\id 2KI - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) \h 2. KRALLAR \toc1 2. KRALLAR \toc2 2. KRALLAR \toc3 2. KRALLAR \mt1 2. KRALLAR \c 1 \p \v 1 Ahav'ın ölümünden sonra Moav İsrael'e karşı başkaldırdı. \v 2 Ahazya Samariya'daki üst odasındaki kafesten düşüp hastalandı. Bunun üzerine haberciler gönderip onlara, “Gidin, Ekron ilâhı Baal-Zevuv'a bu hastalıktan iyileşip iyileşmeyeceğimi sorun” dedi. \v 3 Ancak Yahve'nin meleği Tişbeli Eliya'ya şöyle dedi, “Kalk, Samariya Kralı'nın habercilerini karşılamaya çık ve onlara de ki, İsrael'de Tanrı olmadığı için mi Ekron ilâhı Baal-Zevuv'a sormaya gidiyorsunuz? \v 4 Bu nedenle Yahve, “Üzerine çıktığın yataktan inmeyeceksin, kesinlikle öleceksin” diyor.” Sonra Eliya ayrıldı. \p \v 5 Haberciler ona geri döndüler ve onlara, “Neden geri döndünüz?” diye sordu. \v 6 Ona şöyle dediler: “Bir adam bizi karşılamaya çıktı ve bize, ‘Gidin, sizi gönderen krala dönün ve ona, ‘Yahve diyor ki, ‘İsrael’de Tanrı yok mu da sen Ekron ilâhı Baal-Zevuv’a sormaya gönderdin? Bu yüzden üzerine çıktığın yataktan inmeyeceksin, kesinlikle öleceksin’ dedi.” \v 7 Onlara, “Sizi karşılamaya çıkan ve size bu sözleri söyleyen adam ne biçim bir adamdı?” diye sordu. \v 8 Ona, “Tüylü bir adamdı ve belinde deri bir kuşak vardı” diye yanıt verdiler. O, “Tişbeli Eliya’dır” dedi. \p \v 9 Sonra kral, elli kişilik birliğin komutanı elli adamıyla birlikte ona gönderdi. Adam yanına çıktı ve işte, Eliya tepenin üstünde oturuyordu. Ona şöyle dedi, “Tanrı adamı, kral, ‘İn aşağı!’ dedi.” \v 10 Eliya elli kişilik birliğin komutanına, “Eğer ben Tanrı adamıysam, gökten ateş insin ve seni ve elli adamını yakıp yok etsin!” diye karşılık verdi. Sonra gökten ateş indi ve onu ve elli adamını yakıp yok etti. \v 11 Yine ona elli kişilik bir birliğin komutanını ve elli adamını gönderdi. O şöyle dedi, “Tanrı adamı, kral, ‘Çabuk in aşağı!’ dedi.” \v 12 Eliya onlara şöyle karşılık verdi, “Eğer ben Tanrı adamıysam, gökten ateş insin ve seni ve elli adamını yakıp yok etsin!” Sonra Tanrı’nın ateşi gökten indi ve onu ve elli adamını yakıp yok etti. \v 13 Yine üçüncü bir elli kişilik birliğin komutanını ve elli adamını gönderdi. Üçüncü elli adamın komutan yukarı çıktı, gelip Eliya'nın önünde diz çöktü ve ona yalvarıp şöyle dedi, “Tanrı adamı, lütfen benim hayatım ve hizmetkârlarından bu elli adamın hayatı senin gözünde değerli olsun. \v 14 İşte, gökten ateş indi ve son iki elli kişilik birliğin komutanlarını ve adamlarını yakıp yok etti. Ama şimdi hayatım senin gözünde değerli olsun.” \v 15 Yahve'nin meleği Eliya'ya, “Onunla aşağı in. Ondan korkma.” dedi. O zaman kalktı ve onunla birlikte krala indi. \v 16 Ona şöyle dedi, “Yahve diyor ki, ' İsrael'de sözünü soracak Tanrı olmadığı için mi Ekron ilâhı Baal-Zevuv'a sormak için haberciler gönderdin? Bu yüzden üzerine çıktığın yataktan aşağı inmeyeceksin, kesinlikle öleceksin.'” \p \v 17 Böylece Eliya'nın söylediği Yahve'nin sözüne göre öldü. Yehoşafat'ın oğlu Yehoram'ın ikinci yılında onun yerine Yehoram hüküm etmeye başladı; çünkü oğlu yoktu. \v 18 Ahazya'nın işlerinin geri kalanı, İsrael krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \c 2 \p \v 1 Yahve, Eliya'yı bir kasırga ile cennete almak üzereyken, Eliya, Elişa'yla Gilgal'dan gitti. \v 2 Eliya, Elişa'ya, “Lütfen burada bekle, çünkü Yahve beni Beytel'e kadar gönderdi” dedi. \p Elişa, “Yaşayan Yahve'nin ve senin canının hakkı için senden ayrılmayacağım” dedi. Böylece Beytel'e indiler. \p \v 3 Beytel'deki peygamberlerin oğulları çıkıp Elişa'nın yanına geldiler ve ona, “Bugün Yahve'nin efendini senin üzerinden alacağını biliyor musun?” dediler. \p Elişa, “Evet, biliyorum. Susun” dedi. \p \v 4 Eliya, Elişa'ya, “Lütfen burada bekle, çünkü Yahve beni Yeriha'ya gönderdi” dedi. \p Elişa, “Yaşayan Yahve'nin ve senin canının hakkı için senden ayrılmayacağım” dedi. Böylece Yeriha'ya geldiler. \p \v 5 Yeriha'da bulunan peygamber oğulları Elişa'nın yanına varıp, “Yahve'nin bugün efendini senin üzerinden alacağını biliyor musun?” dediler. \p Elişa, “Evet, biliyorum. Susun” diye karşılık verdi. \p \v 6 Eliya ona, “Lütfen burada bekle, çünkü Yahve beni Yarden'e gönderdi” dedi. \p O da, “Yaşayan Yahve'nin ve senin canının hakkı için senden ayrılmayacağım” dedi. Sonra ikisi de yola koyuldular. \v 7 Peygamber oğullarından elli kişi gidip onların karşısında, uzakta durdular. İkisi de Yarde'in yanında durdular. \v 8 Eliya cübbesini alıp yuvarladı, sulara vurdu; sular bu tarafa ve o tarafa ikiye bölündüler. İkisi de kuru toprak üzerinde karşıya geçtiler. \v 9 Geçtiklerinde, Eliya Elişa'ya, “Senden alınmadan önce senin için ne yapayım, iste” dedi. \p Elişa, “Lütfen ruhunun iki payı üzerimde olsun” dedi. \p \v 10 Eliya, “Zor bir şey istedin. Eğer senden alındığımda beni görürsen, sana öyle olacak; ama eğer görmezsen, öyle olmayacak.” dedi. \p \v 11 Devam edip konuşurlarken, işte, ateşten bir araba ve ateşten atlar onları ayırdı; ve Eliya bir kasırga ile cennete çıktı. \v 12 Elişa bunu gördü ve bağırdı, “Babam, babam, İsrael’in arabaları ve atlıları!” \p Onu bir daha görmedi. Sonra kendi giysilerini tuttu ve onları ikiye yırttı. \v 13 Eliya’nın üzerinden düşen cübbesini de aldı ve geri dönüp Yarden kıyısında durdu. \v 14 Eliya'nın üzerinden düşen cübbesini aldı, sulara vurdu ve şöyle dedi, “Eliya’nın Tanrısı Yahve nerede?” O da sulara vurunca, sular ikiye ayrıldı ve Elişa karşıya geçti. \p \v 15 Yeriha'da karşısında duran peygamber oğulları onu karşıdan görünce, “Eliya'nın ruhu Elişa'nın üzerinde duruyor” dediler. Onu karşılamak için geldiler ve önünde yere kapandılar. \v 16 Ona, “Bak, hizmetkârlarının yanında elli güçlü adam var. Lütfen gidip efendini arasınlar. Belki de Yahve'nin Ruhu onu kaldırıp bir dağa ya da vadiye koymuştur” dediler. \p O, “Göndermeyin” dedi. \p \v 17 Utanana kadar onu sıkıştırdıklarında, “Gönderin” dedi. \p Bunun üzerine elli adam gönderdiler; ve üç gün aradılar, ama onu bulamadılar. \v 18 Yeriha'da kalırken yanına döndüler; ve onlara, “Size 'Gitmeyin' demedim mi?” dedi. \p \v 19 Kentin adamları Elişa'ya, “İşte, lütfen, efendimin gördüğü gibi bu kentin durumu iyidir; sular kötü ve toprak ürünsüz.” dediler. \p \v 20 Elişa, “Bana yeni bir testi getirin, içine tuz koyun” dedi. O zaman testiyi ona getirdiler. \v 21 Suların kaynağına çıktı, içine tuz attı ve şöyle dedi: “Yahve diyor ki, ‘Bu suları iyileştirdim. Oradan artık ölüm ve ürünsüz çoraklık olmayacaktır.’” \v 22 Böylece Elişa’nın söylediği söz uyarınca, sular bugüne dek iyileşti. \p \v 23 Oradan Beytel’e çıktı. Yoldan yukarı çıkarken, kentten bazı gençler çıkıp onunla alay ettiler ve ona, “Çık, kel adam! Çık, kel adam!” dediler. \v 24 Arkasına baktı, onları gördü ve Yahve'nin adıyla onları lanetledi. O zaman ormandan iki dişi ayı çıktı ve o gençlerden kırk ikisini parçaladı. \v 25 Oradan Karmel Dağı'na gitti, oradan da Samariya'ya döndü. \c 3 \p \v 1 Ahav oğlu Yehoram, Yahuda Kralı Yehoşafat'ın on sekizinci yılında Samariya'da İsrael'in üzerinde hüküm sürmeye başladı ve on iki yıl hüküm sürdü. \v 2 Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı, ama babası ve annesi gibi değildi; çünkü babasının yaptırdığı Baal dikili taşını kaldırdı. \v 3 Yine de Nevat oğlu Yarovam'ın İsrael'i işlettirmiş olduğu günahları sürdürdü. Onlardan ayrılmadı. \p \v 4 Moav Kralı Meşa da koyun yetiştiricisiydi; İsrael Kralı'na yüz bin kuzu ve yüz bin koç yünü sağlıyordu. \v 5 Ama Ahav ölünce, Moav Kralı İsrael Kralı'na başkaldırdı. \v 6 O sırada Kral Yehoram Samariya'dan çıktı ve bütün İsrael'i topladı. \v 7 Gidip Yahuda Kralı Yehoşafat'a haber gönderip dedi: “Moav Kralı bana başkaldırdı. Moav'a karşı benimle birlikte savaşa gider misin?” \p O, “Çıkarım. Ben kendin gibi say, halkımı kendi halkın gibi say, atlarımı kendi atların gibi say” dedi. \v 8 Sonra, “Hangi yoldan çıkalım?” diye sordu. \p Yehoram, “Edom Çölü yolundan” diye yanıtladı. \p \v 9 Böylece İsrael kralı, Yahuda kralı ve Edom Kralı'yla birlikte yola çıktı ve yedi gün dolambaçlı bir yol boyunca yürüdüler. Ordu ve onları takip eden hayvanlar için su yoktu. \v 10 İsrael kralı, “Eyvah! Çünkü Yahve bu üç kralı Moav'ın eline teslim etmek için bir araya çağırdı” dedi. \p \v 11 Ama Yehoşafat, “Burada Yahve'nin bir peygamberi yok mu? Onun aracılığıyla Yahve'ye soralım” dedi. \p İsrael Kralı'nın görevlilerinden biri, “Eliya'nın ellerine su döken Şafat oğlu Elişa burada” diye yanıtladı. \p \v 12 Yehoşafat, “Yahve'nin sözü onun yanındadır” dedi. Böylece İsrael Kralı, Yehoşafat ve Edom Kralı inip ona gittiler. \p \v 13 Elişa İsrael Kralı'na, “Benim seninle ne işim var? Babanın peygamberlerine ve annenin peygamberlerine git” dedi. \p İsrael Kralı ona, “Hayır, çünkü Yahve bu üç kralı Moav’ın eline teslim etmek için bir araya çağırdı” dedi. \p \v 14 Elişa, “Önünde durduğum yaşayan Ordular Yahvesi'nin hakkı için, eğer Yahuda kralı Yehoşafat’ın varlığına saygı duymasaydım, sana bakmazdım, seni de görmezdim. \v 15 Şimdi bana bir müzikçi getirin” dedi. Müzikçi çalınca, Yahve'nin eli onun üzerine geldi. \v 16 Şöyle dedi, “Yahve diyor ki, ‘Bu vadinin her yanında hendekler kazın.’ \v 17 Çünkü Yahve diyor ki, ‘Ne rüzgâr göreceksiniz, ne de yağmur. Yine de o vadi suyla dolacak ve hem siz, hem de sürüleriniz, diğer hayvanlarınız da içeceksiniz. \v 18 Bu, Yahve’nin gözünde kolay bir şeydir. O, Moavlıları da elinize teslim edecektir. \v 19 Her surlu kenti ve her seçme kenti vuracaksınız, her iyi ağacı keseceksiniz, bütün su kaynaklarını kapatacaksınızve her iyi toprak parçasını taşlarla bozacaksınız.’” \p \v 20 Sabah, kurban sunma saatinde, işte, Edom yolundan su geldi ve diyar suyla doldu. \p \v 21 Moavlılar'ın hepsi, kralların kendilerine karşı savaşmak için çıktığını duyunca, silah kuşanabilenlerin hepsi, genç yaşlı, toplanıp sınırda durdular. \v 22 Sabah erken kalktılar, güneş su üzerinde parlıyordu ve Moavlılar karşılarındaki suyun kan gibi kırmızı olduğunu gördüler. \v 23 “Bu kan” dediler. Krallar kesinlikle yok edildi ve birbirlerine vurdular. Şimdi, Moav, yağmaya!” \p \v 24 İsrael ordugâhına geldiklerinde, İsraelliler kalkıp Moavlılar'ı vurdular, öyle ki önlerinden kaçtılar; ve Moavlılar'a saldırıp diyara doğru ilerlediler. \v 25 Kentleri yıktılar; ve her iyi toprak parçasına her biri taşını atıp onu doldurdu. Bütün su kaynaklarını da durdurdular ve bütün iyi ağaçları kestiler, o kadar ki, yalnız Kir Hareset'te onun taşlarını bıraktılar; ancak sapancılar onu kuşatıp saldırdılar. \v 26 Moav kralı savaşın kendisi için çok şiddetli olduğunu görünce, Edom Kralı'nı yarıp geçmek için yanına kılıç çeken yedi yüz adam aldı; ama başaramadılar. \v 27 Sonra yerine kral olacak olan en büyük oğlunu aldı ve onu surda yakmalık sunu olarak sundu. İsrael'e karşı büyük bir öfke vardı; ve onun yanından ayrılıp kendi ülkelerine döndüler. \c 4 \p \v 1 Peygamber oğullarının eşlerinden bir kadın Elişa'ya feryat edip, “Kocam hizmetkârın öldü. Hizmetkârın Yahve'den korkardı bilirsin. Şimdi alacaklı iki çocuğumu kendisine köle olsunlar diye onları almaya geldi.” dedi. \p \v 2 Elişa ona, “Senin için ne yapayım? Söyle bana, evde ne var?” diye sordu. \p Kadın, “Hizmetkârının evde bir kap yağdan başka bir şeyi yok.” dedi. \p \v 3 Elişa, “Git, bütün komşularından boş kaplar ödünç al. Yalnızca birkaç olmasın.” dedi. \v 4 İçeri gir, kapıyı kendinle oğullarının üzerine kapat ve bütün kaplara yağ dök; dolu olanları bir kenara koy.” \p \v 5 Kadın onun yanından ayrıldı, kapıyı kendi ve oğullarının üzerine kapattı. Kapları ona getirdiler ve yağ döktü. \v 6 Kaplar dolunca oğluna, “Bana başka bir kap getir.” dedi. \p Kadına, “Başka kap yok” dedi. O zaman yağın akması durdu. \p \v 7 Sonra kadın gelip Tanrı adamına haber verdi. Adam, “Git, yağı sat ve borcunu öde; sen ve oğulların da geri kalanıyla geçinin” dedi. \p \v 8 Bir gün Elişa Şunem’e gitti; orada seçkin bir kadın vardı; ve onu ekmek yemeye ikna etti. Böylece her geçtiğinde ekmek yemek için oraya uğruyordu. \v 9 Kadın kocasına, “Bak, sürekli yanımızdan geçen bu adamın kutsal bir Tanrı adamı olduğunu anladım” dedi. \v 10 Lütfen damda küçük bir oda yapalım. Oraya onun için bir yatak, bir masa, bir sandalye ve bir kandillik koyalım. Bize geldiğinde orada kalabilir.” \p \v 11 Bir gün oraya geldi, odaya girip orada yattı. \v 12 Uşağı Gehazi’ye, “Şunemli'yi çağır” dedi. Kadını çağırdığında kadın onun önünde durdu. \v 13 Elişa uşağına şöyle dedi, “Şimdi kadına söyle, ‘İşte, bunca zahmetle bizimle ilgilendin. Senin için ne yapılabilir? Kralla mı, yoksa ordu komutanıyla mı konuşulsun?’” \p Kadın, “Ben halkımın arasında oturuyorum” diye yanıtladı. \p \v 14 Elişa, “O halde onun için ne yapılabilir?” diye sordu. \p Gehazi, “Kesinlikle oğlu yok ve kocası da yaşlı” diye yanıtladı. \p \v 15 Elişa, “Onu çağır” dedi. Kadını çağırdıktan sonra kapıda durdu. \v 16 Elişa, “Gelecek yıl bu mevsimde bir oğul kucaklayacaksın” dedi. \p Kadın, “Hayır efendim, Tanrı adamı, hizmetkârına yalan söyleme” dedi. \p \v 17 Kadın gebe kaldı ve Elişa’nın kendisine söylediği gibi, o mevsim geldiğinde bir oğul doğurdu. \v 18 Çocuk büyüdüğünde, bir gün orakçıların yanına babasının yanına gitti. \v 19 Babasına, “Başım! Başım!” dedi. \p Hizmetçisine, “Onu annesine götür” dedi. \p \v 20 Onu alıp annesine getirdikten sonra, öğleye kadar annesinin dizlerinde oturdu, sonra da öldü. \v 21 Kadın yukarı çıkıp onu Tanrı adamının yatağına yatırdı, kapıyı kapatıp çıktı. \v 22 Kocasını çağırıp, “Lütfen hizmetçilerden birini ve eşeklerden birini bana gönder de Tanrı adamına koşup döneyim” dedi. \p \v 23 Kocası, “Bugün neden ona gitmek istiyorsun? Yeni ay vya da Şabat değil” dedi. \p Kadın, “Önemli değil” dedi. \p \v 24 Sonra eşeğe eyer vurdu ve hizmetçisine, “Sür ve yürü! Ben söylemedikçe yavaşlama” dedi. \p \v 25 Böylece gitti ve Karmel Dağı'ndaki Tanrı adamının yanına geldi. Tanrı adamı onu uzaktan görünce, uşağı Gehazi'ye, “İşte Şunemli kadın orada” dedi. \v 26 Lütfen hemen koş, onu karşıla ve ona, “İyi misin? Kocan iyi mi? Çocuğun iyi mi?” diye sor.” \p Kadın, “İyi” diye yanıtladı. \p \v 27 Kadın tepeye, Tanrı adamının yanına geldiğinde, ayaklarına yapıştı. Gehazi onu itmek için yaklaştı; ama Tanrı adamı, “Onu rahat bırak, çünkü canı içinde sıkıntılı; Yahve de bunu benden gizledi ve bana bildirmedi” dedi. \p \v 28 Kadın, “Efendim, ben senden bir oğul istedim mi? 'Beni aldatma' demedim mi?” dedi. \p \v 29 O zaman Gehazi'ye, “Cübbeni kuşağına sıkıştır, değneğimi eline al ve git” dedi. “Biriyle karşılaşırsan onu selamlama, biri seni selamlarsa, ona geri yanıt verme. Sonra değneğimi çocuğun yüzünün üzerine koy.” \p \v 30 Çocuğun annesi, “Yaşayan Yahve'nin hakkı ve senin canın hakkı için senden ayrılmayacağım” dedi. \p O da kalkıp kadının ardından gitti. \p \v 31 Gehazi önlerinden gidip değneği çocuğun yüzüne koydu; ama ne bir ses, ne de bir duyum vardı. Bu yüzden Elişa'yı karşılamak için geri döndü ve ona, “Çocuk uyanmadı” dedi. \p \v 32 Elişa eve girdiğinde, işte, çocuk ölmüştü ve yatağının üzerinde yatıyordu. \v 33 Bu yüzden içeri girdi, kapıyı ikisinin üzerine kapattı ve Yahve'ye dua etti. \v 34 Çıkıp çocuğun üzerine yattı, ağzını onun ağzının üzerine, gözlerini onun gözlerinin üzerine, ellerini onun ellerinin üzerine koydu. Kendisini onun üzerine uzattı; ve çocuğun bedeni ısındı. \v 35 Sonra geri döndü ve evin içinde bir kez ileri geri yürüdü, sonra yukarı çıkıp onun üzerine uzandı. Sonra çocuk yedi kez aksırdı ve çocuk gözlerini açtı. \v 36 Gehazi'yi çağırdı ve “Şunemli'yi çağır!” dedi. Böylece onu çağırdı. \p Kadın yanına girdiğinde, “Oğlunu al” dedi. \p \v 37 Sonra kadın içeri girdi, ayaklarına kapandı ve yere eğildi; sonra oğlunu alıp çıktı. \p \v 38 Elişa yine Gilgal'a geldi. Ülkede kıtlık vardı; peygamberler oğulları onun önünde oturuyorlardı; ve uşağına, “Büyük tencereyi al ve peygamberler oğulları için çorba kaynat” dedi. \p \v 39 Birisi ot toplamak için kıra çıktı ve yaban asması buldu ve ondan bir kucak dolusu yaban kabağı topladı ve gelip onları çorba tenceresine doğradı; çünkü onları tanımadılar. \v 40 Bunun üzerine adamların yemesi için döktüler. Çorbadan bir şeyler yerken, “Ey Tanrı adamı, tencerede ölüm var!” diye bağırdılar ve yiyemediler. \p \v 41 Ama dedi ki, “Öyleyse un getirin.” Ve tencereye attı; ve dedi, “Halkın önüne koy da yesinler.” \p \v 42 Baal Şalişa'dan bir adam geldi ve Tanrı adamına ilk ürünlerden biraz ekmek getirdi: çuvalında yirmi arpa ekmeği ve taze başak vardı. Elişa, “Halka ver de yesinler” dedi. \p \v 43 Uşağı, “Ne, bunu yüz adamın önüne mi koyayım?” dedi. \p Ama o, “Halka ver de yesinler” dedi. “Çünkü Yahve şöyle diyor, 'Yiyecekler ve birazı artacak.'” \p \v 44 Bunun üzerine onu önlerine koydu, yediler ve Yahve'nin sözüne göre birazı da arttı. \c 5 \p \v 1 Suriye Kralı'nın ordu komutanı Naaman, efendisinin yanında büyük ve saygın bir adamdı. Çünkü Yahve onun aracılığıyla Suriye'ye zafer vermişti. Ayrıca güçlü ve yiğit bir adamdı, ama cüzamlıydı. \v 2 Suriyeliler çeteler halinde çıkmışlardı ve İsrael diyarından küçük bir kızı tutsak almışlardı. Kız, Naaman'ın karısına hizmet ediyordu. \v 3 Kız hanımına, “Keşke efendim, Samariya'daki peygamberle birlikte olsaydı! O zaman onu cüzamından iyileştirirdi” dedi. \p \v 4 Birisi içeri girip efendisine, “İsrael diyarından gelen kız şöyle diyor” diye bildirdi. \p \v 5 Suriye Kralı, “Şimdi git, İsrael Kralı'na bir mektup göndereceğim” dedi. Naaman gitti ve yanına on talant gümüş, altı bin altın ve on takım giysi aldı. \v 6 Mektubu İsrael Kralı'na getirdi, şöyle diyordu: “Bu mektup sana gelince, işte, hizmetkârım Naaman'ı cüzamından iyileştiresin diye, onu sana gönderdim, .” \p \v 7 İsrael Kralı mektubu okuyunca giysilerini yırttı ve şöyle dedi: “Ben hem öldüren hem de yaşatan Tanrı mıyım ki, bu adam cüzamında iyileştirmek için bir adamı bana gönderiyor? Ama lütfen düşünün ve bana karşı nasıl kavga çıkarmaya çalıştığını görün.” \p \v 8 Öyle oldu ki, Tanrı adamı Elişa, İsrael Kralı'nın giysilerini yırttığını duyunca, krala haber gönderip, “Neden giysilerini yırttın? Hemen bana gelsin, İsrael'de bir peygamber olduğunu bilsin.” dedi. \p \v 9 Böylece Naaman atlarıyla ve arabalarıyla gelip Elişa'nın evinin kapısında durdu. \v 10 Elişa ona bir haberci gönderip, “Git, Yarden’de yedi kez yıkan, etin sana geri dönecek ve temiz olacaksın” dedi. \p \v 11 Ama Naaman öfkelendi ve gidip şöyle dedi: “İşte, ‘Kesinlikle yanıma çıkacak, duracak, Tanrısı Yahve’nin adını anacak, elini o yerin üzerinde sallayıp cüzamı iyileştirecek’ diye düşünmüştüm. \v 12 Damaskus'un Abana ve Farpar ırmakları, İsrael’in bütün sularından daha iyi değil mi? Onlarda yıkanıp temiz olamaz mıyım?” Bunun üzerine öfkeyle dönüp gitti. \p \v 13 Hizmetkârları yaklaşıp ona şöyle dediler, “Babam, peygamber senden büyük bir şey yapmanı isteseydi, yapmaz mıydın? Onun yerine sana, ‘Yıkan ve temiz ol’ diyor, ne kadar daha iyi?” \p \v 14 Sonra indi, Tanrı adamının sözüne göre Yarden'de yedi kez daldı. Eti küçük bir çocuğun eti gibi eski haline döndü, temizlendi. \v 15 Kendisi ve bütün yanındakilerle birlikte Tanrı adamının yanına döndü ve gelip onun önünde durdu. Naaman, “İşte, şimdi biliyorum ki, İsrael'den başka yeryüzünde Tanrı yoktur. Şimdi lütfen hizmetkârından bir armağan al” dedi. \p \v 16 Ama Elişa, “Önünde durduğum yaşayan Yahve'nin hakkı için, bir şey almayacağım” dedi. \p Onu almaya zorladı; ama o reddetti. \v 17 Naaman, “Hiç olmazsa, lütfen hizmetkârına iki katır yükü toprak verilsin” dedi. Çünkü hizmetkârın bundan böyle başka ilâhlara ne yakmalık sunu ne de kurban sunacak, yalnızca Yahve'ye sunacak. \v 18 Bu şeyde Yahve hizmetkârını bağışlasın: Efendim Rimmon'un evine tapınmak için girdiğinde, elime yaslandığında ve ben Rimmon'un evinde eğildiğimde. Rimmon'un evinde eğildiğimde, Yahve bu şeyde hizmetkârını bağışlasın.” \p \v 19 Ona, “Esenlikle git” dedi. Böylece ondan biraz uzaklaştı. \v 20 Ama Tanrı adamı Elişa'nın uşağı Gehazi, “İşte efendim, getirdiği şeyi elinden almayarak bu Suriyeli Naaman'ı esirgedi” dedi. Yaşayan Yahve'nin hakkı için, onun peşinden koşacağım ve ondan bir şey alacağım.” \p \v 21 Böylece Gehazi Naaman'ın peşinden gitti. Naaman, peşinden koşan birini görünce, arabadan inip onu karşılamaya çıktı ve, “Her şey yolunda mı?” dedi. \p \v 22 “Her şey yolunda” dedi. Efendim beni gönderdi ve şöyle dedi: ‘İşte, peygamber oğullarından iki genç adam Efraim dağlığından yanıma geldi. Lütfen onlara bir talant gümüş ve iki yedek giysi ver.’” \p \v 23 Naaman, “Lütfen iki talant al” dedi. Onu zorladı, iki talant gümüşü de iki torbaya, iki yedek giysiyle bağlayıp iki hizmetkarının üzerine koydu; onlar da bunları onun önünden taşıdılar. \v 24 Tepeye varınca onları ellerinden alıp eve koydu. Sonra adamları salıverdi, onlar da gittiler. \v 25 Ama içeri girip efendisinin önünde durdu. Elişa ona, “Nereden geldin, Gehazi?” dedi. \p O da, “Hizmetkârın hiçbir yere gitmedi” dedi. \p \v 26 Elişa ona, “Adam arabasından inip seni karşılamaya çıktığında yüreğim seninle birlikte gitmedi mi?” dedi. Para, giysi, zeytinlikler, bağlar, koyunlar, sığırlar, erkek ve kadın hizmetçiler alma zamanı mı? \v 27 Bu yüzden Naaman'ın cüzam hastalığı sonsuza dek sana ve soyuna yapışacaktır.” \p Onun önünden kar gibi beyaz cüzamlı olarak çıktı. \c 6 \p \v 1 Peygamber oğulları Elişa'ya, “Bak, yaşadığımız ve seninle buluştuğumuz yer bize dar geliyor” dediler. \v 2 Lütfen Yarden'e gidelim, her birimiz oradan birer tahta alıp orada kendimize yaşayabileceğimiz bir yer yapalım.” \p Elişa, “Gidin!” diye karşılık verdi. \p \v 3 Biri, “Lütfen hizmetkârlarınla birlikte gitmek ister misin?” dedi. \p Elişa, “Giderim” diye yanıt verdi. \v 4 Böylece Elişa onlarla birlikte gitti. Yarden'e vardıklarında odun kestiler. \v 5 Ama biri ağaç keserken baltanın başı suya düştü. Sonra bağırdı ve, “Eyvah efendim! Çünkü ödünç alınmıştı!” dedi. \p \v 6 Tanrı adamı, “Nereye düştü?” diye sordu. Ona yeri gösterdi. Bir ağaç kesti, oraya attı ve demir suyun üzerine çıktı. \v 7 “Al” dedi. Böylece elini uzatıp aldı. \p \v 8 Suriye kralı İsrael'e karşı savaş halindeydi; hizmetkârlarıyla danışıp, “Ordugâhım falan filân yerde olacak” dedi. \p \v 9 Tanrı adamı İsrael Kralı'na haber gönderip, “Buradan sakın geçme, çünkü Suriyeliler oraya iniyor,” dedi. \v 10 İsrael Kralı Tanrı adamının kendisine söylediği ve uyardığı yere adam gönderdi; ve orada bir kez değil, iki kez değil, kendini kurtardı. \v 11 Suriye Kralı'nın yüreği bundan çok sıkıldı. Hizmetkârlarını çağırıp, “İçimizden hangimizin İsrael Kralı için olduğunu bana göstermeyecek misiniz?” dedi. \p \v 12 Hizmetkârlarından biri, “Hayır efendim, ey kral; İsrael'deki peygamber Elişa, yatak odanda söylediğin sözleri İsrael Kralı'na bildiriyor,” dedi. \p \v 13 Adam, “Git, nerede olduğunu gör, ben de adam gönderip onu getireyim” dedi. Ona, “İşte Dotan'da” denildi. \p \v 14 Bu yüzden oraya atlar, arabalar ve büyük bir ordu gönderdi. Geceleyin gelip kenti kuşattılar. \v 15 Tanrı adamının hizmetkârı erkenden kalkıp dışarı çıktığında, işte, atlı ve arabalı bir ordu kentin etrafını sarmıştı. Hizmetkârı ona, “Eyvah efendim! Ne yapacağız?” dedi. \p \v 16 O, “Korkma, çünkü bizimle olanlar, onlarla olanlardan daha çoktur” diye karşılık verdi. \v 17 Elişa dua etti ve, “Ey Yahve, lütfen onun gözlerini aç da görsün” dedi. Yahve genç adamın gözlerini açtı ve o gördü; ve işte, Elişa’nın etrafında, dağ atlar ve ateşten arabalarla doluydu. \v 18 Onlar yanına indiklerinde, Elişa Yahve'ye dua etti ve, “Lütfen bu halkı körlükle vur” dedi. \p Ve Elişa’nın sözüne göre onları körlükle vurdu. \p \v 19 Elişa onlara, “Bu yol değil, bu kent de değil. Beni izleyin, sizi aradığınız adama götüreceğim” dedi. Onları Samariya’ya götürdü. \v 20 Samariya’ya vardıklarında Elişa, “Ey Yahve, bu adamların gözlerini aç, görsünler” dedi. \p Yahve gözlerini açtı ve gördüler; ve işte, Samariya’nın ortasındaydılar. \p \v 21 İsrael Kralı onları görünce Elişa’ya, “Baba, onları vurayım mı? Onları vurayım mı?” dedi. \p \v 22 O da, “Onlara vurmayacaksın. Kılıcınla ve yayınla esir aldıklarını mı vuracaksın? Önlerine ekmek ve su koy ki yiyip içsinler, sonra da efendilerine gitsinler” diye karşılık verdi. \p \v 23 Onlar için büyük bir ziyafet hazırladı. Yiyip içtikten sonra onları gönderdi ve efendilerine gittiler. Böylece Suriye çeteleri İsrael ülkesine baskın yapmayı bıraktılar. \p \v 24 Bundan sonra Suriye Kralı Ben Hadat bütün ordusunu topladı ve çıkıp Samariya'yı kuşattı. \v 25 Samariya'da büyük bir kıtlık oldu. İşte, bir eşek başı seksen gümüşe, güvercin gübresinin dörtte biri beş gümüşe satılıncaya kadar kuşatma altında tuttular. \v 26 İsrael Kralı surdan geçerken, bir kadın ona, “Efendim, kral, yardım et!” diye feryat etti. \p \v 27 “Eğer Yahve sana yardım etmezse, ben sana nereden yardım edebilirim? Harman yerinden mi, yoksa şarap teknesinden mi?” dedi. \v 28 Kral ona, “Sorunun ne?” diye sordu. \p Kadın, “Bu kadın bana, 'Oğlunu ver, bugün yiyelim, yarın da benim oğlumu yiyelim' dedi” diye yanıtladı. \v 29 “Böylece oğlumu haşlayıp yedik; ertesi gün ona dedim, 'Oğlunu ver de yiyelim;' o da oğlunu sakladı.” \p \v 30 Kral kadının sözlerini duyunca giysilerini yırttı. Duvarın üzerinden geçiyordu ve halk baktı, işte, bedeninin altında çul vardı. \v 31 Sonra şöyle dedi, “Eğer Şafat oğlu Elişa’nın başı bugün kendi üzerinde kalırsa, Tanrı bana aynısını, daha da fazlasını yapsın.” \p \v 32 Ama Elişa evinde oturuyordu, ihtiyarlar da onunla birlikte oturuyorlardı. Sonra kral önünden bir adam gönderdi; ama haberci yanına gelmeden önce ihtiyarlara dedi ki, “Bu katilin oğlunun başımı almak için nasıl adam gönderdiğini görüyor musunuz? İşte, haberci gelince kapıyı kapatın ve kapıyı ona karşı kapalı tutun. Efendisinin ayak sesleri onun arkasında değil mi?” \p \v 33 Onlarla konuşmasını sürdürürken, işte, haberci ona doğru indi. O zaman şöyle dedi, “İşte, bu kötülük Yahve’dendir. Yahve’yi daha fazla neden bekleyeyim?” \c 7 \p \v 1 Elişa, “Yahve’nin sözünü dinleyin” dedi. “Yahve diyor ki, ‘Yarın bu zamanlarda bir sea ince un bir şekele, iki sea arpa bir şekele satılacak.’” \p \v 2 Kralın koluna dayandığı başkomutan Tanrı adamına yanıt verip, “İşte, eğer Yahve gökte pencereler yapsa, bu şey olabilir mi?” dedi. \p O da, “İşte, sen bunu gözlerinle göreceksin, ama ondan yemeyeceksin” dedi. \p \v 3 Kapının girişinde dört cüzamlı adam vardı. Birbirlerine, “Ölene dek neden burada oturuyoruz?” dediler. \v 4 Eğer, ‘Kente girelim’ dersek, o zaman kentte kıtlık var, orada da öleceğiz. Eğer burada oturursak, biz de öleceğiz. Şimdi gelin, Suriye ordusuna teslim olalım. Bizi sağ bırakırlarsa, yaşarız; eğer öldürürlerse, sadece ölürüz. \p \v 5 Alacakaranlıkta kalkıp Suriyeliler'in ordugâhına gittiler. Suriyeliler'in ordugâhının en kenarına geldiler, işte, orada hiç kimse yoktu. \v 6 Çünkü Yahve Suriyeliler'in ordusuna savaş arabalarının ve atların sesini, hatta büyük bir ordunun gürültüsünü duyurmuştu. Onlar da birbirlerine, “İşte, İsrael Kralı bize saldırmak için bize karşı Hitit krallarını ve Mısır krallarını ücretli tutmuş” dediler. \v 7 Bunun üzerine kalkıp alacakaranlıkta kaçtılar. Çadırlarını, atlarını ve eşeklerini, hatta ordugâhı olduğu gibi bırakıp canlarını kurtarmak için kaçtılar. \v 8 Bu cüzamlılar ordugâhın en kenarına gelince, bir çadıra girip yiyip içtiler. Sonra gümüşü, altını ve giysileri alıp gidip sakladılar. Sonra geri döndüler, başka bir çadıra girdiler ve oradan da eşyalar taşıdılar ve gidip sakladılar. \v 9 Sonra birbirlerine, “Doğru yapmıyoruz” dediler, “Bugün müjde günü ve sessiz kalıyoruz. Eğer sabah ışığına kadar beklersek, ceza bize yetişir. Şimdi gelin, gidip kralın ev halkına bildirelim.” \p \v 10 Bunun üzerine gelip kent kapı görevlilerini çağırdılar; ve onlara şöyle dediler, “Suriyeliler'in ordugâhına geldik ve işte, orada kimse yoktu, hatta bir insan sesi bile yoktu, yalnızca bağlı atlar, bağlı eşekler ve oldukları gibi çadırlar vardı.” \p \v 11 Sonra kapı görevlileri seslenip bunu içerideki kralın evine bildirdiler. \p \v 12 Kral gece kalktı ve hizmetkârlarına, “Suriyeliler'in bize yaptıklarını şimdi size göstereyim” dedi, “Aç olduğumuzu biliyorlar. bu nedenle ordugâhtan çıkıp kendilerini kırda gizlenmişlerdir, 'Onlar kentten çıkınca kendilerini diri yakalarız, ve kente gireriz' demişlerdir. \p \v 13 Hizmetkârlarından biri, “Kentte kalan beş atı birkaç kişi alsın” diye karşılık verdi, “İşte, onlar kentte kalan bütün İsrael kalabalığı gibiler. İşte, onlar tükenen bütün İsrael halkı gibiler. Gönderelim de görelim.” \p \v 14 Bunun üzerine atlarla iki araba aldılar. Kral onları Suriye ordusuna gönderip, “Gidin ve görün” dedi. \p \v 15 Onları Yarden'e kadar takip ettiler; ve işte, bütün yol, Suriyeliler'in aceleyle attıkları giysiler ve eşyalarla doluydu. Haberciler geri dönüp krala bildirdiler. \v 16 Halk dışarı çıkıp Suriyeliler'in ordugâhını yağmaladı. Böylece Yahve'nin sözü uyarınca bir sea ince un bir şekele, iki ölçek arpa bir şekele satıldı. \v 17 Kral, koluna dayandığı başkomutanı kapının başına getirmişti. Halk onu kapıda çiğnedi ve kral yanına indiğinde Tanrı adamının söylediği gibi o da öldü. \v 18 Tanrı adamı krala, “Yarın bu zamanlarda Samariya Kapısı'nda iki sea arpa bir şekele, bir sea ince un bir şekele olacak” demiş olduğu gibi oldu. \v 19 Başkomutan Tanrı adamına karşılık verip, “Şimdi, İşte, eğer Yahve göklerde pencereler açsa, böyle bir şey olabilir mi?” demişti. O da, “İşte, bunu sen gözlerinle göreceksin, ama ondan yemeyeceksin” demişti. \v 20 Ona böyle oldu, halk onu kapıda çiğnedi, o da öldü. \c 8 \p \v 1 Elişa, oğlunu diriltmiş olduğu kadına şöyle dedi: “Kalk, sen ve ev halkınla birlikte git, bir süre nerede kalabilirsen orada kal; çünkü Yahve kıtlık çağırdı, ülkenin üzerine de yedi yıllığına gelecek.” \p \v 2 Kadın kalktı ve Tanrı adamının sözüne göre yaptı. Ev halkıyla birlikte gitti ve Filistliler ülkesinde yedi yıl yaşadı. \v 3 Yedi yılın sonunda kadın Filistliler ülkesinden döndü. O zaman evi ve toprağı için krala yalvarmaya çıktı. \v 4 Kral, Tanrı adamının hizmetkârı Gehazi’yle konuşup, “Lütfen Elişa’nın yaptığı bütün büyük şeyleri bana anlat” dedi. \v 5 Kral’a ölmüş birini nasıl dirilttiğini anlatırken, işte oğlunu dirilttiği kadın, evi ve toprağı için krala yalvarıyordu. Gehazi, “Efendim, ey kral, bu kadındır ve bu da Elişa’nın hayata döndürdüğü oğludur” dedi. \p \v 6 Kral kadına sorduğunda, kadın ona anlattı. Bunun üzerine kral ona bir görevli atadı ve şöyle dedi: “Ülkeyi terk ettiği günden şimdiye dek, ona ait olan her şeyi ve tarlanın bütün ürünlerini geri ver.” \p \v 7 Elişa Damaskus'a geldi; ve Suriye Kralı Ben-Hadat hasta idi. Ona, “Tanrı adamı buraya geldi” diye bildirildi. \p \v 8 Kral Hazael'e, “Eline bir armağan al, git Tanrı adamını karşıla, 'Bu hastalıktan iyileşecek miyim?' diye onun aracılığıyla Yahve'ye sor” dedi. \p \v 9 Hazael onu karşılamaya gitti ve Damaskus'un her güzel şeylerinden kırk deve yükü armağan alarak yanına geldi ve önünde durup, “Suriye Kralı oğlun Ben Hadat, 'Bu hastalıktan iyileşecek miyim?' diye beni sana gönderdi.” dedi. \p \v 10 Elişa ona, “Git, ona, 'Kesinlikle iyileşeceksin' de; ama Yahve bana onun kesinlikle öleceğini gösterdi.” dedi. \v 11 Ona gözlerini dikti, ta ki utanana kadar. O zaman Tanrı adamı ağladı. \p \v 12 Hazael, “Neden ağlıyorsun efendim?” dedi. \p O, “Çünkü İsrael'in çocuklarına yapacağın kötülüğü biliyorum. Kalelerini ateşe vereceksin, gençlerini kılıçtan geçireceksin, yavrularını parçalayacaksın, gebe kadınlarını karınlarını yaracaksın.” \p \v 13 Hazael, “Ama senin bu hizmetkârın, daha köpekken, bu büyük işi nasıl yapabilir?” diye sordu. \p Elişa, “Yahve bana senin Suriye üzerinde kral olacağını gösterdi” diye karşılık verdi. \p \v 14 Hazael, Elişa’nın yanından ayrılıp efendisinin yanına geldi. \p Efendisi, “Elişa sana ne dedi?” diye sordu. Elişa, “Kesinlikle iyileşeceğini bana söyledi” diye karşılık verdi. \p \v 15 Ertesi gün kalın bir bez alıp suya batırdı, kralın yüzüne örttü ve kral öldü. Sonra Hazael onun yerine kral oldu. \p \v 16 İsrael Kralı Ahav’ın oğlu Yoram’ın beşinci yılında, o zaman Yehoşafat Yahuda kralıydı, Yehoşafat’ın oğlu Yehoram Yahuda kralı oldu. \v 17 Hüküm sürmeye başladığında otuz iki yaşındaydı. Yeruşalem'de sekiz yıl hüküm sürdü. \v 18 Ahav'ın evi gibi İsrael krallarının yolunda yürüdü, çünkü Ahav'ın kızıyla evlendi. Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. \v 19 Ancak Yahve, hizmetkârı David'in hatırına Yahuda'yı yok etmek istemedi, çünkü ona çocukları için her zaman bir kandil vereceğine söz vermişti. \p \v 20 Onun günlerinde Edom, Yahuda'nın eli altından başkaldırdı ve kendileri üzerine bir kral koydular. \v 21 O zaman Yoram, bütün savaş arabalarıyla birlikte Sair'e geçti; gece kalkıp savaş arabalarının komutanlarıyla birlikte kendisini kuşatan Edomlular'ı vurdu; halk çadırlarına kaçtı. \v 22 Böylece Edom, Yahuda'nın eli altından bugüne dek başkaldırdı. Sonra Livna da aynı zamanda başkaldırdı. \v 23 Yoram'ın işlerinin geri kalanı ve yaptığı her şey, Yahuda krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 24 Yoram atalarıyla uyudu ve atalarının yanına David'in kentinde gömüldü; ve oğlu Ahazya onun yerine kral oldu. \p \v 25 İsrael Kralı Ahav'ın oğlu Yoram'ın on ikinci yılında, Yahuda kralı Yehoram'ın oğlu Ahazya hükmetmeye başladı. \v 26 Ahazya hükmetmeye başladığında yirmi iki yaşındaydı; Yeruşalem'de de bir yıl hükmetti. Annesinin adı, İsrael Kralı Omri'nin kızı Atalya'ydı. \v 27 Ahav'ın evinin yolunda yürüdü ve Ahav'ın evinin yaptığı gibi, Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı; çünkü kendisi Ahav evinin damadıydı. \p \v 28 Ahav oğlu Yoram'la birlikte Ramot Gilad'da Suriye Kralı Hazael'e karşı savaşmaya gitti. Aramlılar Yoram'ı yaraladılar. \v 29 Kral Yoram, Ramot Giad'da Suriye Kralı Hazael'e karşı savaşırken, Suriyelilier'in kendisine açmış oldukları yaralardan iyileşmek için Yizreel'e döndü. Yahuda Kralı Yehoram oğlu Ahazya, Ahav oğlu Yoram'ı Yizreel'de görmeye indi, çünkü o hastaydı. \c 9 \p \v 1 Peygamber Elişa peygamber oğullarından birini çağırdı ve ona, “Kuşağını beline bağla, eline şu yağ şişesini al ve Ramot Gilad’a git” dedi. \v 2 Oraya vardığında, Nimşi oğlu Yehoşafat oğlu Yehu’yu bul, içeri gir ve onu kardeşlerinin arasından kaldır, onu bir iç odaya götür. \v 3 Sonra yağ şişesini al, başına dök ve, ‘Yahve şöyle diyor, ‘Seni İsrael üzerine kral olarak meshettim’ de.’ Sonra kapıyı aç, kaç ve bekleme.” \p \v 4 Böylece genç adam, genç peygamber Ramot Gilad’a gitti. \v 5 Geldiğinde, ordu komutanları oturuyordu. Sonra, “Komutan, sana bir haberim var” dedi. \p Yehu, “Hangimize?” diye sordu. \p “Sana, ey komutan” dedi. \v 6 Ayağa kalkıp eve girdi. Sonra yağı başına döktü ve ona şöyle dedi: “İsrael'in Tanrısı Yahve şöyle diyor, ‘Seni Yahve'nin halkı, İsrael üzerine kral olarak meshettim. \v 7 Efendin Ahav'ın evini vuracaksın ki, hizmetkârlarım peygamberlerin kanının ve Yahve'nin bütün hizmetkârlarının kanının öcünü İzebel'den alayım. \v 8 Çünkü Ahav'ın bütün evi yok olacak. İsrael'de köle olsun özgür olsun Ahav'dan her erkeği kesip atacağım. \v 9 Ahav'ın evini Nevat oğlu Yarovam'ın evi ve Ahiya oğlu Baaşa'nın evi gibi yapacağım. \v 10 Yizreel'in tarlasında İzebel'i köpekler yiyecek ve onu gömecek kimse olmayacak.'” Sonra kapıyı açıp kaçtı. \p \v 11 Yehu efendisinin hizmetkârlarının yanına çıktığında, biri ona, “Her şey yolunda mı? Bu deli sana neden geldi?” diye sorunca, \p Yehu onlara, “Adamı ve nasıl konuştuğunu bilirsiniz” dedi. \p \v 12 “Bu bir yalan. Şimdi bize söyle” dediler. Yehu, “Bana, ‘Yahve şöyle diyor, seni İsrael’in üzerine kral olarak meshettim’ dedi” dedi. \p \v 13 Sonra aceleyle her biri abasını alıp merdivenin başına onun altına koydu ve boruyu çalıp, “Yehu kraldır” dedi. \p \v 14 Böylece Nimşi’nin oğlu Yehoşafat’ın oğlu Yehu, Yoram’a karşı düzen kurdu. (Yoram, kendisi ve bütün İsrael, Suriye Kralı Hazael yüzünden Ramot Gilad'ı savunuyordu. \v 15 Ama Kral Yoram, Suriye Kralı Hazael'le savaşırken Suriyeliler'in kendisine açmış oldukları yaraların iyileşmesi için Yizreel'e dönmüştü.) Yehu, “Eğer böyle düşünüyorsanız, hiç kimse kaçıp Yizreel'e çıkıp bunu bildirmesin” dedi. \v 16 Bunun üzerine Yehu bir arabaya binip Yizreel'e gitti. Çünkü Yoram orada yatıyordu. Yahuda Kralı Ahazya da Yoram'ı görmeye gelmişti. \v 17 Nöbetçi Yizreel'deki kulede duruyordu. Yehu'nun bölüğünün geldiğini görünce, “Bir bölük görüyorum” dedi. \p Yoram, “Bir atlı gönder, onları karşılasın, ‘Barış için mı?’ desin” dedi. \p \v 18 Bunun üzerine biri at sırtında onu karşılamaya gitti ve, “Kral, ‘Barış için mi?’ diyor” dedi. \p Yehu, “Barışla ne işin var? Arkama geçin!” dedi. Nöbetçi, “Haberci onlara kadar vardı, ama geri dönmüyor” dedi. \p \v 19 Sonra at sırtında ikinci birini gönderdi, o da yanlarına geldi ve, “Kral, ‘Barış için mi?’ diyor” dedi. \p Yehu, “Barışla ne işin var? Arkama geçin!” diye karşılık verdi. \p \v 20 Nöbetçi, “Onlara kadar vardı, ama geri dönmüyor” dedi. “Sürüşü, Nimşi oğlu Yehu’nun sürüşüne benziyor, çünkü delice sürüyor.” \p \v 21 Yoram, “Hazır olun!” dedi. Arabasını hazırladılar. Sonra İsrael Kralı Yoram ve Yahuda Kralı Ahazya, her biri kendi arabasıyla dışarı çıktılar. Yehu'yu karşılamak için çıktılar ve onu Yizreelli Navot'un tarlasında buldular. \v 22 Yoram Yehu'yu görünce, “Barış için mi bu, Yehu?” dedi. \p Yehu, “Annen İzebel'in fahişeliği ve büyücülüğü çoğalırken ne barışı?” diye karşılık verdi. \p \v 23 Yoram ellerini çevirip kaçtı ve Ahazya'ya, “Bu hainlik, ey Ahazya!” dedi. \p \v 24 Yehu yayını bütün gücüyle çekti ve Yoram'ın kollarının arasından vurdu. Ok onun yüreğinden geçip çıktı ve arabasında yere yığıldı. \v 25 O zaman Yehu, komutanı Bidkar'a, “Onu kaldır ve Yizreelli Navot'un tarlasına at” dedi. Çünkü hatırla, sen ve ben babası Ahav'ın ardından birlikte bindiğimizde, Yahve bu yükü onun üzerine yükledi: \v 26 “Dün gerçekten Navot'un ve oğullarının kanını gördüm,” diyor Yahve; “Ve sana bu toprak parçasında karşılığını vereceğim,” diyor Yahve. Şimdi Yahve'nin sözüne göre onu al ve tarlaya at.” \p \v 27 Ama Yahuda kralı Ahazya bunu görünce, bahçe evinin yolundan kaçtı. Yehu onu takip etti ve, “Onu da arabada vurun!” dedi. Onu İvleam yakınındaki Gur yokuşunda vurdular. Megiddo'ya kaçtı ve orada öldü. \v 28 Hizmetkârları onu bir arabada Yeruşalem'e taşıdılar ve David'in kentindeki atalarının yanına, kendi mezarına gömdüler. \v 29 Ahav'ın oğlu Yoram'ın on birinci yılında Ahazya Yahuda üzerinde hüküm sürmeye başladı. \p \v 30 Yehu Yizreel'e geldiğinde, İzebel bunu duydu; gözlerini boyadı, başını süsledi ve pencereden dışarı baktı. \v 31 Yehu kapıdan içeri girdiğinde, “Efendisini öldüren Zimri, barış için mi geldin?” dedi. \p \v 32 Yüzünü pencereye doğru kaldırdı ve “Kim benim tarafımda? Kim?” dedi. \p İki ya da üç hadım ona baktı. \p \v 33 “Onu aşağı atın!” dedi. \p Böylece onu aşağı attılar; kanının bir kısmı duvara ve atlara sıçradı. Sonra onu ayaklar altında çiğnedi. \v 34 İçeri girince yiyip içti. Sonra, “Şimdi bu lanetli kadına bakın ve onu gömün; çünkü kral kızıdır” dedi. \p \v 35 Onu gömmeye gittiler, ama kafatasından, ayaklarından ve ellerinin avuçlarından başka bir şey bulamadılar. \v 36 Bu yüzden geri dönüp ona bildirdiler. \p Ve dedi: “Bu Yahve'nin sözüdür; hizmetkârı Tişbeli Eliya aracılığıyla söyleyip dedi: 'İzebel'in etini köpekler Yizreel tarlasında yiyecekler. \v 37 İzebel'in cesedi ise Yizreel tarlasında yerin yüzünde gübre gibi olacak. Öyle ki, 'Bu İzebel'dir' demeyecekler.” \c 10 \p \v 1 Ahav'ın Samariya'da yetmiş oğlu vardı. Yehu mektuplar yazıp Samariya'ya, Yizreel yöneticilerine, ihtiyarlara ve Ahav'ın oğullarını büyütenlere gönderdi ve şöyle dedi: \v 2 “Şimdi bu mektup size ulaştığında, madem ki efendinizin oğulları sizinle birliktedir, arabalar ve atlarınız, surlu kentiniz ve silahlarınız var, \v 3 efendinizin oğullarından en iyi ve en uygun olanını seçin, onu babasının tahtına koyun ve efendinizin evi için savaşın.” \p \v 4 Ama onlar çok korktular ve, “İşte, iki kral onun önünde duramadı! Öyleyse biz nasıl duracağız?” dediler. \v 5 Ev halkından sorumlu olan, kentten sorumlu olan, ihtiyarlar ve çocukları büyütenler, Yehu'ya haber gönderip, “Biz senin hizmetkârlarınız, istediğin her şeyi yapacağız. Hiç kimseyi kral yapmayacağız. Sen gözünde iyi olanı yap.” dediler. \p \v 6 Sonra onlara ikinci kez bir mektup yazdı ve şöyle dedi: “Eğer benim tarafımdaysanız ve sözümü dinlerseniz, efendinizin oğullarının başlarını alın ve yarın bu zamana kadar Yizreel'e yanıma gelin.” \p Kralın oğulları yetmiş kişiydi ve kendilerini büyüten kentin büyükleriyle birlikteydiler. \v 7 Mektup onlara ulaştığında, kralın oğullarını alıp öldürdüler, yetmiş kişinin başlarını sepetlere koyup Yizreel'e gönderdiler. \v 8 Bir haberci gelip ona, “Kralın oğullarının başlarını getirdiler” dedi. \p O da, “Onları iki yığın halinde kapının girişine sabaha kadar koyun” dedi. \v 9 Sabahleyin dışarı çıkıp durdu ve bütün halka, “Siz doğrusunuz” dedi, “İşte ben efendime karşı bir düzen kurdum ve onu öldürdüm, ama bunların hepsini kim öldürdü? \v 10 Şimdi bilin ki, Yahve'nin Ahav'ın eviyle ilgili söylediği sözünden hiçbiri yere düşmeyecektir. Çünkü Yahve, hizmetkârı Eliya aracılığıyla söylediği şeyi yaptı.” \p \v 11 Böylece Yehu, Yizreel'de Ahav'ın evinden geriye kalan herkesi, bütün ihtiyarları, yakın dostlarını ve onun kâhinlerini, geride hiç kimse kalmayana dek vurdu. \p \v 12 Kalkıp gitti, Samariya'ya vardı. Yolda çobanların kırkım evindeyken, \v 13 Yehu, Yahuda Kralı Ahazya'nın kardeşleriyle karşılaştı ve, “Siz kimsiniz?” diye sordu. \p Onlar, “Biz Ahazya'nın kardeşleriyiz. Kralın ve kraliçenin çocuklarını karşılamaya iniyoruz” diye yanıtladılar. \p \v 14 Yehu, “Onları sağ yakalayın!” dedi. Onları sağ yakalayıp kırkım evinin çukurunda kırk iki kişiyi öldürdüler. Hiçbirini bırakmadı. \p \v 15 Oradan ayrılınca, Rekav oğlu Yehonadav'ın kendisini karşılamaya geldiğini gördü. Onu selamladı ve ona, “Yüreğin doğru mu, benim yüreğimin senin yüreğinle doğru olduğu gibi?” dedi. \p Yehonadav, “Doğrudur” diye yanıtladı. “Eğer doğruysa, elini ver.” Ona elini verdi ve onu yanına arabaya çıkardı. \v 16 “Benimle gel ve Yahve için olan gayretimi gör” dedi. Böylece onu arabasına bindirdiler. \v 17 Samariya'ya vardığında, Yahve'nin Eliya'ya söylediği söz uyarınca, Samariya'da Ahav'dan geri kalan herkesi yok edinceye kadar vurdu. \p \v 18 Yehu bütün halkı bir araya topladı ve onlara, “Ahav Baal'e az hizmet etti, ama Yehu ona çok hizmet edecek” dedi. \v 19 Şimdi, Baal'in bütün peygamberlerini, bütün ona tapınanları ve bütün kâhinlerini bana çağırın. Hiç kimse eksik olmasın, çünkü Baal'e büyük bir kurbanım var. Eksik olan yaşamayacak.” Ancak Yehu Baala tapınanları yok etmek amacıyla hileyle davrandı. \p \v 20 Yehu, “Baal için kutsal bir toplantı düzenleyin!” dedi. \p Böylece ilan ettiler. \v 21 Yehu bütün İsrael'e haber gönderdi; ve bütün Baal'a tapınanlar geldi; öyle ki gelmeyen kimse kalmadı. Baal evine girdiler; ve Baal evi bir uçtan öbür uca doldu. \v 22 Giysiler görevlisine, “Bütün Baal tapanları için giysiler çıkar!” dedi. \p O da onlara giysiler çıkardı. \v 23 Yehu, Rekav oğlu Yehonadav ile Baal evine gitti. Sonra Baal tapınanlarına, “Arayıp bakın, burada Yahve'nin hizmetkârlarından kimse sizinle birlikte olmasın, yalnızca Baal tapınanları olsun” dedi. \p \v 24 Böylece kurban ve yakmalık sunular sunmak için içeri girdiler. Yehu ise dışarıda kendisi için seksen adam belirlemişti ve şöyle dedi: “Elinize getirdiğim adamlardan biri kaçarsa, onu serbest bırakanın canı onun canına karşılık olacaktır.” \p \v 25 Yakmalık sunuyu sunmayı bitirir bitirmez, Yehu muhafızlara ve komutanlara, “İçeri girip onları öldürün! Hiç kimse kaçmasın” dedi. Böylece onları kılıçtan geçirdiler. Muhafızlar ve komutanlar cesetleri dışarı attılar ve Baal evinin iç bölümüne kadar gittiler. \v 26 Baal evindeki dikili taşları çıkarıp yaktılar. \v 27 Baal dikili taşlarını yıktılar ve Baal evini yıktılar ve onu bugüne dek hela yaptılar. \v 28 Böylece Yehu, Baal'ı İsrael'den yok etti. \p \v 29 Ancak Yehu, İsrael'e günah işlettiren Nevat oğlu Yarovam'ın günahlarından, Beytel'de ve Dan'da bulunan altın buzağılardan ayrılmadı. \v 30 Yahve Yehu'ya, “Gözümde doğru olanı yaparak iyi yaptığın ve Ahav'ın evine yüreğimde olan her şeye göre yaptığın için, soyun dördüncü kuşağa kadar İsrael tahtında oturacak” dedi. \p \v 31 Ama Yehu, İsrael'in Tanrısı Yahve'nin yasasına bütün yüreğiyle yürümeye dikkat etmedi. İsrael'i günah işlettiren Yarovam'ın günahlarından ayrılmadı. \p \v 32 O günlerde Yahve İsrael'in bazı bölgelerini parçalamaya başladı. Hazael de İsrael'in bütün sınırlarında onları vurdu. \v 33 Yarden'den doğuya doğru, bütün Gilad diyarını, Gadlılar'ı, Rubenliler'i, Manaşşeliler'i, Arnon Vadisi'nin yanındaki Aroer'den başlayarak Gilad ve Başan'ı da. \v 34 Yehu'nun işlerinin geri kalanı, yaptığı her şey ve bütün kudreti, İsrael krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 35 Yehu atalarıyla uyudu; ve onu Samariya'da gömdüler. Oğlu Yehoahaz onun yerine kral oldu. \v 36 Yehu'nun Samariya'da İsrael üzerinde krallık ettiği zaman yirmi sekiz yıldı. \c 11 \p \v 1 Ahazya'nın annesi Atalya, oğlunun öldüğünü görünce kalkıp bütün kral soyunu yok etti. \v 2 Ama Kral Yoram'ın kızı, Ahazya'nın kızkardeşi Yehoşeva, Ahazya'nın oğlu Yoaş'ı alıp, öldürülen kral oğulları arasından, onu ve dadısını alıp çaldı ve onları yatak odasına koydu; ve onu Atalya'dan sakladılar, böylece öldürülmedi. \v 3 Atalya ülke üzerinde hüküm sürerken, altı yıl boyunca, onunla birlikte Yahve'nin evinde saklandı. \p \v 4 Yedinci yılda Yehoyada gönderip Karyalılar'ı ve muhafızların yüzbaşılarını çağırdı ve onları Yahve'nin evine getirdi; ve onlarla bir antlaşma yaptı ve Yahve'nin evinde onlarla antlaşma yaptı ve onlara kralın oğlunu gösterdi. \v 5 Onlara şöyle buyurdu: “Şunu yapın: Şabat'da içeri girenlerin üçte biri kralın evinin bekçisi olacak. \v 6 Üçte biri Sur Kapısı'nda, üçte biri de muhafızların arkasındaki kapıda olacak. Böylece evin bekçiliğini yapacak ve bir duvar olacaksınız. \v 7 Sizden iki bölük, Şabat'da dışarı çıkanların hepsi kralın çevresinde Yahve'nin evinin bekçiliğini yapacak. \v 8 Herkes elinde silahlarıyla kralı saracak; safların içine giren öldürülsün. Kral dışarı çıktığında ve içeri girdiğinde onunla birlikte olun.” \p \v 9 Yüzbaşılar kâhin Yehoyada'nın buyurduğu her şeye göre yaptılar. Her biri, Şabat'da içeri girecek olanlarla Şabat'da dışarı çıkacak olan adamlarını alıp kâhin Yehoyada'nın yanına geldiler. \v 10 Kâhin, Kral David'in mızraklarını ve kalkanlarını yüzbaşılara teslim etti; bunlar Yahve'nin evindeydi. \v 11 Muhafızların her biri elinde silahlarıyla, evin sağından soluna kadar, sunağın ve evin yanında, kralın çevresinde duruyordu. \v 12 O zaman kralın oğlunu çıkardı, başına tacı koydu ve ona antlaşmayı verdi; ve onu kral yaptılar ve onu meshettiler; ve ellerini çırparak, “Kral uzun yaşasın!” dediler. \p \v 13 Atalya muhafızların ve halkın gürültüsünü duyunca, Yahve'nin evine, halkın yanına geldi; \v 14 ve baktı ve işte, kral, gelenek olduğu üzere, kralın yanında, komutanlar ve borularla birlikte direğin yanında duruyordu; ve ülkenin bütün halkı seviniyor ve borular çalıyorlardı. Sonra Atalya giysilerini yırttı ve, “Hainlik! Hainlik!” diye bağırdı. \p \v 15 Kâhin Yehoyada orduya komuta eden yüzbaşılara, “Onu safların arasından çıkarın. Kılıçla onu izleyen herkesi öldürün” dedi. Çünkü kâhin, “Yahve'nin evinde öldürülmesin” dedi. \v 16 Böylece onu yakaladılar; ve atların giriş yolundan kralın evine doğru gitti ve orada öldürüldü. \p \v 17 Yehoyada, Yahve, kral ve halk arasında, Yahve'nin halkı olsunlar diye antlaşma yaptı; kral ve halk arasında da antlaşma yaptı. \v 18 Ülkenin bütün halkı Baal’ın evine gidip onu yıktılar. Sunaklarını ve suretlerini tamamen parçaladılar ve Baal’ın kâhini Mattan’ı sunakların önünde öldürdüler. Kâhin, Yahve'nin evinin başına görevliler atadı. \v 19 Yüzbaşıları, Karyalılar'ı, muhafızları ve ülkenin bütün halkını yanına aldı; ve kralı Yahve'nin evinden indirdiler ve muhafız kapısından geçerek kralın evine geldiler. Kralların tahtı üzerine oturdu. \v 20 Böylece ülkenin bütün halkı sevindi ve kent sessizdi. Atalya'yı kralın evinde kılıçla öldürmüşlerdi. \p \v 21 Yehoaş hüküm sürmeye başladığında yedi yaşındaydı. \c 12 \p \v 1 Yehoaş, Yehu'nun yedinci yılında hükmetmeye başladı ve Yeruşalem'de kırk yıl hükmetti. Annesinin adı Beerşeva'lı Sivya'ydı. \v 2 Yehoaş, kâhin Yehoyada'nın kendisine öğrettiği bütün günlerinde, Yahve'nin gözünde doğru olanı yaptı. \v 3 Ancak yüksek yerler kaldırılmadı. Halk hâlâ yüksek yerlerde kurban kesiyor ve buhur yakıyordu. \p \v 4 Yehoaş kâhinlere, “Sayıdan geçmiş olup Yahve'in evine getirilen kutsal şeylerin bütün parasını, her kişinin vergisini, ve her insanın Yahve'nin evine getirmek için yüreğine gelen paranın tamamını, \v 5 kâhinler, her biri hazine görevlisinden alsınlar; ve evin neresinde hasar bulunursa, hasarı onarsınlar.” dedi. \p \v 6 Ancak öyle oldu ki, Kral Yehoaş'ın yirmi üçüncü yılında kâhinler evin hasarını onarmamışlardı. \v 7 Sonra Kral Yehoaş kâhin Yehoyada'yı ve öbür kâhinleri çağırıp onlara, “Neden evin hasarını onarmıyorsunuz? Şimdi hazine görevlilierinizden artık para almayın, ancak onu evin hasarını onarmak için teslim edin” dedi. \p \v 8 Kâhinler halktan artık para almamayı ve evin hasarını onarmamayı kabul ettiler. \v 9 Ama kâhin Yehoyada bir sandık aldı, kapağına bir delik açtı ve onu sunağın yanına, Yahve'nin evine girilirken sağ tarafa koydu. Eşiği koruyan kâhinler, Yahve'nin evine getirilen bütün parayı içine koydular. \v 10 Sandıkta çok para olduğunu görünce, kralın kâtibi ve başkâhin gelip parayı torbalara koydular ve Yahve'nin evinde bulunan parayı saydılar. \v 11 Tartılan parayı, Yahve'nin evinde görevli olan iş yapanların eline verdiler; ve onu Yahve'nin evinde çalışan marangozlara ve yapıcılara, \v 12 ve duvarcılara ve taş yontanlara ve Yahve'nin evindeki hasarı onarmak için kereste ve yontma taş satın almak için ve evin onarımı için harcanan her şey için ödediler. \v 13 Ancak Yahve'nin evine getirilen paradan Yahve'nin evi için gümüş kaplar, maşalar, leğenler, borular, altın ya da gümüş kaplar yapılmadı. \v 14 Çünkü bunları iş yapanlara verdiler ve Yahve'nin evini onunla onardılar. \v 15 Dahası işi yapanlara vermek üzere parayı ellerine teslim ettikleri adamlarla hesaplaşmadılar; çünkü onlar sadakatle davrandılar. \v 16 Suç sunuları ve günah sunuları için olan para Yahve'nin evine getirilmedi. Bunlar kâhinlerindi. \p \v 17 Sonra Suriye Kralı Hazael çıkıp Gat'a karşı savaştı ve onu aldı; ve Hazael Yeruşalem'e çıkmak için yöneldi. \v 18 Yahuda Kralı Yehoaş, ataları Yehoşafat, Yehoram ve Ahazya'nın, Yahuda krallarının adadığı bütün kutsal şeyleri, ve kendi kutsal şeylerini, ve Yahve'nin evinin ve kral evinin hazinelerinde bulunan bütün altını aldı ve Suriye Kralı Hazael'e gönderdi; ve Yeruşalem'den uzaklaştı. \p \v 19 Ve Yoaş'ın işlerinin geri kalanı ve yaptığı bütün işler, Yahuda krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 20 Hizmetkârları kalkıp düzen kurdular ve Yoaş'ı Silla'ya inen yolda Millo evinde vurdular. \v 21 Çünkü hizmetkârları Şimeat oğlu Yosakar ve Şomer oğlu Yehozavad onu vurdular ve Yoaş öldü; ve onu David'in kentinde atalarının yanına gömdüler; ve oğlu Amasya onun yerine kral oldu. \c 13 \p \v 1 Yahuda Kralı Ahazya oğlu Yoaş'ın yirmi üçüncü yılında, Yehu oğlu Yehoahaz, Samariya'da İsrael üzerindeki on yedi yıllık hükmüne başladı. \v 2 Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı ve İsrael'i günah işlettiren Nevat oğlu Yarovam'ın günahlarını izledi. Ondan ayrılmadı. \v 3 Yahve'nin öfkesi İsrael'e karşı alevlendi ve onları sürekli olarak Suriye Kralı Hazael'in eline ve Hazael oğlu Benhadad'ın eline teslim etti. \v 4 Yehoahaz Yahve'ye yalvardı ve Yahve onu dinledi; çünkü İsrael'in sıkıntısını, Suriye Kralı'nın onları nasıl zulmettiğini gördü. \v 5 (Yahve İsrael'e bir kurtarıcı verdi, ve onlar Suriyeliler'in eli altından çıktılar; ve İsrael'in çocukları daha önce olduğu gibi çadırlarında yaşadılar. \v 6 Bununla birlikte, İsrael'i günah işlettiren Yarovoam evinin günahlarından ayrılmadılar, ve onların içinde yürüdüler; ve Aşera da Samariya'da kaldı.) \v 7 Çünkü Yehoahaz'a elli atlıdan, on savaş arabasından ve on bin yayadan başka insanlarından kimseyi bırakmadı; çünkü Suriye kralı onları yok etti ve onları harman tozu gibi etti. \v 8 Şimdi Yehoahaz'ın işlerinin geri kalanı, ve yaptığı bütün işler ve kudreti, İsrael krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 9 Yehoahaz atalarıyla uyudu; ve onu Samariya'da gömdüler; ve oğlu Yoaş onun yerine kral oldu. \p \v 10 Yahuda Kralı Yoaş'ın otuz yedinci yılında, Yehoahaz oğlu Yehoaş, Samariya'da on altı yıllık İsrael üzerindeki hükmüne başladı. \v 11 Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. Nevat oğlu Yarovam'ın İsrael'i günah işlettirdiği bütün günahlarından ayrılmadı; ama onların içinde yürüdü. \v 12 Yoaş'ın işlerinin geri kalanı, yaptığı her şey ve Yahuda Kralı Amatsya ile savaştığı kudreti, İsrael krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 13 Yoaş atalarıyla uyudu, Yarovam da onun tahtına oturdu. Yoaş, Samariya'da İsrael krallarının yanına gömüldü. \p \v 14 Elişa hasta oldu ve bu hastalığından ölecekti; ve İsrael Kralı Yoaş onun yanına indi ve onun için ağladı ve şöyle dedi, “Ey baba, ey baba, İsrael’in arabaları ve atlıları!” \p \v 15 Elişa ona şöyle dedi, “Yay ve oklar al”; o da kendisi için yay ve oklar aldı. \v 16 İsrael Kralı'na şöyle dedi, “Elini yaya koy”; ve elini yaya koydu. Elişa ellerini kralın elleri üzerine koydu. \v 17 “Doğuya doğru pencereyi aç” dedi, o da açtı. O zaman Elişa, “At!” dedi. O da attı. “Yahve'nin zafer oku, Suriye üzerindeki zafer oku; çünkü Suriyeliler'i Afek’te tüketinceye kadar vuracaksın” dedi. \p \v 18 “Okları al” dedi ve okları aldı. İsrael Kralına şöyle dedi, “Yere vur”; o da üç kez vurdu ve durdu. \v 19 Tanrı adamı ona öfkelendi ve şöyle dedi: “Beş ya da altı kez vurmalıydın. O zaman Suriye'yi tüketene kadar vurmuş olacaktın, ama şimdi Suriye'yi yalnızca üç kez vuracaksın.” \p \v 20 Elişa öldü ve onu gömdüler. Moavlılar'ın çeteleri yıl başlarında ülkeyi istila ederlerdi. \v 21 Bir adamı gömerlerken, işte, bir akıncı çetesi gördüler ve adamı Elişa'nın mezarına attılar. Adam Elişa'nın kemiklerine dokunur dokunmaz dirildi ve ayakları üzerine dikildi. \p \v 22 Suriye Kralı Hazael, Yehoahaz'ın bütün günlerinde İsrael'i ezdi. \v 23 Ama Yahve Avraham, İshak ve Yakov'la yaptığı antlaşmadan dolayı onlara lütfetti, onlara acıdı, onları kayırdı, onları yok etmedi ve hâlâ önünden atmadı. \p \v 24 Suriye Kralı Hazael öldü; yerine de oğlu Benhadad kral oldu. \v 25 Yehoahaz'ın oğlu Yehoaş, Hazael'in oğlu Benhadad'ın elinden savaşla babası Yehoahaz'ın elinden aldığı kentleri geri aldı. Yoaş onu üç kez vurdu ve İsrael kentlerini geri aldı. \c 14 \p \v 1 İsrael Kralı Yoahaz oğlu Yoaş'ın ikinci yılında, Yahuda Kralı Yoaş oğlu Amatsya hüküm sürmeye başladı. \v 2 Hüküm sürmeye başladığında yirmi beş yaşındaydı ve Yeruşalem'de yirmi dokuz yıl hüküm sürdü. Annesinin adı Yeruşalemli Yehoaddin'di. \v 3 Yahve'nin gözünde doğru olanı yaptı, ama atası David gibi değildi. Babası Yoaş'ın yapmış olduğu her şeye göre yaptı. \v 4 Ancak yüksek yerler kaldırılmamıştı. Halk hâlâ kurban kesiyor ve yüksek yerlerde buhur yakıyordu. \v 5 Krallık onun elinde sağlamlaşınca, babası kralı öldüren hizmetkârlarını öldürdü. \v 6 Ama öldürenlerin çocuklarını, Moşe'nin Yasa Kitabı'nda yazılı olduğu gibi öldürmedi. Yahve şöyle buyurup demişti: “Babalar çocukları için, çocuklar da babaları için öldürülmeyecek; Ama herkes kendi günahı için ölecektir.” \p \v 7 Tuz Vadisi’nde on bin Edomlu’yu öldürdü ve Sela’yı savaşla ele geçirdi ve adını Yokteel koydu, bugüne de öyledir. \v 8 Sonra Amatsya, İsrael Kralı Yehu’nun oğlu Yehoahaz’ın oğlu Yehoaş’a haberciler gönderip, “Gel, yüz yüze görüşelim” dedi. \p \v 9 İsrael Kralı Yehoaş, Yahuda Kralı Amatsya’ya haberciler gönderip, “Lübnan’daki devedikeni, Lübnan’daki sedir ağacına, ‘Kızını oğlumla eş olarak ver’ diye haber gönderdi. Sonra Lübnan’dan geçen vahşi bir hayvan devedikeni çiğnedi. \v 10 Edom’u gerçekten vurdun ve yüreğin seni yükseltti. Onun görkeminin tadını çıkar ve evinde kal; yoksa neden sen ve Yahuda birlikte düşeniz diye kendini belaya sokuyorsun?” \p \v 11 Amatsya dinlemedi. Böylece İsrael Kralı Yehoaş çıktı; ve o ve Yahuda Kralı Amatsya, Yahuda'ya ait Beyt-Şemeş'te yüz yüze baktılar. \v 12 Yahuda İsrael tarafından yenildi; her adam da çadırına kaçtı. \v 13 İsrael Kralı Yehoaş, Ahazya oğlu Yehoaş'ın oğlu Yahuda Kralı Amatsya'yı Beyt-Şemeş'te tuttu ve Yeruşalem'e geldi, sonra Yeruşalim surunu Efraim Kapısı'ndan köşe kapısına kadar dört yüz arşın yıktı. \v 14 Yahve'nin evinde ve kral evinin hazinelerinde bulunan bütün altını, gümüşü ve bütün kapları ve rehineleri de alıp Samariya'ya döndü. \p \v 15 Yehoaş'ın işlerinin geri kalanı, ve kudreti, ve Yahuda Kralı Amatsya ile nasıl savaştığı, İsrael krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 16 Yehoaş atalarıyla uyudu ve Samariya'da İsrael krallarıyla birlikte gömüldü. Yerovoam onun yerine kral oldu. \p \v 17 Yahuda Kralı Yoaş'ın oğlu Amatsya, İsrael Kralı Yehoahaz'ın oğlu Yehoaş'ın ölümünden sonra on beş yıl daha yaşadı. \v 18 Amatsya'nın işlerinin geri kalanı Yahuda krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 19 Yeruşalem'de ona karşı bir düzen kurdular ve Lakiş'e kaçtı; ama onun ardından Lakiş'e adam gönderip onu orada öldürdüler. \v 20 Onu at üzerinde getirdiler, Yeruşalem'de David'in kentinde atalarının yanına gömdüler. \p \v 21 Yahuda halkının tümü on altı yaşında olan Azarya'yı alıp babası Amaziya'nın yerine kral yaptı. \v 22 Elat'ı bina edip onu Yahuda'ya geri verdi. Bundan sonra kral atalarıyla uyudu. \p \v 23 Yahuda Kralı Yoaş oğlu Amatsya'nın on beşinci yılında, İsrael Kralı Yoaş oğlu Yarovam Samariya'da kırk bir yılllık hükmüne başladı. \v 24 Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. Nevat oğlu Yarovam'ın İsrael'e işlettirdiği bütün günahlarından ayrılmadı. \v 25 İsrael'in Tanrısı Yahve'nin Gat Hefer'den olan peygamber, Amittay oğlu Yunus aracılığıyla söylediği söze göre, İsrael'in sınırını Hamat'ın girişinden Aravah Denizi'ne kadar eski durumuna o getirdi. \v 26 Çünkü Yahve İsrael'in sıkıntısını gördü; köle özgür herkes için çok acıydı; ve İsrael'e yardım eden yoktu. \v 27 Yahve İsrael'in adını göğün altından sileceğini söylemedi; ama onları Yoaş oğlu Yarovam'ın eliyle kurtardı. \v 28 Ve Yarovam'ın işlerinin geri kalanı, ve yaptığı bütün işler, kudreti, nasıl savaştığı ve Yahuda'ya ait olan Damaskus'u ve Hamat'ı İsrael için nasıl geri aldığı, İsrael krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 29 Yarovam atalarıyla, İsrael krallarıyla uyudu; ve oğlu Zekeriya onun yerine kral oldu. \c 15 \p \v 1 İsrael Kralı Yarovam'ın yirmi yedinci yılında, Yahuda Kralı Amatsya oğlu Azarya hüküm sürmeye başladı. \v 2 Hükmetmeye başladığında on altı yaşındaydı ve Yeruşalem'de elli iki yıl krallık yaptı. Annesinin adı Yeruşalemli Yekolya'ydı. \v 3 Babası Amatsya'nın yapmış olduğu her şeye göre, Yahve'nin gözünde doğru olanı yaptı. \v 4 Ancak yüksek yerler kaldırılmamıştı. Halk yüksek yerlerde kurban kesmeye ve buhur yakmaya devam etti. \v 5 Yahve kralı vurdu, öyle ki, öldüğü güne kadar cüzamlı kaldı ve ayrı bir evde yaşadı. Kralın oğlu Yotam, ev halkının başındaydı ve ülke halkına hükmediyordu. \v 6 Azarya'nın işlerinin geri kalanı ve yaptığı her şey, Yahuda krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 7 Azarya atalarıyla uyudu; ve onu David'in kentinde atalarının yanına gömdüler; ve oğlu Yotam onun yerine kral oldu. \p \v 8 Yahuda Kralı Azarya'nın otuz sekizinci yılında, Yarovam oğlu Zekeriya Samariya'da İsrael üzerinde altı ay hüküm sürdü. \v 9 Atalarının yaptığı gibi, Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. Nevat oğlu Yarovam'ın İsrael'e işlettirdiği günahlarından ayrılmadı. \v 10 Yaveş oğlu Şallum ona karşı düzen kurdu, onu halkın önünde vurup öldürdü ve onun yerine kral oldu. \v 11 Zekeriya'nın işlerinin geri kalanı, işte, onlar İsrael krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılıdır. \v 12 Yahve'nin Yehu'ya söylediği söz şuydu: “Oğulların dördüncü kuşağa kadar İsrael tahtında oturacak.” Ve öyle oldu. \p \v 13 Yahuda Kralı Uzziya'nın otuz dokuzuncu yılında Yaveş oğlu Şallum hükmetmeye başladı ve Samariya'da bir ay hükmetti. \v 14 Gadi oğlu Menahem Tirsa'dan çıkıp Samariya'ya geldi ve Samariya'da Yaveş oğlu Şallum'u vurup öldürdü ve onun yerine kral oldu. \v 15 Şallum'un işlerinin geri kalanı ve kurduğu düzen, işte, onlar İsrael krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılıdır. \p \v 16 Sonra Menahem, Tirsa'dan Tifsah'a ve onun içindekilerin hepsini ve sınır bölgelerine saldırdı. Çünkü kapılarını ona açmadılar ve bütün gebe kadınlarınn karınlarını yardı. \p \v 17 Yahuda Kralı Azarya'nın otuz dokuzuncu yılında, Gadi oğlu Menahem Samariya'da İsrael üzerindeki on yıllık hükmüne başladı. \v 18 Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. Nevat oğlu Yarovam'ın İsrael'e işlettirdiği günahlarından bütün günlerinde ayrılmadı. \v 19 Asur Kralı Pul ülkeye karşı geldi; krallığı kendi elinde sağlamlaştırmak için Pul'un kendisiyle birlikte olması için Menahem ona bin talant gümüş verdi. \v 20 Menahem Asur Kralı'na vermek üzere, İsrael üzerine, kişi başına elli şekel gümüş olmak üzere bütün zengin güçlü adamlara vergi koydu. Böylece Asur kralı geri döndü ve ülkede kalmadı. \v 21 Menahem'in işlerinin geri kalanı ve yaptığı her şey İsrael krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 22 Menahem atalarıyla uyudu ve yerine oğlu Pekahya kral oldu. \p \v 23 Yahuda Kralı Azarya’nın ellinci yılında, Menahem oğlu Pekahya, Samariya'da İsrael üzerindeki iki yıllık hükmüne başladı. \v 24 Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. Nevat oğlu Yarovam'ın İsrael’e işlettirdiği günahlarından ayrılmadı. \v 25 Kendi komutanı olan Remalya’nın oğlu Pekah, ona karşı düzen kurdu ve Samariya’da, kral evinin kalesinde, Argob ve Arye ile birlikte ona saldırdı. Yanında Giladlılar'dan elli kişi vardı. Pekahya onu öldürdü ve yerine kral oldu. \v 26 Pekahya’nın işlerinin geri kalanı ve yaptığı her şey, işte, onlar İsrael krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılıdır. \p \v 27 Yahuda Kralı Azarya’nın elli ikinci yılında, Remalya’nın oğlu Pekah, Samariya'da İsrael üzerindeki yirmi yılllık hükmüne başladı. \v 28 Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. Nevat oğlu Yarovam'ın İsrael'e işlettirdiği günahlarından ayrılmadı. \v 29 İsrael Kralı Pekah'ın günlerinde Asur Kralı Tiglat Pileser gelip İyon'u, Abel Beyt Maaka'yı, Yanoah'ı, Kedeş'i, Hazor'u, Gilad'ı ve Galile'yi, Naftali'nin bütün topraklarını aldı ve onları Asur'a sürgün etti. \v 30 Ela'nın oğlu Hoşea, Remalya'nın oğlu Pekah'a karşı bir düzen kurdu, ona saldırdı, onu öldürdü ve Uzziya'nın oğlu Yotam'ın yirminci yılında onun yerine kral oldu. \v 31 Pekah'ın işlerinin geri kalanı ve yaptığı her şey, işte, onlar İsrael krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılıdır. \p \v 32 İsrael Kralı Remalya'nın oğlu Pekah'ın ikinci yılında, Yahuda Kralı Uzziya'nın oğlu Yotam hükmetmeye başladı. \v 33 Hüküm sürmeye başladığında yirmi beş yaşındaydı ve Yeruşalem'de on altı yıl krallık yaptı. Annesinin adı Sadok'un kızı Yeruşa'ydı. \v 34 Yahve'nin gözünde doğru olanı yaptı. Babası Uzziya'nın yapmış olduğu her şeye göre yaptı. \v 35 Ancak yüksek yerler kaldırılmadı. Halk yüksek yerlerde kurban kesip buhur yakmayı sürdürüyordu. Yahve'nin evinin üst kapısını yaptı. \v 36 Yotam'ın işlerinin geri kalanı ve yaptığı her şey, Yahuda krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 37 O günlerde Yahve, Suriye Kralı Resin'i ve Remalya oğlu Pekah'ı Yahuda'ya karşı göndermeye başladı. \v 38 Yotam atalarıyla uyudu ve babası David'in kentinde atalarıyla birlikte gömüldü; oğlu Ahaz onun yerine kral oldu. \c 16 \p \v 1 Remalya oğlu Pekah'ın on yedinci yılında, Yahuda kralı Yotam oğlu Ahaz hükmetmeye başladı. \v 2 Ahaz hükmetmeye başladığında yirmi yaşındaydı ve Yeruşalem'de on altı yıl krallık yaptı. Atası David gibi, Tanrısı Yahve'nin gözünde doğru olanı yapmadı. \v 3 Ama İsrael krallarının yolunda yürüdü ve Yahve'nin İsrael'in çocuklarının önünden kovduğu ulusların iğrençliklerine göre oğlunu da ateşten geçirdi. \v 4 Yüksek yerlerde, tepelerde ve her yeşil ağacın altında kurbanlar kesti ve buhur yaktı. \p \v 5 Sonra Suriye Kralı Resin ve İsrael kralı Remalya oğlu Pekah savaşmak için Yeruşalem'e çıktılar. Ahaz'ı kuşattılar, ama onu yenemediler. \v 6 O sırada Suriye kralı Resin Elat'ı Suriye'ye geri aldı ve Yahudiler'i Elat'tan sürdü; Suriyeli'ler Elat'a girdiler ve bugüne dek orada yaşıyorlar. \v 7 Ahaz, Asur Kralı Tiglat Pileser'e haberciler gönderip, “Ben senin hizmetkârınım, oğlunum. Gel, beni Suriye Kralı'nın elinden ve bana karşı ayaklanan İsrael Kralı'nın elinden kurtar” dedi. \v 8 Ahaz, Yahve'nin evinde ve kralın evinin hazinelerinde bulunan gümüşü ve altını alıp Asur Kralı'na armağan olarak gönderdi. \v 9 Asur Kralı onu dinledi. Asur Kralı Damaskus'a çıkıp onu aldı, halkını Kir'e sürgüne gönderdi ve Resin'i öldürdü. \p \v 10 Kral Ahaz, Asur Kralı Tiglat Pileser'le görüşmek için Damaskus'a gitti ve Damaskus'ta bulunan sunağı gördü. Kral Ahaz, kâhin Uriya'ya sunağın bir çizimini ve onu bina etme planlarını gönderdi. \v 11 Kâhin Uriya bir sunak yaptı. Kral Ahaz’ın Damaskus’tan gönderdiği her şeye göre, kâhin Uriya da onu Kral Ahaz’ın Damaskus’tan gelişi için yaptı. \v 12 Kral Damaskus’tan gelince, kral sunağı gördü; ve sunağa yaklaştı ve üzerinde kurban sundu. \v 13 Yakmalık sunusunu ve ekmek sunusunu yaktı, dökmelik sunusunu döktü ve esenlik sunularının kanını sunağın üzerine serpti. \v 14 Yahve'nin önünde olan tunç sunağı evin önünden, kendi sunağıyla Yahve'nin evi arasından getirdi ve onu kendi sunağının kuzey tarafına koydu. \v 15 Kral Ahaz kâhin Uriya’ya, “Sabah yakmalık sunusunu, akşam ekmek sunusunu, kralın yakmalık sunusunu ve onun ekmek sunusunu, ülke halkının yakmalık sunusunu, onların ekmek sunularını ve onların dökmelik sunularını; büyük sunak üzerinde yak; ve yakılan sununun bütün kanını, kurbanın bütün kanını onun üzerine serp; ama tunç sunak danışmak için benim olacaktır” diye buyruk verdi. \v 16 Kâhin Uriya, Kral Ahaz'ın buyurduğu her şeyi yaptı. \p \v 17 Kral Ahaz, ayaklıkların yan levhalarını kesti, leğeni onların üzerinden kaldırdı, altındaki tunç öküzlerin üzerinden denizi indirdi ve taş bir döşeme üzerine koydu. \v 18 Asur Kralı yüzünden, Şabat için evde yaptırdıkları kapalı yolu ve kralın Yahve'nin evine dış girişini kaldırdı. \v 19 Ahaz'ın işlerinin geri kalanı, Yahuda krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 20 Ahaz atalarıyla uyudu ve atalarının yanına David'in kentinde gömüldü. Yerine oğlu Hizkiya kral oldu. \c 17 \p \v 1 Yahuda Kralı Ahaz’ın on ikinci yılında, Ela oğlu Hoşea, Samariya’da İsrael üzerindeki dokuz yıllık hükmüne başladı. \v 2 Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı, ama kendisinden önceki İsrael kralları gibi değildi. \v 3 Asur Kralı Şalmaneser ona karşı çıktı; Hoşea da ona hizmet etti ve ona vergi verdi. \v 4 Asur Kralı, Hoşea’nın bir düzen kurduğunu keşfetti; çünkü Mısır Kralı So’ya haberciler göndermişti ve Asur Kralı’na her yıl yaptığı gibi vergi ödememişti. Bunun üzerine Asur Kralı onu yakaladı ve zindanda bağladı. \v 5 Sonra Asur Kralı bütün ülkeye çıktı, Samariya’ya çıktı ve orayı üç yıl kuşattı. \v 6 Asur Kralı Hoşea'nın dokuzuncu yılında Samariya'yı alıp İsrael'i Asur'a sürdü ve onları Halah'a, Gozan Irmağı'nın Habor kıyısına ve Med kentlerine yerleştirdi. \p \v 7 Bunun nedeni, İsrael'in çocuklarının, kendilerini Mısır Kralı Firavun'un eli altından Mısır diyarından çıkarmış olan Tanrıları Yahve'ye karşı günah işlemeleri ve başka ilâhlardan korkmalarıydı. \v 8 Ve Yahve'nin İsrael'in çocuklarının önünden kovmuş olduğu ulusların kurallarında ve İsrael krallarının yaptıkları kurallarda yürüdüler. \v 9 İsrael'in çocukları gizlice Tanrıları Yahve'ye karşı doğru olmayan şeyler yaptılar; ve bütün kentlerinde, bekçi kulesinden surlu kente kadar kendilerine yüksek yerler yaptılar. \v 10 Her yüksek tepede ve her yeşil ağacın altında kendilerine dikili taşlar ve Aşera direkleri diktiler. \v 11 Orada, Yahve'nin önlerinden kovmuş olduğu ulusların yaptığı gibi, bütün yüksek yerlerde buhur yaktılar; ve Yahve'yi öfkelendirmek için kötü şeyler yaptılar. \v 12 Yahve'nin kendilerine, “Bu şeyi yapmayacaksınız” dediği putlara hizmet ettiler. \v 13 Ve Yahve, İsrael ve Yahuda'ya, her peygamber ve her gören aracılığıyla tanıklık ederek şöyle demişti: “Kötü yollarınızdan dönün ve atalarınıza buyurduğum ve hizmetkârlarım peygamberler aracılığıyla size gönderdiğim bütün yasaya göre, buyruklarımı ve kurallarımı tutun.” \v 14 Ama dinlemediler ve Yahve Tanrıları'na inanmayan atalarının boynu gibi, boyunlarını sertleştirdiler. \v 15 O'nun kurallarını ve atalarıyla yapmış olduğu antlaşmayı ve kendilerine ettiği tanıklıkları reddettiler; boş şeylerin ardından gittiler, boş insanlar oldular, çevrelerinde bulunan uluslar gibi yapmasınlar diye Yahve onlara buyurduğu halde onların ardından gittiler. \v 16 Tanrıları Yahve'nin bütün buyruklarını terk ettiler, kendilerine dökme putlar, iki buzağı yaptılar, bir Aşera yaptılar, gökyüzünün bütün ordusuna tapındılar ve Baal'a hizmet ettiler. \v 17 Oğullarını ve kızlarını ateşten geçirdiler, falcılık ve büyücülük yaptılar, Yahve'nin gözünde kötü olanı yapmak için kendilerini sattılar, O'nu öfkelendirdiler. \v 18 Bu yüzden Yahve İsrael'e çok öfkelendi, onları gözü önünden kaldırdı. Geriye yalnızca Yahuda oymağı kaldı. \p \v 19 Yahuda da Tanrıları Yahve'nin buyruklarını tutmadı, İsrael'in yaptığı kurallarda yürüdü. \v 20 Yahve bütün İsrael'in soyunu reddetti, onları sıkıntıya soktu ve onları akıncıların eline teslim etti, ta ki onları gözü önünden atana dek. \v 21 Çünkü İsrael'i David'in evinden kopardı; ve Nevat oğlu Yarovam'ı kral yaptılar; Yarovam da İsrael'i Yahve'nin ardından saptırdı ve onlara büyük bir günah işlettirdi. \v 22 İsrael'in çocukları Yarovam'ın işlediği bütün günahlarda yürüdüler; \v 23 Yahve bütün peygamber hizmetkârları aracılığıyla söylemiş olduğu gibi, İsrael'i gözü önünden kaldırana dek, onlardan ayrılmadılar. Böylece İsrael kendi ülkesinden bugüne dek Asur'a sürüldü. \p \v 24 Asur Kralı Babil'den, Kuta'dan, Avva'dan, Hamat'tan ve Sefarvaim'den insanlar getirdi ve onları İsrael'in çocukları yerine Samariya kentlerine yerleştirdi; onlar da Samariya'yı mülk edindiler ve kentlerinde yaşadılar. \v 25 Böylece, orada oturmaya başladıklarında, Yahve'den korkmadılar. Bunun için Yahve aralarına aslanlar gönderdi, bunlar da bazılarını öldürdü. \v 26 Bu yüzden Asur kralına şöyle dediler: “Sürüp Samariya kentlerine yerleştirdiğin uluslar, ülkenin ilâhının yasasını bilmiyorlar. Bu yüzden aralarına aslanlar gönderdi; ve işte, onları öldürüyorlar, çünkü ülkenin ilâhının yasasını bilmiyorlar.” \p \v 27 O zaman Asur Kralı, “Oradan sürdüğünüz kâhinlerden birini oraya götür; gidip orada kalsın ve onlara ülkenin ilâhının yasasını öğretsin” diye buyurdu. \p \v 28 Böylece Samariya'dan sürdükleri kâhinlerden biri gelip Beytel'e yerleşti ve onlara Yahve'den nasıl korkmaları gerektiğini öğretti. \p \v 29 Bununla birlikte her ulus kendine ait ilâhlar yaptı ve her ulus yaşamakta oldukları kentlere, Samariyalılar'ın yapmış olduğu yüksek yerler evlerine bunları koydu. \v 30 Babilliler Sukkot Benot'u, Kutlular Nergal'i, Hamatlılar Aşima'yı yaptılar. \v 31 Avvalılar Nivhaz ve Tartak'ı yaptılar; Sefarvaimliler da çocuklarını Sefarvaim'in ilâhları olan Adrammelek ve Anammelek'e ateşte yaktılar. \v 32 Böylece Yahve'den korktular. Kendi aralarından yüksek yerler kâhinleri de yaptılar. Bunlar yüksek yerler evlerinde onlar için kurban kesiyordu. \v 33 Yahve'den korktular. Aralarından sürülmüş oldukları ulusların yollarına göre de kendi ilâhlarına hizmet ediyorlardı. \v 34 Bugüne dek daha önce yaptıklarını yapıyorlar. Yahve'den korkmuyorlar. Yahve'nin Yakov'un çocuklarına, İsrael adını verdiği çocuklarına buyurduğu kuralları, ilkeleri, yasayı ve buyruğu izlemiyorlar. \v 35 Yahve Yakov'un çocuklarıyla bir antlaşma yapmış ve onlara şöyle buyurmuştu: “Başka ilâhlardan korkmayacaksınız, onlara eğilmeyeceksiniz, onlara hizmet etmeyeceksiniz, onlara kurban kesmeyeceksiniz. \v 36 Ama sizi Mısır diyarından büyük bir güçle ve uzanmış koluyla çıkarmış olan Yahve'den korkacaksınız, O'na eğileceksiniz ve O'na kurban keseceksiniz. \v 37 Sizin için yazdığı kuralları, ilkeleri, yasayı ve buyruğu yapmak üzere sonsuza dek tutacaksınız. Başka ilâhlardan korkmayacaksınız. \v 38 Sizinle yapmış olduğum antlaşmayı unutmayacaksınız. Başka ilâhlardan korkmayacaksınız. \v 39 Ama Tanrınız Yahve'den korkacaksınız, O da sizi bütün düşmanlarınızın elinden kurtaracak.” \p \v 40 Ancak dinlemediler, daha önce yaptıklarını yaptılar. \v 41 Böylece bu uluslar Yahve'den korktular, oyma suretlere de hizmet ettiler. Çocukları da aynısını yaptı ve çocuklarının çocukları da aynısını yaptı. Onlar da bugüne dek atalarının yaptığı gibi yapıyorlar. \c 18 \p \v 1 İsrael Kralı Ela oğlu Hoşea’nın üçüncü yılında, Yahuda Kralı Ahaz oğlu Hizkiya hüküm sürmeye başladı. \v 2 Hüküm sürmeye başladığında yirmi beş yaşındaydı ve Yeruşalem’de yirmi dokuz yıl krallık yaptı. Annesinin adı Zekeriya kızı Avi’ydi. \v 3 Atası David’in yapmış olduğu her şeye göre, Yahve'nin gözünde doğru olanı yaptı. \v 4 Yüksek yerleri kaldırdı, dikili taşları kırdı ve Aşera’yı kesti. Moşe’nin yapmış olduğu tunç yılanı da parçaladı, çünkü o günlerde İsrael'in çocukları ona buhur yakıyorlardı; ve ona Nehuştan adını verdi. \v 5 İsrael’in Tanrısı Yahve'ye güvendi; öyle ki, kendisinden sonra Yahuda kralları arasında ve kendisinden öncekiler arasında onun gibisi yoktu. \v 6 Çünkü Yahve'ye bağlandı, O'nu izlemekten ayrılmadı, Yahve'nin Moşe’ye buyurmuş olduğu buyruklarını tuttu. \v 7 Yahve onunlaydı. Gittiği her yerde başarılı oldu. Asur Kralı'na başkaldırdı ve ona hizmet etmedi. \v 8 Gaza'ya ve sınırlarına, bekçilerin kulesinden surlu kente kadar Filistlileri vurdu. \p \v 9 Kral Hizkiya'nın dördüncü yılında, İsrael Kralı Ela oğlu Hoşea'nın yedinci yılında, Asur Kralı Şalmaneser Samariya'ya karşı çıktı ve onu kuşattı. \v 10 Üç yılın sonunda onu aldılar. Hizkiya'nın altıncı yılında, İsrael Kralı Hoşea'nın dokuzuncu yılında Samariya alındı. \v 11 Asur Kralı İsrael'i Asur'a sürdü ve onları Halah'a, Gozan Irmağı'ndaki Habor'a ve Med kentlerine koydu. \v 12 Çünkü Tanrıları Yahve'nin sözüne itaat etmediler, O'nun antlaşmasını, Yahve'nin hizmetkârı Moşe'nin buyurmuş olduğu her şeyi çiğnediler ve dinlemediler ve yapmadılar. \p \v 13 Kral Hizkiya'nın on dördüncü yılında, Asur Kralı Sanherib Yahuda'nın bütün surlu kentlerine karşı geldi ve onları aldı. \v 14 Yahuda kralı Hizkiya, Lakiş'teki Asur Kralına haber gönderip, “Seni gücendirdim. Benden çekil. Üzerime koyduğunu taşıyacağım” dedi. Asur Kralı, Yahuda Kralı Hizkiya üzerine üç yüz talant gümüş ve otuz talant altın kararlaştırdı. \v 15 Hizkiya, Yahve'nin evinde ve kralın evinin hazinelerinde bulunan bütün gümüşü ona verdi. \v 16 O sırada Hizkiya, Yahve'nin tapınağının kapılarından ve Yahuda Kralı Hizkiya'nın kaplattığı direklerden altını kesip Asur Kralı'na verdi. \p \v 17 Asur Kralı, Tartan, Ravsaris ve Ravşake'yi Lakiş'ten büyük bir orduyla Yeruşalem'e, Kral Hizkiya'ya gönderdi. Onlar da çıkıp Yeruşalem'e geldiler. Çıktıklarında, gelip, çırpıcı tarlasının ana yolunda bulunan yukarı havuzun su yolu yanında durdular. \v 18 Kralı çağırdıklarında, kral evi başında olan Hilkiya oğlu Elyakim, kâtip Şevna ve tarihçi Asaf oğlu Yoah onların yanına çıktılar. \v 19 Ravşake onlara şöyle dedi: “Şimdi Hizkiya’ya söyleyin, ‘Büyük kral, Asur Kralı, ‘Senin güvenmekte olduğun bu güven nedir?’ diyor. \v 20 Savaş için öğüt ve güç var diyorsun (ama bunlar boş sözlerdir). Şimdi kime güveniyorsun da bana karşı isyan ediyorsun? \v 21 Şimdi, işte, sen şu kırık kamıştan değneğe, Mısır'a güveniyorsun. Eğer bir kişi ona yaslanırsa, eline batar ve onu deler. Mısır Kralı Firavun da kendisine güvenen herkese böyledir. \v 22 Ama eğer bana, ‘Tanrımız Yahve'ye güveniyoruz’ derseniz, Hizkiya’nın yüksek yerlerini ve sunaklarını kaldırdığı ve Yahuda ile Yeruşalem’e, ‘Yeruşalem’deki bu sunağın önünde tapınacaksınız’ dediği O değil mi? \v 23 Şimdi efendim Asur Kralı ile bahse giriş, eğer sen onların üzerine biniciler koyabilirsen sana iki bin at vereyim. \v 24 Öyleyse efendimin en küçük hizmetkârlarından bir komutanın yüzünü nasıl geri çevirip, savaş arabaları ve atlılar için Mısır'a güvenebilirsin? \v 25 Şimdi ben, Yahve olmadan mı bu yeri yıkmak için ona karşı çıktım? Yahve bana, 'Bu ülkeye karşı çık ve onu yık' dedi. \p \v 26 Hilkiya oğlu Elyakim, Şevna ve Yoah, Ravşake'ye, “Lütfen hizmetkârlarına Aram diliyle konuş, çünkü biz onu anlarız. Surların üstündeki halkın duyabileceği şekilde bizimle Yahudi dilinde konuşma” dediler. \p \v 27 Ama Ravşake onlara, “Efendim beni bu sözleri söylemem için efendinize ve size mi gönderdi?” dedi. Beni, duvarda oturan, kendi pisliklerini yiyip kendi idrarlarını sizinle birlikte içecek adamlara göndermedi mi?” \p \v 28 O zaman Ravşake ayağa kalktı ve Yahudiler'in dilinde yüksek sesle bağırıp şöyle dedi: “Büyük kralın, Asur Kralı'nın sözünü dinleyin. \v 29 Kral şöyle diyor, 'Hizkiya sizi aldatmasın, çünkü sizi onun elinden kurtaramayacak. \v 30 Hizkiya sizi Yahve'ye güvendirmesin, 'Yahve bizi kesinlikle kurtaracak ve bu kent Asur Kralı'nın eline verilmeyecek' demesin. \v 31 Hizkiya'yı dinlemeyin.' Çünkü Asur kralı, 'Benimle barışın, yanıma çıkın; ve her biriniz kendi asmasından yesin, ve herkes kendi incir ağacından yesin, ve herkes kendi sarnıcından su içsin; \v 32 ben gelip sizi kendi ülkeniz gibi bir ülkeye, tahıl ve yeni şarap ülkesine, ekmek ve üzüm bağları ülkesine, zeytin ağaçları ve bal ülkesine götürene dek; böylece yaşayıp ölmezsiniz. Hizkiya sizi kandırıp, 'Yahve bizi kurtaracak' dediğinde onu dinlemeyin. \v 33 Ulusların ilâhlarından hiçbiri ülkesini Asur Kralı'nın elinden kurtardı mı? \v 34 Hamat ve Arpad'ın ilâhları nerede? Sefarvaim, Hena ve İvvah'ın ilâhları nerede? Samariya'yı elimden kurtardılar mı? \v 35 Ülkelerin bütün ilâhları arasında, ülkelerini elimden kurtaranlar kimler ki, Yahve Yeruşalem'i benim elimden kurtarsın?'” \p \v 36 Ancak halk sustu ve ona tek bir söz karşılık vermedi. Çünkü kralın buyruğu, “Ona karşılık vermeyin” idi. \v 37 O zaman kral evi başında olan Hilkiya oğlu Elyakim, kâtip Şevna ve tarihçi Asaf oğlu Yoah ile birlikte giysileri yırtılmış halde Hizkiya'nın yanına geldiler ve Ravşake'nin sözlerini ona bildirdiler. \c 19 \p \v 1 Kral Hizkiya bunu duyunca giysilerini yırttı, çula sarındı ve Yahve'nin evine girdi. \v 2 Kral evinin başında olan Elyakim'i, kâtip Şevna'yı ve kâhinlerin ihtiyarlarını çula sarınmış olarak Amots oğlu peygamber Yeşaya'ya gönderdi. \v 3 Ona şöyle dediler, “Hizkiya diyor ki, 'Bugün sıkıntı, azarlama ve reddedilme günüdür; çünkü çocuklar doğum vaktine geldi ve onları doğuracak güç yok. \v 4 Belki de Tanrın Yahve, efendisi Asur Kralı'nın yaşayan Tanrı'ya meydan okumak için gönderdiği Ravşake'nin bütün sözlerini duyar ve Tanrınız Yahve duymuş olduğu bu sözleri azarlar. Bu nedenle, geriye kalanlar için dua et.” \p \v 5 Böylece Kral Hizkiya'nın hizmetkârları Yeşaya'ya geldiler. \v 6 Yeşaya onlara şöyle dedi: “Efendinize şunu söyleyin: ‘Yahve diyor ki, ‘Asur kralının hizmetkârlarının bana küfrettiği sözlerden korkmayın. \v 7 İşte, içine bir ruh koyacağım, bir haberi duyup kendi ülkesine dönecek. Onu kendi ülkesinde kılıçla düşüreceğim.’” \p \v 8 Böylece Ravşake geri döndü ve Asur kralının Livna’ya karşı savaşır buldu; çünkü onun Lakiş’ten ayrıldığını duymuştu. \v 9 Etiyopya Kralı Tirhaka için, ‘İşte, sana karşı savaşmaya çıktı’ dendiğini duyunca, Hizkiya’ya yine haberciler gönderip şöyle dedi: \v 10 “Yahuda kralı Hizkiya’ya şunu söyleyin: ‘Yeruşalem Asur Kralı'nın eline verilmeyecek, diye güvendiğin Tanrın seni aldatmasın. \v 11 İşte, Asur krallarının bütün ülkeleri tümüyle yok ederek onlara yaptıklarını duydun. Sen kurtulacak mısın? \v 12 Atalarımın yok ettiği ulusların ilâhları, Gozan, Haran, Rezef ve Telassar'da bulunan Aden'in çocuklarını kurtardı mı? \v 13 Hamat Kralı, Arpad Kralı, Sefarvaim kentinin, Hena'nın ve İvva'nın kralı nerede?'” \p \v 14 Hizkiya mektubu habercilerin elinden aldı ve okudu. Sonra Hizkiya Yahve'nin evine çıktı ve Yahve'nin önüne serdi. \v 15 Hizkiya Yahve'nin önünde dua etti ve şöyle dedi: “Keruvlar'ın üzerinde taht kuran İsrael'in Tanrısı Yahve, yeryüzündeki bütün krallıkların Tanrısı sensin, yalnız sensin. Yeri ve göğü sen yarattın. \v 16 Kulağını eğ, ey Yahve, ve işit. Gözlerini aç, ey Yahve, ve gör. Sanherib'in, yaşayan Tanrı'ya meydan okumak için gönderdiği sözlerini duy. \v 17 Gerçekten, ey Yahve, Asur kralları ulusları ve ülkelerini harap ettiler, \v 18 ve ilâhlarını ateşe attılar; çünkü onlar ilâh değildi, sadece insan ellerinin işi, ağaç ve taştı. Bu yüzden onları yok ettiler. \v 19 Şimdi, Tanrımız Yahve, yalvarıyorum, bizi onun elinden kurtar, ki yeryüzünün bütün krallıkları, senin, ey Yahve, tek Tanrı olduğunu bilsinler.” \p \v 20 Sonra Amots oğlu Yeşaya, Hizkiya'ya haber gönderip dedi: “İsrael'in Tanrısı Yahve şöyle diyor, Asur kralı Sanherib'e karşı bana dua ettin ve seni duydum. \v 21 Yahve'nin onun hakkında söylediği söz şudur: Siyon'un el değmemiş kızı seni hor gördü ve seninle alay etti. Yeruşalem kızı sana başını salladı. \v 22 Sen kime meydan okudun ve küfür ettin? Kime karşı sesini yükselttin ve gözlerini yukarı kaldırdın? İsrael'in Kutsalı'na karşı! \v 23 Ulakların aracılığıyla Yahve'ye meydan okudun ve şöyle dedin: “Çok sayıda arabamla dağların zirvesine, Lübnan'ın en iç kısımlarına çıktım, uzun sedirlerini ve seçme selvi ağaçlarını keseceğim; en iç yurduna, verimli tarlasının ormanına gireceğim. \v 24 Yabancı sular kazdım ve içtim, Mısır'ın bütün ırmaklarını ayaklarımın tabanıyla kurutacağım.” \v 25 Uzun zaman önce nasıl yaptığımı ve eski zamanlarda onu nasıl biçimlendirdiğimi duymadın mı? Şimdi onu yaptık ki, surlu kentleri harabe yığınlarına döndürmek senin olsun. \v 26 Bu yüzden onlarda oturanların gücü azdı. Yılgınlık ve şaşkınlık içindeydiler. Kır otu, yeşil bitki, damların üstündeki çayır ve daha büyümeden kavrulup giden buğday gibiydiler. \v 27 Ama senin oturuşunu, çıkışını, girişini ve bana karşı öfkeni biliyorum. \v 28 Bana karşı öfken ve küstahlığın kulağıma eriştiği için, kancamı burnuna, gemimi dudaklarına takacağım ve geldiğin yoldan seni geri döndüreceğim.' \p \v 29 “Sana işaret şu olacak: Bu yıl kendiliğinden yetişeni yiyeceksin, ikinci yılda ondan çıkanı; üçüncü yılda ekin, biçin, bağlar dikin ve meyvesini yiyin. \v 30 Yahuda evinden kurtulanların geri kalanı yine aşağıya doğru kök salacak ve yukarıya doğru meyve verecek. \v 31 Çünkü geri kalanlar Yeruşalem'den, kurtulanlar Siyon Dağın'a çıkacak. Bunu Yahve'nin gayreti yapacak. \p \v 32 “Bu nedenle Yahve, Asur Kralı hakkında şöyle diyor: ‘Bu kente gelmeyecek, oraya ok atmayacak. Kalkanla onun önüne gelmeyecek, ona karşı rampa kurmayacak. \v 33 Geldiği yoldan geri dönecek ve bu kente gelmeyecek,’ diyor Yahve. \v 34 ‘Çünkü bu kenti kendim ve hizmetkârım David uğruna kurtarayım diye onu koruyacağım.’” \p \v 35 O gece Yahve'nin meleği çıkıp Asur ordugâhında yüz seksen beş bin kişiyi vurdu. Sabahleyin adamlar erkenden kalktıklarında, işte, bunların hepsi ölmüş leşlerdi. \v 36 Böylece Asur Kralı Sanherib ayrıldı, evine gitti ve Ninova’da yaşadı. \v 37 İlâhı Nisrok’un evinde tapınırken, Adrammelek ve Şaretser onu kılıçla vurdular ve Ararat diyarına kaçtılar. Yerine oğlu Esar Haddon kral oldu. \c 20 \p \v 1 O günlerde Hizkiya hastaydı ve ölüyordu. Amots oğlu peygamber Yeşaya yanına gelip dedi: “Yahve şöyle, ‘Evini düzene koy; çünkü öleceksin ve yaşamayacaksın.’” \p \v 2 O zaman yüzünü duvara çevirdi ve Yahve'ye dua edip şöyle dedi: \v 3 “Şimdi hatırla, ey Yahve, yalvarırım, senin önünde nasıl doğrulukla ve bütün yüreğimle yürüdüğümü ve senin gözünde iyi olanı yaptığımı.” Hizkiya acı acı ağladı. \p \v 4 Yeşaya kentin ortasına çıkmadan önce, Yahve'nin sözü ona geldi ve şöyle dedi: \v 5 “Geri dön ve halkımın hükümdarı Hizkiya’ya söyle, ‘Atan David’in Tanrısı Yahve şöyle diyor, ‘Duanı duydum. Gözyaşlarını gördüm. İşte, seni iyileştireceğim. Üçüncü gün, Yahve'nin evine çıkacaksın. \v 6 Günlerine on beş yıl daha ekleyeceğim. Seni ve bu kenti Asur Kralı'nın elinden kurtaracağım. Bu kenti kendim için ve kulum David'in hatırına savunacağım.” \p \v 7 Yeşaya, “Bir kuru incir al” dedi. Onlar da alıp çıbanın üzerine koydular ve iyileşti. \p \v 8 Hizkiya, Yeşaya'ya, “Yahve'in beni iyileştireceğine ve üçüncü gün Yahve'nin evine çıkacağıma dair işaret ne olacak?” dedi. \p \v 9 Yeşaya, “Bu, Yahve'nin söylemiş olduğu şeyi yapacağına dair Yahve'den sana işaret olacak: Gölge on adım ileri mi gitsin, yoksa on adım geri mi gitsin?” dedi. \p \v 10 Hizkiya, “Gölgenin on adım ileri gitmesi kolay bir şeydir. Hayır, gölge on adım geriye doğru dönsün” diye yanıtladı. \p \v 11 Peygamber Yeşaya Yahve'ye yakardı; O da Ahaz'ın güneş saatinin üzerine inmiş olan gölgeyi on adım geri getirdi. \p \v 12 O sırada Babil kralı Baladan oğlu Berodak Baladan, Hizkiya'ya mektuplar ve armağanlar gönderdi; çünkü Hizkiya'nın hasta olduğunu duymuştu. \v 13 Hizkiya onları dinledi ve onlara değerli eşyalarının bulunduğu bütün hazineyi, gümüşü, altını, baharatları ve değerli yağı, zırh evini ve hazinelerinde bulunan her şeyi gösterdi. Hizkiya'nın evinde ve bütün ülkesinde onlara göstermediği bir şey kalmadı. \p \v 14 O zaman peygamber Yeşaya Kral Hizkiya'nın yanına geldi ve ona, “Bu adamlar ne dediler? Sana nereden geldiler?” dedi. \p Hizkiya, “Uzak bir ülkeden, Babil'den geldiler” dedi. \p \v 15 “Evinde ne gördüler?” dedi. \p Hizkiya, “Evimde olan her şeyi gördüler. Hazinelerimde onlara göstermediğim hiçbir şey kalmadı.” diye yanıtladı. \p \v 16 Yeşaya Hizkiya’ya, “Yahve'nin sözünü dinle” dedi. \v 17 “İşte, günler gelecek, evinde olan her şey ve atalarının bugüne kadar biriktirdiği her şey Babil’e taşınacak. Hiçbir şey kalmayacak” diyor Yahve. \v 18 “Senden çıkacak, babası olacağın oğullarından bazılarını alıp götürecekler; ve Babil kralının sarayında hadım olacaklar.” \p \v 19 Sonra Hizkiya, “Söylediğin Yahve'nin sözü iyidir” dedi. Dahası, “Madem ki benim günlerimde esenlik ve gerçek olacak. öyle değil mi?” dedi. \p \v 20 Hizkiya'nın işlerinin geri kalanı, bütün kudreti, havuzu ve su yolunu nasıl yapıp suyu kente getirdiği, Yahuda krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 21 Hizkiya atalarıyla uyudu ve oğlu Manaşşe onun yerine kral oldu. \c 21 \p \v 1 Manaşşee, hükmetmeye başladığında on iki yaşındaydı ve Yeruşalem'de elli beş yıl krallık yaptı. Annesinin adı Heftsiva'ydı. \v 2 Yahve'nin İsrael'in çocuklarının önünden kovduğu ulusların iğrençliklerine göre Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. \v 3 Çünkü babası Hizkiya'nın yıktığı yüksek yerleri yeniden yaptı; Baal için sunaklar dikti ve İsrael Kralı Ahav'ın yapmış olduğu gibi bir Aşera yaptı ve gökyüzünün bütün ordusuna tapındı ve onlara hizmet etti. \v 4 Yahve, “Adımı Yeruşalem'e koyacağım” demiş olduğu Yahve'nin evinde sunaklar yaptı. \v 5 Yahve'nin evinin iki avlusunda gökyüzünün bütün ordusu için sunaklar yaptı. \v 6 Oğlunu ateşten geçirdi, büyücülük yaptı, sihir kullandı ve ruhlara danışanlarla ve büyücülerle uğraştı. Yahve'nin gözünde çok kötülük yaptı, O'nu öfkelendirdi. \v 7 Yahve'nin David'e ve oğlu Solomon'a, “Bu evde ve İsrael'in bütün oymakları arasından seçtiğim Yeruşalem'de adımı sonsuza dek koyacağım” dediği eve yaptırdığı Aşera oyma suretini koydu. \v 8 İsrael'in ayaklarını bir daha atalarına verdiğim ülkeden dışarıda gezdirmeyeceğim. Yeter ki, kendilerine buyurduğum her şeye ve hizmetkârım Moşe'nin kendilerine buyurduğu bütün yasaya göre yapmak üzere tutsunlar.” \v 9 Ama dinlemediler, Yahve'nin İsrael'in çocuklarının önünde yok etmiş olduğu uluslardan daha kötü olanı yapmak için Manaşşe onları baştan çıkardı. \p \v 10 Yahve, hizmetkârları peygamberler aracılığıyla söyleyip dedi, \v 11 “Yahuda Kralı Manaşşee bu iğrençlikleri yaptığı, kendisinden önceki Amorlular'ın yaptığından daha büyük kötülük yaptığı ve Yahuda'yı putlarıyla günah işlettirdiği için; \v 12 bu nedenle İsrael'in Tanrısı Yahve şöyle diyor, 'İşte, ben Yeruşalem'in ve Yahuda'nın üzerine öyle bir kötülük getireceğim ki, bunu duyan herkesin kulakları çınlayacak. \v 13 Yeruşalem'in üzerine Samariya ipini, Ahav'ın evinin çekülünü gereceğim; bir adamın tabağı sildiği gibi, silip onu alt üst edeceğim. \v 14 Mirasımın artakalanını atıp onları düşmanlarının eline teslim edeceğim. Düşmalarının hepsine av ve ganimet olacaklar \v 15 Çünkü gözümde kötü olanı yaptılar ve atalarının Mısır'dan çıktığı günden bugüne dek beni öfkelendirdiler.'” \p \v 16 Dahası Manaşşe, Yahve'nin gözünde kötü olanı yaparak Yahuda'yı işettirdiği günahın üstüne, Yeruşalem'i bir uçtan öbür uca doldurana dek çok fazla suçsuz kan döktü. \p \v 17 Manaşşe'nin işerinin geri kalanı, yaptığı her şey, işlemiş olduğu günah, Yahuda krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 18 Manaşşe atalarıyla uyudu, kendi evinin bahçesine, Uzza Bahçesi'ne gömüldü; oğlu Amon onun yerine kral oldu. \p \v 19 Amon hükmetmeye başladığında yirmi iki yaşındaydı ve Yeruşalem'de iki yıl krallık yaptı. Annesinin adı Yotvalı Haruts'un kızı Meşullemet'ti. \v 20 Babası Manaşşe gibi, Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. \v 21 Babasının yürümüş olduğu bütün yollarda yürüdü, babasının hizmet ettiği putlara hizmet etti ve onlara tapındı. \v 22 Atalarının Tanrısı Yahve'yi bıraktı ve Yahve'nin yolunda yürümedi. \v 23 Amon'un hizmetkârları ona karşı düzen kurdular ve kralı kendi evinde öldürdüler. \v 24 Ancak ülke halkı, Kral Amon'a karşı düzen kuranların hepsini öldürdü ve ülke halkı, oğlu Yoşiya'yı onun yerine kral yaptı. \v 25 Amon'un işlerinin geri kalanı, Yahuda krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 26 Uzza Bahçesi'ndeki mezarına gömüldü ve oğlu Yoşiya onun yerine kral oldu. \c 22 \p \v 1 Yoşiya hükmetmeye başladığında sekiz yaşındaydı ve Yeruşalem'de otuz bir yıl krallık yaptı. Annesi Bozkatlı Adaya'nın kızı Yedida'ydı. \v 2 Yahve'nin gözünde doğru olanı yaptı ve atası David'in bütün yollarında yürüdü, sağa sola sapmadı. \p \v 3 Kral Yoşiya'nın on sekizinci yılında kral, Meşullam oğlu Asalya'nın oğlu kâtip Şafan'ı Yahve'nin evine gönderip şöyle dedi: \v 4 “Başkâhin Hilkiya'ya çık, Yahve'nin evine getirilen ve kapı bekçilerinin halktan topladığı parayı saysın. \v 5 Onlar onu Yahve'nin evinin işine konulan işçilerin eline versinler; onlar da parayı evin zarar gören yerlerini onarmak için Yahve'nin evinde olan işçilere, \v 6 marangozlara, yapıcılara, duvarcılara ve evi onarmak üzere kereste ve yontma taş satın almak için versinler. \v 7 Ancak, ellerine teslim edilen para için onlardan hesap sorulmayacak, çünkü sadakatle davranıyorlar.” \p \v 8 Başkâhin Hilkiya, kâtip Şafan'a, “Yahve'nin evinde Yasa Kitabı'nı buldum” dedi. Hilkiya kitabı Şafan'a verdi, o da okudu. \v 9 Kâtip Şafan krala geldi ve krala yine haber getirip, “Hizmetkârların evde bulunan parayı boşalttılar ve onu Yahve'nin evinin işine koyulan işçilerin eline teslim ettiler” dedi. \v 10 Kâtip Şafan krala, “Kâhin Hilkiya bana bir kitap verdi” diye bildirdi. Sonra Şafan kitabı kralın önünde okudu. \p \v 11 Kral, Yasa Kitabı'ndaki sözleri duyunca giysilerini yırttı. \v 12 Kral, kâhin Hilkiya'ya, Şafan oğlu Ahikam'a, Mikaya oğlu Akvor'a, kâtip Şafan'a ve kralın hizmetkârı Asaya'ya şöyle buyurdu: \v 13 “Gidin, benim için, halk için ve bütün Yahuda için, bulunan bu kitabın sözleri hakkında Yahve'ye sorun; çünkü Yahve'nin bize karşı alevlenen öfkesi büyüktür; çünkü bizim için yazılmış olan her şeye göre yapmak üzere atalarımız bu kitabın sözlerini dinlemediler.” \p \v 14 Böylece kâhin Hilkiya, Ahikam, Akvor, Şafan ve Asaya, Harhas oğlu Tikva oğlu Şallum'un karısı olan kadın peygamber Hulda'nın yanına gittiler (o sırada Yeruşalem'in ikinci mahallesinde oturuyordu); ve onunla konuştular. \v 15 Kadın onlara şöyle dedi: “İsrael'in Tanrısı Yahve diyor ki, 'Sizi bana gönderen adama söyleyin, \v 16 Yahve şöyle diyor, 'İşte, bu yere ve burada oturanlara, Yahuda Kralı'nın okuduğu kitabın bütün sözlerine göre felaket getireceğim. \v 17 Çünkü beni terk ettiler ve ellerinin bütün işleriyle beni öfkelendirmek için başka ilâhlara buhur yaktılar. Bu yüzden öfkem bu yere karşı tutuşacak ve sönmeyecek.'” \v 18 Ama seni Yahve'ye sormak için gönderen Yahuda Kralı'na de ki, “İsrael'in Tanrısı Yahve şöyle diyor, ‘Duyduğun sözlerle ilgili olarak, \v 19 mademki yüreğin yumuşaktı ve ıssız ve lanetli olacak diye bu yere ve burada oturanlara karşı söylediklerimi duyduğunda, Yahve'nin önünde kendini alçalttın, giysilerini yırttın ve önümde ağladın. Ben de seni duydum' diyor Yahve. \v 20 Bu yüzden işte, seni atalarına kavuşturacağım ve esenlikle mezarına götürüleceksin. Gözlerin bu yere getireceğim bütün kötülüğü görmeyecektir.'” Böylece bu haberi krala geri getirdiler. \c 23 \p \v 1 Kral adam gönderip Yahuda ve Yeruşalem'in bütün ihtiyarlarını yanına topladı. \v 2 Kral, bütün Yahudalılar ve Yeruşalem sakinlerinin hepsi, kâhinler, peygamberler ve küçük büyük bütün halk, Yahve'nin evine çıktı; ve Yahve'nin evinde bulunmuş olan Antlaşma Kitabı'nın bütün sözlerini onların duyabileceği şekilde okudu. \v 3 Kral direğin yanında durdu ve Yahve'nin ardından yürümek için, bütün yüreğiyle ve bütün canıyla buyruklarını, tanıklıklarını ve kurallarını tutmak, bu kitapta yazılı olan bu antlaşmanın sözlerini doğrulamak için Yahve'nin önünde antlaşma yaptı; bütün halk da antlaşmayı onayladı. \p \v 4 Kral, başkâhin Hilkiya'ya, ikinci sıra kâhinlere ve eşik bekçilerine, Baal, Aşera ve bütün gökyüzünün ordusu için yapılmış olan bütün kapları Yahve'nin Tapınağı'ndan çıkarmalarını buyurdu. Bunları Yeruşalem'in dışında Kidron tarlalarında yaktı ve küllerini Beytel'e götürdü. \v 5 Yahuda krallarının, Yahuda kentlerindeki yüksek yerlerde ve Yeruşalem çevresindeki yerlerde buhur yakmak üzere atadıkları putperest kâhinleri de kovdu. Bunlar Baal'e, güneşe, aya, gezegenlere ve bütün gökyüzünün ordusuna buhur yakıyorlardı. \v 6 Yahve'nin evinden, Yeruşalem'in dışında, Kidron Vadisi'ne Aşera'yı çıkardı ve Kidron Vadisi'nde yaktı, toz etti, tozunu da sıradan insanların mezarlarına serpti. \v 7 Yahve'nin evinde bulunan ve kadınların Aşera için perdeler dokudukları tapınak fahişelerinin evlerini yıktı. \v 8 Yahuda kentlerinden bütün kâhinleri çıkardı ve Geva'dan Beer-Şeva'ya kadar kâhinlerin buhur yaktıkları yüksek yerleri kirletti; kent valisi Yeşu'nun kapısının girişinde bulunan, kentin kapısında bir adamın solunda bulunan kapıların yüksek yerlerini de yıktı. \v 9 Yine de yüksek yerlerin kâhinleri Yeruşalem'deki Yahve'nin sunağına çıkmadılar; ancak kardeşleri arasında mayasız ekmek yediler. \v 10 Hiç kimse oğlunu ya da kızını Molek'e ateşten geçirmesin diye, Hinnom'un çocukları Vadisi'ndeki Tofet'i kirletti. \v 11 Yahuda krallarının güneşe adadıkları atları, Yahve'nin evinin girişinde, avlu görevlisi olan Natan Melek'in odasının yanından kaldırdı; güneşin arabalarını da ateşte yaktı. \v 12 Yahuda krallarının yapmış olduğu Ahaz'ın üst odasının damında bulunan sunakları ve Manaşşe'nin Yahve'nin evinin iki avlusunda yapmış olduğu sunakları kral yıktı, onları kırıp döverek tozlarını Kidron Vadisi'ne saçtı. \v 13 Kral, İsrael Kralı Solomon'un Saydalılar'ın iğrenç şeyi Aştoret, Moavlılar'ın iğrenç şeyi Kemoş ve Ammonlular'ın iğrenç şeyi Milkom için yaptırdığı Yıkım Dağı'nın sağında bulunan Yeruşalem'in önündeki yüksek yerleri kirletti. \v 14 Dikili taşları parçaladı, Aşera direklerini kesti ve yerlerini insan kemikleriyle doldurdu. \p \v 15 Dahası Nevat oğlu Yarovam'ın İsrael'i günah işlettirdiği Beytel'deki sunak ve yüksek yeri, o sunağı ve yüksek yeri yıktı; ve yüksek yeri yaktı, ezip toz etti ve Aşera'yı yaktı. \v 16 Yoşiya döndüğünde, dağda bulunan mezarları gördü; ve gönderip kemikleri mezarlardan aldı, bu şeyleri söylemiş olan Tanrı adamının ilan ettiği Yahve'nin sözüne göre onları sunak üzerinde yaktı onu kirletti. \v 17 Sonra dedi, “Gördüğüm anıt nedir?” \p Kent halkı ona, “Yahuda'dan gelen ve Beytel sunağına karşı yaptığın bu şeyleri ilan eden Tanrı adamının mezarıdır” dediler. \p \v 18 O da şöyle dedi, “Onu bırakın! Hiç kimse kemiklerini oynatmasın.” Böylece onun kemiklerini, Samariya'dan çıkmış olan peygamberin kemikleriyle birlikte bıraktılar. \v 19 Yoşiya, İsrael krallarının Yahve'yi öfkelendirmek için yaptırdıkları Samariya kentlerindeki bütün yüksek yerler evlerini de kaldırdı, Beytel'de yaptığı bütün işlere göre onlara da yaptı. \v 20 Orada bulunan bütün yüksek yerler kâhinlerini sunaklarda öldürdü, üzerlerinde insan kemikleri yaktı ve Yeruşalem'e döndü. \p \v 21 Kral bütün halka, “Bu Antlaşma Kitabı'nda yazılı olduğu gibi, Tanrınız Yahve için Fısıh'ı tutun” diye buyurdu. \v 22 İsrael'i yargılayan hâkimlerin günlerinden, İsrael krallarının ve Yahuda krallarının bütün günlerinden beri böyle bir Fısıh tutulmamıştı. \v 23 Bu Fısıh ise Kral Yoşiya'nın on sekizinci yılında, Yeruşalem'de Yahve için tutuldu. \p \v 24 Dahası Yoşiya, kâhin Hilkiya'nın Yahve'nin evinde bulmuş olduğu kitapta yazılı olan yasanın sözlerini doğrulamak için, ruhlara danışanları, büyücüleri, terafimi, putları ve Yahuda diyarında ve Yeruşalem'de görülen bütün iğrençlikleri ortadan kaldırdı. \v 25 Kendisinden önce, Moşe'nin bütün yasasına göre, bütün yüreğiyle, bütün canıyla ve bütün gücüyle Yahve'ye dönen onun gibi bir kral olmadı; kendisinden sonra da onun gibisi çıkmadı. \v 26 Bununla birlikte, Yahve, Manaşşee'nin kendisini öfkelendirdiği bütün kışkırtmalardan ötürü, Yahuda'ya karşı alevlenen büyük gazabının kızgınlığından dönmedi. \v 27 Yahve, “İsrael'i kaldırdığım gibi, Yahuda'yı da gözümün önünden kaldıracağım” dedi. “Seçmiş olduğum bu kenti, Yeruşalem'i ve adım orada olacaktır dediğim evi kendimden atacağım.” \v 28 Yoşiya'nın işlerinin geri kalanı ve yaptığı her şey, Yahuda krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 29 Onun günlerinde Mısır Kralı Firavun Neko, Asur Kralı'na karşı Fırat Irmağı'na çıktı. Kral Yoşiya da ona karşı çıktı. Ama Firavun Neko onu görünce Megiddo'da öldürdü. \v 30 Hizmetkârları onu Megiddo'dan bir arabayla ölü olarak taşıyıp Yeruşalem'e getirdiler ve kendi mezarına gömdüler. Ülke halkı Yoşiya'nın oğlu Yehoahaz'ı alıp meshetti ve babasının yerine kral yaptı. \p \v 31 Yehoahaz hükmetmeye başladığında yirmi üç yaşındaydı ve Yeruşalem'de üç ay krallık yaptı. Annesinin adı Livnalı Yeremya'nın kızı Hamutal'dı. \v 32 Atalarının yapmış olduğu her şeye göre, Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. \v 33 Firavun Neko, Yeruşalem'de krallık yapmasın diye onu Hamat ülkesindeki Rivla'da zincire vurdu ve ülke üzerine yüz talant gümüş ve bir talant altın vergi koydu. \v 34 Firavun Neko, babası Yoşiya'nın yerine Yoşiya'nın oğlu Elyakim'i kral yaptı ve adını Yehoyakim olarak değiştirdi; ama Yehoahaz'ı alıp Mısır'a gitti ve orada öldü. \v 35 Yehoyakim gümüşü ve altını Firavun'a verdi; ancak Firavun'un buyruğuna göre parayı vermek için ülke üzerine vergi koydu. Ülke halkının gümüşünü ve altını, herkesin kesilmiş vergisine göre toplayıp Firavun Neko'ya verdi. \v 36 Yehoyakim hükmetmeye başladığında yirmi beş yaşındaydı ve Yeruşalem'de on bir yıl krallık yaptı. Annesinin adı Ruma'lı Pedaya'nın kızı Zevida'ydı. \v 37 Atalarının yapmış olduğu her şeye göre, Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. \c 24 \p \v 1 Onun günlerinde Babil Kralı Nebukadnetsar geldi ve Yehoyakim üç yıllığına O'nun hizmetkârı oldu. Sonra dönüp ona karşı başkaldırdı. \v 2 Yahve ona karşı Keldani akıncılarını, Suriye akıncılarını, Moav akıncılarını ve Ammon'un çocuklarının akıncılarını gönderdi; bunları hizmetkârları peygamberler aracılığıyla söylediği söze göre Yahuda'yı yok etmek için ona karşı gönderdi. \v 3 Gerçekten de bu, Yahuda'yı gözü önünden kaldırmak için Yahve'nin buyruğuyla geldi, \v 4 Manaşşe'nin yapmış olduğu her şeye göre, onun dökmüş olduğu suçsuz kandan dolayı oldu, çünkü Yeruşalem'i suçsuz kanla doldurdu; ve Yahve bağışlamadı. \v 5 Yehoyakim'in işlerinin geri kalanı ve yaptığı bütün işler, Yahuda krallarının Tarihler Kitabı'nda yazılı değil mi? \v 6 Böylece Yehoyakim atalarıyla uyudu ve yerine oğlu Yehoyakin kral oldu. \p \v 7 Mısır kralı artık bir daha ülkesinden çıkmadı; çünkü Babil Kralı Mısır Vadisi'nden Fırat nehrine kadar Mısır kralına ait olan her şeyi almıştı. \p \v 8 Yehoyakin hükmetmeye başladığında on sekiz yaşındaydı ve Yeruşalem'de üç ay krallık yaptı. Annesinin adı Yeruşalemli Elnatan'ın kızı Nehuşta'ydı. \v 9 Babasının yaptığı her şeye göre, Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. \v 10 O sırada Babil kralı Nebukadnetsar'ın hizmetkârları Yeruşalem'e çıktılar ve kent kuşatıldı. \v 11 O sırada Babil Kralı Nebukadnetsar, hizmetkârları kenti kuşatırken kente geldi. \v 12 Yahuda Kralı Yehoyakin, kendisi, annesi, hizmetkârları, beyleri ve görevlileriyle birlikte Babil Kralı'na çıktı; ve Babil Kralı onu hükmünün sekizinci yılında yakaladı. \v 13 Yahve'nin söylemiş olduğu gibi, Yahve'nin evinin bütün hazinelerini ve kral evinin hazinelerini oradan çıkardı. İsrael Kralı Solomon'un, Yahve'nin Tapınağı'nda yaptırmış olduğu bütün altın kapları parçaladı. \v 14 Bütün Yeruşalem'i, on bin sürgün olarak bütün beyleri, bütün cesur yiğitleri, bütün zanaatkârları ve demircileri götürdü. Ülkenin en yoksul halkından başka kimse kalmadı. \v 15 Yekoyakin'i, kralın annesini, kralın eşlerini, onun görevlilerini ve ülkenin ileri gelenlerini Babil'e götürdü. Onları Yeruşalem'den Babil'e sürgün etti. \v 16 Bütün güçlü adamları, yedi bin kişiyi, zanaatkârları ve demircileri, bin kişi; bütün bu yiğitleri ve savaşçıları, Babil kralı onları da Babil'e sürgün getirdi. \v 17 Babil Kralı, Yehoyakin'in babasının kardeşi Mattanya'yı kendi yerine kral yaptı ve adını Sidkiya olarak değiştirdi. \p \v 18 Sidkiya hükmetmeye başladığında yirmi bir yaşındaydı ve Yeruşalem'de on bir yıl krallık yaptı. Annesinin adı Livnalı Yeremya'nın kızı Hamutal'dı. \v 19 Yehoyakim'in yapmış olduğu her şeye göre, Yahve'nin gözünde kötü olanı yaptı. \v 20 Çünkü onları gözünün önünden atana dek, Yahve'nin öfkesinden dolayı Yeruşalem'de ve Yahuda'da böyle oldu. \p Sonra Sidkiya Babil kralına karşı başkaldırdı. \c 25 \p \v 1 Krallığının dokuzuncu yılında, onuncu ayda, ayın onuncu gününde, Babil kralı Nebukadnetsar bütün ordusuyla Yeruşalem'in karşısına geldi ve ona karşı ordugâh kurdu; ve etrafına rampalar yaptı. \v 2 Böylece kent, Kral Sidkiya'nın on birinci yılına kadar kuşatıldı. \v 3 Dördüncü ayın dokuzuncu gününde, kentte kıtlık öyle şiddetliydi ki, ülke halkı için ekmek yoktu. \v 4 O zaman kentte bir gedik açıldı ve bütün savaşçılar geceleyin, kral bahçesinin yanındaki iki duvar arasındaki kapı yolundan kaçtılar (Keldaniler çepeçevre kente karşıydı); ve kral Arava yolundan gitti. \v 5 Ama Keldani ordusu kralı kovaladı ve Yeriha ovalarında ona yetişti; ve bütün ordusu yanından dağıldı. \v 6 Sonra kralı yakalayıp Babil Kralı'nın yanına, Rivla'ya götürdüler ve onun hakkında hüküm verdiler. \v 7 Sidkiya'nın oğullarını gözlerinin önünde öldürdüler, sonra Sidkiya'nın gözlerini oydular, onu zincire vurdular ve Babil'e götürdüler. \p \v 8 Beşinci ayda, ayın yedinci günü, Babil Kralı Nebukadnetsar'ın on dokuzuncu yılında, Babil Kralı'nın hizmetkârı olan muhafız birliği komutanı Nebuzaradan Yeruşalem'e geldi. \v 9 Yahve'nin evini, kralın evini ve Yeruşaem'in bütün evlerini yaktı. Her büyük evi ateşe verdi. \v 10 Muhafız birliği komutanıyla birlikte olan bütün Keldani ordusu Yeruşalem'in çevresindeki surları yıktı. \v 11 Muhafız birliği komutanı Nebuzaradan, kentte kalan halkı ve Babil kralına kaçanları, geri kalan kalabalığın hepsini sürgün götürdü. \v 12 Ama muhafız birliği komutanı ülkenin en yoksullarından bazılarını bağları ve tarlaları işlemek üzere bıraktı. \p \v 13 Keldaniler, Yahve'nin evindeki tunç direkleri, Yahve'nin evindeki ayaklıkları ve tunç denizi parçalayıp tunçlarını Babil'e götürdüler. \v 14 Kazanları, kürekleri, maşaları, kaşıkları ve hizmet için kullanılan bütün tunç kapları götürdüler. \v 15 Muhafız birliği komutanı ateş kaplarını, leğenleri, altın olandan altını, gümüş olandan gümüşü aldı. \v 16 Solomon'un Yahve'nin evi için yapmış olduğu iki direğin, bir denizin ve ayaklıkların, bütün bu kapların tunçu tartılamazdı. \v 17 Bir direğin yüksekliği on sekiz arşındı ve üzerinde tunç bir başlık vardı. Başlığın yüksekliği üç arşındı, onun çevresinde ağ ve nar motifleri vardı, hepsi tunçtu. Ağ motifli ikinci direk de bunlara benziyordu. \p \v 18 Muhafız birliği komutanı Seraya'yı, ikinci kâhin Sefanya'yı ve eşiğin üç bekçisini aldı; \v 19 ve şehirden, savaşçıların başında bulunan bir subayı ve kralın yüzünü görenlerden kentte bulunan beş adamı ve ülke halkını sayan ordunun başı olan kâtibi ve kentte bulunan ülke halkından altmış kişiyi aldı. \v 20 Muhafız birliği komutanı Nebuzaradan onları alıp Rivla'ya, Babil Kralı'nın yanına götürdü. \v 21 Babil Kralı onlara saldırdı ve Hamat ülkesindeki Rivla'da onları öldürdü. Böylece Yahuda ülkesinden sürgün edildi. \p \v 22 Babil Kralı Nebukadnetsar'ın Yahuda topraklarında bıraktığı halkın üzerine, Şafan oğlu Ahikam oğlu Gedalya'yı vali atadı. \v 23 Babil Kralı'nın Gedalya'yı vali atadığını duyan bütün ordu komutanları, kendileri ve adamları, Mispa'ya, Gedalya'nın yanına geldiler. Bunlar Netanya oğlu İşmael, Kareah oğlu Yohanan, Netofalı Tanhumet oğlu Seraya ve Maakalı oğlu Yaazanya'ydı. \v 24 Gedalya onlara ve adamlarına ant içip şöyle dedi: “Keldanilerin hizmetkârlarından korkmayın. Ülkede oturun ve Babil Kralı'na hizmet edin. O zaman sizin için iyi olur.” \p \v 25 Ama yedinci ayda, kral soyundan Netanya oğlu, Elişama oğlu İşmael, on adamla birlikte geldi ve Gedalya'yı vurup öldürdüler, Mispa'da kendisiyle birlikte olan Yahudileri ve Keldanileri de vurdular. \v 26 Küçük büyük bütün halk ve ordu komutanları kalkıp Mısır'a geldiler; çünkü Keldaniler'den korkuyorlardı. \v 27 Yahuda Kralı Yehoyakin'in sürgününün otuz yedinci yılında, on ikinci ayın yirmi yedinci günü, Babil Kralı Evilmerodak, hükmetmeye başladığı yıl, Yahuda Kralı Yehoyakin'i zindandan bıraktı. \v 28 Ona güzel sözler söyledi ve tahtını Babil'de kendisiyle birlikte olan kralların tahtının üstüne koydu. \v 29 Zindan giysilerini değiştirdi. Yehoyakin, hayatının bütün günlerinde sürekli olarak onun önünde ekmek yedi. \v 30 Kral tarafından kendisine devamlı bir ödenek; hayatının bütün günlerinde, her gün bir pay verildi.