemeyecek. Kim ölü nedeniyle kirli olmuş bir şeye, ya da meni çıkmış bir adama dokunursa, \v 5 ya da kim kendisini kirletecek sürünen bir şeye, ya da kirliliği ne olursa olsun insanı kirleten bir kişiye dokunursa, \v 6 böyle bir şeye dokunan akşama kadar kirli sayılacak ve bedenini suda yıkamadıkça kutsal şeylerden yemeyecektir. \v 7 Güneş battığında temiz olacak; ondan sonra kutsal şeylerden yiyecektir, çünkü bu onun ekmeğidir. \v 8 Kendiliğinden ölmüş, ya da hayvanlar tarafından parçalanmış hayvanın leşini, onunla kendisini kirletmek üzere yemeyecektir. Ben Yahve'yim.'” \p \v 9 “'Bu nedenle, buyruğumu bozarlarsa günah yüklenmesinler ve onun içinde ölmesinler diye, buyruklarımı izleyecekler. Onları kutsal kılan Yahve benim.'” \p \v 10 “'Hiçbir yabancı kutsal şeyden yemeyecek; kâhinlerin yanında yaşayan bir yabancı, ya da ücretli bir hizmetçi kutsal şeyden yemeyecek. \v 11 Ancak eğer kâhin, kendi parasıyla bir hizmetçi satın alırsa, ondan yiyecektir; onun evinde doğanlar onun ekmeğinden yiyeceklerdir. \v 12 Bir kâhinin kızı yabancı biriyle evliyse, kutsal şeylerin kaldırma sunularından yemeyecek. \v 13 Ama bir kâhinin kızı dulsa ya da boşanmışsa, çocuğu yoksa ve gençliğinde olduğu gibi babasının evine dönmüşse, babasının ekmeğinden yiyebilir; ama hiçbir yabancı ondan yemeyecektir.'” \p \v 14 “'Eğer bir kişi bilmeden kutsal bir şey yerse, o zaman ona değerinin beşte birini ekleyecek ve kutsal şeyi kâhine verecektir. \v 15 Kâhinler İsrael'in çocuklarının Yahve'ye sundukları kutsal şeyleri bozmayacaklar, \v 16 böylece kutsal şeyleri yediklerinde suçluluk duygusu getirecek kötülüğü onlara yükletirler; çünkü onları kutsal kılan Yahve benim.'” \p \v 17 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 18 “Aron'la, oğullarıyla ve bütün İsrael'in çocuklarıyla konuş ve onlara söyle: 'İsrael evinden ve İsrael'de olan yabancılardan kim olursa olsun, Yahve'ye yakmalık sunu olarak sundukları, ister adaklarından biri olsun, ya da ister gönüllü sunularından biri olsun, sunusunu sunduğu zaman, \v 19 kabul edilesiniz diye, boğalardan, koyunlardan, ya da keçilerden kusursuz bir erkek sunacaksınız. \v 20 Ama kusurlu olanı sunmayacaksınız; çünkü o sizin için kabul edilebilir olmayacaktır. \v 21 Kim bir adak ödemek için, Yahve'ye esenlik sunuları, ya da sığır, ya da davardan gönüllü bir kurban sunarsa, kabul edilmesi için kusursuz olacaktır. Hiçbir kusuru olmayacaktır. \v 22 Kör, yaralı, sakat, siğilli, iltihaplı ya da yarası açık olanı Yahve'ye sunmayacaksınız; bunları sunak üzerinde Yahve'ye ateşle sunmayacaksınız. \v 23 Herhangi bir parçası fazla ya da eksik olan boğayı, ya da kuzuyu gönüllü sunulan sunu olarak sunabilirsiniz; ancak adak olarak kabul edilmeyecektir. \v 24 Testisleri vurulmuş, ezilmiş, burulmuş ya da kesilmiş olanı Yahve'ye sunmayacaksınız. Bunu diyarınızda yapmamalısınız. \v 25 Bunlardan hiçbirini bir yabancının elinden Tanrınız'ın ekmeği olarak sunmayacaksınız; çünkü onların bozukluğu kendilerindedir. Onlarda kusur vardır. Bunlar sizin için kabul edilmeyecektir.'” \p \v 26 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 27 “Bir buzağı, kuzu ya da oğlak doğduğunda, annesiyle birlikte yedi gün kalacak. Sekizinci günden itibaren Yahve'ye ateşle yapılan sunu olarak kabul edilecektir. \v 28 İster inek, ister koyun olsun, onu ve yavrusunu aynı günde kesmeyeceksiniz.” \p \v 29 “Yahve'ye şükran kurbanı kurban edeceğiniz zaman, kabul edilesiniz diye onu kurban edeceksiniz. \v 30 Aynı günde yenilecektir; hiçbirini sabaha kadar bırakmayacaksınız. Ben Yahve'yim.” \p \v 31 “Bu nedenle buyruklarımı tutacak ve yapacaksınız. Ben Yahve'yim. \v 32 Kutsal adıma saygısızlık etmeyeceksiniz, ama İsrael'in çocukları arasında kutsal kılınacağım. Seni kutsal kılan Yahve benim, \v 33 Tanrın olmak için seni Mısır'dan çıkardım. Ben Yahve'yim.” \c 23 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 2 “İsrael'in çocuklarına söyle ve onlara de ki: 'Yahve'nin kutsal toplantılar olarak ilan edeceğiniz bayramları, benim bayramlarım bunlardır.'” \p \v 3 “'Altı gün iş yapılacak, ama yedinci gün tam dinlenme Şabat'ı, kutsal toplantı olacak; hiçbir iş yapmayacaksınız. Bütün konutlarınızda Yahve'ye Şabat'tır.'” \p \v 4 “'Bunlar, belirlenen vakitte ilan edeceğiniz Yahve'nin belirlediği bayramlar, kutsal toplantılardır. \v 5 Birinci ayın on dördüncü günü akşam Yahve'nin Pesah'ıdır. \v 6 Aynı ayın on beşinci günü Yahve'ye Mayasız Ekmek Bayramı'dır. Yedi gün mayasız ekmek yiyeceksiniz. \v 7 Birinci günde kutsal toplantınız olacak. Olağan işleri yapmayacaksınız. \v 8 Yahve'ye ateşle yapılan sunuyu ise yedi gün sunacaksınız. Yedinci gün kutsal toplantıdır. Olağan işleri yapmayacaksınız.'” \p \v 9 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 10 “İsrael'in çocuklarına söyle ve onlara de: 'Size vereceğim ülkeye gelip ürününü biçeceğiniz zaman, o zaman hasadınızın ilk ürünlerinden oluşan demetini kâhine getireceksiniz. \v 11 Sizin için kabul edilsin diye demetini Yahve'nin önünde sallayacak. Kâhin onu Şabat'ın ertesi günü sallayacaktır. \v 12 Demetini sallayacağın gün, yakmalık sunu olarak Yahve'ye bir yaşında kusursuz bir erkek kuzu sunacaksınız. \v 13 Ekmek sunusuyla birlikte, Yahve'ye ateşle yapılan sunu, hoş koku olarak yağla yoğrulmuş onda iki efa ince un olacak; ve onunla birlikte dökmelik sunu da bir hinin dörtte biri kadar şaraptan olacak. \v 14 Bu aynı güne, Tanrınız'a sunu getirene kadar ekmek, kavrulmuş buğday ya da taze buğday yemeyeceksiniz. Bu, tüm konutlarınızda kuşaklar boyunca sonsuza dek geçerli olacak bir kuraldır.'” \p \v 15 “'Şabat'ın ertesi gününden, sallama sunusu demetini getirdiğiniz günden itibaren sayacaksınız: Yedi Şabat tamamlanacak. \v 16 Yedinci Şabat'tan sonraki gün elli gün sayacaksın; ve Yahve'ye yeni ekmek sunusu sunacaksınız. \v 17 Yaşadığınız yerden sallama sunusu olarak onda iki efa ince undan yapılmış iki ekmek getireceksiniz. Bunlar Yahve'ye ilk ürünler olarak mayayla pişirilecek. \v 18 Ekmekle birlikte bir yaşında kusursuz yedi kuzu, bir genç boğa ve iki koç sunacaksınız. Ekmek sunuları ve dökmelik sunularıyla birlikte bunlar, Yahve'ye yakılan sunu, ateşle yapılan sunu, Yahve'ye hoş koku olacak. \v 19 Günah sunusu olarak bir teke, esenlik kurbanı olarak da bir yaşında iki erkek kuzu sunacaksınız. \v 20 Kâhin onları sallamalık sunu olarak iki kuzuyla birlikte ilk ürünlerden oluşan ekmekle birlikte Yahve'nin önünde sallayacak. Kâhin için Yahve'ye kutsal olacaklar. \v 21 Aynı günde sizin için kutsal bir toplantı olacağını duyuracaksınız. Olağan işler yapmayacaksınız. Bu, kuşaklarınız boyunca tüm konutlarınızda sonsuza dek geçerli olacak bir kuraldır. \p \v 22 “'Toprağınızın hasatını biçtiğinizde, tarlanızın köşelerini tamamen biçmemelisiniz, hasatınızın başaklarını toplamamalısınız. Bunları yoksullara ve yabancılara bırakmalısınız. Ben Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 23 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 24 “İsrael'in çocuklarına söyle: 'Yedinci ayda, ayın birinci gününde sizin için tam bir dinlenme; boru sesiyle anma, kutsal toplantı olacak. \v 25 Olağan işler yapmayacaksınız. Yahve'ye ateşle yapılan sunu sunacaksınız.'” \p \v 26 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 27 “Ancak bu yedinci ayın onuncu günü kefaret günüdür. Bu sizin için kutsal toplantı olacaktır. Kendinize acı çektireceksiniz ve Yahve'ye ateşle yapılan bir sunu sunacaksınız. \v 28 O gün hiçbir iş yapmayacaksınız; çünkü bu, sizin için Tanrınız Yahve'nin önünde kefaret etmek üzere kefaret günüdür. \v 29 Çünkü o aynı günde kendini inkar etmeyen kişi halkından atılacaktır. \v 30 Kim o aynı günde herhangi bir iş yaparsa, onu halkının arasından yok edeceğim. \v 31 Hiçbir iş yapmayacaksınız; bu, tüm konutlarınızda kuşaklar boyunca sonsuza dek geçerli olacak bir kuraldır. \v 32 Bu sizin için tam bir Şabat, dinlenme günü olacak ve kendinizi inkar edeceksiniz. Ayın dokuzuncu günü akşam üstü, bir akşamdan diğer akşama kadar Şabatınız'ı tutacaksınız.” \p \v 33 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 34 “İsrael'in çocuklarına söyle ve de: 'Bu yedinci ayın on beşinci günü Yahve için yedi günlük Çardak Bayramı'dır. \v 35 İlk gün kutsal toplantı olacak. Olağan işleri yapmayacaksınız. \v 36 Yedi gün Yahve'ye ateşle yapılan sunu sunacaksınız. Sekizinci gün size kutsal toplantı olacak. Yahve'ye ateşle yapılan sunu sunacaksınız. Bu tam toplantıdır; olağan işleri yapmayacaksın.'” \p \v 37 “'Yahve'ye ateşle yapılan sunu, yakmalık sunu, ekmek sunusu, kurban ve dökmelik sunular sunmak için, her biri kendi gününde olmak üzere, kutsal toplantılar olarak ilan edeceğiniz Yahve'nin belirlenmiş bayramları bunlardır. \v 38 Yahve'nin Şabatları'na ek olarak, armağanlarınıza ek olarak, bütün adaklarınıza ek olarak, Yahve'ye gönülden verdiğiniz sunulara ek olarak, Yahve'ye verdiklerinizdir.'” \p \v 39 “'Yedinci ayın on beşinci günü, ülkenin ürünlerini topladığınızda, Yahve'nin bayramını yedi gün tutacaksınız. Birinci gün tam dinlenme olacak ve sekizinci gün tam dinlenme olacak. \v 40 Birinci gün heybetli ağaçların meyvelerini, palmiye ağaçlarının dallarını, sık ağaç dallarını ve derede söğütlerini alacaksınız; ve Tanrınız Yahve'nin önünde yedi gün sevineceksiniz. \v 41 Bunu yılın yedi günü Yahve'ye bayram olarak tutacaksınız. Kuşaklarınız boyunca sonsuza dek geçerli olacak bir kuraldır. Onu yedinci ayda tutacaksınız. \v 42 Yedi gün boyunca geçici barınaklarda oturacaksınız. İsrael'de doğmuş olan herkes geçici barınaklarda oturacak; \v 43 ta ki, İsrael'in çocuklarını Mısır diyarından çıkardığımda onları geçici barınaklarda oturttuğumu sizin kuşaklarınız bilsin. Ben Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 44 Böylece Moşe İsrael'in çocuklarına Yahve'nin belirlenmiş bayramlarını bildirdi. \c 24 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: \v 2 “İsrael'in çocuklarına buyur ki, kandil sürekli yansın diye ışık için sana ezilmiş saf zeytinyağı getirsinler. \v 3 Aron, tanıklık perdesinin dışında, Buluşma Çadırı'nda onu akşamdan sabaha dek sürekli olarak Yahve'nin önünde tutacak. Kuşaklarınız boyunca sonsuza dek geçerli bir kural olacak. \v 4 Yahve'nin önündeki saf altın şamdanlık üzerindeki kandilleri sürekli olarak düzende tutacaktır.” \p \v 5 “İnce undan alıp on iki pide pişireceksin; bir pidede efanın onda ikisi olacak. \v 6 Onları iki sıra halinde, altışar tane olmak üzere Yahve'nin önünde saf altın masanın üzerine koyacaksın. \v 7 Her sıranın üzerine saf buhur koyacaksın; böylece ekmek için anılma, Yahve'ye ateşle yapılan sunu olsun. \v 8 Her Şabat'ta onu sürekli olarak Yahve'nin önünde hazırlayacak. Bu, İsrael'in çocukları adına kalıcı bir antlaşmadır. \v 9 Aron'la oğulları için olacak. Onu kutsal bir yerde yiyecekler; çünkü sürekli bir kuralla Yahve'nin ateşle yapılan sunularından kendisi için çok kutsaldır.” \p \v 10 Babası Mısırlı olan İsraelli bir kadının oğlu, İsrael'in çocukları arasına çıktı; İsraelli kadının oğluyla İsraelli bir adam ordugâhta kavga ettiler. \v 11 İsraelli kadının oğlu Ad'a küfretti; ve onu Moşe'ye getirdiler. Annesinin adı Dan oymağından Divri'nin kızı Şelomit'ti. \v 12 Yahve'nin isteği kendilerine bildirilene kadar onu gözaltında tuttular. \v 13 Yahve Moşe'ye şöyle dedi: \v 14 “Lanet edeni ordugâhın dışına çıkar; ve onu duyan herkes ellerini onun başı üzerine koysun ve bütün topluluk onu taşlasın. \v 15 İsrael'in çocuklarına şöyle diyeceksin: 'Kim Tanrısı'na lanet ederse, günahını yüklenecektir. \v 16 Yahve'nin adına küfreden, kesinlikle öldürülecektir. Bütün topluluk onu mutlaka taşlayacaktır. Ad'a küfreden yabancı olsun, yerli olsun öldürülecektir.'” \p \v 17 “'Bir insana ölümcül darbe vuran kesinlikle öldürülecektir. \v 18 Bir hayvana ölümcül bir darbe vuran, bedelini ödeyecek, yaşama karşılık yaşam verecektir. \v 19 Kim komşusunu yaralarsa, ona da onun yaptığının aynısı yapılacak: \v 20 Kırığa karşılık kırık, göze karşılık göz, dişe karşılık diş. Birini nasıl yaraladı ise, kendisine de öyle yapılacaktır. \v 21 Hayvanı öldüren onu ödeyecek; adam öldüren, öldürülecektir. \v 22 Yerli için de, yabancı için de, tek bir yasa olacak; çünkü ben Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 23 Moşe İsrael'in çocuklarıyla konuştu; lanet edeni ordugâhın dışına çıkarıp taşladılar. İsrael'in çocukları Yahve'nin Moşe'ye buyurduğu gibi yaptılar. \c 25 \p \v 1 Yahve Sina Dağı'nda Moşe'ye şöyle dedi: \v 2 “İsrael'in çocuklarına söyle ve onlara de: 'Size vermekte olduğum ülkeye girdiğinizde, diyar Yahve'ye Şabat tutacaktır. \v 3 Tarlanızı altı yıl ekeceksin, bağınızı altı yıl budayıp ürünlerini toplayacaksın; \v 4 ama yedinci yılda ülke için tam dinlenme Şabat'ı, Yahve'ye Şabat olacak. Tarlanı ekmeyecek, bağını budamayacaksın. \v 5 Hasadında kendiliğinden yetişeni biçmeyeceksin, ve budanmamış asmanın üzümlerini toplamayacaksın. Ülke için tam dinlenme yılı olacak. \v 6 Ülkenin Şabat'ı sizin için, kendin için, hizmetçin için, kadın hizmetçin için, ücretli hizmetçin için, garibin için, seninle birlikte yaşayan yabancı için yiyecek olacak. \v 7 Onun bütün ürünü senin sığırların, diyarda bulunan hayvanların için de yiyecek olacak.'” \p \v 8 “'Yedi yıl, yedi kere yedi yılların Şabat'larını sayacaksın; ve senin için yılların Şabat'larının günleri, kırk dokuz yıl olacak. \v 9 O zaman yedinci ayın onuncu günü yüksek sesle boru çalacaksınız. Kefaret Günü'nde bütün ülkenizde boru çalacaksınız. \v 10 Ellinci yılı kutsal kılacaksınız ve ülke sakinlerinin hepsine özgürlük ilan edeceksiniz. Bu sizin için bir jübile olacak; ve her biriniz kendi mülküne, her biriniz kendi ailesine dönecek. \v 11 O ellinci yıl size jübile olacak. Onun içinde ekim yapmayacaksınız, kendiliğinden yetişenleri biçmeyeceksiniz ve budanmamış asmayı toplamayacaksınız. \v 12 Çünkü jübiledir; sizin için kutsal olacaktır. Onun ürününü tarladan yiyeceksiniz.'” \p \v 13 “'Bu Jübile Yılı'nda her biriniz kendi mülküne dönecek.'” \p \v 14 “'Komşuna bir şey satarsan ya da komşundan satın alırsan, birbirinize haksızlık etmeyeceksiniz. \v 15 Jübile'den sonraki yıl sayısına göre komşundan satın alacaksın. Ürünlerin yıl sayısına göre sana satacak. \v 16 Yılların uzunluğuna göre bedelini artıracaksın, yılların kısalığına göre de bedelini azaltacaksın; çünkü o sana ürünlerinin sayısını satıyor. \v 17 Birbirinize haksızlık yapmayacaksınız, tersine Tanrınız'dan korkacaksınız; çünkü ben Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 18 “'Bu nedenle kurallarımı yapacaksınız, ilkelerimi tutacaksınız ve onları yapacaksınız; ülkede güvenlik içinde oturacaksınız. \v 19 Toprak ürününü verecek, siz de doyana kadar yiyeceksiniz ve orada güvenlik içinde oturacaksınız. \v 20 Eğer: “İşte, ekmeyeceğiz ve ürünümüzü toplamayacağız; yedinci yıl ne yiyeceğiz?” derseniz; \v 21 o zaman altıncı yılda kutsamamı üzerinize buyuracağım ve üç yıllık ürün verecektir. \v 22 Sekizinci yıl ekim yapacaksın ve dokuzuncu yıla kadar ambarın eski ürününden yiyeceksin. Ürünü gelinceye kadar eski ambardan yiyeceksin.'” \p \v 23 “'Toprak temelli olarak satılmayacak, çünkü toprak benimdir; çünkü siz yabancısınız ve benim yanımda konuklarsınız. \v 24 Mülkünüz olan tüm topraklarda, toprak için fidye kabul edeceksiniz.'” \p \v 25 “'Eğer kardeşin yoksullaşır ve mülklerinin bir kısmını satarsa, kendisine en yakın akrabası gelip kardeşinin sattığını geri alacaktır. \v 26 Eğer bir adamın onu geri alacak kimsesi yoksa ve bolluğa kavuşup onu geri almak için yeterli yolu bulursa, \v 27 o zaman satışından bu yana geçen yılları hesaplasın ve arta kalan kısmı onu sattığı adama geri ödesin; ve mülküne dönecektir. \v 28 Ama eğer onu geri alamazsa, sattığı şey Jübile Yılı'na kadar onu satın alanın elinde kalacaktır. Jübile'de serbest bırakılacak ve o, mülküne geri dönecektir.'” \p \v 29 “'Eğer bir adam surlarla çevrili bir kentte oturduğu evi satarsa, satıldıktan sonraki tam bir yıl içinde onu geri alabilir. Tam bir yıl boyunca onu geri alma hakkına sahip olacaktır. \v 30 Eğer bir yıl içinde geri almazsa, surlarla çevrili kentteki ev, onu satın alan kişiye kuşaklar boyu temelli olarak kalacaktır. Jübile'de serbest kalmayacaktır. \v 31 Ama çevrelerinde duvar olmayan köylerin evleri ülkenin kırlarıyla bir sayılacaktır; bedeli ödenebilir ve Jübile'de serbest bırakılacaklardır.'” \p \v 32 “'Ancak Levililer'in kentleri, mülkleri olan kentlerdeki evlerini, Levililer istedikleri zaman geri alabilirler. \v 33 Levililer mülkü olan kentteki satılmış evi geri alabilirler, Jübile'de serbest bırakılacaktır, çünkü Levililer'in kentlerdeki evleri İsrael'in çocukları arasında onların mülküdür. \v 34 Ama onların kentlerindeki otlaklar satılamaz; çünkü orası onların daimi mülküdür.'” \p \v 35 “'Kardeşin yoksul düştüyse ve eli aranızda kendini geçindiremiyorsa, ona destek olacaksın. O, sizinle bir yabancı ve konuk gibi yaşayacak. \v 36 Ondan ne faiz ne de kâr alın; tersine Tanrınız'dan korkun ki, kardeşiniz aranızda yaşasın. \v 37 Ona paranızı faizle ödünç vermeyeceksin, yiyeceklerini de kâr amacıyla ona vermeyeceksin. \v 38 Kenan diyarını size vermek ve Tanrınız olmak için sizi Mısır diyarından çıkaran Tanrınız Yahve benim.'” \p \v 39 “'Eğer kardeşiniz aranızda yoksullaşır ve kendini size satarsa, onu köle gibi hizmet ettirmeyeceksin. \v 40 Yanında ücretli bir hizmetçi ve konuk gibi olacak; Jübile Yılı'na kadar yanında hizmet edecektir. \v 41 Sonra kendisi ve çocukları senin yanından çıkıp kendi ailesinin ve atalarının mülküne dönecek. \v 42 Çünkü onlar Mısır diyarından çıkardığım hizmetkârlarımdır. Köle olarak satılmayacaklardır. \v 43 Ona sertlikle hükmetmeyeceksin, ancak Tanrın'dan korkacaksın.'” \p \v 44 “'Çevrenizdeki uluslardan sahip olduğunuz erkek ve kadın kölelerinize gelince, onlardan erkek ve kadın köleler satın alabilirsiniz. \v 45 Ayrıca aranızda yaşayan yabancıların çocuklarından ve onların sizinle birlikte olan ailelerinden ülkenizde doğmuş olanları satın alabilirsiniz; onlar da sizin mülkünüz olacaktır. \v 46 Bunları sizden sonra çocuklarınıza mülk olarak miras bırakabilirsiniz. Kölelerinizi sonsuza kadar onlardan alabilirsiniz, ama kardeşleriniz İsrael'in çocuklarına, birbirinize sertlikle hükmetmeyeceksiniz.'” \p \v 47 “'Aranızda yaşayan bir yabancı ya da konuk olan biri zenginleşirse, yanındaki kardeşin de yoksul düşer ve kendisini aranızda yaşayan bir yabancıya ya da konuğun aile üyesinden birine satarsa, \v 48 satıldıktan sonra o geri alınabilir. Kardeşlerinden biri geri alabilir; \v 49 ya da amcası, ya da amcasının oğlu, onu geri alabilir, ya da ailesinden ona yakın akrabası olan biri onun fidyesini verebilir; ya da eğer o zenginleşirse kendisi için fidye verebilir. \v 50 Kendisini satın alan kişiyle, ona kendisini sattığı yıldan Jübile Yılı'na kadar hesap görecektir. Satışının bedeli yılların sayısına göre olacaktır; onun yanında ücretli bir hizmetçinin zamanı gibi olacaktır. \v 51 Eğer daha uzun yıllar varsa, onlara göre, satın alındığı paradan özgürlüğünün bedelini geri verecektir. \v 52 Jübile Yılı'na yalnızca birkaç yıl kalmışsa, o zaman onunla hesap görecek; hizmet yıllarına göre özgürlüğünün bedelini geri verecektir. \v 53 Her yıl tutulan bir hizmetçi olarak onun yanında olacak. O, senin önünde, ona sert bir şekilde hükmetmeyecektir. \v 54 Eğer bu yollarla geri alınmazsa, Jübile Yılı'nda kendisi ve çocukları da serbest bırakılacaktır. \v 55 Çünkü İsrael'in çocukları benim hizmetkârlarımdır; Mısır diyarından çıkardığım kendi hizmetkârlarımdır. Ben Tanrınız Yahve'yim.'” \c 26 \p \v 1 “'Kendinize putlar yapmayacaksınız, oyma put ya da dikili taş dikmeyeceksiniz, ülkenizde önünde eğilmek için oymalı taş koymayacaksınız; çünkü ben Tanrınız Yahve'yim.'” \p \v 2 “'Şabat'larımı tutacaksınız ve konutuma saygı duyacaksınız. Ben Yahve'yim.'” \p \v 3 “'Eğer kurallarım içinde yürürseniz, buyruklarımı tutarsanız ve onları yaparsanız, \v 4 o zaman yağmurlarınızı size vaktinde vereceğim; toprak da ürününü verecek, kırın ağaçları da meyvesini verecekler. \v 5 Harmanınız bağ bozumuna kadar, bağ bozumu da ekim zamanına kadar sürecek. Ekmeğinizi doyasıya yiyeceksiniz ve ülkenizde güvenlik içinde oturacaksınız.'” \p \v 6 “'Ülkeye barış vereceğim, siz de yatacaksınız ve kimse sizi korkutmayacak. Kötü hayvanları diyardan kovacağım ve ülkenizden kılıç geçmeyecektir. \v 7 Düşmanlarınızı kovalayacaksınız ve onlar önünüzde kılıçla düşecekler. \v 8 Sizden beşiniz yüz kişiyi kovalayacak, yüzünüz de on bin kişiyi kovalayacak; düşmanlarınız da önünüzde kılıçla düşecekler.'” \p \v 9 “'Sana saygım olacak, seni verimli kılacağım, seni çoğaltacağım ve seninle antlaşmamı sürdüreceğim. \v 10 Uzun süredir saklanan eski erzağı yiyeceksin ve yenisi için eskisini yerinden çıkaracaksın. \v 11 Çadırımı aranıza kuracağım, canım sizden nefret etmeyecek. \v 12 Ben aranızda yürüyeceğim, sizin Tanrınız olacağım, siz de benim halkım olacaksınız. \v 13 Ben, onların kölesi olmayasınız diye sizi Mısır diyarından çıkaran Tanrınız Yahve'yim. Boyunduruğunun demirlerini kırdım ve seni dik yürüttüm.'” \p \v 14 “'Ancak beni dinlemezseniz ve bu buyrukların tümünü yapmazsanız, \v 15 kurallarımı reddederseniz ve canınız benim ilkelerimden nefret ederse, bütün buyruklarımı yapmaz ve antlaşmamı bozarsanız, \v 16 ben de size şunu yapacağım: Üzerinize dehşeti, gözleri yiyip bitiren ve canı perişan eden veremi, ateşi üzerinize atayacağım. Tohumunu boşuna ekeceksin, çünkü onu düşmanların yiyecek. \v 17 Yüzümü sana karşı çevireceğim, düşmanlarınızın önünde vurulacaksınız. Sizden nefret edenler size hükmedecek; sizi kovalayan yokken bile kaçacaksınız.'” \p \v 18 “'Bunlara rağmen beni dinlemezseniz, günahlarınız için sizi yedi kat daha cezalandıracağım. \v 19 Gücünün gururunu kıracağım, gökyüzünü demir gibi, toprağını tunç gibi yapacağım. \v 20 Gücün boşa gidecek; çünkü toprağınız ürün vermeyecek, ülkenin ağaçları da meyvesini vermeyecek.'” \p \v 21 “'Bana karşı yürür ve beni dinlemezseniz, günahlarınıza göre başınıza yedi kat daha bela getireceğim. \v 22 Çocuklarınızı elinizden alacak, hayvanlarınızı yok edecek ve sayınızı azaltacak yaban hayvanları aranıza göndereceğim. Yollarınız ıssızlaşacak.'” \p \v 23 “'Bunlarla bana geri dönmezseniz ve bana karşı yürürseniz, \v 24 o zaman ben de size karşı yürüyeceğim; ve ben de sizi günahlarınız için yedi kat vuracağım. \v 25 Antlaşmanın öcünü alan kılıcı üzerinize getireceğim. Kentlerinizde toplanacaksınız ve aranıza veba göndereceğim. Düşmanın eline teslim edileceksiniz. \v 26 Ekmek desteğinizi kırdığımda, ekmeğini on kadın aynı fırında pişirecekler ve ekmeğinizi tartarak getirecekler. Yiyeceksiniz ama doymayacaksınız.'” \p \v 27 “'Buna rağmen beni dinlemezseniz, bana karşı yürürseniz, \v 28 ben de öfkeyle size karşı yürüyeceğim. Günahlarınız için de sizi yedi kat cezalandıracağım. \v 29 Oğullarınızın etini yiyeceksiniz, kızlarınızın etini yiyeceksiniz. \v 30 Yüksek yerlerinizi yok edeceğim, buhur sunaklarınızı devireceğim, ölü bedenlerinizi putlarınızın bedenleri üzerine atacağım; canım da sizden tiksinecek. \v 31 Kentlerinizi harap edeceğim, kutsal yerlerinizi ıssız bırakacağım. Hoş kokulu sunularınızdan hoşnut olmayacağım. \v 32 Ülkeyi ıssız bırakacağım; içinde oturan düşmanlarınız buna şaşacaklar. \v 33 Sizi uluslar arasına dağıtacağım ve ardınızdan kılıç çekeceğim. Ülkeniz ıssız kalacak, kentleriniz çöl olacak. \v 34 O zaman ülke ıssız kaldığı ve siz düşman topraklarında olduğunuz sürece Şabat'lardan tat alacak. O zaman ülke dinlenecek ve Şabat'lardan tat alacak. \v 35 Issız kaldığı sürece, sizin orada otururken Şabat'larınızda sahip olmadığı dinlenmeye sahip olacak.'” \p \v 36 “'Sizden arta kalanlara gelince, düşman topraklarında onların yüreklerine bir baygınlık göndereceğim. Sürüklenen bir yaprağın sesi onları uçuracak; ve kılıçtan kaçan biri gibi kaçacaklar. Kovalayan yokken düşecekler. \v 37 Kovalayan yokken, sanki kılıç önündeymiş gibi birbirlerine çarpıp düşecekler. Düşmanlarınızın önünde duracak gücünüz olmayacak. \v 38 Ulusların arasında yok olacaksınız. Düşmanlarınızın ülkesi sizi yiyip bitirecek. \v 39 Sizden sağ kalanlar düşmanlarınızın topraklarında kötülüklerinin acısını çekecekler; babalarının kötülüklerini de onlarla birlikte çekecekler.'” \p \v 40 “'Eğer bana karşı işledikleri suçta kendi kötülüklerini ve atalarının kötülüklerini itiraf ederlerse; bana karşı yürüdükleri için, \v 41 ben de onlara karşı yürüdüm ve onları düşmanlarının ülkesine getirdim; eğer o zaman sünnetsiz yürekleri alçakgönüllü olur ve kötülüklerinin cezasını kabul ederlerse, \v 42 o zaman Yakov'la olan antlaşmamı, İshak'la olan antlaşmamı ve Avraham'la olan antlaşmamı hatırlayacağım; ülkeyi de hatırlayacağım. \v 43 Ülke de onlar tarafından bırakılacak ve onlarsız ıssız kaldığı sürece Şabat'lardan tat alacak; kurallarımı reddettikleri ve canları ilkelerimden tiksindiği için, suçlarının cezasını kabul edecekler. \v 44 Bütün bunlara rağmen, düşmanlarının ülkesinde olduklarında, onları tamamen yok etmek ve onlarla olan antlaşmamı bozmak için onları reddetmeyeceğim ve onlardan nefret etmeyeceğim; çünkü ben onların Tanrısı Yahve'yim. \v 45 Ama onların Tanrısı olmak için Mısır'dan ulusların gözü önünde çıkardığım atalarının antlaşmasını onlar uğruna hatırlayacağım. Ben Yahve'yim.'” \p \v 46 Bunlar, Yahve'nin Moşe aracılığıyla Sina Dağı'nda kendisi ile İsrael'in çocukları arasında yaptığı kurallar, ilkeler ve yasalardır. \c 27 \p \v 1 Yahve Moşe'ye şöyle konuştu: \v 2 “İsrael'in çocuklarına söyle ve onlara de ki: 'Bir adam bir kişiyi Yahve'ye adak olarak adadığında, senin biçtiğin değere göre, \v 3 yirmi ile altmış yaş arasındaki bir erkeğe biçtiğin değer, kutsal yerin şekeline göre elli şekel gümüş olacak. \v 4 Eğer kadınsa, o zaman biçtiği değer otuz şekel olacaktır. \v 5 Eğer kişi beş ile yirmi yaş arasındaysa, o zaman biçtiğin değer erkek için yirmi şekel, kız için on şekel olacaktır. \v 6 Eğer kişi bir aylıktan beş yaşına kadarsa, o zaman biçtiğin değer erkek için beş şekel gümüş, kız için üç şekel gümüş olacaktır. \v 7 Kişi altmış yaş ve üzeri ise; eğer erkek ise, o zaman biçtiğiniz değer on beş şekel, bir kadın için ise on şekel olacaktır. \v 8 Ama biçtiğin değerden daha yoksulsa, o zaman kâhinin önünde durdurulacak ve kâhin ona bir değer biçecektir. Kâhin ödeme gücüne göre değer biçecektir.'” \p \v 9 “'İnsanların Yahve'ye sunu olarak sunduğu bir hayvansa, kişinin bu hayvandan Yahve'ye verdiği her şey kutsal olacaktır. \v 10 Onu değiştirmeyecek, iyiyi kötüyle, kötüyü iyiyle değiştirmeyecek. Eğer hayvanı hayvanla değiştirirsen, o zaman hem o, hem de değiştirilen kutsal olacaktır. \v 11 Eğer bu, Yahve'ye sunu olarak sunulmayan kirli bir hayvansa, hayvanı kâhinin önünde durduracak; \v 12 kâhin bunun iyi mi ya da kötü mü olduğunun değerini biçecek. Kâhin ona nasıl değer biçerse, öyle olacaktır. \v 13 Ama eğer gerçekten onu geri alacaksa, o zaman onun beşte birini biçtiğin değerin üzerine ekleyecektir.'” \p \v 14 “'Bir adam evini Yahve'ye kutsal kılmak üzere adadığında, kâhin bunun iyi mi ya da kötü mü olduğuna değer biçecek. Kâhin ona nasıl değer biçerse, öyle olacaktır. \v 15 Eğer onu adayan kişi evini geri alırsa, o zaman senin değer biçtiğin paranın beşte birini ona ekleyecek ve ev onun olacak.'” \p \v 16 “'Eğer bir adam mülkü olan tarlanın bir kısmını Yahve'ye adarsa, o zaman biçeceğin değer onun tohumuna göre olacaktır. Bir homer arpa ekiminin değeri elli şekel gümüş olacak. \v 17 Eğer tarlasını Jübile Yılı'ndan itibaren adarsa, senin biçtiğin değere göre kalacaktır. \v 18 Ama eğer tarlasını Jübile'den sonra adarsa, o zaman kâhin ona parayı Jübile Yılı'na kadar kalan yıllara göre hesaplayacak; ve biçtiğin değerden düşecektir. \v 19 Eğer tarlayı adayan kişi gerçekten onu geri alacaksa, o zaman senin biçtiğin değerin beşte birini onun üzerine ekleyecek ve tarla onun olarak kalacaktır. \v 20 Tarlayı geri almazsa, ya da tarlayı başka birine satarsa, bir daha geri alınamaz; \v 21 ama tarla Jübile'de çıktığı zaman, Yahve'ye adanmış bir tarla gibi kutsal olacak. Mülkiyeti kâhinlere ait olacak.'” \p \v 22 “'Eğer biri satın aldığı ve kendi mülkü olmayan bir tarlayı Yahve'ye adarsa, \v 23 o zaman kâhin senin biçtiğin değerin bedelini Jübile Yılı'na kadar ona hesap edecek; ve o gün senin biçtiğin değeri Yahve'ye kutsal bir şey olarak verecektir. \v 24 Jübile Yılı'nda tarla, kendisinden satın alınan kişiye, toprağın mülkiyeti kendisine ait olan kişiye dönecektir. \v 25 Bütün biçtiğiniz değerler kutsal yerin şekeline göre olacak: Şekel başına yirmi gerah olacaktır.'” \p \v 26 “Ancak hayvanlar arasında ilk doğan, ilk doğan olarak Yahve'ye ait olduğu için, hiç kimse onu adayamaz; ister öküz, ister koyun olsun, o Yahve'nindir. \v 27 Eğer kirli bir hayvan ise, o zaman onu senin biçeceğin değere göre geri satın alacak ve beşte birini onun üzerine ekleyecektir; ya da geri alınamazsa o zaman senin biçeceğin değere göre satılacaktır.'” \p \v 28 “'Bununla birlikte, bir kişinin sahip olduğu insan olsun, hayvan olsun ya da mülkü olan tarla olsun, Yahve'ye adadığı hiçbir şey satılmayacak ya da geri alınmayacaktır. Kalıcı olarak adanan her şey Yahve'ye çok kutsaldır.'” \p \v 29 “'İnsanlar arasından yıkıma ayrılan hiç kimse fidyeyle kurtarılmayacak. Kesinlikle öldürülecektir.'” \p \v 30 “'İster toprağın tohumu, ister ağaçların meyvesi olsun, toprağın bütün ondalığı Yahve'ye aittir. Yahve'ye kutsaldır. \v 31 Bir adam ondalığının bir kısmını geri alırsa, onun üzerine beşte birini ekleyecektir. \v 32 Bütün sığırların ya da davarların ondalığı, her değnek altından geçenlerin ondalığı, Yahve'ye kutsal olacaktır. \v 33 Onun iyi mi kötü mü olduğunu incelemeyecek ve onu değiştirmeyecek. Eğer onu değiştirirse, o zaman hem o, hem de değiştirdiği kutsal olacaktır. O ödenip geri alınamayacaktır.'” \p \v 34 Bunlar, Yahve'nin Sina Dağı'nda İsrael'in çocukları için Moşe'ye buyurduğu buyruklardır.