\id JOS - Yeni Türkçe Kutsal Kitap Çevirisi (YTC) \h YEŞU \toc1 YEŞU \toc2 YEŞU \toc3 YEŞU \mt1 YEŞU \c 1 \p \v 1 Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin ölümünden sonra Yahve, Moşe'nin hizmetkârı Nun oğlu Yeşu'ya şöyle dedi, \v 2 “Hizmetkârım Moşe öldü. Şimdi kalk, sen ve bütün bu halk, kendilerine, İsrael'in çocuklarına vermekte olduğum diyara, bu Yarden'den geçin. \v 3 Moşe'ye söylediğim gibi, ayağınızın tabanının basacağı her yeri size verdim. \v 4 Sınırınız çölden ve bu Lübnan'dan büyük nehre, Fırat Nehri'ne kadar, Hititler'in bütün ülkesi ve gün batımına doğru uzanan büyük denize kadar olacaktır. \v 5 Yaşamının bütün günlerince kimse senin önünde duramayacak. Moşe'yle olduğum gibi, seninle de olacağım. Seni yüzüstü bırakmayacağım ve seni terk etmeyeceğim.” \p \v 6 “Güçlü ve cesur ol; çünkü kendilerine vermek için atalarına ant içtiğim ülkeyi bu halka miras olarak sen vereceksin. \v 7 Yalnız güçlü ve tam cesur ol. Hizmetkârım Moşe'nin sana buyurduğu bütün yasaya göre yapmaya dikkat et. Gitmekte olduğun her yerde sağlam başarıya ulaşasın diye, ondan sağa ya da sola sapma. \v 8 Bu Yasa Kitabı ağzından ayrılmayacak; ama içinde yazılanların hepsine göre yapmaya dikkat edesin diye gece gündüz onun üzerinde düşüneceksin; çünkü o zaman yolunu başarıya ulaştıracak ve o zaman sağlam başarıya kavuşacaksın. \v 9 Sana buyurmadım mı? Güçlü ve cesur ol. Korkma. Yılma, çünkü Tanrın Yahve gitmekte olduğun her yerde seninledir.” \p \v 10 Bunun üzerine Yeşu halkın görevlilerine buyurup dedi, \v 11 “Ordugâhın ortasından geçin ve halka buyurup deyin, 'Yiyecek hazırlayın; çünkü üç gün içinde Tanrınız Yahve'nin size vermekte olduğu diyarı mülk olarak almak için bu Yarden'i geçeceksiniz.'” \p \v 12 Yeşu Ruvenliler'e, Gadlılar'a ve Manaşşe'nin yarım oymağına şöyle dedi, \v 13 “Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin size buyurduğu şu sözü hatırlayın: 'Tanrınız Yahve size rahat verecek ve size bu diyarı verecek. \v 14 Karılarınız, çocuklarınız ve hayvanlarınız Yarden ötesinde Moşe'nin size verdiği diyarda yaşayacak; ama siz, bütün güçlü yiğit adamlar silahlı olarak kardeşlerinizin önünden geçecek ve \v 15 Yahve'nin size verdiği gibi kardeşlerinize de rahat verinceye ve onlar Tanrınız Yahve'nin kendilerine vermekte olduğu diyarı mülk edininceye kadar onlara yardım edeceksiniz. O zaman Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin Yarden'in ötesinde, gün doğumuna doğru size verdiği kendi mülkünüz olan diyara dönüp onu mülk edineceksiniz.'” \p \v 16 Onlar Yeşu'ya yanıt verip dediler: “Bize buyurduğun her şeyi yapacağız ve bizi nereye gönderirsen gideceğiz. \v 17 Her şeyde Moşe'yi dinlediğimiz gibi, seni de öyle dinleyeceğiz. Yalnız Tanrın Yahve Moşe'yle olduğu gibi seninle de olsun. \v 18 Kim senin buyruğuna isyan eder ve kendisine buyurduğun her şeyde senin sözlerini dinlemezse, kendisi ölümle cezalandırılacak. Yalnızca güçlü ve cesur ol.” \c 2 \p \v 1 Nun oğlu Yeşu, Şittim'den gizlice iki adamı casus olarak göndererek, “Gidin, Yeriha da dahil bütün ülkeye bakın” dedi. Gidip adı Rahav olan bir fahişenin evine geldiler ve orada uyudular. \p \v 2 Yeriha Kralı'na şöyle söylendi: “İşte, İsrael'in çocuklarından adamlar bu gece ülkeyi araştırmak için buraya geldiler.” \p \v 3 Yeriha'nın kralı Rahav'a haber göndererek şöyle dedi: “Sana gelen, evine giren adamları dışarı çıkar; çünkü bütün ülkeyi araştırmaya geldiler.” \p \v 4 Kadın iki adamı alıp sakladı. Sonra şöyle dedi: “Evet, adamlar bana geldi ama nereden geldiklerini bilmiyordum. \v 5 Kapının kapanmasına doğru hava kararınca adamlar dışarı çıktılar. Adamların nereye gittiğini bilmiyorum. Çabuk onları kovalayın. Onlara yetişebilirsiniz.” \v 6 Ama o onları dama çıkarmış ve dam üzerine dizdiği keten saplarının altına onları gizlemişti. \v 7 Adamlar Yarden Nehri'nin sığ geçitlerine kadar olan yolda onları kovaladılar. Onları kovalayanlar dışarı çıkar çıkmaz kapıyı kapattılar. \v 8 Onlar yatmadan önce kadın yanlarına dama çıktı. \v 9 Adamlara şöyle dedi: “Yahve'nin size ülkeyi verdiğini biliyorum, sizin korkunuz üzerimize çöktü ve ülkede oturanların hepsi önünüzde eriyip gidiyor. \v 10 Çünkü siz Mısır'dan çıktığınızda Yahve'nin Kızıldeniz'in suyunu önünüzde nasıl kuruttuğunu; Yarden'in ötesindeki Amorlular'ın iki kralına, Sihon'a ve Og'a yaptıklarınızı, onları tamamen yok ettiğinizi duyduk. \v 11 Bunu duyar duymaz yüreklerimiz eridi ve sizin yüzünüzden kimsede ruh kalmadı; çünkü Tanrınız Yahve, yukarıda göklerde ve aşağıda yeryüzünde olan Tanrı'dır. \v 12 Bu nedenle, şimdi lütfen bana Yahve'nin aracılığıyla and için, çünkü size nezaketle davrandım, siz de babamın evine nezaketle davranacaksınız, bana da gerçek bir işaret verin; \v 13 babamı, annemi, erkek ve kız kardeşlerimi ve sahip oldukları her şeyi sağ bırakacaksınız ve canlarımızı ölümden kurtaracaksınız.” \p \v 14 Adamlar ona, “Eğer bu işimizden söz etmezsen, canlarımız senin canındır” dediler; “Yahve de bize ülkeyi verdiğinde, sana nezaketle ve doğrulukla davranacağız.” \p \v 15 Sonra onları bir iple pencereden aşağı indirdi; çünkü evi surun yanındaydı ve kendisi de surun üzerinde yaşıyordu. \v 16 Onlara şöyle dedi: “Dağa çıkın, sizi kovalayanlar bulmasın. Kovalayanlar dönene kadar üç gün orada saklanın. Daha sonra kendi yolunuza gidebilirsiniz.” \p \v 17 Adamlar ona, “Bize ettirdiğin bu andından dolayı suçsuz olacağız” dediler. \v 18 “İşte, ülkeye girdiğimizde bizi indirdiğin pencereye bu kırmızı ipi bağla. Babanı, anneni, kardeşlerini ve babanın bütün ev halkını yanına, eve topla. \v 19 Öyle olacak ki, senin evinin kapısından sokağa çıkan herkesin kanı kendi başı üzerinde olacak ve biz suçsuz olacağız. Evde yanında kim varsa, eğer ona bir el dokunursa, onun kanı bizim başımız üzerinde olacaktır. \v 20 Ama eğer bizim bu işimiz hakkında konuşursan, bize ettirdiğin andından dolayı suçsuz oluruz.” \p \v 21 Kadın, “Söylediğiniz gibi olsun” dedi. Onları gönderdi ve onlar da gittiler. Sonra kırmızı ipliği pencereye bağladı. \p \v 22 Gidip dağa vardılar ve kovalayanlar dönene kadar üç gün orada kaldılar. Kovalayanlar yol boyunca onları aradılar ama bulamadılar. \v 23 Sonra iki adam geri dönüp dağdan indiler, nehri geçerek Nun oğlu Yeşu'nun yanına geldiler. Başlarına gelen her şeyi ona anlattılar. \v 24 Yeşu'ya, “Gerçekten Yahve bütün ülkeyi elimize verdi” dediler. “Üstelik bu ülkede oturanların hepsi önümüzde eriyip gidiyor.” \c 3 \p \v 1 Yeşu sabah erkenden kalktı; ve kendisi ve bütün İsrael'in çocukları Şittim'den ayrılıp Yarden'e geldiler. Karşıya geçmeden önce orada konakladılar. \v 2 Üç gün sonra görevliler ordugâhın ortasından geçtiler; \v 3 ve halka buyurup dediler, “Tanrınız Yahve'nin Antlaşma Sandığı'nı ve onu Levili kâhinlerin taşıdığını gördüğünüzde, o zaman yerinizden ayrılın ve onu takip edin. \v 4 Ancak sizinle onun arasında ölçüyle yaklaşık iki bin arşın kadar bir mesafe olacak; ona yaklaşmayın; böylece gitmeniz gereken yolu bilesiniz; çünkü daha önce bu yoldan geçmediniz.” \p \v 5 Yeşu halka şöyle dedi: “Kendinizi kutsayın; çünkü yarın Yahve aranızda harikalar yapacaktır.” \p \v 6 Yeşu kâhinlere şöyle dedi: “Antlaşma Sandığı'nı kaldırın ve halkın önünde karşıya geçin.” Antlaşma Sandığı'nı kaldırıp halkın önünden gittiler. \p \v 7 Yahve Yeşu'ya şöyle dedi: “Bugün seni bütün İsrael'in gözünde büyütmeye başlayacağım; böylece benim Moşe'yle birlikte olduğum gibi, seninle de birlikte olacağımı bilsinler. \v 8 Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinlere, 'Yarden sularının kıyısına geldiğinizde, Yarden'de duracaksınız' diye buyuracaksın.” \p \v 9 Yeşu İsrael'in çocuklarına şöyle dedi: “Buraya gelin de Tanrınız Yahve'nin sözlerini dinleyin.” \v 10 Yeşu şöyle dedi, “Yaşayan Tanrı'nın aranızda olduğunu bununla bileceksiniz ve Kenanlılar'ı, Hititliler'i, Hivliler'i, Perizziler'i, Girgaşiler'i, Amorlular'ı ve Yevuslular'ı önünüzden mutlaka kovacaktır. \v 11 İşte, bütün dünyanın Efendisi'nin Antlaşma Sandığı önünüzden Yarden'e giriyor. \v 12 Şimdi, her oymaktan bir adam olmak üzere İsrael oymaklarından on iki adam alın. \v 13 Öyle olacak ki, bütün dünyanın Efendisi Yahve'nin Sandığı'nı taşıyan kâhinlerin ayak tabanları Yarden sularında durunca, Yarden suları, yukarıdan inen sular kesilecek ve bir yığın halinde duracak.” \p \v 14 Halk Yarden'i geçmek üzere çadırlarından ayrıldığında, Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinler halkın önündeydi, \v 15 ve sandığı taşıyanlar Yarden'e geldiklerinde, Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinlerin ayakları suların kıyısına batmıştı (çünkü Yarden her hasat zamanında bütün kıyılarından taşardı), \v 16 yukarıdan inen sular durdu ve çok uzakta, Saretan'ın yanında olan Adem Kenti'nde, tek bir yığın halinde yükseldi; Araba Denizi'ne, Tuz Denizi'ne doğru inen sular tamamen kesildi. Daha sonra halk Yeriha'nın yakınından geçtiler. \v 17 Yahve'nin Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinler Yarden'in ortasında kuru zeminde sağlam ayakta duruyorlardı; ve bütün halk tamamen Yarden'i geçinceye kadar bütün İsrael kuru yerden geçti. \c 4 \p \v 1 Bütün ulus Yarden'den geçtikten sonra, Yahve Yeşu'ya şöyle dedi, \v 2 “Halkın arasından her oymaktan birer kişi olmak üzere on iki adam al. \v 3 Onlara buyurup de, 'Bu yerden, Yarden'in ortasından, kâhinlerin ayaklarının sağlam durduğu yerden on iki taş alın, onları yanınızda götürün ve onları bu gece konaklayacağınız yere koyun.'” \p \v 4 Sonra Yeşu, İsrael'in çocuklarından her oymaktan bir adam olmak üzere hazırladığı on iki adamı çağırdı. \v 5 Yeşu onlara şöyle dedi, “Tanrınız Yahve'nin Sandığı'nın önünden Yarden'in ortasından geçin; İsrael'in çocuklarının oymak sayısına göre her biriniz birer taş alıp omuzunuza koyun; \v 6 öyle ki, bu aranızda bir belirti olsun, gelecekte çocuklarınız, 'Bu taşların anlamı nedir?' diye sorduklarında onlara, \v 7 'Çünkü Yarden'in suları, Yahve'nin Antlaşma Sandığı önünde kesildi. Yarden'den o geçerken Yarden'in suları kesildi. Bu taşlar İsrael'in çocuklarına sonsuza dek anılma için olacaklardır' diyeceksiniz.” \p \v 8 İsrael'in çocukları Yeşu'nun buyurduğu gibi yaptılar ve Yahve'nin Yeşu'ya söylediği gibi, İsrael'in çocuklarının oymak sayısına göre Yarden'in ortasından on iki taşı kaldırdılar. Onları konakladıkları yere kadar yanlarında taşıdılar ve orada yere bıraktılar. \v 9 Yeşu, Yarden'in ortasında, Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinlerin ayaklarının durduğu yerde on iki taş dikti; bugüne dek de oradadırlar. \v 10 Moşe'nin Yeşu'ya buyurduğu her şeye göre, halka söylemesi için Yahve'nin Yeşu'ya buyurduğu her şey bitinceye kadar, sandığı taşıyan kâhinler, Yarden'in ortasında durdular; halk aceleyle geçti. \v 11 Bütün halk karşıya geçtikten sonra, halkın önünde Yahve'nin Sandığı kâhinlerle karşıya geçti. \p \v 12 Moşe'nin onlara söylediği gibi, Ruven'in çocukları, Gad'ın çocukları ve Manaşe oymağının yarısı İsrael'in çocuklarının önünden silahlı olarak karşıya geçtiler. \v 13 Savaşa hazır ve silahlanmış yaklaşık kırk bin kişi, savaşmak için Yahve'nin önünden Yeriha ovalarına geçti. \v 14 O gün Yahve Yeşu'yu bütün İsrael'in gözünde yüceltti; ve yaşamının bütün günleri boyunca Moşe'den korktukları gibi ondan da korktular. \p \v 15 Yahve Yeşu'ya şöyle konuştu, \v 16 “Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinlere Yarden'den çıksınlar diye buyur.” \p \v 17 Bunun üzerine Yeşu kâhinlere, “Yarden'den çıkın!” diye buyurdu. \v 18 Yahve'nin Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinler Yarden'in ortasından çıkıp da kâhinlerin ayak tabanları kuru toprağa bastığında, Yarden'in suları yerlerine geri döndü ve daha önceden olduğu gibi bütün kıyılarından taşarak aktı. \v 19 Halk birinci ayın onuncu günü Yarden'den çıkıp Yeriha'nın doğu sınırındaki Gilgal'da konakladı. \p \v 20 Yeşu, Yarden'den aldıkları on iki taşı Gilgal'da dikti. \v 21 İsrael'in çocuklarına şöyle dedi: “İleride çocuklarınız babalarına 'Bu taşların anlamı nedir?' diye sorduklarında, \v 22 o zaman çocuklarınıza, 'İsrael bu Yarden'den kuru yerden geçti' diye bildireceksiniz. \v 23 'Çünkü Tanrınız Yahve biz karşıya geçinceye kadar kurutmuş olduğu Kızıldeniz'e yaptığı gibi, Tanrınız Yahve siz karşıya geçinceye kadar Yarden'in sularını önünüzden kuruttu, \v 24 öyle ki, yeryüzünün bütün halkları Yahve'nin elinin güçlü olduğunu bilsin, siz de Tanrınız Yahve'den sonsuza dek korkasınız.'” \c 5 \p \v 1 Yarden'in ötesinde batıda bulunan Amorlular'ın bütün kralları ve deniz kıyısındaki bütün Kenanlı krallar, biz geçene kadar Yahve'nin İsrael'in çocuklarının önünde Yarden sularını nasıl kuruttuğunu duyduklarında, İsrael'in çocukları yüzünden onların yürekleri eridi ve artık içlerinde ruh kalmadı. \v 2 O sırada Yahve Yeşu'ya, “Çakmaktaşından bıçaklar yap ve İsrael'in oğullarını ikinci kez sünnet et” dedi. \v 3 Yeşu çakmaktaşından bıçaklar yaptı ve İsrael'in çocuklarını Beytel'in kuzeyinde sünnet derisi üzerinden sünnet etti. \v 4 Yeşu'nun onları sünnet etmesinin nedeni şuydu: Mısır'dan çıkan bütün halk, erkekler, bütün savaş adamları, Mısır'dan çıktıktan sonra çölde, yolda öldüler. \v 5 Çünkü çıkanların hepsi sünnetliydi; ancak Mısır'dan çıktıktan sonra çölde doğanların hiçbiri sünnet edilmemişti. \v 6 Çünkü bütün halk, Mısır'dan çıkmış olan savaş adamları tükenene kadar İsrael'in çocukları çölde kırk yıl yürüdüler, çünkü Yahve'nin sözünü dinlemediler. Yahve, bize vermek üzere atalarına ant içtiği toprakları, süt ve bal akan ülkeyi görmelerine izin vermeyeceğine dair onlara ant içti. \v 7 Onların yerine yetiştirdiği çocukları Yeşu tarafından sünnet edildi; çünkü onlar sünnetsizdi, çünkü yolda onları sünnet etmemişlerdi. \v 8 Bütün ulusun sünneti bittikten sonra iyileşinceye dek ordugâhta, yerlerinde kaldılar. \p \v 9 Yahve Yeşu'ya, “Bugün Mısır'ın utancını senden kaldırdım” dedi. Bu nedenle bugüne kadar o yerin adına Gilgal denildi. \v 10 İsrael'in çocukları Gilgal'da konakladılar. Ayın on dördüncü günü akşam üstü Yeriha ovalarında Pesah'ı tuttular. \v 11 Pesah'ın ertesi günü, aynı günde, ülkenin ürününden mayasız pideler ve kavrulmuş tahıl yediler. \v 12 Ertesi gün ülkenin ürününü yedikten sonra man kesildi. İsrael'in çocuklarının artık manı yoktu; ancak o yıl Kenan diyarının ürününden yediler. \p \v 13 Yeşu Yeriha'nın yanındayken gözlerini kaldırıp baktı ve işte, önünde elinde kılıcını çekmiş bir adam duruyordu. Yeşu onun yanına giderek şöyle dedi: “Sen bizden mi yanısın, yoksa düşmanlarımızdan mı yanasın?” \p \v 14 O, “Hayır; ama ben şimdi Yahve'nin ordusunun komutanı olarak geldim.” Yeşu yüzüstü yere kapanıp tapındı ve ona, “Efendim hizmetkârına ne söyler?” diye sordu. \pi1 \v 15 Yahve'nin ordusunun Prensi Yeşu'ya, “Çarığını çıkar, üzerinde durduğun yer kutsaldır” dedi. Yeşu da öyle yaptı. \c 6 \p \v 1 İsrael'in çocukları yüzünden Yeriha sıkı sıkıya kapatılmıştı. Çıkan da giren de ve kimse yoktu. \v 2 Yahve Yeşu'ya şöyle dedi, “İşte, Yeriha'yı, kralıyla ve güçlü yiğitleriyle birlikte senin eline verdim. \v 3 Bütün savaşçılarınız kentin çevresini bir kez dolanacak. Bunu altı gün yapacaksın. \v 4 Yedi kâhin sandığın önünde koç boynuzundan yedi boru taşıyacak. Yedinci gün kentin çevresinde yedi kez dolanacaksınız ve kâhinler boruları çalacaklar. \v 5 Öyle olacak ki, koç boynuzdan boruyu uzun uzun çaldıklarında ve borunun sesini duyduğunuzda, bütün halk yüksek sesle bağıracak; o zaman kentin surları dümdüz yıkılacak ve halk, herkes kendi önüne doğru düz çıkacak.” \p \v 6 Nun oğlu Yeşu kâhinleri çağırıp onlara şöyle dedi, “Antlaşma Sandığı'nı kaldırın ve Yahve'nin sandığı önünde yedi kâhin koç boynuzundan yedi boru taşısın.” \p \v 7 Halka, “İlerleyin! Kenti dolanın ve silahlı adamlar Yahve'nin sandığının önünde geçsinler.” dediler. \p \v 8 Öyle oldu ki, Yeşu halkla konuştuğunda, Yahve'nin önünde koç boynuzundan yapılmış yedi boru taşıyan yedi kâhin ilerlediler ve boruları çaldılar; Yahve'nin Antlaşma Sandığı da onları takip etti. \v 9 Silahlı adamlar boru çalan kâhinlerin önünden gidiyor, sandık da onların ardından gidiyordu. Onlar ilerledikçe borular çalınıyordu. \p \v 10 Yeşu halka buyrup dedi, “Size bağırmanızı söyleyeceğim güne dek bağırmayacaksınız, sesinizi duyurmayacaksınız, ağzınızdan tek bir söz çıkmayacak. Sonra bağıracaksınız.” \v 11 Bunun üzerine Yahve'nin Sandığı'nı kentin çevresinde bir kez dolandırdı. Sonra ordugâha girdiler ve ordugâhta kaldılar. \v 12 Yeşu sabah erkenden kalktı. Kâhinler Yahve'nin Sandığı'nı kaldırdılar. \v 13 Yedi kâhin, koç boynuzundan yapılmış yedi boru taşıyarak Yahve'nin sandığı önünde sürekli ilerliyor ve boruları çalıyorlardı. Silahlı adamlar önlerine çıktı. Arka muhafız Yahve'nin Sandığı'nın ardından geliyordu. Onlar ilerlerken borular çalınıyordu. \v 14 İkinci gün kentin çevresini bir kez dolanıp ordugâha döndüler. Bunu altı gün yaptılar. \p \v 15 Yedinci gün, şafak vakti erkenden kalktılar ve aynı şekilde kentin çevresini yedi kez dolandılar. Yalnız o gün kentin çevresinde yedi kez dolandılar. \v 16 Yedinci kez kâhinler boruları çaldığında Yeşu halka şöyle dedi: “Bağırın, çünkü Yahve bu kenti size verdi! \v 17 Kent ve içindekilerin tümü Yahve'ye adanacak. Yalnızca fahişe Rahav ve onunla birlikte evde olanların hepsi yaşayacak, çünkü o, gönderdiğimiz habercileri sakladı. \v 18 Ama size gelince, yalnızca yıkıma adanmış olandan sakının, yoksa adadıktan sonra adanmış olunandan alırsınız, böylece İsrael ordugâhını lanetli edip onu sıkıntıya sokarsınız. \v 19 Ancak bütün gümüş, altın, tunç ve demir eşyalar Yahve'ye kutsaldır. Yahve'nin hazinesine girecekler.” \p \v 20 Böylece halk bağırdı ve kâhinler boruları çaldı. Halk boruların sesini duyunca yüksek sesle bağırdılar ve duvar dümdüz çöktü, öyle ki, herkes kendi önüne doğru halk kente çıktı ve kenti aldılar. \v 21 Erkek kadın, genç yaşlı, öküz, koyun ve eşek, kente bulunan her şeyi kılıçtan geçirip tamamen yok ettiler. \v 22 Yeşu, ülkeyi araştıran iki adama, “Fahişenin evine gidin ve ona ant içtiğiniz gibi, kadını ve sahip olduğu her şeyi oradan çıkarın” dedi. \v 23 Genç casuslar içeri girip Rahav'ı babası, annesi, kardeşleri ve sahip olduğu her şeyle birlikte dışarı çıkardılar. Ayrıca onun bütün akrabalarını da dışarı çıkarıp İsrael ordugâhının dışına koydular. \v 24 Kenti ve içindekilerin hepsini ateşe verdiler. Yalnızca gümüşü, altını, tunç ve demir eşyaları Yahve'nin evinin hazinesine koydular. \v 25 Ama Yeşu fahişe Rahav'ı, babasının ev halkını ve sahip olduğu her şeyi sağ kurtardı. Yeşu'nun Yeriha'yı araştırmak için gönderdiği habercileri sakladığı için bugüne dek İsrael'in ortasında yaşıyor. \p \v 26 Yeşu o sırada ant içerek onlara buyurup dedi, “Kalkıp bu kenti Yeriha'yı kuran adam, Yahve'nin önünde lanetli olsun. İlk doğanı keybetmek için temelini koyacak, en küçük oğlu kaybetmek için de kapılarını takacaktır.” \v 27 Böylece Yahve Yeşu'yla birlikteydi; onun ünü de ülkenin her yanındaydı. \c 7 \p \v 1 Ama İsrael'in çocukları adanan şeylerde suç işlediler; çünkü Yahuda oymağından Zerah oğlu Zavdi oğlu Karmi oğlu Akan adanan şeylerden bazılarını aldı. Bu nedenle Yahve'nin öfkesi İsrael'in çocuklarına karşı alevlendi. \p \v 2 Yeşu, Yeriha'dan Beytel'in doğusunda, Beyt-Aven'in yanında bulunan Ay Kenti'ne adam gönderip onlara şöyle dedi: “Gidin, ülkeyi araştırın.” Adamlar yukarı çıkıp Ay Kenti'ni araştırdılar. \v 3 Yeşu'nun yanına dönüp şöyle dediler: “Bütün halk çıkmasın, iki ya da üç bin kişi çıkıp Ay Kenti'ni vursunlar. Bütün halk oraya kadar zahmet etmesin, çünkü onlar azdırlar.” \v 4 Halktan yaklaşık üç bin kişi oraya çıktı ve Ay Kenti'nin adamlarının önünden kaçtılar. \v 5 Ay Kenti'nin adamları yaklaşık otuz altı kişiyi vurdular. Onları kapının önünden Şevarim'e kadar kovaladılar ve inişte vurdular. Halkın yürekleri eriyip su gibi oldu. \v 6 Yeşu giysilerini yırttı ve kendisi ve İsrael'in ihtiyarları akşama kadar Yahve'nin Sandığı'nın önünde yüzüstü yere kapandılar ve başları üzerine toz saçtılar. \v 7 Yeşu şöyle dedi: “Ah, Efendi, Yahve, bizi Amorlular'ın eline teslim etmek ve yok ettirmek için bu halkı neden Yarden'den geçirdin? Keşke yetinseydik ve Yarden'in ötesinde yaşasaydık! \v 8 Ah, ey Efendimiz, İsrael düşmanlarına sırtlarını çevirdikten sonra ne diyeyim? \v 9 Çünkü Kenanlılar ve ülkede oturanların tümü bunu duyacak, etrafımızı saracak ve adımızı yeryüzünden kesip atacaklar. Kendi yüce ismin için ne yapacaksın?” \p \v 10 Yahve Yeşu'ya, “Kalk!” dedi. “Neden böyle yüzüstü kapandın? \v 11 İsrael günah işledi. Evet, onlara buyurmuş olduğum antlaşmamı dahi bozdular. Evet, adanan şeylerin bir kısmını aldılar, hem çaldılar, hem de kandırdılar. Hem onu kendi eşyalarının arasına koydular. \v 12 Bu nedenle İsrael'in çocukları düşmanlarının önünde duramıyor. Yıkıma adandıkları için düşmanlarının önünde sırtlarını çeviriyorlar. Aranızdaki adanmış şeyleri yok etmediğiniz sürece artık yanınızda olmayacağım. \v 13 Kalk! Halkı kutsa ve de: 'Yarın için kendinizi kutsayın; çünkü İsrael'in Tanrısı Yahve şöyle diyor: 'Ey İsrael, aranızda adanmış bir şey var. Aranızdaki adanmış şeyi ortadan kaldırmadıkça düşmanlarının önünde duramazsın.” \v 14 Bu nedenle sabahleyin oymaklarını yaklaştıracaksın. Öyle olacak ki, Yahve'nin seçeceği oymak boylarına göre yaklaşacak. Yahve'nin seçeceği boy, ev halkıyla yaklaşacaktır. Yahve'nin seçeceği ev halkı teker teker yaklaşacaktır. \v 15 Öyle olacak ki, adanan şeyle birlikte alınan kişi, Yahve'nin antlaşmasını bozduğu ve İsrael'de utanç verici bir şey yaptığı için kendisi ve sahip olduğu her şey ateşle yakılacaktır.'” \p \v 16 Böylece Yeşu sabah erkenden kalktı ve İsrael'i oymaklarına göre yaklaştırdı. Yahuda oymağı seçildi. \v 17 Yahuda boylarını yakınına getirdi ve Zerahoğulları boyunu seçti. Zerahoğulları'nın ailelerini teker teker yaklaştırdı ve Zavdi seçildi. \v 18 Ev halkını teker teker yanına getirdi ve Yahuda oymağından Zerah oğlu Zavdi oğlu Karmi oğlu Akan seçildi. \v 19 Yeşu, Akan'a şöyle dedi: “Oğlum, lütfen İsrael'in Tanrısı Yahve'yi yücelt ve O'na itiraf et. Şimdi bana ne yaptığını söyle! Bunu benden saklama!” \p \v 20 Akan Yeşu'ya şöyle yanıt verdi: “İsrael'in Tanrısı Yahve'ye karşı gerçekten günah işledim ve bunu yaptım. \v 21 Yağmanın arasında güzel bir Babil kaftanı, iki yüz şekel gümüş ve elli şekel ağırlığında bir altın külçe görünce, onlara göz diktim ve onları aldım. İşte, onlar çadırımın ortasında, altında gümüşle birlikte toprakta saklılar.” \p \v 22 Bunun üzerine Yeşu haberciler gönderdi ve onlar da çadıra koştular. İşte, onun altında gümüşle birlikte çadırında saklanmıştı. \v 23 Onları çadırın ortasından alıp Yeşu'ya ve bütün İsrael'in çocuklarına getirdiler. Onları Yahve'nin önüne koydular. \v 24 Yeşu ve onunla birlikte bütün İsrael, Zerah oğlu Akan'ı, gümüşü, kaftanı, altın külçesini, onun oğullarını, kızlarını, sığırlarını, eşeklerini, koyunlarını, çadırını ve sahip olduğu her şeyi aldılar; ve onları Akor Vadisi'ne çıkardılar. \v 25 Yeşu, “Neden bizi sıkıntıya soktun?” dedi. “Yahve bugün seni sıkıntıya sokacak.” Bütün İsrael onu taşlarla taşladı, onları ateşle yaktı ve onları taşlarla taşladı. \v 26 O'nun üzerine bugüne kadar duran büyük bir taş yığını yığdılar. Yahve kızgın öfkesinden döndü. Bu nedenle o yerin adı bugüne dek “Akor Vadisi” olarak anıldı. \c 8 \p \v 1 Yahve Yeşu'ya şöyle dedi: “Korkma ve yılma. Bütün savaşçıları yanına al, kalk ve Ay Kenti'ne çık. İşte, Ay'ın kralını, halkını, kentini ve ülkesini senin eline verdim. \v 2 Yeriha'ya ve kralına yaptığını Ay Kenti'ne ve onun kralına da yapacaksın; ancak kentin mallarını ve hayvanlarını kendinize alacaksınız. Kente arka tarafından pusu kur.” \p \v 3 Bunun üzerine Yeşu, bütün savaşçılarıyla birlikte Ay Kenti'ne çıkmak üzere kalktı. Yeşu, güçlü ve yiğit adamlardan otuz bin kişiyi seçti ve onları geceleyin gönderdi. \v 4 Onlara buyurup şöyle dedi: “İşte, kente karşı, kentin arkasında pusuya yatacaksınız. Kentten çok uzağa gitmeyin ama hepiniz hazır olun. \v 5 Ben ve yanımdaki bütün halk kente yaklaşacağız. İlk seferde olduğu gibi, bize karşı çıktıklarında, biz onların önünden kaçacağız. \v 6 Biz onları kentten uzaklaştırıncaya kadar peşimizden gelecekler; çünkü onlar, 'İlk seferki gibi önümüzden kaçıyorlar' diyecekler. Biz de onların önünden kaçacağız. \v 7 Siz de pusudan kalkıp kenti ele geçireceksiniz; çünkü Tanrınız Yahve onu elinize teslim edecek. \v 8 Kenti ele geçirdiğiniz zaman onu ateşe vereceksiniz. Bunu Yahve'nin sözüne göre yapacaksın. İşte, size buyurdum.” \p \v 9 Yeşu onları dışarı gönderdi; ve pusu kurmaya gittiler, ve Beytel ile Ay Kenti arasında, Ay Kenti'nin batı yakasında kaldılar; ama Yeşu o gece halkın arasında kaldı. \v 10 Yeşu sabah erkenden kalktı, halkı topladı ve İsrael'in ihtiyarlarıyla birlikte halkın önünde Ay Kenti'ne çıktı. \v 11 Bütün halk, onunla birlikte olan savaş adamları da çıkıp yaklaştılar, kentin önüne gelip Ay Kenti'nin kuzey tarafında konakladılar. Artık onunla Ay Kenti arasında bir vadi vardı. \v 12 Yaklaşık beş bin kişiyi alıp Beytel ile Ay Kenti arasında, kentin batı yakasında onları pusuya koydu. \v 13 Böylece onlar halkı, kentin kuzeyindeki bütün orduyu ve kentin batısında pusuya yatanları yerleştirdiler; ve Yeşu o gece vadinin ortasına gitti. \v 14 Ay Kralı bunu görünce onlar aceleyle erkenden kalktılar. Kentin adamları, belirlenen zamanda İsrael'e karşı savaşmak üzere Araba'nın önünde çıktılar; ama kentin arkasında kendisine karşı bir pusu olduğunu bilmiyordu. \v 15 Yeşu ve bütün İsrael, sanki önlerinde yeniliyormuş gibi davrandılar ve çöl yolundan kaçtılar. \v 16 Kentte yaşayanların tümü onları kovalamak için bir araya çağrıldı. Yeşu'yu kovaladılar ve kentten uzaklaştırıldılar. \v 17 Ay Kenti'nde ya da Beytel'de İsrael'in peşinden gitmeyen tek kişi kalmamıştı. Kenti açık bırakıp İsrael'i kovaladılar. \p \v 18 Yahve Yeşu'ya, “Elindeki mızrağı Ay Kenti'ne doğru uzat, çünkü onu senin eline vereceğim” dedi. Yeşu elindeki mızrağı kente doğru uzattı. \v 19 Pusudakiler yerlerinden hızla kalktı. Elini uzatır uzatmaz onlar da koşup kente girip onu aldılar. Acele edip kenti ateşe verdiler. \v 20 Ay Kenti'nin halkı arkalarına baktıklarında kentin dumanının göğe yükseldiğini gördüler ve onların şu ya da bu yana kaçmaya güçleri yoktu. Çöle kaçan halk kendilerini kovalayanların üzerine geri döndü. \v 21 Yeşu ve bütün İsrael, pusudakilerin kenti aldığını ve kentin dumanının yükseldiğini görünce geri dönüp Ay Kenti adamlarını öldürdüler. \v 22 Ötekiler de kentten onlara karşı çıktılar; İsrael'in ortasında kaldılar; bazıları bu tarafta, bazıları da o taraftaydı. Onları vurdular; hiçbirinin geride kalmasına ya da kaçmasına izin vermediler. \v 23 Ay Kralı'nı canlı yakalayıp Yeşu'nın yanına getirdiler. \p \v 24 İsrael, kendilerini kovalamış oldukları çölde, Ay Kenti'nde oturanların hepsini öldürmeyi bitirince ve hepsi kılıçtan geçirilip tükenince, bütün İsrael Ay Kenti'ne döndü, orayı da kılıçtan geçirdi. \v 25 O gün düşen erkek ve kadınların hepsi, Ay Kenti halkının tümü on iki bin kişiydi. \v 26 Yeşu, Ay Kenti'nde oturanların hepsini tamamen yok edinceye kadar mızrak uzattığı elini geri çekmedi. \v 27 Yahve'nin Yeşu'ya buyurduğu söz uyarınca İsrael, o kentin yalnızca hayvanlarını ve mallarını kendilerine aldı. \v 28 Böylece Yeşu Ay Kenti'ni yaktı ve onu bugüne dek sonsuz bir yığına, harabeye çevirdi. \v 29 Ay Kralı'nı akşama kadar bir ağaca astı. Gün batımında Yeşu buyurdu ve cesedini ağaçtan indirip kent kapısının girişine attılar ve üzerine bugüne dek duran büyük bir taş yığını yaptılar. \p \v 30 Bunun üzerine Yeşu, İsrael'in Tanrısı Yahve'ye Eval Dağı'nda bir sunak yaptı. \v 31 Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin İsrael'in çocuklarına buyurduğu gibi, Moşe'nin Yasa Kitabı'nda yazılı olduğu gibi: üzerinde hiç kimsenin demir kaldırmadığı, yontulmamış taşlardan bir sunak yaptı. Bunun üzerinde Yahve'ye yakmalık sunular sundular ve esenlik sunuları kurban ettiler. \v 32 Moşe'nin İsrael halkının önünde yazdığı yasanın bir kopyasını orada taşların üzerine yazdı. \v 33 Bütün İsrael, ihtiyarları, görevlileri ve hakimleriyle birlikte, yerli olsun yabancı olsun, Yahve'nin Antlaşma Sandığı'nı taşıyan Levili kâhinlerin önünde sandığın her iki yanında, İsrael halkını kutsasınlar diye, Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin ilk başta buyurduğu gibi, yarısı Gerizim Dağı'nın önünde, yarısı da Eval Dağı'nın önünde duruyordu. \v 34 Sonra Yasa Kitabı'nda yazılı olanların hepsine göre yasadaki bütün sözleri, bereketi ve laneti okudu. \v 35 Moşe'nin buyurduklarından, kadınlarla, çocuklarla ve aralarında bulunan yabancılarla birlikte, bütün İsrael topluluğunun önünde, Yeşu'nun okumadığı tek bir söz kalmadı. \c 9 \p \v 1 Yarden'in ötesinde, dağlık bölgede, ovada ve Lübnan'ın önündeki büyük deniz kıyısında bulunan bütün krallar, Hititler, Amoritler, Kenanlılar, Perizliler, Hivliler ve Yevuslular bunu duydular. \v 2 Yeşu'ya ve İsrael'e karşı savaşmak üzere fikir birliğiyle bir araya toplandılar. \v 3 Ama Givon halkı Yeşu'nun Yeriha ve Ay Kenti'ne yaptıklarını duyunca, \v 4 onlar da bir hileye başvurdular ve gidip kendilerini elçi gibi yaptılar, eşeklerine eski çuvallar, eskimiş, yırtık ve bağlanmış şarap tulumları aldılar. \v 5 Ayaklarına eski, yamalı çarıklar ve üzerilerine eski giysiler giydiler. Erzakları olarak bütün ekmekleri kuru ve küflüydü. \v 6 Gilgal'daki ordugâhtaki Yeşu'nun yanına gidip ona ve İsrael adamlarına şöyle dediler: “Uzak bir diyardan geldik. Şimdi bizimle bir antlaşma yapın.” \p \v 7 İsrael adamları Hivliler'e, “Ya aramızda yaşıyorsanız?” dediler. “Sizinle nasıl bir antlaşma yapabiliriz?” \p \v 8 Yeşu'ya, “Biz senin hizmetkârlarınız” dediler. Yeşua onlara şöyle dedi: “Siz kimsiniz? Nereden geliyorsunuz?” \v 9 Ona şöyle dediler, “Tanrın Yahve'nin adından ötürü hizmetkârların çok uzak bir ülkeden geldi; çünkü O'nun ününü, Mısır'da bütün yaptıklarını, \v 10 Yarden'in ötesindeki Amorlular'ın iki kralına, Heşbon Kralı Sihon'a ve Aştarot'ta bulunan Başan Kralı Og'a yaptıklarının hepsini duyduk. \v 11 İhtiyarlarımız ve ülke sakinlerimizin hepsi bizimle konuşup şöyle dediler: 'Yolculuk için elinize erzak alın ve onları karşılamaya gidin. Onlara deyin ki: “Biz sizin hizmetkârınız. Şimdi bizimle bir antlaşma yapın.'' \v 12 Bu, size gelmek üzere yola çıktığımız gün, evimizden sıcak olarak aldığımız erzak ekmeğimizdir; ama şimdi, işte, kurudu ve küflendi. \v 13 Doldurduğumuz bu şarap tulumları yeniydi; ve işte, yırtıldılar. Bu giysilerimiz, çarıklarımız da uzun yolculuktan dolayı eskidi.” \p \v 14 Adamlar erzaklarının tadına baktılar ve Yahve'nin ağzından öğüt istemediler. \v 15 Yeşu onlarla barış yaptı ve yaşamaları için onlarla bir antlaşma yaptı. Topluluğun beyleri onlara ant içti. \v 16 Kendileriyle antlaşma yaptıktan üç gün sonra komşuları olduklarını ve aralarında yaşadıklarını duydular. \v 17 İsrael'in çocukları yol alıp üçüncü günde onların kentlerine geldiler. Şimdi onların kentleri Givon, Kefira, Beerot ve Kiryat-Yearim'di. \v 18 İsrael'in çocukları onları vurmadı; çünkü topluluğun ihtiyarları İsrael'in Tanrısı Yahve aracılığıyla onlara ant içmişlerdi. Bütün topluluk beylere karşı söylendiler. \v 19 Ama beylerin hepsi bütün topluluğa şöyle dediler: “Biz onlara İsrael'in Tanrısı Yahve aracılığıyla ant içtik. Bu nedenle onlara dokunamayız. \v 20 Onlara şöyle yapacağız, yaşamalarına izin vereceğiz; yoksa onlara içtiğimiz anttan dolayı üzerimize gazap olur.” \v 21 Beyler onlara, “Yaşasınlar” dediler. Böylece beylerin onlara söylediği gibi, bütün topluluk için odun kesici ve su çekici oldular. \p \v 22 Yeşu onları çağırdı ve onlarla konuşup şöyle dedi: “Aramızda yaşarken, 'Sizden çok uzaktayız' diyerek neden bizi kandırdınız? \v 23 İşte bu yüzden lanetlisiniz ve bazılarınız Tanrımın evi için hem odun kesici hem de su çekici olarak köleler olmaktan hiç geri kalmayacaksınız.” \p \v 24 Yeşu'ya şöyle yanıt verip dediler: “Çünkü hizmetkârlarınıza, Tanrınız Yahve'nin, hizmetkârı Moşe'ye bütün toprakları size vermesini ve önünüzden ülkede yaşayanların hepsini yok etmesini nasıl buyurduğu kesin bir şekilde söylendi. Bu nedenle sizin yüzünüzden yaşamlarımız için çok korktuk ve bu şeyi yaptık. \v 25 İşte şimdi senin elindeyiz. Sana nasıl iyi ve doğru geliyorsa bize onu yap.” \p \v 26 Onlara böyle yaptı ve onları öldürmesinler diye İsrael'in çocuklarının elinden kurtardı. \v 27 O gün Yeşu, topluluk için ve Yahve'nin kendi seçeceği yerde sunağı için, bugüne dek onları odun kesiciler ve su çekiçiler yaptı. \c 10 \p \v 1 Yeruşalem Kralı Adoni-Sedek, Yeşu'nun Ay Kenti'ni nasıl aldığını ve onu tümüyle yok ettiğini; Yeriha ve kralına yaptığı gibi Ay Kenti'ne ve kralına da yaptığını; ve Givon halkının İsrael'le nasıl barış yaptığını ve onların arasında olduklarını duyunca, çok korktular. \v 2 Çünkü Givon kral kentlerinden biriydi, büyük bir kentti, ve Ay Kenti'nden daha büyüktü, onun bütün adamları da güçlüydü. \v 3 Bunun üzerine Yeruşalem Kralı Adoni-Sedek, Hevron Kralı Hoham'a, Yarmut Kralı Piram'a, Lakiş Kralı Yafia'ya ve Eglon Kralı Debir'e haber göndererek şöyle dedi: \v 4 “Yanıma gelin ve bana yardım edin. Hadi Givon'u vuralım; çünkü Yeşu ve İsrael'in çocuklarıyla barış yaptılar.” \v 5 Bunun üzerine Amorlular'ın beş kralı, Yeruşalem Kralı, Hevron Kralı, Yarmut Kralı, Lakiş Kralı ve Eglon Kralı kendileri ve bütün ordularıyla toplanıp çıktılar ve Givon'a karşı ordugâh kurdular, ona karşı savaştılar. \v 6 Givon adamları Gilgal'daki ordugâhta bulunan Yeşu'ya haber göndererek şöyle dediler: “Hizmetkârlarını bırakma! Tez yanımıza çık ve bizi kurtar! Bize yardım et; çünkü dağlık bölgede oturan Amorlular'ın bütün kralları bize karşı toplandılar.” \p \v 7 Bunun üzerine Yeşu, kendisiyle birlikte bütün orduyla, cesur yiğitlerin tümüyle birlikte Gilgal'dan çıktı. \v 8 Yahve Yeşu'ya şöyle dedi: “Onlardan korkma, çünkü onları senin ellerine teslim ettim. Onlardan hiç kimse senin önünde duramayacak.” \p \v 9 Yeşu ansızın yanlarına geldi. Bütün gece Gilgal'dan yürüdü. \v 10 Yahve onları İsrael'in önünde şaşkına çevirdi. Onları Givon'da büyük vuruşla öldürdü ve onları Beyt-Horon yokuşu yolunda kovaladı ve onları Azeka'ya ve Makkeda'ya kadar vurdu. \v 11 İsrael'in önünden kaçarken Beyt-Horon'un inişinde Yahve Azeka'ya kadar gökten üzerlerine büyük taşlar attı ve öldüler. Dolu taşları nedeniyle ölenler, İsrael'in çocuklarının kılıçla öldürdüklerinden daha fazlaydı. \p \v 12 Sonra Yeşu, Yahve'nin Amorlular'ı İsrael'in çocuklarının önünde teslim ettiği gün Yahve'ye konuştu. İsrael'in gözü önünde şöyle dedi: “Ey güneş, Givon üzerinde dur! Sen, ey ay, Ayalon Vadisi'nde kal!” \p \v 13 Ulus düşmanlarından öç alana dek güneş durdu, ay da yerinde kaldı. Yaşar'ın Kitabı'nda bu yazılı değil mi? Güneş gökyüzünün ortasında kaldı ve neredeyse bütün gün batmakta acele etmedi. \v 14 Yahve'nin bir adamın sesini dinlediği ne ondan önce ne de sonra böyle bir gün olmadı; çünkü Yahve İsrael için savaştı. \p \v 15 Yeşu ve onunla birlikte bütün İsrael, Gilgal'daki ordugâha döndü. \v 16 Bu beş kral kaçıp Makkeda'daki mağaraya saklandılar. \v 17 Yeşu'ya, “Beş kral Makkeda'daki mağarada saklanmış halde bulundu” diye söylendi. \p \v 18 Yeşu şöyle dedi: “Mağaranın girişini kapatmak için büyük taşlar yuvarlayın ve onları beklemek için yanına adamlar koyun; \v 19 ama siz orada durmayın. Düşmanlarınızı kovalayın ve onlara arkadan saldırın. Kentlerine girmelerine izin vermeyin; çünkü Tanrınız Yahve onları sizin elinize teslim etti.” \p \v 20 Yeşu ile İsrael'in çocukları onları tükeninceye kadar büyük vuruşla öldürdükten ve onlardan artakalanlar surlu kentlere girdikten sonra, \v 21 bütün halk esenlik içinde Yeşu'nun yanına Makkeda'taki ordugâha döndü. Hiçbiri İsrael'in çocuklarına karşı ağzını açamadı. \v 22 Bunun üzerine Yeşu, “Mağaranın girişini açın ve o beş kralı mağaradan çıkarıp bana getirin” dedi. \p \v 23 Bunu yaptılar ve beş kralı mağaradan ona getirdiler: Yeruşalem Kralı, Hevron Kralı, Yarmut Kralı, Lakiş Kralı ve Eglon Kralı. \v 24 Kralları Yeşu'nun yanına getirdikleri zaman, Yeşu bütün İsrael adamlarını çağırdı ve kendisiyle birlikte giden savaş adamlarının komutanlarına, “Yaklaşın” dedi. “Ayaklarınızı bu kralların boyunları üzerine koyun.” \p Yaklaştılar ve ayaklarını onların boyunları üzerine koydular. \p \v 25 Yeşu onlara şöyle dedi: “Korkmayın ve yılmayın. Güçlü ve cesur olun; çünkü Yahve, savaşmakta olduğunuz bütün düşmanlarınıza böyle yapacaktır.” \p \v 26 Daha sonra Yeşu onları vurup öldürdü ve onları beş ağaç üzerine astı. Akşama kadar ağaçların üzerinde asılı kaldılar. \v 27 Güneş battığında Yeşu buyurdu ve onları ağaçların üzerinden indirip saklandıkları mağaraya attılar ve mağaranın ağzına büyük taşlar koydular, bu güne dek durmaktadır. \p \v 28 Yeşu o gün Makkeda'yı aldı ve kralıyla birlikte onu kılıçtan geçirdi. Onu ve içinde bulunan bütün canları tamamen yok etti. Geride kimseyi bırakmadı. Yeriha Kralı'na yaptığını Makkeda Kralı'na da yaptı. \p \v 29 Yeşu ve onunla birlikte bütün İsrael Makkeda'dan Livna'ya geçti ve Livna'ya karşı savaştılar. \v 30 Yahve onu da kralıyla birlikte İsrael'in eline teslim etti. Onu ve içindeki bütün canları kılıçtan geçirdi. İçinde kimseyi bırakmadı. Yeriha Kralı'na yaptığı gibi onun kralına da yaptı. \p \v 31 Yeşu ve onunla birlikte bütün İsrael Livna'dan Lakiş'e geçti, orada ordugâh kurup ona karşı savaştılar. \v 32 Yahve Lakiş'i İsrael'in eline teslim etti. İkinci gün onu aldı ve Livna'ya yaptığı her şeye göre, içindeki bütün canlarla birlikte onu kılıçtan geçirdi. \v 33 Bunun üzerine Gezer Kralı Horam Lakiş'e yardıma geldi; ve Yeşu, kendisinden kimse kalmayana kadar onu ve halkını vurdu. \p \v 34 Yeşu ve onunla birlikte bütün İsrael Lakiş'ten Eglon'a geçti; ve ona karşı ordugâh kurup ona karşı savaştılar. \v 35 O gün onu alıp kılıçtan geçirdiler. Lakiş'e yaptığı her şeye göre, o gün onun içinde bulunan bütün canları tamamen yok etti. \p \v 36 Yeşu ve onunla birlikte bütün İsrael Eglon'dan Hevron'a çıktı; ve ona karşı savaştılar. \v 37 Onu alıp kralını, bütün kentlerini ve içindeki bütün canları kılıçtan geçirdiler. Eglon'a yaptığı her şeye göre, geride kimseyi bırakmadı; ama onu ve içindeki tüm canları tümüyle yok etti. \p \v 38 Yeşu, kendisiyle birlikte bütün İsrael'le birlikte Devir'e dönüp ona karşı savaştı. \v 39 Onu, kralıyla ve bütün kentleriyle birlikte aldı. Onları kılıçtan geçirdiler ve içindeki tüm canları tümüyle yok ettiler. Kimseyi bırakmadı. Hevron'a yaptığı gibi Livna'ya ve onun kralına yaptığı gibi, Devir'e ve onun kralına da öyle yaptı. \v 40 Böylece Yeşu bütün ülkeyi, dağlık bölgeyi, güneyi, ovayı, yamaçları ve bunların bütün krallarını vurdu. Kimseyi geride bırakmadı ama İsrael'in Tanrısı Yahve'nin buyurduğu gibi nefesi olanları tümüyle yok etti. \v 41 Yeşu Kadeş'ten Barnea'dan Gaza'ya kadar, bütün Goşen ülkesini, Givon'a kadar onları vurdu. \v 42 İsrael'in Tanrısı Yahve İsrael için savaştığı için Yeşu bu kralların hepsini ve ülkelerini bir anda ele geçirdi. \v 43 Yeşu, kendisiyle birlikte bütün İsrael, Gilgal'daki ordugâha döndüler. \c 11 \p \v 1 Hasor Kralı Yavin bunu duyunca, Madon Kralı Yovav'a, Şimron Kralı'na, Akşaf Kralı'na, \v 2 kuzeyde, dağlık bölgede, Kinnerot'un güneyinde Arava'da, ovada ve batıda Dor tepelerinde bulunan krallara, \v 3 doğuda ve batıda Kenanlılar'a, Amorlular'a, Hititler'e, Perizliler'e, dağlık bölgede Yevuslular'a ve Hermon'un altındaki Mispa diyarında olan Hivliler'e haber gönderdi. \v 4 Onlar ve kendileriyle birlikte bütün orduları, çok sayıda insan, deniz kıyısındaki kumlar kadar çok sayıda atlar ve savaş arabalarıyla çıktılar. \v 5 Bütün bu krallar bir araya geldi; ve İsrael ile savaşmak için gelip Merom sularında birlikte konakladılar. \p \v 6 Yahve Yeşu'ya şöyle dedi: “Onlar yüzünden korkma; yarın bu saatlerde, hepsini İsrael'in önünde öldürülmüş olarak teslim edeceğim. Atlarını sakatlayacaksın ve savaş arabalarını ateşle yakacaksın.” \p \v 7 Bunun üzerine Yeşu, bütün savaşçılarıyla birlikte Merom suları yanında ansızın onların üzerine geldi ve onlara saldırdı. \v 8 Yahve onları İsrael'in eline teslim etti; onlar da onları vurup Büyük Sayda'ya, Misrefot Maim'e ve doğuya doğru Mispe Vadisi'ne kadar kovaladılar. Onlardan kimse kalmayıncaya kadar onları vurdular. \v 9 Yeşu onlara Yahve'nin söylediği gibi yaptı. Atlarını sakatladı ve savaş arabalarını ateşle yaktı. \v 10 O sırada Yeşu geri dönüp Hasor'u aldı ve kralını kılıçla vurdu; çünkü Hasor bütün bu krallıkların başıydı. \v 11 Onda bulunan canların hepsini kılıçtan geçirip onları tamamen yok ettiler. Nefes alan kimse kalmamıştı. Hasor'u ateşle yaktı. \v 12 Yeşu, Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin buyurduğu gibi, bu kralların bütün kentlerini krallarıyla birlikte ele geçirdi ve onları kılıçtan geçirip tamamen yok etti. \v 13 Ama tepecikleri üzerinde duran kentlere gelince, İsrael, Hasor dışında hiçbirini yakmadı. Yeşu onu yaktı. \v 14 İsrael'in çocukları bu kentlerdeki yağmalanan bütün malları hayvanlarla birlikte kendilerine yağma olarak aldılar; ama hepsini yok edinceye kadar onları kılıçtan geçirdiler. Nefes alan kimseyi bırakmadılar. \p \v 15 Yahve, hizmetkârı Moşe'ye buyurduğu gibi, Moşe de Yeşu'ya öyle buyurdu. Yeşu da öyle yaptı. Yahve'nin Moşe'ye buyurduklarından hiçbirini yarım bırakmadı. \v 16 Böylece Yeşu, dağlık bölgeyi, bütün güneyi, bütün Goşen bölgesini, ovayı, Arava'yı, İsrael'in dağlık bölgesini ve aynı ovayı, \v 17 Seir'e çıkan Halak Dağı'ndan, Hermon Dağı'nın altındaki Lübnan Vadisi'ndeki Baal Gad'a kadar bütün bu diyarı ele geçirdi. Bütün krallarını aldı, onları vurdu ve öldürdü. \v 18 Yeşu bu kralların hepsiyle uzunca bir süre savaştı. \v 19 Givon'da yaşayan Hivliler dışında İsrael'in çocuklarıyla barış yapan kent yoktu. Hepsini savaşta aldılar. \v 20 Çünkü Yahve'nin Moşe'ye buyurduğu gibi onları tümüyle yok etmek, İsrael'e karşı savaşa çıkmak için onların yüreklerini katılaştırmak, hiçbir lütuf görmeyerek onları yok etmek Yahve'dendi. \v 21 O sırada Yeşu geldi ve Anaklılar'ı dağlık bölgeden, Hevron'dan, Devir'den, Anav'dan, Yahuda'nın bütün dağlık bölgesinden ve İsrael'in bütün dağlık bölgesinden söküp attı. Yeşu onları kentleriyle birlikte tümüyle yok etti. \v 22 İsrael'in çocuklarının ülkesinde Anaklılar'dan kimse kalmamıştı. Yalnızca Gaza'da, Gat'ta ve Aşdod'da biraz kaldı. \v 23 Böylece Yahve'nin Moşe'ye söylediği her şeye göre Yeşu bütün ülkeyi aldı; ve Yeşu onu oymaklarına göre paylarına göre İsrael'e miras olarak verdi. O zaman ülke savaştan dinlendi. \c 12 \p \v 1 İsrael'in çocuklarının vurdukları ve gün doğumuna doğru Yarden'in ötesinde, Arnon Vadisi'nden Hermon Dağı'na kadar ve doğuda bütün Arava'ya kadar ülkelerini mülk edindikleri diyarın kralları şunlardır: \v 2 Amorlular'ın Kralı Sihon. Heşbon'da yaşadı ve Arnon Vadisi'nin kenarında ve vadinin ortasında bulunan Aroer'den ve Gilad'ın yarısına, Ammon'un çocuklarının sınırı olan Yabbok Irmağı'na kadar hükmetti; \v 3 ve doğuda Kinnerot Denizi'ne kadar Arava, ve Arava Denizi'ne kadar, Tuz Denizi'ne kadar, doğuda Beyt Yeşimot'a yoluna kadar; ve güneyde, Pisga yamaçları altında: \v 4 Aştarot'ta ve Edrei'de yaşayan Refalar'dan artakalan Başan Kralı Og'un sınırı, \v 5 Hermon Dağı'nda, Saleka'da ve bütün Başan'da, Geşurlular'la Maakalılar'ın sınırına kadar, ve Heşbon Kralı Sihon'un sınırı olan Gilad'ın yarısına kadar hükmeden oydu. \v 6 Yahve'nin hizmetkârı Moşe ile İsrael'in çocukları onları vurdu. Yahve'nin hizmetkârı Moşe onu mülk olarak Ruvenliler'e, Gadlılar'a ve Manaşşe oymağının yarısına verdi. \p \v 7 Yeşu ile İsrael'in çocuklarının Yarden'in batısına doğru, Lübnan vadisindeki Baal Gad'dan Seir'e kadar uzanan Halak Dağı'na kadar vurdukları ülkenin kralları bunlardır. Yeşu onu paylarına göre mülk olarak İsrael oymaklarına verdi; \v 8 dağlık bölgede, ovada, Arava'da, yamaçlarda, çölde ve güneyde; Hititler, Amoritler, Kenanlılar, Perizliler, Hivliler ve Yevuslular; \m \v 9 Eriha Kralı bir; Beytel'in yanındaki Ay Kralı bir; \m \v 10 Yeruşalem Kralı bir; Hevron Kralı bir; \m \v 11 Yarmut Kralı bir; Lakiş Kralı bir; \m \v 12 Eglon Kralı bir; Gezer Kralı bir; \m \v 13 Devir Kralı bir; Geder Kralı bir; \m \v 14 Horma Kralı bir; Arad Kralı bir; \m \v 15 Livna Kralı bir; Adullam Kralı bir; \m \v 16 Makkeda Kralı bir; Beytel Kralı bir; \m \v 17 Tappua Kralı bir; Hefer Kralı bir; \m \v 18 Aphek Kralı bir; Lasşaron Kralı bir; \m \v 19 Madon Kralı bir; Hasor Kralı bir; \m \v 20 Şimron Kralı bir; Ahşaf Kralı bir; \m \v 21 Taanak Kralı bir; Megiddo Kralı bir; \m \v 22 Kedeş Kralı bir; Karmel'deki Yokneam Kralı bir; \m \v 23 Dor sırtındaki Dor Kralı bir; Gilgal'daki Goyim Kralı bir; \m \v 24 Tirsa Kralı bir; kralların tümü otuz bir. \c 13 \p \v 1 Yeşu artık yaşlanmıştı ve yılları oldukça ilerlemişti. Yahve ona şöyle dedi: “Yaşlısın ve yılların ilerledi; hâlâ mülk olarak alınacak çok yer var.” \p \v 2 “Hâlâ beklemekte olan yer şudur: Filistliler'in bütün bölgeleri ve Geşur'un tamamı; \v 3 Mısır'ın önündeki Şihor'dan kuzeyde Kenanlılar'ın sayılan Ekron sınırına kadar; Filistliler'in beş beyleri; Gazazlılar ve Aşdodlular, Aşkelonlular, Gatlılar ve Ekronlular; güneyde de Avlar, \v 4 Afek'e, Amorlular'ın sınırına kadar bütün Kenan ülkesi ve Saydalılar'ın Meara'sı; \v 5 Hermon Dağı eteğindeki Baal Gad'dan Hamat'ın girişine kadar Geballılar ülkesi ve gün doğumuna kadar bütün Lübnan; \v 6 Lübnan'dan Misrefot-Maim'e kadar dağlık bölgede yaşayanların tümü, Saydalılar'ın da tümü. Onları İsrael'in çocuklarının önünden kovacağım. Size buyurduğum gibi onu miras olarak İsrael'e paylaştır. \v 7 Şimdi bu diyarı miras olarak dokuz oymağa ve Manaşşe oymağının yarısına paylaştır.” \v 8 Onunla birlikte Ruvenliler ile Gadlılar, Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin onlara vermiş olduğu gibi, Yarden'in doğusunda Moşe'nin kendilerine verdiği miraslarını aldılar; \v 9 Arnon Vadisi'nin kıyısındaki Aroer'den ve vadinin ortasında olan kentle Divon'a kadar bütün Medeva Ovası; \v 10 ve Heşbon'da hüküm süren Amorlular'ın kralı Sihon'un Ammon'un çocuklarının sınırına kadar olan bütün kentleri; \v 11 ve Gilad, Geşurlular ile Maakalılar sınırı, ve Hermon Dağı'nın tamamı ve Saleka'ya kadar olan Başan'ın tümü; \v 12 Refalılar'dan kalmış olan Aştarot ve Edrei'de hüküm süren Başan'daki Og'un bütün krallığı; çünkü Moşe bunlara saldırıp onları kovmuştu. \v 13 Ne var ki, İsrael'in çocukları Geşurlular'ı ya da Maakalılar'ı kovmadılar; ama Geşur ve Maaka bugüne dek İsrael'in içinde yaşamaktadır. \v 14 Ancak Levi oymağına miras vermedi. Ona söylediği gibi, İsrael'in Tanrısı Yahve'nin ateşle yapılan sunuları onun mirasıdır. \v 15 Moşe soylarına göre Ruven'in çocukları oymağına verdi. \v 16 Sınırları Arnon Vadisi kıyısındaki Aroer'den, vadinin ortasındaki kentten ve Medeva yanındaki bütün ova; \v 17 Heşbon ve ovadaki bütün kentleri; Divon, Bamot Baal, Beyt Baal Meon, \v 18 Yahaz, Kedemot, Mefaat, \v 19 Kiryatayim, Sivma, vadinin dağındaki Seret Şahar, \v 20 Beyt Peor, Pisga yamaçları, Beyt Yeşimot, \v 21 ovadaki bütün kentler ve Heşbon'da hüküm süren Amorlular'ın kralı Sihon'un bütün ülkesiydi; onu ve Midyan önderleri, Evi'yi, Rekem'i, Sur'u, Hur'u ve Reva'yı, ülkede yaşayan Sihon'un beylerini Moşe vurdu. \v 22 İsrael'in çocukları, öldürdükleriyle birlikte Beor oğlu falcı Balam'ı da kılıçla öldürdüler. \p \v 23 Ruven'in çocuklarının sınırı Yarden'in kıyısıydı. Boylarına, kentlerine ve köylerine göre Ruven'in çocuklarının mirası bunlardı. \p \v 24 Moşe boylarına göre Gad oymağına, Gad'ın çocuklarına verdi. \v 25 Onların sınırları Yazer, Gilad'ın bütün kentleri ve Rabba yakınındaki Aroer'e kadar Ammon'un çocuklarının diyarının yarısı; \v 26 Heşbon'dan Ramat Mispe'ye ve Betonim'e kadar; ve Mahanayim'den Devir sınırına kadar; \v 27 ve vadide Beyt Haram, Beyt Nimra, Sukkot ve Safon, Heşbon Kralı Sihon'un krallığından geri kalanı, Yarden kıyısı, doğuya doğru Yarden'in ötesinde, Kinneret Denizi'nin en uç kısmına kadardı. \v 28 Boylarına göre, Gad'ın çocuklarının mirası olan kentler ve onların köyleri budur. \p \v 29 Moşe Manaşşe oymağının yarısına miras verdi. Boylarına göre Manaşşe'nin çocuklarının yarım oymağı içindi. \v 30 Onların sınırları Mahanayim'den, Başan'ın tamamı, Başan Kralı Og'un bütün krallığı ve Başan'daki Yair'in bütün köyleri, altmış kentti. \v 31 Gilad'ın yarısı, Başan'da Og Krallığı'nın, Aştarot ve Edrei kentleri, Manaşşe oğlu Makir'in çocukları için, boylarına göre Makir'in çocuklarının yarısı içindi. \p \v 32 Yarden'in ötesinde, doğuda Yeriha'daki Moav ovalarında Moşe'nin dağıttığı miraslar bunlardır. \v 33 Ama Moşe Levi oymağına miras vermedi. Onlara söylediği gibi, onların mirası İsrael'in Tanrısı Yahve'dir. \c 14 \p \v 1 İsrael'in çocuklarının Kenan diyarında aldıkları, kâhin Eleazar'ın, Nun oğlu Yeşu'nun ve İsrael'in çocukları oymaklarının ata evleri başlarının onlara dağıttığı miraslar bunlardır. \v 2 Yahve'nin Moşe aracılığıyla buyurduğu gibi, onların miras payını dokuz oymağa ve bir oymağın yarısına dağıttılar. \v 3 Çünkü Moşe iki oymakla yarım oymağın mirasını Yarden'in ötesinde vermişti; ama Levililer'e onların arasında hiç miras vermedi. \v 4 Yosef'in çocukları Manaşşe ve Efraim olmak üzere iki oymaktı. Levililer'e, oturacakları kentler dışında, hayvanları ve malları için otlakları dışında topraktan hiç pay vermedi. \v 5 İsrael'in çocukları Yahve'nin Moşe'ye buyurduğu gibi yaptılar ve ülkeyi paylaştılar. \p \v 6 Bunun üzerine Yahuda'nın çocukları Gilgal'daki Yeşu'nun yanına geldiler. Kenizzî Yefunne oğlu Kalev ona şöyle dedi, “Yahve'nin Kadeş Barnea'da Tanrı adamı Moşe'ye benim ve senin hakkında söylediği şeyi biliyorsun. \v 7 Yahve'nin hizmetkârı Moşe ülkeyi araştırmam için beni Kadeş Barnea'dan gönderdiğinde kırk yaşındaydım. Yüreğimde olduğu gibi ona yeniden haber getirdim. \v 8 Ancak benimle birlikte çıkmış olan kardeşlerim halkın yüreğini eritti; ama ben tümüyle Tanrım Yahve'nin ardından gittim. \v 9 Moşe o gün şöyle ant içti: 'Üzerinde yürüdüğün diyar kesinlikle sonsuza dek sana ve çocuklarına miras olacak, çünkü sen tümüyle Tanrım Yahve'nin ardından gittin.'” \p \v 10 “İşte, İsrael çölde yürürken, Yahve'nin Moşe'ye bu sözü söylemesinden bu yana geçen bu kırk beş yıl boyunca, O söylemiş olduğu gibi Yahve beni yaşattı. İşte, bugün seksen beş yaşındayım. \v 11 Bugün Moşe'nin beni gönderdiği günkü kadar güçlüyüm. Dışarı çıkmak ve içeri girmek için o zamanki gücüm nasılsa, şimdi de savaş için gücüm öyledir. \v 12 Bu nedenle, Yahve'nin o gün söylediği bu dağlık bölgeyi şimdi bana ver; çünkü o gün Anaklılar'ın ve büyük ve surlu kentlerin orada olduğunu duydun. Belki Yahve benimle olur ve Yahve'nin dediği gibi onları kovarım.” \p \v 13 Yeşu onu kutsadı; ve Hevron'u miras olarak Yefunne oğlu Kalev'e verdi. \v 14 Bu nedenle Hevron, Kenizzi Yefunne oğlu Kalev'in bugüne kadar mirası oldu; çünkü o, bütün yüreğiyle İsrael'in Tanrısı Yahve'nin ardından gitti. \v 15 Daha önce Hevron'un adı önce Kiryat Arba'ydı; o Anaklılar'ın arasında en büyük olan adamdı. Ondan sonra ülke savaştan dinlendi. \c 15 \p \v 1 Yahuda'nın çocukları oymağının boylarına göre payı Edom sınırına, güneydeki Zin Çölü'ne, güneyin en uzak bölgesine kadardı. \v 2 Onların güney sınırı Tuz Denizi'nin en uç kısmından, güneye bakan körfezdendi; \v 3 ve Akravvim yokuşunun güneyinden çıkıp Zin'e doğru ilerliyordu ve Kadeş Barnea'nın güneyinden yukarı çıkıyor Hetsron'un yanından geçiyordu, Addar'a çıkıp Karka'ya doğru dönüyordu; \v 4 ve Asmon'a geçip Mısır deresine çıkıyordu; ve sınır denizde sona eriyordu. Bu sizin güney sınırınız olacaktır. \v 5 Doğu sınırı, Yarden'in sonuna kadar Tuz Denizi'ydi. Kuzey bölgesi sınırı Yarden'in sonundaki deniz körfezindendi. \v 6 Sınır Beyt Hogla'ya kadar çıkıyor ve Beyt Arava'nın kuzeyinden geçiyordu; ve sınır Ruven oğlu Bohan'ın taşına kadar çıkıyordu. \v 7 Sınır, Akor Vadisi'nden Devir'e kadar, kuzeye doğru, nehrin güney tarafındaki Adummim yokuşuna bakan Gilgal'a doğru çıkıyordu. Sınır En Şemeş sularına kadar uzanıyor ve En Rogel'de sona eriyordu. \v 8 Sınır, Hinnom oğlu Vadisi'nden güneye doğru Yevuslular (Yeruşalem de denir) tarafına kadar çıkıyordu; ve sınır batıda Hinnom Vadisi'nin önünde, kuzeyde Refaim Vadisi'nin en uzak yerinde bulunan dağın tepesine kadar çıkıyordu. \v 9 Sınır dağın tepesinden Neftoah sularının kaynağına kadar uzanıyor ve Efron Dağı'ndaki kentlere kadar çıkıyordu; ve sınır Baala'ya (Kiryat Yearim de denir) kadar uzanıyordu; \v 10 ve sınır Baala'dan batıya doğru Seir Dağı'na dönüyordu ve kuzeyde Yearim Dağı'nın (Kesalon da denir) yanından geçiyordu ve Beyt Şemeş'e inip Timna'nın yanından geçiyordu; \v 11 sınır Ekron yanından kuzeye doğru çıkıyordu; ve sınır Şikkeron'a kadar uzanıyordu, ve Baala Dağı'na geçerek Yavneel'e çıkıyordu; ve sınır dışına çıkışlar denizdeydi. \v 12 Batı sınırı Büyük Deniz'in kıyısındaydı. Boylarına göre Yahuda'nın çocuklarının sınırı budur. \p \v 13 Yahve'nin Yeşu'ya verdiği buyruk uyarınca, Yahuda'nın çocukları arasından, Anak'ın babasının (Hevron da denir) adını taşıyan Kiryat Arba'yı pay olarak Yefunne oğlu Kalev'e verdi. \v 14 Kalev, Anak'ın üç oğlunu, Anak'ın çocukları, Şeşay, Ahiman ve Talmay'ı kovdu. \v 15 Devir'de oturanlara karşı çıktı; eskiden Devir'in adı Kiryat Sefer'di. \v 16 Kalev, “Kim Kiryat Sefer'i vurup onu alırsa, ona kızım Aksa'yı eş olarak ona vereceğim” dedi. \v 17 Onu Kalev'in kardeşi Kenaz oğlu Otniel aldı ve kızı Aksa'yı ona eş olarak verdi. \v 18 Kız gelince, eşi ondan babasından bir tarla istemesini istedi. Kadın eşeğinden indi ve Kalev, “Ne istiyorsun?” dedi. \p \v 19 “Bana bir kutsama ver” dedi. “Madem ki beni Güney diyarına koydun, bana su pınarları da ver.” Böylece üst pınarları ve alt pınarları ona verdi. \p \v 20 Boylarına göre Yahuda'nın çocukları oymağının mirası budur. \v 21 Yahuda'nın çocukları oymağının güneyde Edom sınırına doğru en uzak kentleri şunlardı: Kavseel, Eder, Yagur, \v 22 Kina, Dimona, Adada, \v 23 Kedeş, Hasor, İtnan, \v 24 Zif, Telem, Bealot, \v 25 Hasor Hadatta, Keriot Hetsron. \v 26 Amam, Şema, Molada, \v 27 Hasar Gadda, Heşmon, Beyt Pelet, \v 28 Hasar Şual, Beerşeba, Bizyotya, \v 29 Baala, İyim, Esem, \v 30 Eltolad, Kesil, Horma, \v 31 Ziklag, Madmanna, Sansanna, \v 32 Lebaot, Şilhim, Ayin, ve Rimmon'durlar. Bütün kentler köyleriyle birlikte yirmi dokuzdur. \v 33 Ovada, Eştaol, Sora, Aşna, \v 34 Sanoa, En Gannim, Tappua, Enam, \v 35 Yarmut, Adullam, Soko, Aseka, \m \v 36 Şarayim, Aditayim ve Gedera (ya da Gederotayim); köyleriyle birlikte on dört kent. \m \v 37 Senan, Hadaşa, Migdal Gad, \m \v 38 Dilean, Mizpa, Yokteel, \m \v 39 Lakiş, Bozkat, Eglon, \p \v 40 Kabbon, Lahmam, Kitliş, \m \v 41 Gederot, Beyt Dagon, Naama ve Makkeda; köyleriyle birlikte on altı kent. \m \v 42 Libna, Eter, Aşan, \v 43 İftah, Aşna, Nesiv, \v 44 Keila, Akziv ve Mareşa; köyleriyle birlikte dokuz kent. \m \v 45 Ekron, kasabaları ve köyleriyle birlikte; \v 46 Ekron'dan denize kadar köyleriyle birlikte Aşdod'un yanında olanlar. \m \v 47 Aşdod, kasabaları ve köyleri; Mısır Deresi'ne, ve Büyük Deniz'le onun kıyısına kadar Gaza, kasabaları ve köyleri. \m \v 48 Dağlık bölgede Şamir, Yattir, Soko, \v 49 Danna, Kiryat Sanna (Devir'dir), \v 50 Anav, Eştemo, Anim, \v 51 Goşen, Holon ve Gilo; köyleriyle birlikte on bir kent. \m \v 52 Arab, Duma, Eşan, \v 53 Yanim, Beyt Tappua, Apheka, \m \v 54 Humta, Kiryat Arba (Hevron da denir) ve Sior; köyleriyle birlikte dokuz kent. \m \v 55 Maon, Karmel, Zif, Yuta, \m \v 56 Yizreel, Yokdeam, Zanoah, \m \v 57 Kain, Giva ve Timna; köyleriyle birlikte on kent. \m \v 58 Halhul, Beyt Sur, Gedor, \m \v 59 Maarat, Beyt Anot ve Eltekon; köyleriyle birlikte altı kent. \v 60 Kiryat Baal (Kiryat Yearim de denir) ve Rabba; köyleriyle birlikte iki kent. \m \v 61 Çölde Beyt Araba, Middin, ve Sekaka, \v 62 Nivşan, Tuz Kenti ve Eyn Gedi; köyleriyle birlikte altı kent. \p \v 63 Yeruşalem'de oturan Yevuslular'a gelince, Yahuda'nın çocukları onları kovamadılar; ama Yevuslular bugüne dek Yahuda'nın çocuklarıyla birlikte Yeruşalem'de yaşıyorlar. \c 16 \p \v 1 Yosef'in çocukları için kura, Yarden'den Yeriha'ya, doğuda Yeriha sularına, çöle, Yeriha'dan dağlık bölgeyi geçerek Beytel'e kadar düştü. \v 2 Beytel'den Luz'a doğru çıkıyordu ve Arkitler sınırından Atarot'a kadar geçiyordu; \v 3 ve batıya doğru Yafletliler sınırına, aşağı Beyt Horon sınırına ve Gezer'e kadar iniyordu; ve denizde sona eriyordu. \p \v 4 Yosef'in çocukları Manaşşe ve Efraim miraslarını aldılar. \v 5 Boylarına göre Efraim'in çocuklarının sınırı buydu. Miraslarının sınırı doğuda, yukarı Beyt Horon'a kadar Atarot Addar'dı. \v 6 Sınır batıya, kuzeydeki Mikmetat'a doğru çıkıyordu. Sınır doğuya doğru Taanat Şilo'ya dönüyor ve Yanoah'ın doğusundan geçiyordu. \v 7 Yanoah'tan Atarot'a, Naara'ya iniyordu ve Yeriha'ya ulaşıp Yarden'e çıkıyordu. \v 8 Sınır Tappua'dan batıya doğru Kana Çayı'na kadar uzanıyordu; ve denizde sona eriyordu. Boylarına göre Efraim'in çocukları oymağının mirası; \v 9 Manaşşe'nin çocuklarının mirasının arasında Efraim'in çocuklarına ayrılan kentlerle birlikte bütün kentleri ve köyleri budur. \v 10 Onlar Gezer'de yaşayan Kenanlılar'ı kovmadılar; ama Kenanlılar bugüne dek Efraim bölgesinde oturmaktadırlar ve angarya hizmetçisi oldular. \c 17 \p \v 1 Manaşşe oymağının kurası bu oldu; çünkü o, Yosef'in ilk oğluydu. Gilad'ın babası Manaşşe'nin ilk oğlu Makir ise savaş adamı olduğundan Gilad ve Başan onun oldu. \v 2 Boylarına göre Manaşşe'nin geri kalan oğulları için şöyleydi: Aviezer'in çocukları için, Helek'in çocukları için, Asriel'in çocukları için, Şekem'in çocukları için, Hefer'in çocukları için ve Şemidan'ın çocukları için. Boylarına göre bunlar Yosef oğlu Manaşşe'nin erkek çocuklarıydı. \v 3 Ama Manaşşe oğlu Makir oğlu, Gilad oğlu, Hefer oğlu Selofhad'ın oğulları yoktu, yalnızca kızları vardı. Kızlarının adları şunlardır: Mahla, Nuh, Hogla, Milka ve Tirsa. \v 4 Kâhin Eleazar'a, Nun oğlu Yeşu'ya ve beylere gelip şöyle dediler: “Yahve Moşe'ye kardeşlerimiz arasında bize miras vermesini buyurdu.” Bu nedenle Yahve'nin buyruğu uyarınca onlara babalarının kardeşleri arasında miras verdi. \v 5 Yarden'in ötesindeki Gilad ve Başan diyarının yanı sıra Manaşşe'ye on pay düştü; \v 6 çünkü Manaşşe'nin kızları onun oğulları arasında mirası oldu. Gilad diyarı Manaşşe'nin geri kalan oğullarına aitti. \v 7 Manaşşe sınırı Aşer'den Şekem'in önündeki Mikmetat'a kadar uzanıyordu. Sınır sağ tarafa, En Tappuah sakinlerine doğru gidiyordu. \v 8 Tappuah diyarı Manaşşe'nindi; ama Manaşşe sınırındaki Tappuah Efraim'in çocuklarınındı. \v 9 Sınır, Kana Çayı'nın güneyinde, Kana Çayı'na kadar iniyordu. Bu kentler Manaşşe kentleri arasında Efraim'e aitti. Manaşşe sınırı çayın kuzey tarafındaydı ve denizde sona eriyordu. \v 10 Güney tarafı Efraim'in, kuzey tarafı Manaşşe'nindi; sınırı denizdi. Kuzeyden Aşer'e, doğudan İssakar'a ulaşıyordu. \v 11 Manaşşe'nin İssakar'da üç tepesi vardı, Aşer'de Beyt Şean ve kasabaları, İbleam ve kasabaları, Dor sakinleri ve kasabaları, Endor sakinleri ve kasabaları, Taanak sakinleri ve kasabaları ve Megiddo sakinleri ve kasabaları. \v 12 Ancak Manaşşe'nin çocukları bu kentlerde oturanları kovamadılar; ama Kenanlılar o diyarda yaşayacaklardı. \p \v 13 İsrael'in çocukları güçlenince Kenanlılar'ı angaryaya koydular ve onları tamamen kovmadılar. \v 14 Yosef'in çocukları Yeşu'ya şöyle dediler: “Yahve bizi bugüne dek kutsadığından, madem kalabalık bir halkız, neden bana miras olarak yalnızca bir kura ve bir pay verdin?” \p \v 15 Yeşu onlara şöyle dedi: “Eğer kalabalıksan, Efraim'in dağlık bölgesi sana çok darsa, ormana çık ve Perizliler ve Refayim diyarında kendine yer aç.” \p \v 16 Yosef'in çocukları şöyle dediler: “Dağlık bölge bize yetmez. Vadi diyarında, hem Beyt Şean'la kasabalarında, hem de Yizreel Vadisi'nde oturan bütün Kenanlılar'ın demirden savaş arabaları var.” \p \v 17 Yeşu, Yosef'in evine, Efraim ve Manaşşe'ye şöyle dedi: “Sen kalabalık bir halksın ve büyük bir güce sahipsin. Yalnızca tek bir kuran olmayacak; \v 18 ama dağlık bölge senin olacak. Her ne kadar orman olsa da onu keseceksin, açılacak yerleri senin olacak; çünkü onların demirden savaş arabaları olmasına ve güçlü olmalarına karşın Kenanlılar'ı kovacaksın.” \c 18 \p \v 1 İsrael'in çocuklarının bütün topluluğu Şilo'da toplanıp orada Buluşma Çadırı'nı kurdular. Ülke onların önünde boyun eğdirildi. \v 2 İsrael'in çocukları arasında miraslarını henüz paylaşmamış yedi oymak kaldı. \v 3 Yeşu İsrael'in çocuklarına şöyle dedi: “Atalarınızın Tanrısı Yahve'nin size verdiği ülkeyi mülk edinmek için girmekte ne zamana dek ihmal edeceksiniz? \v 4 Kendinize her oymaktan üç adam belirleyin. Onları göndereceğim, onlar da kalkıp ülkeyi dolaşacaklar ve miraslarına göre onu çizip sonra yanıma gelecekler. \v 5 Onu yedi parçaya bölecekler. Yahuda güneydeki sınırlarında yaşayacak, Yosef'in evi de kuzeydeki sınırlarında yaşayacak. \v 6 Ülkeyi yedi parça olarak çizeceksin, çizimi buraya bana getireceksin; ben de burada, Tanrımız Yahve'nin önünde sizin için kura çekeceğim. \v 7 Ancak aranızda Levililer'in payı yoktur. Çünkü Yahve'nin kâhinliği onların mirasıdır. Gad, Ruven ve Manaşşe oymağının yarısı, Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin kendilerine verdiği Yarden'in doğusunda miraslarını aldılar.” \p \v 8 Adamlar kalkıp gittiler. Yeşu ülkeye bakmaya gidenlere buyurup dedi, “Gidin, ülkeyi dolaşın, bakın ve yanıma gelin. Burada, Şilo'da Yahve'nin önünde sizin için kura çekeceğim.” \p \v 9 Adamlar ülkeyi dolaştılar ve onu kentlere göre bir kitapta yedi pay olarak ayırdılar. Yeşu'nun yanına, Şilo'daki ordugâha geldiler. \v 10 Yeşu Şilo'da Yahve'nin önünde onlar için kura çekti. Orada Yeşu ülkeyi İsrael'in çocuklarına paylarına göre bölüştürdü. \p \v 11 Benyamin'in çocukları oymağının kurası boylarına göre düştü. Onların payının sınırı Yahuda'nın çocukları ile Yosef'in çocukları arasından çıkıyordu. \v 12 Onların kuzey bölgesindeki sınırları Yarden'dendi. Sınır kuzeyde Yeriha'nın yanına kadar uzanıyor ve batıya doğru dağlık bölgeden yukarıya doğru çıkıyordu. Beyt Aven Çölü'nde sona eriyordu. \v 13 Sınır oradan Luz'a, güneyde Luz'a (Beytel de denir) doğru uzanıyordu. Sınır, Beyt Horon'un güneyinde yer alan dağın yanındaki Atarot Addar'a kadar iniyordu. \v 14 Sınır batı kısmından Beyt Horon'un önündeki dağdan güneye doğru uzanıp dönüyordu; ve Yahuda'nın çocuklarının şehri olan Kiryat Baal'da (Kiryat Jearim de denir) sona eriyordu. Burası batı bölgesiydi. \v 15 Güney bölgesi Kiryat Yearim'in en uzak kısmındaydı. Sınır batıya doğru çıkıyor ve Neftoah sularının pınarına kadar çıkıyordu. \v 16 Sınır, kuzeydeki Refaim Vadisi'ndeki Hinnom Oğlu Vadisi'nin önündeki dağın en uzak kısmına kadar iniyordu. Hinnom Vadisi'ne, Yeuslular'ın güneyine doğru iniyor ve En Rogel'e kadar iniyordu. \v 17 Kuzeye doğru uzanıyor, En Şemeş'ten çıkıp Adummim Dağı'nın karşısındaki Gelilot'a doğru çıkıyordu. Ruven oğlu Bohan'ın taşına iniyordu. \v 18 Arava'nın karşı yakasından kuzeye doğru geçip Arava'ya iniyordu. \v 19 Sınır kuzeye doğru Beyt Hogla tarafına uzanıyordu; ve sınır, Yarden'in güney ucunda, Tuz Denizi'nin kuzey körfezinde sona eriyordu. Burası güney sınırıydı. \v 20 Yarden doğu bölgesindeki sınırıydı. Boylarına göre çevre sınırlarıyla Benyamin'in çocuklarının mirası buydu. \v 21 Boylarına göre Benyamin'in çocukları oymağının kentleri şunlardı: Yeriha, Beyt Hogla, Emek Kesis, \v 22 Beyt Arava, Semarayim, Beytel, \v 23 Avvim, Para, Ofra, \v 24 Kefar Ammoni, Ofni ve Geva; köyleriyle birlikte on iki kent. \v 25 Givon, Rama, Beerot, \v 26 Mispe, Kefira, Mosa, \v 27 Rekem, Yirpeel, Tarala, \v 28 Sela, Elef, Yevuslular (Yeruşalem de denir), Givat ve Kiryat; köyleriyle birlikte on dört kent. Boylarına göre Benyamin'in çocuklarının mirası budur. \c 19 \p \v 1 İkinci kura Şimon için, boylarına göre Şimon'un çocukları oymağına düştü. Onların mirası Yahuda'nın çocuklarının mirasının ortasındaydı. \v 2 Beerşeva (ya da Şeva), Molada, \v 3 Hasar Şual, Bala, Ezem, \v 4 Eltolad, Betul, Horma, \v 5 Sikla, Beyt Markavot, Hasar Susa, \v 6 Beyt Levaot ve Şaruhen idi; köyleriyle birlikte on üç kent; \v 7 Ayin, Rimmon, Eter ve Aşan; köyleriyle birlikte dört kent; \v 8 ve bu kentlerin çevresindeki bütün köyler güneydeki Rama'daki Baalat Beere kadar onların mirasıydı. Boylarına göre Şimon'un çocukları oymağının mirası budur. \v 9 Şimon'un çocuklarının mirası Yahuda'nın çocuklarının payındaydı; çünkü Yahuda'nın çocuklarının payı onlar için çok fazlaydı. Bu nedenle Şimon'un çocukları onların mirasının ortasında miras aldı. \p \v 10 Boylarına göre üçüncü kura Zevulun'un çocuklarına düştü. Onların mirasının sınırı Sarid'e kadardı. \v 11 Sınırları batıya doğru Marala'ya kadar çıkıyor ve Dabbeşet'e kadar ulaşıyordu. Yokneam'ın önündeki çaya ulaşıyordu. \v 12 Sarid'den doğuya, gün doğumuna doğru, Kiloth Tabor sınırına doğru dönüyordu. Daberat'a gidiyor ve Yafia'ya çıkıyordu. \v 13 Oradan doğuya doğru Gat Hefer'e, Etkazin'e doğru ilerliyordu; ve Neah'a kadar uzanıp Rimmon'da çıkıyordu. \v 14 Sınır kuzeyden Hannaton'a doğru dönüyordu; ve İftah El Vadisi'nde sona eriyordu; \v 15 Kattat, Nahalal, Şimron, İdala ve Beytlehem; köyleriyle birlikte on iki kent. \v 16 Boylarına göre Zevulun'un çocuklarının mirası, köyleriyle birlikte bu kentlerdi. \p \v 17 Dördüncü kura İssakar için, İssakar'ın çocukları için boylarına göre düştü. \v 18 Onların sınırı Yizreel, Kesullot, Şunem, \v 19 Hafarayim, Şion, Anaharat, \v 20 Rabbit, Kişion, Eves, \v 21 Remet, Engannim, En Hadda ve Beyt Passes'ti. \v 22 Sınır Tabor'a, Şahazuma'ya ve Beyt Şemeş'e ulaşıyordu. Sınırları Yarden'de sona eriyordu: Köyleriyle birlikte on altı kentti. \v 23 Boylarına göre İssakar'ın çocukları oymağının mirası, köyleriyle birlikte kentler budur. \p \v 24 Beşinci kura Aşer'in çocukları oymağı için boylarına göre düştü. \v 25 Sınırları Helkat, Hali, Beten, Akşaf, \v 26 Allammelek, Amad ve Mishal'dı. Batıda Karmel'e ve Shihorlibnat'a ulaşıyordu. \v 27 Gün doğusuna doğru Beyt Dagon'a dönüp Zevulun'a, İftah El Vadisi'ne, kuzeyde Beyt Emek ve Neiel'e ulaşıyordu. Sol tarafta Kabol'a, \v 28 Evron'a, Rehov'a, Hammon'a, Kana'ya, Büyük Sayda'ya kadar çıkıyordu. \v 29 Sınır Rama'ya, surlu Sur Kenti'ne doğru uzanıyordu; ve sınır Hosa'ya dönüyordu. Akzib bölgesinde deniz yanında sona eriyordu; \v 30 Umma, Afek ve Rehov: Köyleriyle birlikte yirmi iki şehirdir. \v 31 Boylarına göre Aşer'in çocukları oymağının mirası budur, köyleriyle birlikte bu kentlerdir. \p \v 32 Altıncı kura Naftali'nin çocukları için, boylarına göre Naftali'nin çocuklarına düştü. \v 33 Onların sınırları Helef'ten, Saanannim'deki meşe ağacından Adami-nekeb ve Yavneel'den Lakkum'a kadardı. Yarden'de sona eriyordu. \v 34 Sınır batıya doğru, Aznot Tabor'a dönüyor, oradan da Hukkok'a çıkıyordu. Güneyde Zevulun'a, batıda Aşer'e ve gün doğumuna doğru Yarden'den Yahuda'ya ulaşıyordu. \v 35 Surlu kentler, Siddim, Ser, Hammat, Rakkat, Kinneret, \v 36 Adama, Rama, Hator, \v 37 Kedeş, Edrei, En Hasor, \v 38 İron, Migdal El, Horem, Beyt Anat ve Beyt Şemeş; köyleriyle birlikte on dokuz kent. \v 39 Boylarına göre Naftali'nin çocukları oymağının mirası, köyleriyle birlikte kentleri buydu. \p \v 40 Yedinci kura Dan'ın çocukları boyu için boylarına göre düştü. \v 41 Miraslarının sınırı Sora, Eştaol, İrşemeş, \v 42 Şaalabbin, Ayalon, İtla, \v 43 Elon, Timna, Ekron, \v 44 Elteke, Gibbeton, Baalat, \v 45 Yehud, Bene Berak, Gat Rimmon, \v 46 Me Yarkon ve Yafa'nın karşısında olan sınırıyla Rakkon'dur. \v 47 Dan'ın çocuklarının sınırı onların ötesine uzanıyordu; çünkü Dan'ın çocukları çıkıp Leshem'e karşı savaştılar ve onu aldılar ve onu kılıçtan geçirdiler, onu mülk edinip orada yaşadılar ve ataları Dan'ın adına göre Leşem, Dan adını verdiler. \v 48 Boylarına göre Dan'ın çocukları oymağının mirası, budur; köyleriyle birlikte bu kentlerdi. \p \v 49 Böylece diyarı sınırlarıyla miras olarak dağıtmayı bitirdiler. İsrael'in çocukları aralarında Nun oğlu Yeşu'ya miras verdiler. \v 50 Yahve'nin buyruğu uyarınca, istediği kenti, Efraim'in dağlık bölgesindeki Timnatserah'ı ona verdiler; ve kenti bina edip orada yaşadı. \v 51 Kâhin Eleazar'ın, Nun oğlu Yeşu'nun ve İsrael'in çocukları oymaklarının atalar evleri başlarının Şilo'da, Yahve'nin önünde, Buluşma Çadırı'nın kapısında kurayla miras olarak dağıttıkları miraslar bunlardır. Böylece diyarı bölmeyi bitirdiler. \c 20 \p \v 1 Yahve Yeşu'ya şöyle dedi: \v 2 “İsrael'in çocuklarına de ki, 'Moşe aracılığıyla size söylemiş olduğum sığınak kentlerini belirleyin; \v 3 kazara ya da bilmeden birini öldüren katil oraya kaçabilsin. Onlar kan öcü alandan sizin için sığınak olacak. \v 4 Adam kentlerden birine kaçacak, kent kapısının girişinde duracak ve davasını o kentin ihtiyarlarının kulağına bildirecek. Onu yanlarında kente götürecekler ve aralarında yaşaması için ona bir yer verecekler. \v 5 Eğer kan öcünü alan kişi onun peşine düşerse, o zaman adam öldüren kişiyi onun eline teslim etmeyecekler; çünkü istemeden komşusuna vurmuştur ve daha önce ondan nefret etmemiştir. \v 6 Hüküm için topluluğun önüne çıkana dek, o günlerde başkâhinin ölümüne kadar o kentte oturacak. O zaman adam öldüren geri dönecek ve kendi kentine, kendi evine, kaçtığı kente gelecektir.'” \p \v 7 Naftali'nin dağlık bölgesindeki Galile'deki Kedeş'i ve Efraim'in dağlık bölgesindeki Şekem'i ve Yahuda'nın dağlık bölgesindeki Kiryat Arba'yı (Hevron da denilir) ayırdılar. \v 8 Yarden'in ötesinde, Yeriha'da doğuya doğru, Ruven oymağından çölde, ovadaki Bezer'i, Gad oymağından Gilad'da Ramot'u, Manaşşe oymağından Başan'da Golan'ı ayırdılar. \v 9 Bunlar, bütün İsrael'in çocukları için ve aralarında yaşayan yabancılar için belirlenmiş kentlerdi; öyle ki, kim istemeden birini öldürürse oraya kaçsın ve topluluk önünde yargı için duruncaya dek kan öcünü alan kişinin eliyle ölmesin. \c 21 \p \v 1 Bunun üzerine Levililer'in ata evleri başları, Kâhin Eleazar'a, Nun oğlu Yeşu'ya ve İsrael'in çocukları oymaklarının atalar evleri başlarına yaklaştılar. \v 2 Kenan ülkesindeki Şilo'da onlarla konuşup şöyle dediler: “Yahve Moşe aracılığıyla bize oturmamız için kentler ve hayvanlarımız için onların otlaklarını verilmesini buyurdu.” \p \v 3 İsrael'in çocukları Yahve'nin buyruğu uyarınca bu kentleri ve otlaklarını miraslarından Levililer'e verdiler. \v 4 Kohatlılar boyları için kura çıktı. Levililer'den olan kâhin Aron'un çocuklarına, Yahuda oymağından, Şimon oymağından ve Benyamin oymağından kurayla on üç kent düştü. \v 5 Geri kalan Kohat'ın çocuklarına Efraim oymağının boylarından, Dan oymağından ve Manaşşe oymağının yarısından kurayla on kent düştü. \v 6 Gerşon'un çocuklarına İssakar oymağının boylarından, Aşer oymağından, Naftali oymağından ve Başan'daki Manaşşe oymağının yarısından kurayla on üç kent düştü. \v 7 Boylarına göre Merari'nin çocuklarına Ruven oymağından, Gad oymağından ve Zevulun oymağından on iki kent düştü. \v 8 Yahve'nin Moşe aracılığıyla buyurduğu gibi, İsrael'in çocukları bu kentleri otlaklarıyla birlikte kurayla Levililer'e verdiler. \v 9 Yahuda'nın çocukları oymağından ve Şimon'un çocukları oymağından adlarıyla anılan şu kentleri verdiler: \v 10 Ve bunlar Levi çocuklarından olan Kohatlılar boylarından Aron'un çocukları içindiler. \v 11 Onlara, Yahuda'nın dağlık bölgesinde, çevresindeki otlaklarla birlikte, Anak'ın babasının adını taşıyan Kiryat Arba'yı (Hevron da denir) verdiler. \v 12 Ama kentin tarlalarını ve onun köylerini mülkü olarak Yefunne oğlu Kalev'e verdiler. \v 13 Kâhin Aron'un çocuklarına Hevron'u otlaklarıyla birlikte, adam öldüren için sığınak kenti Livna'yı, otlağıyla, \v 14 Yattir'i otlağıyla, Eştemoa'yı otlaklarıyla, \v 15 Holon'u otlaklarıyla, Debir'i otlaklarıyla verdiler. \v 16 Ayin'i otlaklarıyla, Yuttah'ı otlaklarıyla, Beytşemeş'i otlaklarıyla verdiler: Bu iki oymaktan dokuz kent. \v 17 Benyamin oymağından Givon'u otlaklarıyla, Geva'nı otlaklarıyla, \v 18 Anatot'u otlaklarıyla ve Almon'u otlaklarıyla: Dört kent. \v 19 Kâhin Aron'nun çocuklarının kentlerinin tümü, otlaklarıyla birlikte on üç kentti. \p \v 20 Kohat'ın çocukları boyları, Levililer, Kohat'ın çocuklarının geri kalanı, kendi kuralarına düşen kentleri Efraim oymağından aldılar. \v 21 Onlara Efraim'in dağlık bölgesindeki otlaklarıyla birlikte Şekem'i, adam öldüren için sığınak kenti olan, Gezer'i otlaklarıyla, \v 22 Kivsaim'i otlaklarıyla ve Beyt Horon'u otlaklarıyla birlikte verdiler: Dört kent. \v 23 Dan oymağından Elteke'yi otlaklarıyla, Gibbeton'u otlaklarıyla, \v 24 Ayalon'u otlaklarıyla, Gat Rimmon'u otlaklarıyla: Dört kent. \v 25 Manaşşe oymağının yarısından Taanak'ı otlaklarıyla, Gat Rimmon'u otlaklarıyla: İki kent. \v 26 Geri kalan Kohat'ın çocukları boylarının bütün kentleri otlaklarıyla birlikte on taneydi. \p \v 27 Levili boylarından Gerşon'un çocuklarına, Manaşşe oymağının yarısından adam öldüren için sığınak kent olan Başan'daki Golan'ı ve Be Eştera'yı otlaklarıyla verdiler: İki kent. \v 28 İssakar oymağından Kişion'u otlaklarıyla, Daverat'ı otlaklarıyla, \v 29 Yarmut'u otlaklarıyla, En Gannim'i otlaklarıyla: Dört kent. \v 30 Aşer oymağından Mişal'ı otlaklarıyla, Avdon'u ve otlaklarıyla, \v 31 Helkat'ı otlaklarıyla ve Rehov'u otlaklarıyla: Dört şehir. \v 32 Naftali oymağından adam öldüren için sığınak kent olan Galile'deki Kedeş'i otlaklarıyla, Hammotdor'u otlaklarıyla ve Kartan'ı otlaklarıyla: Üç kent. \v 33 Boylarına göre Gerşonlular'ın bütün kentleri otlaklarıyla birlikte on üç kentti. \p \v 34 Zevulun oymağından Merari'nin çocukları boylarına, Levililer'in geri kalanına, Yokneam'ı otlaklarıyla, Karta'yı otlaklarıyla, \v 35 Dimna'yı otlaklarıyla ve Nahalal'ı otlaklarıyla: Dört kent. \v 36 Ruven oymağından Bezer'i otlaklarıyla, Yahaz'ı otlaklarıyla, \v 37 Kedemot'u otlaklarıyla ve Mefaat'ı otlaklarıyla: Dört kent. \v 38 Gad oymağından, adam öldüren için sığınak kenti olan Gilad'daki Ramot'u otlaklarıyla, Mahanayim'i otlaklarıyla, \v 39 Heşbon'u otlaklarıyla, Yazer'i otlaklarıyla: Toplam dört kent. \v 40 Boylarına göre bunların hepsi Merari'nin çocuklarının, Levililer'in geri kalan boylarının kentleridir. Onların kurası on iki kentti. \p \v 41 İsrael'in çocuklarının mülkleri arasında Levililer'in bütün kentleri otlaklarıyla birlikte kırk sekiz kentti. \v 42 Bu kentlerin her birinin çevresinde otlakları vardı. Bütün bu kentlerde böyleydi. \p \v 43 Bunun üzerine Yahve atalarına vermeye ant içtiği diyarın tümünü İsrael'e verdi. Onu mülk edindiler ve içinde yaşadılar. \v 44 Yahve atalarına ant içtiği her şeye göre onlara her yandan rahat verdi. Düşmanlarının biri bile önlerinde duramadı. Yahve bütün düşmanlarını onların eline teslim etti. \v 45 Yahve'nin İsrael evine söylemiş olduğu iyi şeylerden hiçbiri boşa çıkmadı. Hepsi gerçekleşti. \c 22 \p \v 1 Bunun üzerine Yeşu, Ruvenliler'i, Gadlılar'ı ve Manaşşe oymağının yarısını çağırdı. \v 2 Onlara şöyle dedi: “Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin size buyurduğu her şeyi yerine getirdiniz ve size buyurduğum her şeyde sözümü dinlediniz. \v 3 Bugüne kadar kardeşlerinizi bırakmadınız, Tanrınız Yahve'nin buyruğunun yükümlülüğünü yerine getirdiniz. \v 4 Şimdi Tanrınız Yahve kendilerine konuştuğu gibi kardeşlerinize rahat verdi. Bu nedenle şimdi dönün, Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin Yarden'in ötesinde size vermiş olduğu mülkünüz olan diyara, çadırlarınıza gidin. \v 5 Yalnız Tanrınız Yahve'yi sevmek, O'nun bütün yollarında yürümek, buyruklarını tutmak, O'na sımsıkı sarılmak ve bütün yüreğinizle ve bütün canınızla O'na hizmet etmek için, Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin size buyurduğu buyruk ve yasaya özenle dikkat edin.” \p \v 6 Bunun üzerine Yeşu onları kutsadı ve gönderdi; onlar da çadırlarına gittiler. \v 7 Moşe, Başan'da Manaşşe oymağının yarım oymağına miras vermişti; ama Yeşu, diğer yarısına Yarden'in ötesinde batıya doğru, kardeşlerinin arasında miras verdi. Üstelik Yeşu onları çadırlarına gönderdiğinde onları kutsadı; \v 8 ve onlarla konuşup şöyle dedi: “Çadırlarınıza çok zenginlikle, çok sayıda hayvanla, gümüşle, altınla, tunçla, demirle ve çok sayıda kıyafetle dönün. Düşmanlarınızın ganimetini kardeşlerinizle paylaşın.” \p \v 9 Ruven'in çocukları, Gad'ın çocukları ve Manaşşe oymağının yarısı geri döndüler ve Yahve'nin Moşe aracılığıyla verdiği buyruk uyarınca mülk edinmiş oldukları Gilad diyarına, mülkleri olan diyara gitmek üzere Kenan ülkesindeki Şilo'dan İsrael'in çocuklarının yanından ayrıldılar. \v 10 Ruven'in çocukları, Gad'ın çocukları ve Manaşşe oymağının yarısı Kenan bölgesinde bulunan Yarden yakınına vardıkları zaman, orada, Yarden yanında büyük bir sunak, bakmak için büyük bir sunak yaptılar. \v 11 İsrael'in çocukları, “İşte, Ruven'in çocukları, Gad'ın çocukları ve Manaşşe oymağının yarısı, Kenan ülkesinin sınırı yanına, Yarden çevresi bölgesinde İsrael'in çocuklarına ait olan tarafta bir sunak yaptılar” diye duydular. \v 12 İsrael'in çocukları bunu duyunca, İsrael'in çocuklarının bütün topluluğu onlara karşı savaşmak üzere Şilo'da toplandı. \v 13 İsrael'in çocukları Gilad diyarına Ruven'in çocuklarına, Gad'ın çocuklarına ve Manaşşe oymağının yarısına kâhin Eleazar oğlu Pinehas'ı gönderdiler. \v 14 Yanında İsrael'in her oymağından bir ata evi beyi olmak üzere on bey vardı; ve İsrael'in binlercesinin arasında her biri atalar evlerinin beyleriydi. \v 15 Ruven'in çocuklarına, Gad'ın çocuklarına ve Manaşşe oymağının yarısına, Gilad diyarına geldiler ve onlarla konuşup şöyle dediler: \v 16 “Yahve'nin bütün topluluğu şöyle diyor, 'Bugün Yahve'nin ardınca gitmekten dönerek, bugün Yahve'ye karşı isyan ederek kendinize bir sunak yapmakla İsrael'in Tanrısı'na karşı işlediğiniz bu şuç nedir? \v 17 Yahve'nin topluluğunun üzerine bela gelmiş olmasına rağmen, bugüne kadar kendimizi arındırmadığımız Peor'un kötülüğü bizim için az mı da, \v 18 bugün Yahve'nin ardınca yürümekten dönmeniz gerekiyor? Bugün Yahve'ye karşı isyan ettiğiniz için, yarın O, bütün İsrael topluluğuna karşı öfkelenecek. \v 19 Ancak, eğer mülk edindiğiniz diyar kirliyse, o zaman Yahve'nin Konutu'nun bulunduğu, Yahve'nin mülkü olan diyara geçin ve aramızda mülk edinin; ama Tanrımız Yahve'nin sunağından başka bir sunak yaparak Yahve'ye isyan etmeyin, bize karşı da isyan etmeyin. \v 20 Zerah oğlu Akan adanan şeyde suç işlemedi mi ve bütün İsrael topluluğu üzerine gazap düşmedi mi? O adam işlediği fesat yüzünden tek başına mahvolmadı.'” \p \v 21 Bunun üzerine Ruven'in çocukları, Gad'ın çocukları ve Manaşşe oymağının yarısı yanıt verip binlerce İsraelli'nin başlarına şöyle konuştu: \v 22 “Güçlü Olan, Tanrı Yahve, Güçlü Olan, Tanrı Yahve, biliyor; ve İsrael de bilecek: Eğer isyan içinde ya da Yahve karşı suç içinde (bugün bizi kurtarmayın), \v 23 Yahve'nin ardınca gitmekten dönmek için ya da eğer üzerinde yakmalık sunu ya da ekmek sunusunu ya da eğer üzerinde esenlik sunularını sunmak için, kendimize sunak yaptıysak; \p \v 24 eğer bunu kaygıdan dolayı ve bir amaç için yapmadıysak, bunu Yahve'nin kendisi arasın. Dedik ki, 'Gelecekte sizin çocuklarınız bizim çocuklarımıza söyleyip, 'İsrael'in Tanrısı Yahve ile sizin ne işiniz var? \v 25 Çünkü ey Ruven'in çocukları ve Gad'ın çocukları, Yahve sizinle bizim aramızda Yarden'i sınır yaptı. Sizin Yahve'de payınız yoktur”' diyebilirler. Böylece sizin çocuklarınız, bizim çocuklarımızın Yahve'den korkmasını engelleyebilirlerdi.” \p \v 26 “Bu nedenle, 'Şimdi yakmalık sunu ya da kurban için değil, kendimize bir sunak yapmaya hazırlanalım' dedik, \v 27 ama bizim ve sizin arasında ve bizden sonra kuşaklarımız tanık olacaktır, ta ki, Yahve'nin hizmetini yakmalık sunularımızla, kurbanlarımızla kendi önünde yapalım; sizin çocuklarınız gelecekte bizim çocuklarımıza, 'Yahve'de sizin payınız yoktur' demesinler.” \p \v 28 “Bu nedenle şöyle dedik: 'Gelecekte bunu bize ya da kuşaklarımıza söylediklerinde şöyle diyeceğiz: 'Atalarımızın yaptığı Yahve'nin sunağının örneğine bakın, yakmalık sunu ya da kurban için değil; ama bu sizinle bizim aramızda bir tanıktır.'” \p \v 29 “Tanrımız Yahve'nin konutunun önündeki kendi sunağı dışında yakmalık sunu için, ekmek sunusu için ya da kurban için sunak yapmak üzere Yahve'ye isyan etmek ve bugün Yahve'nin ardından gitmekten dönmek bizden uzak olsun!” \p \v 30 Kâhin Pinehas, topluluğun beyleri, yanında bulunan binlerce İsrael'in başları Ruven'in çocuklarının, Gad'ın çocuklarının ve Manaşşe'nin çocuklarının söylediklerini duyunca, bu onları çok memnun etti. \v 31 Kâhin Eleazar oğlu Pinehas, Ruven'in çocuklarına, Gad'ın çocuklarına ve Manaşşe'nin çocuklarına şöyle dedi: “Bugün Yahve'nin aramızda olduğunu biliyoruz, çünkü siz Yahve'ye karşı bu suçu işlemediniz. Şimdi İsrael'in çocuklarını Yahve'nin elinden kurtardınız.” \v 32 Kâhin Eleazar oğlu Pinehas ile beyler, Ruven'in çocuklarından ve Gad'ın çocuklarından Gilad diyarından Kenan diyarına, İsrael'in çocuklarının yanına döndüler ve onlara yeniden haber getirdiler. \v 33 Bu şey İsrael'in çocuklarını memnun etti; ve İsrael'in çocukları Tanrı'yı yücelttiler ve Ruven'in çocukları ile Gad'ın çocukları yaşadığı diyarı yok etmek için onlara karşı savaşa gitmekten bir daha söz etmediler. \v 34 Ruven'in çocukları ve Gad'ın çocukları sunağa, “Yahve'nin Tanrı olduğuna aramızda o tanıktır” adını verdiler. \c 23 \p \v 1 Çok günler sonra, Yahve İsrael'i çevresindeki bütün düşmanlarından rahat verdiği ve Yeşu yaşlanıp yılları oldukça ilerlediği zaman, \v 2 Yeşu bütün İsrael'i, ihtiyarlarını, başlarını, hakimlerini ve görevlierini çağırdı ve onlara şöyle dedi: “Ben yaşlandım ve yıllarım oldukça ilerledi. \v 3 Tanrınız Yahve'nin sizin uğrunuza bütün bu uluslara neler yaptığını gördünüz; çünkü sizin için savaşan Tanrınız Yahve'dir. \v 4 İşte, Yarden'den gün batımına doğru Büyük Deniz'e kadar söküp attığım bütün uluslarla birlikte geride kalan bu ulusları oymaklarınız için mülk olarak kurayla size böldüm. \v 5 Tanrınız Yahve onları önünüzden kovacak, gözünüzün önünden onları uzaklaştıracak. Tanrınız Yahve'nin size söylediği gibi, onların ülkesini mülk edineceksiniz.” \v 6 “Bu nedenle, Moşe'nin Yasa Kitabı'nda yazılı olan her şeyi tutmak ve yapmak için çok yürekli olun; ta ki, ondan sağa ya da sola sapmayasınız; \v 7 öyle ki, aranızda kalan bu ulusların arasına girmeyesiniz; onların ilâhlarının adını anmayasınız, onlarla ant içmeyesiniz, onlara hizmet etmeyesiniz, ve onlara eğilmeyesiniz. \v 8 Ama bugüne kadar yaptığınız gibi, Tanrınız Yahve'ye sımsıkı sarılın.” \p \v 9 “Çünkü Yahve büyük ve güçlü ulusları önünüzden kovdu. Ama size gelince, bugüne dek hiç kimse sizin önünüzde durmadı. \v 10 İçinizden bir kişi bin kişiyi kovalayacaktır; çünkü size söylediği gibi, sizin için savaşan Tanrınız Yahve'dir. \v 11 Bu nedenle Tanrınız Yahve'yi sevmeye iyice dikkat edin.” \p \v 12 “Ama eğer geri dönerseniz ve bu ulusların geri kalanına, aranızda kalanlara sıkıca bağlanırsanız, onlarla evlilik yaparsanız ve onlara girerseniz, onlar da size; \v 13 kesin olarak bilin ki, Tanrınız Yahve bu ulusları artık gözünüzün önünden kovmayacaktır; ama Tanrınız Yahve'nin size verdiği bu güzel ülkede yok oluncaya kadar onlar sizin için tuzak ve kapan, böğürlerinizde dert, gözlerinizde diken olacaklardır.” \p \v 14 “İşte, bugün bütün yeryüzünün o yolundan gidiyorum. Tanrınız Yahve'nin hakkınızda söylediği bütün iyi şeylerden tek birinin bile boşa çıkmadığını bütün yüreklerinizde ve bütün canlarınızda biliyorsunuz. Size hepsi oldu. Ondan hiçbiri boşa çıkmadı. \v 15 Öyle olacak ki, Tanrınız Yahve'nin size söylediği bütün iyi şeyler başınıza geldiği gibi; Tanrınız Yahve'nin size verdiği bu güzel ülkeden sizi yok edinceye kadar, bütün kötü şeyleri de Yahve öyle üzerinize getirecektir. \v 16 Tanrınız Yahve'nin size buyurduğu antlaşmaya uymadığınızda, gidip başka ilâhlara hizmet ettiğinizde ve onlara eğildiğinizde, o zaman Yahve'nin öfkesi size karşı alevlenecek ve size verdiği güzel ülke üzerinden hızla yok olacaksınız.” \c 24 \p \v 1 Yeşu İsrael'in bütün oymaklarını Şekem'de topladı ve İsrael'in ihtiyarlarını, başlarını, hakimlerini ve görevlilerini çağırdı; ve kendilerini Tanrı'nın önünde sundular. \v 2 Yeşu bütün halka şöyle dedi: “İsrael'in Tanrısı Yahve şöyle diyor, 'Avraham'ın babası ve Nahor'un babası, Terah da, atalarınız eskiden Nehir'in ötesinde yaşadılar. Başka ilâhlara hizmet ederlerdi. \v 3 Atanız Avraham'ı Nehir'in öte yanından aldım ve onu bütün Kenan ülkesinde gezdirdim, soyunu çoğalttım ve ona İshak'ı verdim. \v 4 İshak'a Yakov'u Esav'ı verdim; ve onu mülk olarak alması için Seir Dağı'nı Esav'a verdim. Yakov ve çocukları Mısır'a indiler.'” \v 5 “'Moşe'yle Aron'u gönderdim ve onların arasında yaptıklarıma göre Mısır'ı vurdum; sonra da sizi oradan çıkardım. \v 6 Atalarınızı Mısır'dan çıkardım ve denize geldiniz. Mısırlılar atalarınızı savaş arabalarıyla ve atlılarla Kızıldeniz'e kadar kovaladılar. \v 7 Onlar Yahve'ye feryat edince, Yahve sizinle Mısırlılar arasına karanlık koydu, onların üzerine denizi getirip onları örttü; Mısır'da yaptığım şeyi gözleriniz gördü. Çok günler çölde yaşadınız.'” \p \v 8 “'Sizi Yarden'in ötesinde yaşayan Amorlular ülkesine getirdim. Sizinle savaştılar, ben de onları sizin elinize verdim. Siz onların ülkesini miras aldınız, ben de onları sizin önünüzden yok ettim. \v 9 Bunun üzerine Moav Kralı Sippor oğlu Balak kalktı ve İsrael'e karşı savaştı. O, Beor oğlu Balam'ı gönderip size lanet etmesi için çağırdı, \v 10 ama ben Balam'ı dinlemedim; bu nedenle sizi yine de kutsadı. Böylece sizi onun elinden kurtardım.'” \p \v 11 “'Yarden'i aşıp Yeriha'ya geldiniz. Yeriha halkı, Amorlular, Perizliler, Kenanlılar, Hititler, Girgaşiler, Hivliler ve Yevuslular size karşı savaştı; ve onları elinize teslim ettim. \v 12 Önünüzden eşek arısını gönderdim; o, onları, Amorluların iki kralını önünüzden kovdu; kılıcınla ya da yayınla değil. \v 13 Size üzerinde emek vermediğiniz ülkeyi, bina etmediğiniz kentleri verdim ve siz onlarda yaşıyorsunuz. Kendi dikmediğiniz bağlardan, zeytinliklerden yiyorsunuz.' \p \v 14 “Bu nedenle Yahve'den korkun, O'na içtenlikle ve doğrulukla hizmet edin. Atalarınızın Nehir'in ötesinde, Mısır'da kulluk ettikleri ilâhları atın; ve Yahve'ye hizmet edin. \v 15 Eğer Yahve'ye hizmet etmek size kötü geliyorsa, kime hizmet edeceğinizi bugün seçin; atalarınızın hizmet ettiği, Nehir'in ötesindeki ilahlara mı, yoksa diyarında oturduğunuz Amorlular'ın ilahlarına mı; ama ben ve ev halkım Yahve'ye hizmet edeceğiz.” \p \v 16 Halk şöyle yanıt verdi: “Yahve'yi bırakıp başka ilâhlara hizmet etmek bizden uzak olsun; \v 17 çünkü bizi ve atalarımızı Mısır diyarından, kölelik evinden çıkaran, gözümüzün önünde o büyük belirtileri yapan, gittiğimiz bütün yolda ve ortasından geçtiğimiz bütün halklar arasında bizi koruyan Tanrımız Yahve'dir. \v 18 Yahve bütün halkları, ülkede yaşayan Amorlular'ı bile önümüzden kovdu. Bu nedenle biz de Yahve'ye hizmet edeceğiz; çünkü O bizim Tanrımız'dır.” \p \v 19 Yeşu halka şöyle dedi: “Yahve'ye hizmet edemezsiniz, çünkü O kutsal bir Tanrı'dır. O kıskanç bir Tanrı'dır. İtaatsizliğinizi ve günahlarınızı bağışlamayacaktır. \v 20 Eğer Yahve'yi bırakır ve yabancı ilâhlara hizmet ederseniz, o zaman O, size iyilik yapmışken dönüp size kötülük yapacak ve sizi tüketecektir.” \p \v 21 Halk Yeşu'ya, “Hayır, ama biz Yahve'ye hizmet edeceğiz” dedi. \v 22 Yeşu halka şöyle dedi: “Sizler, Yahve'ye hizmet etmek için O'nu seçtiğinize kendiniz tanıksınız.” \p Onlar, “Biz tanığız” dediler. \v 23 “Şimdi aranızda olan yabancı ilâhları atın ve yüreğinizi İsrael'in Tanrısı Yahve'ye yöneltin.” \p \v 24 Halk Yeşu'ya, “Tanrımız Yahve'ye hizmet edeceğiz ve O'nun sözünü dinleyeceğiz” dedi. \p \v 25 Böylece Yeşu o gün halkla bir antlaşma yaptı ve Şekem'de onlar için bir kural ve ilke koydu. \v 26 Yeşu şu sözleri Tanrı'nın Yasa Kitabı'na yazdı; ve büyük bir taş alıp onu Yahve'nin Konutu'nun yanındaki meşe ağacının altına dikti. \v 27 Yeşu bütün halka şöyle dedi: “İşte, bu taş bize karşı tanık olacak, çünkü Yahve'nin bize söylediği bütün sözleri o duydu. Bu nedenle, Tanrınız'ı inkar etmeyeseniz diye bu, size karşı bir tanık olacaktır.” \v 28 Bunun üzerine Yeşu halkı, her birini kendi mirasına gönderdi. \p \v 29 Bu şeylerden sonra Yahve'nin hizmetkârı Nun oğlu Yeşu yüz on yaşında olarak öldü. \v 30 Onu, Efraim'in dağlık bölgesindeki Gaaş Dağı'nın kuzeyindeki Timnatserah'da, mirasının sınırı içinde gömdüler. \v 31 İsrael, Yeşu'nun bütün günlerinde ve Yeşu'dan sonra sağ kalan ihtiyarların bütün günlerinde Yahve'ye hizmet etti ve Yahve'nin İsrael için yapmış olduğu bütün işlerini biliyordu. \v 32 İsrael'in çocuklarının Mısır'dan çıkarmış olduğu Yosef'in kemiklerini Şekem'de, Yakov'un Şekem'in babası Hamor'un oğullarından yüz parça gümüş karşılığında satın aldığı toprak parçasına gömdüler. Onlar Yosef'in çocuklarının mirası oldu. \v 33 Aron'un oğlu Eleazar öldü. Onu Efraim dağlık bölgesinde oğlu Pinehas'a verilmiş olan tepeye gömdüler.