\id MRK - Open Basic Turkish New Testament \usfm 3.0 \ide UTF-8 \h Markos \toc1 Markosʼun Müjdesi \toc2 Markos \toc3 Mar \mt1 Markosʼun Müjdesi \c 1 \s1 Yahya Mesihʼin gelişini hazırlıyor \r (Matta 3:1‑12; Luka 3:1‑18; Yuhanna 1:19‑28) \p \v 1 \w Allahʼın Oğlu\w* olan İsa Mesih hakkındaki \w Müjde\w* şöyle başladı: \p \v 2 Tıpkı Yeşaya peygamberin kitabında yazıldığı gibi: “Allah diyor ki, \q1 ‘Bak, habercimi senin önünden\f + \fr 1:2 \fr*\fk Senin önünden. \fk*\ft Mesihʼin önünden.\ft*\f* gönderiyorum. \q2 O, senin yolunu hazırlayacak.\f + \fr 1:2 \fr*\ft \+xt Malaki 3:1\+xt*\ft*\f* \q1 \v 3 Issız yerlerde sesini yükselten biri, \q1 “Rabbin yolunu hazırlayın, \q2 geçeceği yerleri düz yapın!” diyor.’ ”\f + \fr 1:3 \fr*\ft \+xt Yeşaya 40:3\+xt*\ft*\f* \m \v 4 Böylece Vaftizci Yahya ıssız yerlerde ortaya çıktı. Halkı günahlarının bağışlanması için tövbe edip \w vaftiz\w* olmaya çağırıyordu. \v 5 Halk, \w Yeruşalim\w* dahil, Yahudiyeʼnin her yerinden ona akın etti. Onlar günahlarını açıkça söyleyip Yahyaʼnın eliyle \w Şeria\w* ırmağında \w vaftiz\w* oldular. \v 6 Yahya deve tüyünden elbise giyerdi ve belinde deriden bir kayış vardı. Çekirge ve yaban balı yerdi. \v 7 Şöyle vaaz ediyordu: “Ardımdan benden daha güçlü olan geliyor. Ben eğilip Oʼnun ayaklarındaki sandalet bağlarını çözmeye layık değilim. \v 8 Ben sizi suyla \w vaftiz\w* ediyorum. O sizi \w Kutsal Ruhʼla|lemma="Kutsal Ruh"\w* vaftiz edecek.” \s1 İsa vaftiz oluyor \r (Matta 3:13‑17; Luka 3:21‑22) \p \v 9 O günlerde İsa Celile bölgesindeki Nasıra kasabasından geldi ve Yahyaʼnın eliyle \w Şeria\w* ırmağında vaftiz oldu. \v 10 Tam sudan çıkarken göklerin yarıldığını ve Ruhʼun bir güvercin gibi üzerine indiğini gördü. \v 11 Gökten gelen bir ses şöyle dedi: “Sen benim sevgili \w Oğlumʼsun|lemma="Oğul"\w*. Senden memnunum.” \s1 Şeytan İsaʼyı günaha düşürmeye çalışıyor \r (Matta 4:1‑11; Luka 4:1‑13) \p \v 12 Bundan hemen sonra Kutsal Ruh İsaʼyı ıssız yerlere gönderdi. \v 13 İsa ıssız yerlerde kırk gün kaldı ve Şeytan Oʼnu günaha düşürmeye çalıştı. İsa yabani hayvanların arasındaydı ve melekler Oʼna hizmet etti. \s1 İsa Allahʼın Krallığıʼnı duyuruyor \r (Matta 4:12‑17; Luka 4:14‑15) \p \v 14 Yahya tutuklandıktan sonra, İsa Celile bölgesine gitti ve Allahʼın \w Müjdeʼsini|lemma="Müjde"\w* duyurmaya başladı. \v 15 “Artık vakit doldu. \w Allahʼın Krallığı\w* yaklaştı. Tövbe edin ve \w Müjdeʼye|lemma="Müjde"\w* iman edin!” diyordu. \s1 İsaʼnın ilk öğrencileri \r (Matta 4:18‑22; Luka 5:1‑11) \p \v 16 İsa Celile Gölüʼnün kenarında yürürken, Simun\f + \fr 1:16 \fr*\fk Simun \fk*\ft İsaʼnın ona verdiği Petrus adıyla daha çok tanınır.\ft*\f* ve kardeşi Andreasʼı gördü. Göle ağ atıyorlardı, çünkü balıkçıydılar. \v 17 İsa onlara şöyle dedi: “Peşimden gelin. Sizi bana insan kazanan balıkçılar yapacağım.” \v 18 Onlar da hemen ağlarını bırakıp İsaʼnın peşinden gittiler. \v 19 İsa az öteye gidince Zebediʼnin oğulları Yakub ve Yuhannaʼyı gördü. Onlar teknede ağlarını tamir ediyorlardı. \v 20 İsa hemen onları yanına çağırdı. Onlar da babaları Zebediʼyi teknede, işçilerin yanında bırakıp İsaʼnın peşinden gittiler. \s1 İsa bir cin kovuyor \r (Luka 4:31‑37) \p \v 21 Kefernahum kasabasına girdiler. \w Şabat\w* günü İsa Yahudilerin \w toplantı yerine|lemma="toplantı yeri"\w* gidip vaaz etmeye başladı. \v 22 Oradakiler İsaʼnın vaaz etmesine şaşırıp kaldılar. Çünkü onlara Tevrat uzmanları gibi değil, yetkiye sahip biri olarak vaaz ediyordu. \v 23 O sırada \w toplantı yerinde|lemma="toplantı yeri"\w* içinde \w şeytani ruh\w* olan bir adam vardı. Yüksek sesle bağırıp şöyle dedi: \v 24 “Nasıralı İsa, bizden ne istiyorsun? Bizi yok etmeye mi geldin? Senin kim olduğunu biliyorum: sen Allahʼın kutsal Mesihiʼsin!” \p \v 25 İsa \w şeytani ruhu|lemma="şeytani ruh"\w* azarladı. Ona, “Sus! Çık o adamdan!” dedi. \v 26 \w Şeytani ruh\w* adamı sarstı, yüksek sesle bağırarak içinden çıktı. \p \v 27 Herkes şaşırıp kaldı. Birbirleriyle şöyle tartışmaya başladılar: “Nedir bu? Yeni bir çeşit vaaz! Bu adamın nasıl bir yetkisi var! \w Şeytani ruhlara|lemma="Şeytani ruh"\w* bile emrediyor, ruhlar da Oʼnun sözünü dinliyorlar.” \v 28 Hemen İsa hakkındaki haber bütün Celile bölgesine yayıldı. \s1 İsa birçoklarına şifa veriyor \r (Matta 8:14‑17; Luka 4:38‑41) \p \v 29 Bu olaydan hemen sonra İsa Yahudilerin \w toplantı yerinden|lemma="toplantı yeri"\w* çıktı ve Yakubʼla Yuhannaʼyla birlikte Simun\f + \cat dup\cat*\fr 1:29 \fr*\fk Simun \fk*\ft İsaʼnın ona verdiği Petrus adıyla daha çok tanınır.\ft*\f* ve Andreasʼın evine gitti. \v 30 Simunʼun kaynanası ateşler içinde hasta yatıyordu. Durumu hemen İsaʼya anlattılar. \v 31 İsa kadının yanına gitti, onu elinden tutup ayağa kaldırdı. O zaman kadının ateşi düştü ve onlara hizmet etmeye başladı. \p \v 32 Akşam güneş battıktan sonra bütün hastaları ve cinli olanları İsaʼya getirdiler. \v 33 Bütün kasaba halkı toplanıp evin kapısına dikilmişti. \v 34 İsa çeşitli hastalıklardan rahatsız olanları iyileştirdi. Birçok cini de kovdu. Cinler İsaʼnın kim olduğunu biliyorlardı. Bu sebeple İsa onların konuşmasına izin vermedi. \s1 İsa ıssız bir yerde dua ediyor \r (Luka 4:42‑44) \p \v 35 Sabah erken henüz karanlıkken İsa kalkıp dışarı çıktı, ıssız bir yere gitti ve orada dua etti. \v 36 Simun ve yanındakiler Oʼnu aramaya çıktılar. \v 37 Oʼnu bulunca, “Herkes seni arıyor” dediler. \p \v 38 İsa onlara şöyle dedi: “Başka yerlere, çevre kasabalara gidelim, orada da vaaz edeyim. Zaten ben bunun için geldim.” \v 39 İsa Celile bölgesinin her tarafını dolaştı. Halkın \w toplantı yerlerinde|lemma="toplantı yeri"\w* vaaz etti ve insanlardan cinleri kovdu. \s1 İsa cüzzam hastasını iyileştiriyor \r (Matta 8:1‑4; Luka 5:12‑16) \p \v 40 \w Cüzzam\w* hastası bir adam İsaʼya geldi. Oʼnun önünde diz çöküp şöyle yalvardı: “İstersen, beni hastalığımdan temizleyebilirsin!” \p \v 41 İsa adama acıdı, elini uzatıp ona dokundu. “İsterim” dedi. “Temiz ol!” \v 42 Adam o anda \w cüzzam\w* hastalığından kurtuldu ve temiz oldu. \p \v 43-44 İsa adamı sıkıca uyarıp şöyle dedi: “Bunu kimseye anlatma. Ancak git. İnsanlara şahitlik olsun diye \w rahibe|lemma="rahip"\w* görün. Musaʼnın buyurduğu gibi kendin için bir temizlenme kurbanı sun.” Sonra hemen adamı oradan gönderdi. \v 45 Fakat adam gitti, İsaʼnın yaptığını serbestçe duyurmaya ve sağa sola yaymaya başladı. Bu yüzden İsa hiçbir kasabaya açıkça giremedi. Issız yerlerde kaldı. Yine de insanlar her taraftan akın akın Oʼna geliyorlardı. \c 2 \s1 İsa felçli adama şifa veriyor \r (Matta 9:1‑8; Luka 5:17‑26) \p \v 1 Birkaç gün sonra İsa Kefernahumʼa döndü. İsaʼnın evde olduğu haberi halkın arasında yayıldı. \v 2 O kadar insan toplandı ki, artık kapının önünde bile duracak yer kalmamıştı. İsa oradaki insanlara Allahʼın sözünü duyuruyordu. \v 3 O arada Oʼna felçli bir adam getirdiler. Adamı dört kişi taşıyordu. \v 4 Ama kalabalık yüzünden onu İsaʼya getiremediler. O zaman çatıda bir delik açtılar ve felçli adamı yattığı döşekle birlikte aşağı indirdiler. \v 5 İsa onların imanını görünce, felçli adama, “Evladım” dedi. “Günahların bağışlandı.” \p \v 6 Orada oturan bazı Tevrat uzmanları şöyle düşündüler: \v 7 “Bu adam neden böyle konuşuyor? Allahʼa hakaret ediyor! Allahʼtan başka kim günahları bağışlayabilir?” \p \v 8 İsa böyle düşündüklerini hemen ruhunda fark etti. Onlara, “Aklınızda neden böyle düşüncelere yer veriyorsunuz?” diye sordu. \v 9 “Hangisi daha kolay? Felçli adama, ‘Günahların bağışlandı’ demek mi, yoksa ‘Kalk, döşeğini al ve yürü’ demek mi? \v 10 Ama \w İnsan Oğluʼnun|lemma="İnsan Oğlu"\w*\f + \fr 2:10 \fr*\fk İnsan Oğluʼnun \fk*\ft İnsan Oğlu, İsaʼnın, kendisi için en sık kullandığı unvandır. \+xt Daniel 7:13‑14\+xt* ayetlerinde gelecekteki kurtarıcıyı ve kralı bildirmek için kullanılır. Bu kelime, daha sonraları Allahʼın, halkını kurtarmak için göndereceği Mesih olarak anlaşıldı.\ft*\f* yeryüzünde günahları bağışlama yetkisine sahip olduğunu bilesiniz diye…” Felçli adama şöyle dedi: \v 11 “Sana söylüyorum: ‘Kalk, döşeğini al ve evine git!’ ” \v 12 Adam kalktı, hemen döşeğini kaldırıp herkesin gözü önünde dışarı çıktı. Herkes şaşırıp kaldı ve “Böyle bir şey hiç görmedik!” deyip Allahʼı övdüler. \s1 Levi İsaʼnın öğrencilerine katılıyor \r (Matta 9:9‑13; Luka 5:27‑32) \p \v 13 İsa yine göl kenarına gitti. Bütün halk Oʼnun yanına geldi, O da onlara vaaz etmeye başladı. \v 14 Daha sonra İsa gezinirken Alpay oğlu Leviʼyi gördü. O vergi toplanma yerinde oturuyordu. İsa ona, “Peşimden gel!” dedi. O da kalkıp İsaʼnın peşinden gitti. \p \v 15 Sonra İsa, Leviʼnin evinde oturmuş yemek yiyordu. O zaman vergi memurları dahil birçok günahkâr\f + \fr 2:15 \fr*\fk Vergi memurları dahil birçok günahkâr \fk*\ft Ferisiler Tevrat buyruklarına uymak için atadan kalma adetlere önem verirlerdi. Bunlara önem vermeyen sıradan halkı günahkâr sayarlardı. İsrail halkından Romalılar için vergi toplayan vergi memurları vatan haini ve azgın günahkâr sayılırdı.\ft*\f* İsaʼyla ve Oʼnun \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* birlikte yemeğe oturdu. İsaʼnın peşinden giden böyle birçok kişi vardı. \v 16 \w Ferisi|lemma="Ferisiler"\w* partisinden bazı Tevrat uzmanları İsaʼnın günahkârlarla ve vergi memurlarıyla yemek yediğini gördüler. İsaʼnın öğrencilerine şöyle dediler: “Nasıl olur da, vergi memurları ve günahkârlarla birlikte yemek yiyor?” \p \v 17 İsa bunu işitince şöyle cevap verdi: “Sağlıklı insanların değil, hasta olanların doktora ihtiyacı var. Ben \w doğru\w* kişileri değil, günahkârları çağırmaya geldim.” \s1 Oruç hakkında soru \r (Matta 9:14‑17; Luka 5:33‑39) \p \v 18 Yahyaʼnın öğrencileri ve \w Ferisiler\w* oruç tutuyordu. Bazı kişiler gelip İsaʼya şunu sordular: “Yahyaʼnın \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* ve Ferisilerin öğrencileri oruç tutuyorlar. Neden senin öğrencilerin oruç tutmuyor?” \p \v 19 İsa da onlara şöyle dedi: “Damat onların arasındayken, damadın arkadaşları\f + \fr 2:19 \fr*\fk Damat \fk*\ft Burada damat, İsaʼyı; damadın arkadaşları ise Oʼnun peşinden gidenleri temsil eder. Düğünde olduğu gibi birlikte seviniyorlar.\ft*\f* oruç tutabilirler mi? Hayır, damat onların arasındayken, oruç tutmazlar! \v 20 Ama gün gelecek, damat aralarından alınacak. İşte o günlerde oruç tutacaklar. \p \v 21 Hiç kimse yepyeni bir kumaş parçasını alıp onu eski bir elbiseye yama yapmaz. Yoksa yeni parça eski elbiseden sökülür ve yırtık daha büyür. \v 22 Hiç kimse de yeni şarabı eski \w tulumlara|lemma="tulum"\w* doldurmaz. Yoksa şarap tulumları patlatır; hem şarap, hem de tulumlar ziyan olur. Hayır, yeni şarap yeni tulumlara doldurulur!” \s1 İsa Şabat gününün efendisidir \r (Matta 12:1‑8; Luka 6:1‑5) \p \v 23 \w Şabat\w* günü İsa ekin tarlalarından geçiyordu. \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* yolda giderken ekin başaklarını koparmaya başladılar. \v 24 \w Ferisiler\w* İsaʼya şöyle dediler: “Neden \w öğrencilerin|lemma="öğrenci"\w* \w Şabat\w* gününde Tevratʼta yasaklananı yapıyorlar?” \p \v 25 İsa da onlara şöyle cevap verdi: “Davud ve adamları muhtaç kalıp acıkınca Davudʼun ne yaptığını hiç okumadınız mı? \v 26 Aviyatarʼın \w başrahip\w* olduğu günlerde Allahʼın evine girip adak ekmeklerinden\f + \fr 2:26 \fr*\fk Adak ekmeklerinden \fk*\ft Çadırın ve sonra tapınağın kutsal yerinde bulunan altın masaya her hafta konulan 12 mayasız pide. İbranicede huzur ekmekleri denilir. Haftanın sonunda yenileri konulunca rahipler belirli şartlar altında eskilerini yiyebilirdi. \+xt Çıkış 25:30; 1. Samuel 21:1‑6\+xt*\ft*\f* yedi ve yanındakilere de verdi. Oysa o ekmekten yemeye sadece \w rahiplerin|lemma="rahip"\w* izni vardı.” \p \v 27 Sonra İsa şöyle devam etti: “\w Şabat\w* günü insan için yaratıldı. İnsan Şabat günü için yaratılmadı. \v 28 Bu sebeple \w İnsan Oğlu\w* olarak ben \w Şabat\w* gününün de efendisiyim.” \c 3 \s1 İsa Şabat gününde şifa veriyor \r (Matta 12:9‑14; Luka 6:6‑11) \p \v 1 İsa yine Yahudilerin \w toplantı yerine|lemma="toplantı yeri"\w* girdi. Orada eli sakat bir adam vardı. \v 2 Bazıları, \w Şabat\w* günü şifa verecek mi diye İsaʼyı yakından izliyorlardı. İsaʼyı suçlayacak bir sebep arıyorlardı. \v 3 İsa eli sakat adama, “Kalk, ortaya geç!” dedi. \p \v 4 Sonra oradakilere sordu: “Şabat günü iyilik mi yoksa kötülük mü yapmak Tevratʼa uygundur? Bir hayatı kurtarmak mı, yoksa onu yok etmek mi uygundur?” Onlardan hiç ses çıkmadı. \p \v 5 İsa etrafındakilere öfkeyle baktı. Yüreklerinin bu kadar duyarsız olmasına üzüldü. Adama, “Elini uzat!” dedi. Adam elini uzattı ve eli sapasağlam oldu. \v 6 \w Ferisiler\w* oradan uzaklaştılar. Hemen gidip \w Hirodesçilerle|lemma="Hirodesçiler"\w* görüştüler. İsaʼyı nasıl yok edecekleri konusunda plan kurmaya başladılar. \s1 İnsanlar her taraftan İsaʼya geliyorlar \r (Matta 4:24‑25; Luka 6:17‑19) \p \v 7-8 İsa \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* birlikte göl kenarına çekildi. Büyük bir kalabalık Oʼnunla beraber yürüyordu. Bu insanlar Celileʼden, Yahudiyeʼden, \w Yeruşalimʼden|lemma="Yeruşalim"\w*, İdumeya bölgesinden, \w Şeria\w* ırmağının ötesinden, Sur ve Sayda şehirlerinin etrafından gelmişlerdi. İsaʼnın yaptıklarının haberini alıp Oʼna geldiler. \v 9 İsa kalabalık tarafından ezilmemek için öğrencilerine bir tekne hazırlamalarını buyurdu. \v 10 İsa birçok kişiyi iyileştirmişti. Bu yüzden hastalık çeken herkes itişe kakışa Oʼna dokunmaya çalışıyordu. \v 11 \w Şeytani ruhlar|lemma="Şeytani ruh"\w* da İsaʼyı görünce Oʼnun önünde yere kapanıp bağıra bağıra, “Sen \w Allahʼın Oğluʼsun|lemma="Allahʼın Oğlu"\w*!” diyorlardı. \v 12 Fakat İsa kim olduğunu açıklamasınlar diye onları sıkı sıkıya uyardı. \s1 İsa on iki elçişini seçiyor \r (Matta 10:1‑4; Luka 6:12‑16) \p \v 13 İsa bir dağa çıkıp istediği kişileri kendisine çağırdı. Onlar da yanına geldiler. \v 14-15 Onlardan on iki kişiyi seçti ve onlara \w elçi\w* adını verdi. Onları yanında bulundurmak, vaaz etmeye göndermek ve onlara cinleri kovma yetkisini vermek istiyordu. \b \lh \v 16 İsa şu on iki kişiyi seçti: \b \li1 Petrus\f + \fr 3:16 \fr*\fk Petrus \fk*\ft Kaya demektir.\ft*\f* lakabıyla tanınan Simun, \li1 \v 17 Beni-Regeş, yani Gökgürültüsü Oğulları takma adıyla tanınan Zebediʼnin oğulları Yakub ve Yuhanna, \li1 \v 18 Andreas, \li1 Filipus, \li1 Bartalmay, \li1 Matta, \li1 Tomas, \li1 Alpay oğlu Yakub, \li1 Taday, \li1 Yurtsever Simun \li1 \v 19 ve İsaʼya ihanet eden Yahuda İskariyot. \s1 İsaʼnın gücü \r (Matta 12:22‑32; Luka 11:14‑23) \p \v 20 Sonra İsa bir eve gitti. Kalabalık yine toplanınca evdekilerin yemek yemeye bile fırsatı kalmadı. \v 21 İsaʼnın hısımları bunu öğrenince “Aklını kaçırmış” diyerek Oʼnu oradan alıp götürmek için yola çıktılar. \p \v 22 \w Yeruşalimʼden|lemma="Yeruşalim"\w* Tevrat uzmanları geldiler. “Oʼnda \w Baalzevul\w*\f + \fr 3:22 \fr*\fk Baalzevul \fk*\ft Şeytan için kullanılan bir ad.\ft*\f* var” dediler. “Cinleri cinlerin lideri Şeytanʼın gücüyle kovuyor.” \p \v 23 İsa onları yanına çağırdı ve benzetmeler kullanarak şöyle dedi: “Şeytan Şeytanʼı nasıl kovabilir? \v 24 Bir krallık kendi içinde bölünmüşse, o krallık ayakta duramaz. \v 25 Bir hane kendi içinde bölünmüşse, o hane ayakta duramaz. \v 26 Şeytan da kendine karşı gelip içinde bölünmüşse, ayakta kalamaz, sonu gelmiştir. \v 27 Kimse güçlü adamın evine girip mallarını çalamaz. Ancak adamın elini kolunu bağladıktan sonra evini soyabilir. \v 28-29 Size doğrusunu söylüyorum: İnsanların işlediği her günah ve ettiği her hakaret bağışlanabilir, ama kim \w Kutsal Ruhʼa|lemma="Kutsal Ruh"\w* hakaret ederse, o hiçbir zaman bağışlanmayacak. O kişinin günahı sonsuza kadar boynunda kalacak.” \p \v 30 İsa bu sözleri, “Oʼnda \w şeytani ruh\w* var” dedikleri için söyledi. \s1 İsaʼnın asıl ailesi \r (Matta 12:46‑50; Luka 8:19‑21) \p \v 31 İsaʼnın annesiyle kardeşleri gelip dışarda durdular. İsaʼyı çağırması için birisini yolladılar. \v 32 İsaʼnın etrafında bir sürü insan oturuyordu. Oʼna şöyle dediler: “Bak, annen, kardeşlerin ve kız kardeşlerin dışarda, seni arıyorlar.” \p \v 33 İsa onlara şöyle cevap verdi: “Kim benim annem, kim benim kardeşlerim?” \v 34 Etrafında oturanlara bakıp şöyle dedi: “İşte annem, işte kardeşlerim! \v 35 Çünkü Allahʼın isteğini yerine getiren herkes, kardeşim, kız kardeşim ve annemdir.” \c 4 \s1 Dört çeşit toprak benzetmesi \r (Matta 13:1‑9; Luka 8:4‑8) \p \v 1 İsa yine göl kenarında vaaz etmeye başladı. Etrafına büyük bir kalabalık toplandı. Bu yüzden İsa göldeki bir tekneye binip oturdu. Kalabalık da göl kenarında duruyordu. \v 2 Onlara benzetmelerle birçok şey öğretti. Vaaz verirken onlara şunları söyledi: \v 3 “Dikkat edin! İşte, bir çiftçi ekin ekmeye gitmiş. \v 4 Ektiği tohumlardan bazıları yol kenarına düşmüş. Kuşlar gelip onları yemiş. \v 5 Bazı tohumlar az topraklı, taşlı yerlere düşmüş. Toprak derin olmadığı için hemen filizlenmeye başlamış. \v 6 Güneş çıkınca da kavrulmuş. Yeteri kadar kök salamadıkları için kuruyup gitmiş. \v 7 Bazı tohumlar dikenlerin arasına düşmüş. Dikenler büyüyünce ekinleri boğmuş ve ekinler hiç ürün vermemiş. \v 8 Ama bazı tohumlar iyi toprağa düşmüş. Büyüyüp çoğalmış ve ürün vermiş: kimisi otuz kat, kimisi altmış kat, kimisi de yüz kat.” \v 9 Sonra İsa şunu ekledi: “Kulağı olan işitsin!” \p \v 10 İsa on iki \w elçisi|lemma="elçi"\w* ve peşinden gelen başka insanlarla yalnız kalınca, Oʼna benzetmeleri sordular. \v 11 İsa onlara şöyle dedi: “\w Allahʼın Krallığıʼnın|lemma="Allahʼın Krallığı"\w* \w sırrını|lemma="sır"\w* anlama gücü size verildi. Ama bizden olmayanlara her şey benzetmelerle anlatılıyor. \v 12 Öyle ki, \q1 ‘Hep baksınlar ama görmesinler, \q2 Hep işitsinler ama anlamasınlar. \q1 Aksi halde tövbe edip bağışlanırlar.’ ”\f + \fr 4:12 \fr*\ft \+xt Yeşaya 6:9,10\+xt*\ft*\f* \s1 İsa dört çeşit toprak benzetmesini açıklıyor \r (Matta 13:18‑23; Luka 8:11‑15) \p \v 13 İsa onlara şunu sordu: “Bu benzetmeyi anlamıyorsanız, diğer bütün benzetmeleri nasıl anlayacaksınız? \v 14 Çiftçinin ektiği tohum Allahʼın sözüdür. \v 15 Bazı insanlar tohumun ekildiği tarlanın kenarındaki toprak yola benzer. Onlar sözü işitir işitmez Şeytan gelir, yüreklerine ekilen sözü çalar. \v 16 Bazı insanlar tohumun ekildiği taşlı toprağa benzer. Onlar sözü işitir işitmez sevinçle kabul ederler. \v 17 Ama sözün kök salmasına izin vermedikleri için sadece kısa bir zaman dayanırlar. Sonra sözden ötürü eziyet veya baskı başlayınca hemen iman yolundan dönerler. \v 18 Bazı insanlar, tohumun ekildiği dikenli toprağa benzer. Bunlar sözü işitirler. \v 19 Ama dünyanın kaygıları, zenginliğin göz boyaması ve diğer hevesler yüreklerine girip sözü boğar. Bu yüzden söz ürün vermez. \v 20 Bazılarıysa tohumun ekildiği bereketli toprağa benzer. Bunlar sözü işitip yürekten kabul ederler ve bol ürün verirler. Bazısı otuz, bazısı altmış, bazısı da yüz kat ürün verir.” \s1 İnsanları aydınlatan lamba \r (Luka 8:16‑18) \p \v 21 İsa şunu da söyledi: “İnsanlar lambayı bir kabın altına ya da bir yatağın altına koymak için içeri getirmezler, değil mi? Daha doğrusu, onu lambalığa koymak için getirirler. \v 22 Çünkü gizli olan ancak ortaya çıkarılmak için gizlenir. Saklı olan da aydınlığa çıkmak için saklanır. \v 23 Kulağı olan işitsin!” \p \v 24 İsa şöyle devam etti: “Neye kulak verdiğinize dikkat edin. Size, verdiğiniz ölçekle verilecek, hatta fazlasıyla verilecek. \v 25 Çünkü kim sahip olduğu şeyleri kullanırsa, ona daha çok verilecek. Ama kim kullanmazsa, elindeki de alınacak.” \s1 Filizlenen tohum benzetmesi \p \v 26 Sonra İsa şöyle dedi: “Allahʼın Krallığı toprağa tohum eken bir adama benzer. \v 27 Adam gece olunca yatar ve sabah olunca kalkar. Bu arada tohum filizlenir, büyür. Bu iş nasıl olur, adam bilmez. \v 28 Toprak kendiliğinden ürün verir: önce filiz, sonra başak, en sonunda başağın içinde olgun taneler. \v 29 Ekinler olgunlaşınca, adam hemen orak salar, çünkü artık harman vakti gelmiştir.” \s1 Hardal tohumu benzetmesi \r (Matta 13:31‑32,34; Luka 13:18‑19) \p \v 30 İsa yine şöyle dedi: “Allahʼın Krallığıʼnı neye benzetelim? Hangi benzetmeyle onu anlatalım? \v 31 \w Allahʼın Krallığı\w* hardal tohumuna benzer. Hardal tohumu toprağa ekildiği zaman, yeryüzündeki bütün tohumlardan daha küçüktür. \v 32 Ama ekildikten sonra büyür ve bahçedeki bütün bitkilerden daha büyük olur. Dalları o kadar büyür ki, gökteki kuşlar onun gölgesinin altında yuva kurabilir.” \p \v 33 İsa bunun gibi birçok benzetmeyle onlara dinleyebildikleri ölçüde Allahʼın sözünü bildirirdi. \v 34 Benzetmeler kullanmadan onlara hiçbir şey anlatmazdı. Ama \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* baş başa kalınca, onlara her şeyi açıklardı. \s1 İsa fırtınayı dindiriyor \r (Matta 8:23‑27; Luka 8:22‑25) \p \v 35 O gün akşam olunca, İsa \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w*, “Gölün öbür tarafına geçelim!” dedi. \v 36 Öğrenciler kalabalığı geride bırakıp İsaʼyı binmiş olduğu tekneyle götürdüler. Teknenin yanında başka tekneler da vardı. \v 37 O sırada güçlü bir fırtına koptu. Dalgalar tekneye öyle çarptı ki, tekne neredeyse suyla doluyordu. \v 38 İsa ise, teknenin arka tarafında bir yastığa yaslanmış uyuyordu. Öğrencileri Oʼnu uyandırdılar. “\w Öğretmenimiz|lemma="öğretmen"\w*, boğuluyoruz!” dediler. “Buna hiç aldırmıyor musun?” \p \v 39 İsa uyanınca rüzgarı azarladı ve göle, “Sus, sakin ol!” dedi. Rüzgar dindi, ortalık tamamen sakinleşti. \v 40 İsa öğrencilerine, “Niçin böyle korkaksınız?” dedi. “İmanınız hâlâ mı yok?” \p \v 41 \w Öğrenciler|lemma="öğrenci"\w* büyük korku içinde birbirlerine şöyle dediler: “Bu nasıl bir adam ki, rüzgar ve göl bile Oʼnun buyruğuna uyuyor?” \c 5 \s1 İsa cinli adamı kurtarıyor \r (Matta 8:28‑34; Luka 8:26‑39) \p \v 1 İsa ile \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* gölün öbür tarafına, Gerasalıların bölgesine geldiler. \v 2 İsa tekneden iner inmez mezarlık olarak kullanılan mağaralardan çıkan bir adamla karşılaştı. Adamda \w şeytani ruh\w* vardı. \v 3 Kendisi mağaralarda yaşıyordu. Kimse onu zincirle bile bağlı tutamıyordu. \v 4 Ayaklarını çok defa prangaya\f + \fr 5:4 \fr*\fk Pranga \fk*\ft Cezalıların ayaklarına takılan kalın zincir.\ft*\f* vurdular, ellerini zincirlediler. Fakat o her seferinde zincirleri kopardı, prangaları parçaladı. Kimse adamı kontrol altına alamadı. \v 5 Gece gündüz mezarlık mağaralarda ve dağlarda bağırıp çağırırdı, kendini taşlarla yaralardı. \p \v 6 Adam İsaʼyı uzaktan görünce koşarak geldi ve İsaʼnın önünde yere kapandı. \v 7 Yüksek sesle şöyle dedi: “Benden ne istiyorsun, ey İsa, yüce \w Allahʼın Oğlu\w*? Allah aşkına yalvarırım, bana işkence etme!” \v 8 Çünkü İsa ona, “Adamdan çık, ey \w şeytani ruh\w*!” diyordu. \p \v 9 Sonra İsa adama, “Adın ne?” diye sordu. \p “Adım ‘Ordu’, çünkü sayımız çoktur” dedi. \v 10 Kendilerini o bölgeden uzaklaştırmasın diye İsaʼya yalvarıp yakardı. \p \v 11 Orada, tepe yamacında otlayan büyük bir domuz sürüsü vardı. \v 12 \w Şeytani ruhlar|lemma="Şeytani ruh"\w* İsaʼya şöyle yalvardılar: “Bizi domuzlara yolla, onların içine girelim.” \v 13 İsa onlara izin verdi. \w Şeytani ruhlar|lemma="Şeytani ruh"\w* da adamdan çıkıp domuzların içine girdiler. Bütün sürü yaklaşık iki bin hayvandı. Domuzlar dik yamaçtan aşağı koştu ve göle atlayıp boğuldu. \p \v 14 Domuzları otlatanlar oradan kaçtılar. Vardıkları kasaba ve köylerde olayı anlattılar. Halk da çıkıp olup biteni görmeye geldi. \v 15 İsaʼnın yanına gelince önceleri bir ordu cine tutulmuş adamı gördüler. Adam giyinmiş, aklı başına gelmiş oturuyordu. O zaman korktular. \v 16 Olayı görenler halka cinli adama ve domuzlara ne olduğunu anlattılar. \v 17 Bunun üzerine halk o bölgeden ayrılması için İsaʼya yalvarmaya başladı. \p \v 18 İsa tekneye binerken cinlerden kurtulmuş adam İsaʼnın yanında kalmayı rica etti. \v 19 Ama İsa ona izin vermedi. Adama şöyle dedi: “Evine, ailene dön. Onlara Rabbin senin için neler yaptığını, sana nasıl merhamet ettiğini anlat.” \v 20 Adam oradan ayrıldı. Dekapolis\f + \fr 5:20 \fr*\fk Dekapolis \fk*\ft On şehir demektir.\ft*\f* bölgesinde İsaʼnın onun için neler yaptığını duyurmaya başladı. Herkes de şaşırıp kaldı. \s1 Dirilen kız, şifa bulan kadın \r (Matta 9:18‑26; Luka 8:40‑56) \p \v 21 İsa tekneyle tekrar öbür tarafa geçti. Göl kenarındayken İsaʼnın etrafına büyük bir kalabalık toplandı. \v 22 Oradaki \w toplantı yerinin|lemma="toplantı yeri"\w* Yair adında bir lideri oraya geldi. İsaʼyı görünce Oʼnun ayaklarına kapandı. \v 23 İsaʼya yalvarıp yakardı, “Küçük kızım ölmek üzere. Ne olur gel, ellerinle ona dokun, şifa bulsun ve yaşasın.” \v 24 İsa adamla birlikte yola çıktı. \p Büyük bir kalabalık İsaʼnın ardından gidiyordu ve Oʼnu sıkıştırıyordu. \v 25 Orada on iki yıldan beri kanaması olan bir kadın vardı. \v 26 Bir sürü doktordan çok çekmişti. Bütün parasını doktorlara harcamıştı, fakat iyileşeceğine durumu daha da kötüleşmişti. \v 27 İsa hakkındaki haberi duymuştu. Kadın kalabalığın içinden İsaʼnın arkasına yanaştı, elbisesine dokundu. \v 28 Kendi kendine şöyle diyordu: “Oʼnun elbiselerine bir dokunursam, iyileşirim.” \v 29 Dokunduğu an kanaması kesildi. Kadın bedeninde o hastalıktan şifa bulduğunu hissetti. \p \v 30 İsa hemen kendisinden güç çıktığını anladı. Kalabalığa dönüp dedi: “Elbiselerime kim dokundu?” \p \v 31 \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* Oʼna şöyle dediler: “Görüyorsun, kalabalık seni sıkıştırıyor. Bir de, ‘Bana kim dokundu?’ diye soruyorsun!” \p \v 32 İsa bunu yapmış olan kişiyi görmek için etrafına bakındı. \v 33 Kadın kendisine ne olduğunu fark etti. Korkudan titreyerek ortaya çıkıp İsaʼnın önünde yere kapandı. Oʼna bütün gerçeği anlattı. \v 34 İsa da ona, “Kızım, imanın seni kurtardı” dedi. “Esenlikle git, artık acı çekmeyeceksin.” \p \v 35 İsa henüz konuşurken, \w toplantı yeri\w* liderinin evinden adamlar gelip “Kızın öldü” dediler. “\w Öğretmeni|lemma="öğretmen"\w* niçin hâlâ rahatsız ediyorsun?” \p \v 36 Fakat İsa bu sözlere aldırmadı ve \w toplantı yerinin|lemma="toplantı yeri"\w* liderine, “Korkma!” dedi. “Yalnız iman et.” \p \v 37 İsa sadece Petrus, Yakub ve Yakubʼun kardeşi Yuhannaʼyı yanına aldı. Başka kimsenin Oʼnunla birlikte gitmesine izin vermedi. \v 38 \w Toplantı yeri|lemma="toplantı yeri"\w* liderinin evine vardılar. İsa gürültü yapan kalabalığı, acı acı ağlayıp feryat edenleri gördü. \v 39 İçeri girdikten sonra onlara, “Neden gürültü yapıp ağlıyorsunuz?” dedi. “Kız ölmedi, sadece uyuyor!”\f + \fr 5:39 \fr*\fk Sadece uyuyor \fk*\ft Kız gerçekten ölmüştü. Fakat İsa için onu ölümden diriltmek, uykudan uyandırmak kadar kolaydır.\ft*\f* \v 40 Ama onlar İsaʼyla alay ettiler. \p İsa hepsini dışarı çıkardı. Yanına yalnız çocuğun annesini, babasını ve Oʼnunla gelen \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* alıp kızın yattığı odaya girdi. \v 41 Kızın elini tutup ona, “Talita kumi!” dedi. Yani, “Kız, sana diyorum kalk”. \v 42 Kız hemen ayağa kalkıp yürümeye başladı. On iki yaşındaydı. Oradaki insanlar şaşırıp kaldılar. \v 43 İsa bu olaydan kimsenin haberi olmaması için onları çok sıkı uyardı. Bir de kıza yemek verilmesini emretti. \c 6 \s1 İsa kendi memleketinde reddediliyor \r (Matta 13:53‑58; Luka 4:16‑30) \p \v 1 İsa oradan ayrılıp memleketine gitti. \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* de Oʼnunla gittiler. \v 2 \w Şabat\w* günü olunca İsa Yahudilerin \w toplantı yerinde|lemma="toplantı yeri"\w* vaaz etmeye başladı. Oʼnu dinleyen birçok kişi hayret edip şöyle dedi: “Bu adam bu şeyleri nereden biliyor? Oʼna verilen bu \w hikmet\w* nedir? Oʼnun elinden nasıl böyle \w mucizeler|lemma="mucize"\w* geliyor? \v 3 Bu adam Meryemʼin oğlu, marangoz değil mi? Kardeşleri Yakub, Yusuf, Yahuda ve Simun değil mi? Kız kardeşleri burada, aramızda oturmuyorlar mı?” Böyle diyerek Oʼna gücendiler. \p \v 4 İsa onlara şöyle dedi: “Bir peygamberin saygı görmediği tek yer kendi memleketi, hısımları ve ailesidir.” \v 5 İsa orada birkaç hastaya dokunup şifa vermekten başka hiçbir mucize yapamadı. \v 6 Oradaki halkın imansızlığına şaşırıp kaldı. \s1 Elçiler göreve gönderiliyor \r (Matta 10:5‑15; Luka 9:1‑6) \p İsa çevre köyleri dolaşıp vaaz veriyordu. \v 7 Sonra yanına on iki \w elçisini|lemma="elçi"\w* çağırdı ve onları ikişer ikişer halk arasına göndermeye başladı. Onlara \w şeytani ruhların|lemma="şeytani ruh"\w* üzerine yetki verdi. \v 8 Yolculuğa değnekten başka bir şey almamalarını emretti. Ne ekmek, ne sırtlarında torba, ne de keselerinde para götüreceklerdi. \v 9 Ayaklarına sandalet giyeceklerdi ama yedek gömlek almayacaklardı. \v 10 Onlara şöyle dedi: “Bir yere gittiğinizde, oradan ayrılana kadar aynı evde kalın. \v 11 Bir yerde sizi kabul etmezlerse ya da sizi dinlemezlerse, oradan ayrılırken onlara karşı şahitlik olsun diye ayaklarınızın altındaki tozu silkin.”\f + \fr 6:11 \fr*\fk Ayaklarınızın altındaki tozu silkin. \fk*\ft Bunu yapan kişi, “Günahı boynunuza” dercesine o insanları putperest saydığını, artık onlarla uğraşmak istemediğini gösterir.\ft*\f* \p \v 12 İsaʼnın \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* yola çıkıp halkı tövbeye çağırdılar. \v 13 Birçok cini kovdular. Bir sürü hastanın üzerine zeytinyağı sürüp onlara şifa verdiler. \s1 Yahyaʼnın ölümü \r (Matta 14:1‑12; Luka 9:7‑9) \p \v 14 Kral \w Hirodes\w*\f + \fr 6:14 \fr*\fk Kral Hirodes \fk*\ft İsaʼyı bebekken öldürmeye çalışmış Büyük Hirodesʼin oğlu Hirodes Antipa. \+xt Matta 2:13‑16; Luka 3:1\+xt*\ft*\f* olup bitenleri işitti, çünkü İsaʼnın ünü yayılmıştı. Bazıları İsa hakkında şöyle diyordu: “Bu Vaftizci Yahyaʼdır. Ölümden dirildi. İşte o yüzden bu mucizeleri yapma gücüne sahip.” \p \v 15 Diğerleri ise, “O İlyasʼtır” diyordu. \p Başkaları da, “O eski peygamberlerden biridir!” diyordu. \p \v 16 Ama \w Hirodes\w* bunu işitince “Hayır!” dedi. “Kafasını kestirdiğim Yahya dirilmiştir.” \v 17 Çünkü Hirodes adamlarını yollayıp Yahyaʼyı yakalatmıştı. Onlar da onu bağlayıp hapishaneye atmışlardı. Bunun sebebi şuydu: Hirodes kendi kardeşi Filipusʼun karısı Hirodiya ile evlenmişti. \v 18 Yahya da Hirodesʼe, “Kardeşinin karısıyla birleşmen Tevratʼa aykırıdır” deyip durmuştu. \v 19 Hirodiya bu yüzden Yahyaʼya kin bağladı ve onu öldürtmek istedi, ama yapamadı. \v 20 Çünkü Hirodes Yahyaʼdan korkuyordu. Onun Allahʼa adanmış \w doğru\w* bir adam olduğunu biliyor ve onu koruyordu. Yahyaʼyı dinlerken Hirodesʼin aklı iyice karışıyordu, yine de onu dinlemekten hoşlanıyordu. \p \v 21 \w Hirodes\w* doğum gününde saray büyüklerine, komutanlara ve Celile bölgesinin önemli insanlarına bir ziyafet yaptı. Hirodiya orada beklediği fırsatı buldu. \v 22 Onun kızı içeri girip Hirodes ve misafirleri için göbek attı. Bu da onların hoşuna gitti. \p Kral kıza şöyle dedi: “Dile benden ne dilersen, onu sana vereceğim.” \v 23 Sonra “Ne dilersen dile, krallığımın yarısını iste, sana vereceğim!” diye kıza yemin etti. \p \v 24 Kız dışarı çıkıp annesine, “Ne isteyeyim?” diye sordu. \p Annesi de, “Vaftizci Yahyaʼnın kafasını” dedi. \p \v 25 Kız hemen içeri girip acele acele kralın önüne çıktı ve şöyle dedi: “Hemen bana bir tepsi üzerinde Vaftizci Yahyaʼnın kafasını vermeni istiyorum.” \p \v 26 Kral çok üzüldü, ama sofra başındaki misafirlerin önünde yemin ettiği için kızı kırmak istemedi. \v 27 Kral hemen bir cellat gönderdi ve Yahyaʼnın kafasını getirmesini emretti. Cellat da hapishaneye gidip Yahyaʼnın kafasını kesti. \v 28 Kafayı tepsi üzerinde getirip kıza verdi, kız da onu annesine verdi. \v 29 Yahyaʼnın \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* bunu öğrenince, gelip Yahyaʼnın cesedini aldılar ve \w mezara|lemma="mezar"\w* koydular. \s1 Beş bin kişiyi doyurma mucizesi \r (Matta 14:13‑21; Luka 9:10‑17; Yuhanna 6:1‑14) \p \v 30 Bu arada elçiler İsaʼnın etrafında toplandılar. Yaptıkları ve vaaz ettikleri her şeyi Oʼna anlattılar. \v 31 İsa onlara şöyle dedi: “Haydi, birlikte yalnız olarak ıssız bir yere gidelim. Orada biraz dinlenin.” Çünkü o kadar çok kişi gelip gidiyordu ki, yemek yemeye bile fırsat bulamamışlardı. \p \v 32 Böylece tekneye binip tek başlarına ıssız bir yere doğru yol aldılar. \v 33 Ancak birçok insan onların gittiğini gördü ve onları tanıdı. Bu insanlar bütün kasabalardan yaya olarak yola çıktılar. Koşa koşa o yere İsaʼdan önce yetiştiler. \v 34 İsa tekneden inince büyük bir kalabalık gördü ve onlara acıdı, çünkü çobansız koyunlar gibiydiler. Onlara birçok şey öğretmeye başladı. \p \v 35 Saat ilerleyince İsaʼnın \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* Oʼna gelip şöyle dediler: “Burası ıssız bir yer. Hem de vakit çok geç. \v 36 Halkı gönder de, etraftaki çiftliklere ve köylere gitsinler, kendilerine yiyecek alsınlar.” \p \v 37 İsa ise onlara şöyle cevap verdi: “Onlara siz yiyecek verin!” \p Oʼna şöyle dediler: “Gidip yeterli ekmek almak için iki yüz \w gümüş para\w* lazım!” \p \v 38 İsa onlara, “Kaç ekmeğiniz var? Gidin bakın!” dedi. \p Bunu öğrendikten sonra Oʼna, “Beş ekmekle iki balık” diye cevap verdiler. \p \v 39 İsa halka gruplar halinde yeşil çayırlığa oturmalarını emretti. \v 40 Halk da ellişer yüzer kişilik gruplar halinde oturdu. \v 41 İsa beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti. Sonra ekmekleri böldü ve dağıtmaları için \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* verdi. İki balığı da aralarında paylaştırdı. \v 42 Herkes yiyip doydu. \v 43 Artakalan ekmek kırıntılarını ve balıkları toplayıp on iki sepet doldurdular. \v 44 Yemek yiyen erkeklerin sayısı beş bindi. \s1 İsa su üstünde yürüyor \r (Matta 14:22‑33; Yuhanna 6:15‑21) \p \v 45 Bundan hemen sonra İsa \w öğrencilerini|lemma="öğrenci"\w* tekneye bindirdi. Onları kendisinden önce gölün öbür tarafına, Beytsaydaʼya gönderdi. Kendisi ise halkı evlerine gönderecekti. \v 46 İsa halkı yolcu ettikten sonra, dua etmek için bir tepeye çıktı. \p \v 47 Akşam olunca tekne gölün ortasına vardı. Ama İsa tek başına karadaydı. \v 48 Öğrencilerini uzaktan gördü. Kürek çekmekte zorlanıyorlardı. Çünkü rüzgar onlara karşı esiyordu. Sabaha doğru İsa gölün üstünde yürüyüp onlara yaklaştı.Yanlarından geçecekmiş gibi davrandı. \v 49 \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* Oʼnun gölün üstünde yürüdüğünü gördüler. İsaʼyı bir hayalet sanıp çığlık attılar. \v 50 Çünkü hepsi Oʼnu gördü ve çok korktu. \p İsa hemen onlarla konuştu. “Rahat olun! Benim! Korkmayın!” dedi. \v 51 İsa tekneye binip onlara katıldı ve rüzgar dindi. \w Öğrenciler|lemma="öğrenci"\w* acayip şaşırdılar. \v 52 Çünkü İsaʼnın ekmeklerle yaptığı mucizeden bir şey anlamamışlardı. Olup bitenlere akıl erdiremiyorlardı. \s1 İsa Ginnesarʼda \r (Matta 14:34‑36) \p \v 53 İsaʼyla \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* gölü geçtiler. Ginnesar taraflarında karaya vardıktan sonra tekneyi bağladılar. \v 54 Tekneden indiklerinde halk İsaʼyı hemen tanıdı. \v 55 Koşa koşa gidip o bölgedeki herkese haber verdiler. İnsanlar İsaʼnın gittiği her yere döşekler üzerinde hastalarını getiriyordu. \v 56 İsa o bölgedeki köylere, kasabalara ve çiftliklere gitti. Her yerden insanlar hastalarını çarşı meydanlarına getiriyordu. Hastalar İsaʼnın elbisesinin eteğine dokunabilmek için yalvardılar. Dokunanların hepsi hastalığından kurtuldu. \c 7 \s1 Allahʼın buyruğu ve insan adetleri \r (Matta 15:1‑20) \p \v 1 \w Yeruşalimʼden|lemma="Yeruşalim"\w* gelen \w Ferisiler\w* ve bazı Tevrat uzmanları İsaʼnın etrafına toplandılar. \v 2 İsaʼnın bazı \w öğrencilerinin|lemma="öğrenci"\w* \w murdar\w*, yani din adetine göre yıkanmamış ellerle yemek yediğini gördüler. \v 3 Çünkü \w Ferisiler\w*, aslında bütün Yahudiler, ellerini iyice yıkamadan yemek yemezler. Böylece atalarının adetlerine uyarlar. \v 4 Çarşıdan dönünce de yıkanmadan yemezler. Bunun gibi daha bir sürü adete uyarlar. Meselâ, bardakları, su kaplarını ve bakır tencereleri suya batırıp çıkarırlar. \p \v 5 \w Ferisiler\w* ve Tevrat uzmanları İsaʼyı sorguya çektiler: “\w Öğrencilerin|lemma="öğrenci"\w* neden atalarımızın adetlerine uymadan yaşıyorlar? Niçin \w murdar\w* ellerle yemek yiyorlar?” \p \v 6 İsa onlara, “Sizi ikiyüzlüler!” dedi. “Yeşaya Peygamberʼin hakkınızda söylediği sözler ne kadar doğru! Yazıldığı gibi: Allah diyor ki, \q1 ‘Bu halk beni dudaklarıyla sayıyor, \q2 ama yürekleri benden uzaktır. \q1 \v 7 Boşuna bana tapıyorlar. \q2 Vaaz ettikleri insan buyruklarıdır.’\f + \fr 7:7 \fr*\ft \+xt Yeşaya 29:13\+xt*\ft*\f* \m \v 8 Allahʼın buyruklarını bir kenara bıraktınız ve insan adetlerine uyuyorsunuz.” \p \v 9 Bir de onlara şunu söyledi: “Kendi adetlerinizi sürdürmek için Allahʼın buyruğunu bir kenara atmayı çok iyi beceriyorsunuz! \v 10 Örneğin: Musa şöyle dedi: ‘Annenize babanıza, saygı gösterin’\f + \fr 7:10 \fr*\ft \+xt Çıkış 20:12; Yasanın Tekrarı 5:16\+xt*\ft*\f* ve ‘Kim annesini ve babasını aşağılarsa, ölüm cezasını hak eder.’\f + \fr 7:10 \fr*\ft \+xt Çıkış 21:17; Levililer 20:9\+xt*\ft*\f* \v 11 Ancak siz diyorsunuz ki, eğer bir kişi anne babasına, ‘Size verebileceğim şeyler kurbandır yani Allahʼa adaktır’ derse, \v 12 artık annesi babası için bir şey yapmasına izin vermiyorsunuz. \v 13 Böylece kuşaktan kuşağa aktardığınız adetlerle Allahʼın sözünü geçersiz kılıyorsunuz. Buna benzer daha birçok şey yapıyorsunuz.” \p \v 14 İsa kalabalığı tekrar yanına çağırıp şöyle dedi: “Hepiniz beni dinleyin ve anlayın: \v 15-16 İnsanın içine giren hiçbir şey onu kirletemez.\f + \fr 7:15‑16 \fr*\fk Onu kirletemez \fk*\ft İnsanı dini adetler bakımından murdar kılamaz, ibadete katılması yasak durumuna sokamaz.\ft*\f* İnsanı kirleten şey, ağızdan çıkandır.”\f + \fr 7:15‑16 \fr*\ft Birçok Grekçe el yazması, “Kulağı olan işitsin!” sözlerini de içerir (bkz. \+xt Markos 4:9,23\+xt*).\ft*\f* \p \v 17 İsa kalabalığı bırakıp bir eve girdi. O zaman \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* İsaʼya bu benzetmenin anlamını sordular. \v 18 O da onlara şöyle dedi: “Demek siz de anlamıyorsunuz. Bilmez misiniz, dışardan ağza giren hiçbir şey insanı kirletemez.\f + \fr 7:18 \fr*\fk İnsanı kirletemez \fk*\ft \+xt 7:15‑16\+xt* ayetindeki dipnota bakınız.\ft*\f* \v 19 Çünkü onun yüreğine girmez, sadece onun midesine girer, oradan da dışarı atılır.” İsa bu sözlerle bütün yiyeceklerin temiz olduğunu söyledi. \p \v 20 İsa şöyle devam etti: “İnsanı kirleten şey, insanın içinden çıkandır. \v 21 Çünkü kötü düşünceler içten, insanın yüreğinden çıkar. Bunlar, evlilik dışı seksüel ilişkiler, hırsızlık, adam öldürme, \v 22 zina, açgözlülük, kin, hile, azgın seksüel hareketler, kıskançlık, iftira, gurur ve akılsızlığa yol açar. \v 23 İşte, bütün bu kötülükler içten çıkar ve insanı kirletir.” \s1 Fenikeli kadının imanı \r (Matta 15:21‑28) \p \v 24 İsa oradan kalkıp Sur şehrinin bölgesine gitti. Bir eve girdi ve kimsenin bunu bilmesini istemedi. Ama gizlenemedi. \v 25 Bir kadın İsaʼnın hakkındaki haberi duydu. \w Şeytani ruha|lemma="Şeytani ruh"\w* tutulmuş bir kızı vardı. Kadın hemen gelip İsaʼnın ayaklarının dibine kapandı. \v 26 Bu kadın Yahudi değildi, Suriyeʼnin Fenike bölgesinde doğmuş bir Grekti. Kızından cini çıkarması için İsaʼya yalvarıp durdu. \p \v 27 İsa ona şöyle dedi: “Bırak, önce çocuklar karınlarını doyursunlar. Çünkü çocukların ekmeğini alıp köpeklerin önüne atmak doğru değil.” \p \v 28 Kadın da İsaʼya şöyle cevap verdi: “Efendimiz, masanın altındaki köpekler bile çocukların ekmek kırıntılarıyla besleniyor.” \p \v 29 İsa ona, “Böyle uygun cevap verdiğin için gidebilirsin” dedi. “Cin kızından çıktı.” \p \v 30 Kadın da evine dönüp kızını yatakta yatarken buldu. Cin ondan çıkmıştı. \s1 İsa sağır dilsize şifa veriyor \p \v 31 İsa, Sur taraflarından ayrıldı. Sayda şehrinden ve Dekapolis bölgesinden geçerek Celile Gölüʼne döndü. \v 32 İsaʼya zorlukla konuşan sağır bir adamı getirdiler. Adama dokunup şifa vermesi için İsaʼya yalvardılar. \p \v 33 İsa onu kalabalıktan çıkardı, tek başına yanına aldı. Parmaklarını onun kulaklarına soktu. Sonra parmağına tükürüp adamın diline dokundu. \v 34 Göğe baktı. Derin bir ah çekerek, “Effata!” yani “Açıl!” dedi. \v 35 Adamın kulakları hemen açıldı, dili çözüldü ve düzgün konuşmaya başladı. \p \v 36 İsa kimseye söylemesinler diye oradakilere sıkı sıkıya emretti. Ama ne kadar onlara emrettiyse de, o kadar daha fazla anlattılar. \v 37 Halk son derece büyük bir hayret içindeydi. “Yaptığı her şey iyi” dediler. “Sağırların kulaklarını açıyor ve dilsizleri konuşturuyor.” \c 8 \s1 İsa dört bin kişiyi doyuruyor \r (Matta 15:32‑39) \p \v 1 O günlerde yine büyük bir kalabalık toplandı. Yiyecek hiçbir şeyleri yoktu. O zaman İsa \w öğrencilerini|lemma="öğrenci"\w* yanına çağırıp onlara şöyle dedi: \v 2 “Halka acıyorum. Üç gündür yanımdalar ve yiyecek bir şeyleri yok. \v 3 Onları aç karnına evlerine gönderirsem, yolda bayılırlar. Hem de bazıları uzak yoldan geldiler.” \p \v 4 \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* şöyle cevap verdi: “Bunları doyurmak için insan nereden ekmek bulabilir? Burası ıssız yer.” \p \v 5 İsa onlara, “Kaç ekmeğiniz var?” diye sordu. \p “Yedi tane” dediler. \p \v 6 İsa kalabalığa yere oturmalarını emretti. Sonra yedi ekmeği alıp şükretti, böldü ve dağıtmaları için \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* verdi. Onlar da kalabalığa dağıttılar. \v 7 Birkaç tane küçük balıkları da vardı. İsa bunlar için de şükretti ve öğrencilerin onları da dağıtmalarını söyledi. \v 8 Halk yiyip doydu. Yemek artıklarından yedi sepet dolusu toplandı. \v 9 Orada aşağı yukarı dört bin kişi vardı. İsa onları evlerine gönderdi. \v 10 Bundan hemen sonra öğrencileriyle birlikte tekneye bindi ve Dalmanuta taraflarına geçti. \p \v 11 \w Ferisiler\w* gelip İsaʼyla tartışmaya başladılar. Oʼnu denemek için gökten mucizevi bir işaret göstermesini istediler. \v 12 İsa içinden derin bir ah çekip şöyle dedi: “Bu kuşak neden mucizevi bir işaret istiyor? Size doğrusunu söylüyorum: bu kuşağa hiçbir işaret gösterilmeyecek.” \v 13 Onları bırakıp yine tekneye bindi ve gölün öbür kenarına geçti. \s1 Ferisilerin öğrettiklerinden sakının \r (Matta 16:5‑12) \p \v 14 \w Öğrenciler|lemma="öğrenci"\w* ekmek almayı unutmuşlardı. Teknede onların yanında sadece bir ekmek vardı. \v 15 İsa onları şöyle uyardı: “Dikkat edin! \w Ferisilerin|lemma="Ferisiler"\w* ve \w Hirodesʼin|lemma="Hirodes"\w*\f + \fr 8:15 \fr*\fk Hirodes \fk*\ft İsaʼyı bebekken öldürmeye çalışmış Büyük Hirodesʼin oğlu Hirodes Antipa. \+xt Matta 2:13‑16; Luka 3:1\+xt*\ft*\f* mayasından sakının!” \p \v 16 \w Öğrenciler|lemma="öğrenci"\w* de birbirleriyle tartışmaya başladılar. “Ekmeğimiz yok diye öyle konuşuyor” dediler. \p \v 17 İsa bunu fark edince onlara şöyle dedi: “Neden ekmeğimiz yok diye birbirinizle tartışıyorsunuz? Hâlâ anlamıyor, akıl erdiremiyor musunuz? Kafanız bu kadar mı kalın? \v 18 Gözleriniz var, görmüyor musunuz? Kulaklarınız var, işitmiyor musunuz? Hatırlamıyor musunuz? \v 19 Beş ekmeği beş bin kişi için böldüğüm zaman, kaç sepet dolusu ekmek ve balık parçası topladınız?” \p Oʼna, “On iki sepet” dediler. \p \v 20 “Yedi ekmeği dört bin kişi için böldüğüm zaman, kaç sepet dolusu ekmek ve balık parçası topladınız?” \p Oʼna, “Yedi sepet” dediler. \p \v 21 İsa onlara, “Hâlâ anlamıyor musunuz?” diye sordu. \s1 İsa Beytsaydaʼda kör bir adama şifa veriyor \p \v 22 İsa ile \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* Beytsayda köyüne geldikleri zaman, bazı kişiler İsaʼya kör bir adam getirdiler. İsaʼnın ona dokunup şifa vermesi için yalvardılar. \v 23 İsa da kör adamı elinden tutup köyden dışarı çıkardı ve onun gözlerine tükürdü. Sonra elleriyle ona dokundu. “Bir şey görüyor musun?” diye sordu. \p \v 24 Adam yukarı baktı ve şöyle dedi: “İnsanlar görüyorum. Gördüğüm insanlar ağaçlara benziyorlar, ama yürüyorlar.” \p \v 25 İsa bir daha elleriyle adamın gözlerine dokundu. Adam gözlerini iyice açtı. Gözleri şifa bulmuştu. Her şeyi açıkça görebiliyordu. \v 26 İsa adama “Köye uğramadan evine dön!” dedi. \s1 Petrus İsaʼyı Mesih olarak tanıyor \r (Matta 16:13‑20; Luka 9:18‑21) \p \v 27 İsa \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* birlikte oradan ayrıldı, Filipus Sezariyesi çevresindeki köylere gitti. Yolda öğrencilerine sordu: “İnsanlar benim kim olduğumu söylüyorlar?” \p \v 28 Onlar da İsaʼya şöyle cevap verdiler: “ ‘Vaftizci Yahya,’ diyorlar, bazıları da ‘İlyas’ ya da ‘eski peygamberlerden biri’ diyorlar.” \p \v 29 İsa “Ya siz? Sizce ben kimim?” diye sordu. \p Petrus Oʼna şöyle cevap verdi: “Sen Mesihʼsin.” \p \v 30 İsa da, “Benim hakkımda kimseye bir şey söylemeyin” diye \w öğrencilerini|lemma="öğrenci"\w* uyardı. \s1 İsa ölüp dirileceğini bildiriyor \r (Matta 16:21‑28; Luka 9:22‑27) \p \v 31 İsa \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* şunu öğretmeye başladı: “\w İnsan Oğluʼnun|lemma="İnsan Oğlu"\w* çok acı çekmesi lazım. Halkın liderleri, başrahipler ve Tevrat uzmanları tarafından reddedilip öldürülmesi, üç gün sonra ölümden dirilmesi lazım.” \v 32 İsa bunları açıkça söyledi. Petrus Oʼnu bir kenara çekip azarlamaya başladı. \p \v 33 Fakat İsa dönüp \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* baktı ve Petrusʼu şöyle azarladı: “Çekil önümden, Şeytan!\f + \fr 8:33 \fr*\fk Çekil önümden, Şeytan! \fk*\ft İsaʼyı sevdiği için Petrus Oʼnun ölmesini önlemek istedi. Bunu yaparken Petrus bilmeyerek Şeytanʼın konuşmacısı oldu. Bu sebeple İsa onu Şeytan diye azarladı.\ft*\f* Çünkü düşüncelerin Allahʼtan değil, insandandır.” \s1 İsaʼnın peşinden gitmenin bedeli \r (Matta 10:38‑39; Luka 14:27; 17:33; Yuhanna 12:25) \p \v 34 İsa hem kalabalığı, hem de \w öğrencilerini|lemma="öğrenci"\w* çağırıp onlara şöyle dedi: “Bir kişi peşimden gelmek isterse, kendini gözden çıkarsın, çarmıhını yüklensin\f + \fr 8:34 \fr*\fk Çarmıhını yüklensin \fk*\ft İsa için acı çekip ölmeyi bile göze alsın.\ft*\f* ve yolumu tutsun. \v 35 Çünkü kim canını kurtarmak isterse, onu kaybedecek. Ama kim canını benim ve \w Müjdeʼnin|lemma="Müjde"\w* uğruna kaybederse, onu kurtaracak. \v 36 Bir kişi bütün dünyayı kazanırsa, ama kendi canını kaybederse ona ne faydası olur? \v 37 İnsan, kendi canına karşılık olarak ne verebilir ki? \v 38 Bu sadık olmayan\f + \fr 8:38 \fr*\fk Sadık olmayan \fk*\ft Grekçe söz zinacı kadın anlamındadır. Tevrat anlayışına göre Allahʼın halkı kocasına sadık bir karı gibi olmalıydı. Oysa halk putlara tapıp Allahʼa sadık kalmadı.\ft*\f* ve günahkâr kuşağın önünde her kim benden ve sözlerimden utanırsa, \w İnsan Oğlu\w* da geldiğinde, ondan utanacak. İnsan Oğlu \w Babasıʼnın|lemma="Baba"\w* görkemiyle ve kutsal meleklerle birlikte gelecek.” \c 9 \p \v 1 Sonra İsa onlara şöyle dedi: “Size doğrusunu söylüyorum: burada duran bazı kişiler \w Allahʼın Krallığıʼnın|lemma="Allahʼın Krallığı"\w* güçlü bir şekilde geldiğini görmeden ölümü tatmayacaklar.” \s1 İsaʼnın görünüşü değişiyor \r (Matta 17:1‑13; Luka 9:28‑36) \p \v 2 Altı gün sonra İsa, Petrusʼu, Yakubʼu ve Yuhannaʼyı yanına aldı. Onları yüksek bir dağın tepesine çıkardı. Orada yalnızdılar. Önlerinde İsaʼnın görünüşü tamamen değişti. \v 3 Oʼnun elbiseleri çok parlak bir beyazlığa dönüştü, öyle bir beyazlık ki, dünyadaki hiçbir çamaşırcı bunu beceremezdi. \v 4 Sonra onlara İlyas ve Musa göründü. İsaʼyla konuşuyorlardı. \p \v 5 Petrus da söze karışıp İsaʼya, “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w* iyi ki buradayız” dedi. “Üç çardak\f + \fr 9:5 \fr*\fk Çardak \fk*\ft Ağaç dallarından örülmüş küçük ev.\ft*\f* kuralım: biri senin için, biri Musa için, biri de İlyas için.” \v 6 Petrus ne söyleyeceğini bilmiyordu. Hepsi de çok korkmuşlardı. \p \v 7 O sırada bir bulut onların üstüne gölge yaptı. Bulutun içinden bir ses şöyle dedi: “Sevgili \w Oğlum|lemma="Oğul"\w* budur. Oʼnu dinleyin!” \p \v 8 \w Öğrenciler|lemma="öğrenci"\w* hemen etraflarına baktılar, fakat yanlarında İsaʼdan başka kimseyi görmediler. \p \v 9 Dağdan inerlerken İsa onları uyardı: “\w İnsan Oğlu\w* ölümden dirilene kadar, gördüklerinizi kimseye anlatmayın” dedi. \v 10 Onlar da bu buyruğa uydular. Ama aralarında, “Ölümden dirilmek de ne demek?” diye tartıştılar. \p \v 11 Sonra İsaʼya şunu sordular: “Tevrat uzmanları neden, ‘Önce İlyas gelmeli’ diyorlar?” \p \v 12 İsa onlara şöyle cevap verdi: “Evet, İlyas önce gelecek ve her şeyi yeniden düzene koyacak. Ama nasıl olur da, Kutsal Yazılarʼda \w İnsan Oğluʼnun|lemma="İnsan Oğlu"\w* çok acı çekip hiçe sayılacağı yazılmıştır? \v 13 Ben size şunu söylüyorum: İlyas zaten geldi. Ona istedikleri gibi yaptılar. Böylece onun hakkında yazılanlar yerine geldi.” \s1 İsa bir çocuğu cinden kurtarıyor \r (Matta 17:14‑23; Luka 9:37‑45) \p \v 14 İsaʼyla beraberindekiler diğer \w öğrencilerin|lemma="öğrenci"\w* yanına dönünce, onların etrafında büyük bir kalabalık gördüler. Tevrat uzmanları öğrencilerle tartışıyorlardı. \v 15 İsaʼyı görür görmez bütün kalabalık büyük bir şaşkınlığa kapıldı. Koşarak Oʼnu selamladılar. \p \v 16 İsa, “Ne tartışıyorsunuz?” diye sordu. \p \v 17 Kalabalığın içinden biri şöyle cevap verdi: “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*, oğlumu sana getirdim. Cine tutulmuş, konuşamıyor. \v 18 Cin oğlumu tuttuğu zaman, onu yere yıkıyor. Oğlum ağzından köpükler saçıyor, dişlerini gıcırdatıyor. Bedeni kaskatı kesiliyor. Senin \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* cini kovmalarını söyledim, ama beceremediler.” \p \v 19 İsa onlara şöyle dedi: “Ey imansız kuşak! Ne zamana kadar sizinle beraber olacağım? Ne zamana kadar size katlanacağım? Çocuğu bana getirin.” \p \v 20 Çocuğu Oʼna getirdiler. İsaʼyı görünce, çocuğu hemen cin çarptı. Çocuk yere düştü, yuvarlanmaya ve ağzından köpük saçmaya başladı. \p \v 21 İsa çocuğun babasına sordu: “Çocuk ne zamandan beri bu vaziyette?” \p Babası, “Küçüklüğünden beri” diye cevap verdi. \v 22 “Cin, çocuğu yok etmek için onu sık sık ateşe, ya da suya atıyor. Ama senin elinden bir şey gelirse, bize acı, yardım et!” \p \v 23 İsa adama şöyle dedi: “Niçin ‘senin elinden bir şey gelirse’ diyorsun? İman eden kişi için her şey mümkündür.” \p \v 24 Çocuğun babası hemen yüksek sesle, “İman ediyorum! Ama imanım zayıf. Ne olur, bana yardım et!” dedi. \p \v 25 İsa kalabalığın koşup toplanmaya başladığını görünce, \w şeytani ruhu|lemma="şeytani ruh"\w* azarladı ve ona şöyle dedi: “Ey sen, çocuğu dilsiz ve sağır yapan ruh! Sana emrediyorum, ondan çık ve bir daha ona girme!” \p \v 26 Ruh yüksek sesle bağırıp çocuğu kuvvetle sarsarak ondan çıktı. Çocuk ölü gibi oldu. Birçok kişi onun için, “Öldü!” dediler. \v 27 Ama İsa onu elinden tutup kaldırdı, çocuk da ayağa kalktı. \p \v 28 Sonra İsa bir eve girdi. İsaʼyla yalnızken \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* Oʼna şunu sordular: “Biz cini neden kovamadık?” \p \v 29 İsa onlara şöyle dedi: “Bu tür cin ancak duayla çıkabilir.” \s1 İsa ölüp dirileceğini ikinci kez bildiriyor \r (Matta 17:22‑23; Luka 9:43‑45) \p \v 30 Oradan çıkıp Celile bölgesini dolaşmaya başladılar. Ama İsa, kimsenin bunu bilmesini istemedi. \v 31 Çünkü \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* ders veriyordu. Onlara şöyle dedi: “\w İnsan Oğlu\w* insanların eline teslim edilecek. Oʼnu öldürecekler. Ancak öldükten üç gün sonra dirilecek.” \v 32 Ama İsaʼnın bu sözünü anlamadılar. Oʼna sormaya da korktular. \s1 En büyük kim? \r (Matta 18:1‑5; Luka 9:46‑48) \p \v 33 İsa \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* Kefernahum kasabasına gitti. Eve girdikten sonra onlara şunu sordu: “Yolda neyi tartışıyordunuz?” \v 34 Cevap vermediler, çünkü yolda aralarında kimin en önemli olduğunu tartışmışlardı. \p \v 35 İsa oturup on iki \w elçisini|lemma="elçi"\w* yanına çağırdı ve onlara şöyle dedi: “Kim birinci olmak isterse, herkesin arasında en sonuncu ve herkesin hizmetkârı olmalı.” \p \v 36 Sonra İsa bir çocuğu elinden tutup aralarına aldı. Onu kucağına alarak öğrencilerine şöyle dedi: \v 37 “Her kim böyle bir çocuğu benim adıma kabul ederse, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni değil, beni Gönderenʼi kabul etmiş olur.” \s1 Bize karşı olmayan, bizden yanadır \r (Luka 9:49‑50) \p \v 38 Yuhanna İsaʼya şöyle dedi: “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*, senin adınla cin kovan bir kişiyi gördük. Biz de ona engel olmaya çalıştık, çünkü bizden biri değildi.” \p \v 39 Ama İsa şöyle dedi: “Ona engel olmayın! Çünkü benim adımla mucize yapan hiç kimse bundan hemen sonra beni kötüleyemez. \v 40 Kim bize karşı değilse, bizden yanadır. \v 41 Mesihʼe bağlı olduğunuz için size kim bir bardak su verirse, size doğrusunu söylüyorum: ödülsüz kalmayacak. \s1 İnsanları iman yolundan saptırmanın cezası \r (Matta 18:6‑9; Luka 17:1‑2) \p \v 42 Ama bana iman eden bu küçüklerden birini yoldan saptıran kişinin vay haline! Boynuna büyük bir değirmen taşı asılıp denize atılması o kişi için daha iyi olur. \v 43-44 Elin seni iman yolundan saptırırsa, onu kes at! Senin için tek elle sonsuz yaşama kavuşmak, iki elle cehenneme, o sönmez ateşe gitmekten iyidir.\f + \fr 9:43‑44 \fr*\ft Bazı Grekçe el yazmaları \+xt ayet 48|link-href="MRK 9:48"\+xt*ʼdeki sözleri buraya da ekler.\ft*\f* \v 45-46 Ayağın seni iman yolundan saptırırsa, onu kes at! Senin için tek ayakla sonsuz yaşama kavuşmak, iki ayakla cehenneme atılmaktan iyidir.\f + \cat dup\cat*\fr 9:45‑46 \fr*\ft Bazı Grekçe el yazmaları \+xt ayet 48|link-href="MRK 9:48"\+xt*ʼdeki sözleri buraya da ekler.\ft*\f* \v 47 Gözün seni iman yolundan saptırırsa, onu çıkar at! Senin için tek gözle \w Allahʼın Krallığıʼna|lemma="Allahʼın Krallığı"\w* girmek, iki gözle cehenneme atılmaktan iyidir. \v 48 Orada, \q1 ‘Onları yiyen kurtçuklar ölmez \q2 ve yakan ateş sönmez.’\f + \fr 9:48 \fr*\ft \+xt Yeşaya 66:24\+xt*\ft*\f* \m \v 49 Çünkü herkes ateşle tuzlanacak.\f + \fr 9:49 \fr*\fk Herkes ateşle tuzlanacak. \fk*\ft Allahʼa getirilen kurbanlar tuzlanarak paklanırdı. Bakınız \+xt Levililer 2:13\+xt* ayetine. İsaʼnın peşinden gelenlerse, ateş gibi canlarını yakan dertlerle pak hale getirilecek.\ft*\f* \p \v 50 Tuz iyi bir şeydir. Ama tuz tuzluluğunu kaybederse, ona bir daha neyle tuz tadı verilebilir? İçinizde tuz olsun ve birbirinizle barış içinde yaşayın.” \c 10 \s1 Boşanma \r (Matta 19:1‑12; Luka 16:18) \p \v 1 İsa oradan kalkıp Yahudiye bölgesine ve \w Şeria\w* Irmağıʼnın öte tarafına gitti. Yine Oʼnun etrafına kalabalıklar toplandı ve her zamanki gibi İsa onlara vaaz etti. \p \v 2 Bazı \w Ferisiler\w* gelip İsaʼyı denemek için şunu sordular: “Erkeğin karısını boşaması Tevratʼa uygun mudur?” \p \v 3 İsa onlara şu soruyla cevap verdi: “Musa size neyi emretti?” \p \v 4 Onlar da “Musa, erkeğin bir boşanma kâğıdı yazıp karısını boşamasına izin verdi” dediler. \p \v 5 Ama İsa onlara şöyle dedi: “Musa size bu buyruğu inatçılığınız yüzünden verdi. \v 6 Daha dünyanın başında, ‘Allah onları erkek ve kadın olarak yarattı.’\f + \fr 10:6 \fr*\ft \+xt Yaratılış 1:27\+xt*\ft*\f* \v 7 ‘Bunun için adam annesini ve babasını bırakacak, karısına bağlanacak \v 8 ve ikisi bir beden olacak.’\f + \fr 10:8 \fr*\ft \+xt Yaratılış 2:24\+xt*\ft*\f* Böylece, onlar artık iki değil, bir bedendirler. \v 9 Bu sebeple, Allahʼın birleştirdiğini insan ayırmasın.” \p \v 10 Evdeyken, İsaʼnın \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* Oʼna bu konuyu tekrar sordular. \v 11 O da onlara şöyle dedi: “Kim karısını boşayıp başka kadınla evlenirse, karısına karşı zina işlemiş olur. \v 12 Kadın kocasını boşayıp başka erkeğe varırsa, o da zina işlemiş olur.” \s1 İsaʼya küçük çocukları getiriyorlar \r (Matta 19:13‑15; Luka 18:15‑17) \p \v 13 Bazıları İsaʼya çocuklarını getirdiler. Onlara dokunup bereket dilemesini istediler. Ama \w öğrenciler|lemma="öğrenci"\w* çocukları getirenleri azarladılar. \v 14 İsa bunu görünce kızdı. Onlara şöyle dedi: “Bırakın, çocuklar bana gelsin. Onlara engel olmayın. Çünkü \w Allahʼın Krallığı\w* çocuklar gibi olanlarındır. \v 15 Size doğrusunu söylüyorum: Kim Allahʼın Krallığıʼnı bir çocuk gibi kabul etmezse, oraya asla girmeyecek.” \v 16 Sonra çocukları kucakladı, elleriyle onlara dokunup bereket diledi. \s1 Zenginler Allahʼın Krallığıʼna zor girer \r (Matta 19:16‑30; Luka 18:18‑30) \p \v 17 İsa yolculuğa çıkarken, bir adam koşarak Oʼna geldi ve önünde diz çöküp şunu sordu: “İyi \w Öğretmen|lemma="öğretmen"\w*! Sonsuz yaşama kavuşmak için ne yapmalıyım?” \p \v 18 İsa adama şöyle dedi: “Neden bana ‘iyi’ diyorsun? Allahʼtan başka iyi olan yoktur. \v 19 Oʼnun buyruklarını biliyorsun: Adam öldürmeyin, zina etmeyin, çalmayın, yalan yere şahitlik etmeyin, kimsenin hakkını yemeyin, annenize ve babanıza saygı gösterin.”\f + \fr 10:19 \fr*\ft \+xt Çıkış 20:12‑16; Yasanın Tekrarı 5:16‑20\+xt*\ft*\f* \p \v 20 Adam da İsaʼya şöyle cevap verdi: “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*, bütün bunları zaten gençliğimden beri yerine getiriyorum.” \p \v 21 İsa adamın gözlerinin içine baktı ve onu sevdi. “Bir eksiğin var” dedi. “Git, bütün malını sat ve parasını fakirlere dağıt. İşte o zaman gökte hazinen olacak. Sonra gel, benim peşime düş.” \p \v 22 Adam bunu duyunca suratını astı ve üzüntü içinde ayrıldı, çünkü malı mülkü çoktu. \p \v 23 İsa etrafına bakıp \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* şöyle dedi: “Mal mülk sahipleri için \w Allahʼın Krallığıʼna|lemma="Allahʼın Krallığı"\w* girmek ne kadar zordur!” \p \v 24 Öğrencileri bu sözlere şaşırıp kaldılar. İsa sözüne devam edip onlara şöyle dedi: “Çocuklar, Allahʼın Krallığıʼna girmek ne kadar zordur. \v 25 Devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Allahʼın Krallığıʼna girmesinden daha kolaydır.” \p \v 26 \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* daha da fazla hayret ettiler. Birbirlerine, “Öyleyse, kim kurtulabilir?” diye sordular. \p \v 27 İsa onlara dikkatle bakıp şöyle dedi: “İnsan için bu imkansız, ama Allah için değil. Allah için her şey mümkün.” \p \v 28 Petrus İsaʼya, “Bak” dedi. “Biz her şeyi bıraktık, senin peşine düştük.” \p \v 29-30 İsa da şunları söyledi: “Size doğrusunu söylüyorum: benim için ve \w Müjde\w* için evini, kardeşlerini, kız kardeşlerini, annesini, babasını, çocuklarını ya da tarlalarını bırakmış olan herkes bunların yüz katını alacak. Şimdi bu dünyada, çekeceği eziyetlerle birlikte, evler, kardeşler, kız kardeşler, anneler, çocuklar ve tarlalara kavuşacak. Hem de gelecek dünyada sonsuz yaşama sahip olacak. \v 31 Ne var ki, şimdi birinci olan birçokları sonuncu olacak, sonuncular da birinci olacaklar.” \s1 İsa ölüp dirileceğini üçüncü kez bildiriyor \r (Matta 20:17‑19; Luka 18:31‑34) \p \v 32 İsa ve yanındakiler yola çıkmış \w Yeruşalimʼe|lemma="Yeruşalim"\w* gidiyorlardı. İsa da onların önünden yürüyordu. \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* şaşkınlık içindeydi; arkadan gelenler de korkuyorlardı. İsa on iki \w elçisini|lemma="elçi"\w* tekrar bir kenara çekti ve yakın bir zamanda Oʼnun başına neler geleceğini onlara anlatmaya başladı: \v 33 “Bakın, Yeruşalimʼe gidiyoruz. \w İnsan Oğlu\w* başrahiplere ve Tevrat uzmanlarına teslim edilecek. Oʼnu ölüm cezasına çarptıracaklar. Oʼnu yabancıların eline teslim edecekler. \v 34 Oʼnunla alay edecek, Oʼna tükürecekler. Oʼnu kamçılayacak ve öldürecekler. Ama üç gün sonra O ölümden dirilecek.” \s1 Yakubʼla Yuhannaʼnın dileği \r (Matta 20:20‑28) \p \v 35 Sonra Zebediʼnin oğulları Yakubʼla Yuhanna, İsaʼya yaklaşıp şöyle dediler: “\w Öğretmenimiz|lemma="öğretmen"\w*, senden bir dileğimiz var: istediğimizi bizim için yapar mısın?” \p \v 36 O da, “Sizin için ne yapmamı istiyorsunuz?” diye sordu. \p \v 37 Oʼna, “İzin ver de, sen görkemli krallığına kavuşunca birimiz sağında, öbürümüz solunda otursun” dediler. \p \v 38 Ama İsa onlara, “Siz ne istediğinizi anlamıyorsunuz” dedi. “Benim içtiğim acı dolu bardaktan içebilir misiniz? Benim vaftiz olduğum gibi vaftiz olabilir misiniz?” \p \v 39 Oʼna, “Evet, bunu yapabiliriz!” dediler. \p İsa onlara şöyle cevap verdi: “Gerçi benim içtiğim bardaktan içeceksiniz. Benim vaftiz olduğum gibi vaftiz olacaksınız. \v 40 Ama sağımda ya da solumda kimin oturacağına karar vermek bana düşmez. Bu yerler kimler için hazırlanmışsa, onlara verilecek.” \p \v 41 Öbür on \w öğrenci\w* bunu duyunca Yakubʼla Yuhannaʼya kızmaya başladı. \v 42 Ama İsa hepsini yanına çağırıp şöyle dedi: “Bildiğiniz gibi, milletlerin liderleri sayılanlar, halklarına baskı yaparlar ve devlet adamları onları ezerler. \v 43 Sizin aranızda böyle olmasın. Aranızda büyük olmak isteyen, diğerlerine hizmetkâr olsun. \v 44 Aranızda birinci olmak isteyen, herkese kul köle olsun. \v 45 Çünkü, \w İnsan Oğlu\w* Oʼna hizmet edilsin diye gelmedi. Hayır, O hizmet etmeye ve kendi canını feda ederek birçok kişiyi günaha esirlikten kurtarmaya geldi.” \s1 İsa kör Bartimayʼın gözlerini açıyor \r (Matta 20:29‑34; Luka 18:35‑43) \p \v 46 Eriha kasabasına geldiler. İsa, \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* ve büyük bir kalabalıkla birlikte oradan ayrıldı. O sırada Bartimay, yani Timay oğlu, adlı kör bir dilenci yol kenarında oturuyordu. \v 47 Yoldan geçenin Nasıralı İsa olduğunu işitince, şöyle bağırmaya başladı: “Davud Oğlu\f + \fr 10:47 \fr*\fk Davud Oğlu \fk*\ft Mesihʼe verilen adlardan biri. Peygamberler Mesihʼin Davud soyundan geleceğini bildirmişlerdi.\ft*\f* İsa, bana acı!” \p \v 48 Birçok kişi onu susturmak için azarladı. Bu kez o daha da fazla bağırmaya başladı: “Ey Davud Oğlu, bana acı!” \p \v 49 İsa durdu. “Onu buraya çağırın!” dedi. \p Kör adamı çağırıp ona şöyle dediler: “Gözün aydın! Haydi kalk. O seni çağırıyor.” \v 50 Adam da paltosunu bir yana atıp ayağa kalktı ve İsaʼya yaklaştı. \p \v 51 İsa ona dönüp, “Senin için ne yapmamı istiyorsun?” diye sordu. \p Kör adam Oʼna şöyle cevap verdi: “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*, görmek istiyorum.” \p \v 52 İsa ona şöyle dedi: “Gidebilirsin, imanın seni kurtardı.” Adamın gözleri o anda açıldı. Yolda İsaʼnın peşinden gitmeye başladı. \c 11 \s1 İsa Yeruşalimʼe Kral olarak giriyor \r (Matta 21:1‑11; Luka 19:28‑40; Yuhanna 12:12‑19) \p \v 1 \w Yeruşalimʼe|lemma="Yeruşalim"\w* yaklaşıyorlardı. Zeytin Dağıʼnın yamacındaki Beytfaci ve Beytanya köylerine vardılar. İsa \w öğrencilerinden|lemma="öğrenci"\w* ikisini önden gönderdi. \v 2 Onlara şöyle dedi: “Karşınızdaki köye gidin. Köye girer girmez bir yere bağlı bir sıpa bulacaksınız. Ona daha önce hiç kimse binmemiştir. Onu çözün ve bana getirin. \v 3 Bir kişi size, ‘Niçin bunu yapıyorsunuz?’ derse, ona deyin ki: ‘Efendimizʼin ona ihtiyacı var. Onu hemen geri gönderecek.’ ” \p \v 4 Gittiler, sıpayı bir evin dışında sokakta buldular. Kapının yanında bir yere bağlıydı. Onu çözdüler. \v 5 Etrafta duranlardan bazı kişiler onlara, “Ne yapıyorsunuz?” diye sordular. “Sıpayı niçin çözüyorsunuz?” \v 6 \w Öğrenciler|lemma="öğrenci"\w* İsaʼnın söylediği gibi cevap verdiler, oradakiler de onları rahat bıraktılar. \v 7 Öğrenciler sıpayı İsaʼya getirip paltolarını üzerine koydular. İsa da sıpaya bindi. \v 8 Birçok kişi paltolarını yola serdi. Başkaları da kırlıktan yapraklı dallar kesip yola serdiler. \v 9 Önden gidenler ve arkadan gelenler şöyle bağırıp durdular: \q1 “Hozana!”\f + \fr 11:9 \fr*\fk Hozana! \fk*\ft Aramice “Şimdi kurtar” anlamına gelen “hoşana” kelimesi, Kutsal Kitapʼta krallardan ve özellikle Mesihʼten yardım dilemek ve onları selamlamak için kullanılıyor.\ft*\f* \b \q1 “Rabbin \w adıyla|lemma="ad"\w* gelene övgüler olsun!”\f + \fr 11:9 \fr*\ft \+xt Mezmur 118:25,26\+xt*\ft*\f* \b \q1 \v 10 “Atamız Davudʼun yaklaşan krallığı kutlu olsun!” \b \q1 “En yücelerde hozana!”\f + \fr 11:10 \fr*\fk En yücelerde hozana! \fk*\ft \+xt Ayet 9|link-href="MRK 11:9"\+xt*ʼdaki ilk dipnota bakınız.\ft*\f* \p \v 11 İsa \w Yeruşalimʼe|lemma="Yeruşalim"\w* girdi. Tapınağa gidip her tarafı gözden geçirdi. Fakat artık saat geç olmuştu. Bu sebepten on iki \w elçisiyle|lemma="elçi"\w* birlikte Beytanya köyüne döndü. \s1 Meyvesiz incir ağacı \r (Matta 21:18‑19) \p \v 12 Onlar ertesi gün Beytanya köyünden ayrıldıklarında İsa acıktı. \v 13 Uzaktan bol yapraklı bir incir ağacı gördü. Aslında incir mevsimi değildi. Yine de üzerinde bir şey var mı diye bakmak için İsa ağaca yaklaştı. Fakat yapraktan başka bir şey bulmadı.\f + \fr 11:13 \fr*\fk İncir mevsimi değildi \fk*\ft İncir toplama mevsimi gelmediği için bol yapraklı ağaçta küçük de olsa incir bulunmalıydı. Ağaç kendilerini imanlı gösteren ama hayatlarında iman etmenin sonuçları olmayan insanlara benzer.\ft*\f* \v 14 Ağaca, “Artık hiç kimse senden bir daha meyve yemesin!” dedi. \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* bunu işittiler. \s1 İsa satıcıları tapınak avlusundan kovuyor \r (Matta 21:12‑17; Luka 19:45‑48) \p \v 15 \w Yeruşalimʼe|lemma="Yeruşalim"\w* vardıklarında İsa, tapınak avlusuna gidip oradan satıcıları ve alışveriş yapanları dışarı atmaya başladı. Yabancı para değiştirenlerin masalarını ve güvercin satanların iskemlelerini devirdi. \v 16 Hiç kimsenin tapınak avlularından yük taşımasına izin vermedi. \v 17 Halka vaaz edip şöyle dedi: “Kitapʼta şöyle yazılmıyor mu: ‘Benim evime, bütün milletlerin ibadet evi denilecek’?\f + \fr 11:17 \fr*\ft \+xt Yeşaya 56:7\+xt*\ft*\f* Ama siz onu haydut yatağına çevirdiniz!”\f + \fr 11:17 \fr*\ft \+xt Yeremya 7:11\+xt*\ft*\f* \p \v 18 Başrahipler ve Tevrat uzmanları bunu işitince, İsaʼyı yok etmek için bir yol aramaya başladılar. İsaʼdan korkuyorlardı, çünkü bütün halk Oʼnun vaazlarına hayrandı. \p \v 19 Akşam olunca, İsaʼyla \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* şehirden çıktılar. \s1 İncir ağacından alınacak ders \r (Matta 21:20‑22) \p \v 20 Ertesi sabah onlar oradan geçerken incir ağacının kökünden kuruduğunu fark ettiler. \v 21 Petrus İsaʼnın söylediklerini hatırladı ve “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*, bak!” dedi. “Senin lanetlediğin incir ağacı kurumuş!” \p \v 22 İsa ona şöyle cevap verdi: “Allahʼa imanınız olsun. \v 23 Size doğrusunu söylüyorum: Kim şu tepeye ‘Kalk ve denize atıl!’ derse ve yüreğinde hiç şüphe etmeden söylediği şeyin olacağına iman ederse, onun söylediği olacak. \v 24 Bunun için size diyorum: duada her ne dilerseniz, onu aldığınıza iman edin ve dileğiniz olacak. \v 25-26 Ayağa kalkıp dua ettiğiniz zaman, bir kişiye dargınsanız, onu bağışlayın. Öyle ki, gökteki \w Babanız|lemma="Baba"\w* da sizin suçlarınızı bağışlasın.”\f + \fr 11:25‑26 \fr*\ft Bazı Grekçe el yazmaları, “Ama siz bağışlamazsanız, gökteki Babanız da sizin suçlarınızı bağışlamaz” sözlerini de ekler (bkz. \+xt Matta 6:15; 18:35\+xt*).\ft*\f* \s1 İsaʼnın yetkisi sorguya çekiliyor \r (Matta 21:23‑27; Luka 20:1‑8) \p \v 27 İsaʼyla \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* yine \w Yeruşalimʼe|lemma="Yeruşalim"\w* geldiler. İsa tapınak avlularında gezinirken, başrahipler, Tevrat uzmanları ve halkın liderleri Oʼna yaklaştılar. \v 28 Şöyle dediler: “Bu şeyleri ne yetkiyle yapıyorsun? Bu şeyleri yapmak için sana bu yetkiyi veren kim?” \p \v 29 İsa onlara şöyle cevap verdi: “Ben de size tek bir soru soracağım. Eğer bana cevap verirseniz, size bu şeyleri ne yetkiyle yaptığımı söyleyeceğim. \v 30 Yahyaʼnın \w vaftiz\w* etme yetkisi Allahʼtan\f + \fr 11:30 \fr*\fk Allahʼtan \fk*\ft Harfi harfine “gökten.” Yahudiler Allahʼın adını boş yere söylememek için Allah yerine “gök” derlerdi.\ft*\f* mı, yoksa insandan mıydı? Bana cevap verin!” \p \v 31 Bu soruyu aralarında şöyle tartışmaya başladılar: “ ‘Allahʼtan’ dersek, ‘O zaman, ona neden inanmadınız?’ diyecek. \v 32 Ama ‘İnsandan’ dersek…” Halkın tepkisinden korktukları için böyle konuştular. Çünkü herkes Yahyaʼnın gerçekten peygamber olduğuna inanıyordu. \p \v 33 Böylece İsaʼya, “Bilmiyoruz” diye cevap verdiler. \p Bunun üzerine İsa onlara şöyle dedi: “Öyleyse, ben de bu şeyleri ne yetkiyle yaptığımı size söylemeyeceğim.” \c 12 \s1 Bağ kiracıları benzetmesi \r (Matta 21:33‑46; Luka 20:9‑19) \p \v 1 Sonra İsa o insanlara benzetmelerle konuşmaya başladı. “Bir adam üzüm bağı dikmiş” dedi. “Etrafına duvar çekmiş, üzüm çiğneme çukurunu kazmış, bir de gözetleme kulesi yapmış. Sonra bağını bağcılara kiralamış ve yolculuğa çıkmış. \v 2 Üzüm toplama zamanı gelince bağ sahibi bağın ürününden payına düşeni almak için bağcılara bir köle göndermiş. \v 3 Ama bağcılar köleyi yakalayıp dövmüş, boş elle geri göndermişler. \v 4 Adam bu sefer bağcılara başka bir köle göndermiş. Bağcılar onu başından yaralayıp aşağılamışlar. \v 5 Adam bir köle daha yollamış. Bağcılar onu öldürmüşler. Gönderdiği bir sürü kişiyi ya dövmüşler, ya da öldürmüşler. \p \v 6 Adamın bağcılara göndereceği tek bir kişi kalmış. O da çok sevdiği oğluymuş. ‘Oğluma saygı gösterirler’ diyerek en son onu bağcılara göndermiş. \p \v 7 Fakat bağcılar birbirleriyle şöyle konuşmuşlar: ‘Mirasçı budur! Haydi onu öldürelim, o vakit miras bizim olur.’ \v 8 Onu tutup öldürmüşler ve bağdan dışarı atmışlar. \p \v 9 Peki, bağ sahibi ne yapacak? Gelip o bağcıları yok edecek, bağı başkalarına verecek. \v 10 Kutsal Yazılarʼda şu sözleri hiç okumadınız mı? \q1 ‘İnşaatçıların reddettiği taş, \q2 binanın köşe taşı\f + \fr 12:10 \fr*\fk Binanın köşe taşı \fk*\ft Köşede iki duvarı birleştiren ve dolayısıyla bütün binayı bir arada tutan binanın en önemli taşı. Bazı uzmanlara göre kemeri bir arada tutmak için yerleştirilen son taş. Bu benzetmeye göre Mesih liderler tarafından reddedilecek ve sonra kurtarıcı ve kral olacaktı.\ft*\f* oldu. \q1 \v 11 Bu iş Rabʼdendir, \q2 gözümüzde harika bir şeydir.’ ”\f + \fr 12:11 \fr*\ft \+xt Mezmur 118:22,23\+xt*\ft*\f* \p \v 12 Yahudi liderleri İsaʼyı yakalamak istediler, çünkü İsaʼnın bu benzetmeyi onlara karşı anlattığını anladılar. Fakat halktan korktular. Bu sebeple onu bırakıp gittiler. \s1 Sezarʼa vergi ödemek \r (Matta 22:15‑22; Luka 20:20‑26) \p \v 13 Sonra liderler \w Ferisilerden|lemma="Ferisiler"\w* ve \w Hirodesçilerden|lemma="Hirodesçiler"\w* bazılarını yolladılar. İsaʼyı söyleyeceği bir sözle tuzağa düşürmek istiyorlardı. \v 14 İsaʼnın yanına gelip şöyle dediler: “\w Öğretmenimiz|lemma="öğretmen"\w*! Biliyoruz ki sen dürüst bir adamsın. İnsanların düşüncelerine önem vermiyorsun. Çünkü insanlar arasında ayrım yapmıyorsun, ama Allahʼın yolunu doğru öğretiyorsun. Sezarʼa vergi ödemek Tevratʼa uygun mu, değil mi? Ödeyelim mi, ödemeyelim mi?” \p \v 15 İsa ise onların ikiyüzlülüğünü bildiği için şöyle dedi: “Neden beni tuzağa düşürmeye çalışıyorsunuz? Bana bir \w gümüş para\w* getirin de ona bir göz atayım.” \v 16 Parayı getirdiler. İsa da onlara sordu: “Burada kimin resmi var, kimin adı yazılı?” \p Oʼna, “Sezarʼın” dediler. \p \v 17 İsa da onlara şöyle dedi: “Sezarʼın hakkını Sezarʼa verin, Allahʼın hakkını Allahʼa verin.” \p O zaman onlar İsaʼya büsbütün hayret ettiler. \s1 Diriliş gerçeği \r (Matta 22:23‑33; Luka 20:27‑40) \p \v 18 Sonra \w Sadukilerden|lemma="Sadukiler"\w* bazıları İsaʼya geldi. Sadukiler “Ölümden diriliş diye bir şey yoktur” derler. İsaʼya şunu sordular: \v 19 “\w Öğretmenimiz|lemma="öğretmen"\w*, Tevratʼta Musa bize şöyle buyurdu: ‘Bir adamın kardeşi ölürse ve karısını çocuksuz dul bırakırsa, o adam ölen kardeşinin soyunu devam ettirmek için onun karısını alsın.’ \v 20 Diyelim ki yedi kardeş varmış. Birincisi bir kadınla evlenmiş fakat çocuğu olmadan ölmüş. \v 21 İkinci kardeş de aynı kadını almış ve çocuk yapmadan o da ölmüş. Üçüncüsüne de aynı şey olmuş. \v 22 Yani yedi kardeş de soyunu devam ettirememiş. En sonunda kadın da ölmüş. \v 23 Herkes ölümden dirildiği zaman kadın kimin karısı olacak? Çünkü yedi kardeş aynı kadınla evlenmişti.” \p \v 24 İsa onlara şöyle dedi: “Siz Kutsal Yazılarʼı ve Allahʼın gücünü bilmediğiniz için yanılıyorsunuz, öyle değil mi? \v 25 Çünkü insanlar ölümden dirilince, ne evlenirler, ne de kocaya giderler. Aksine, gökteki melekler gibi olurlar. \v 26 Ölülerin dirilmesine gelince, Musaʼnın kitabında alevlenen çalı hakkındaki bölümü hiç okumadınız mı? Allah orada şöyle der: ‘Ben İbrahimʼin Allahı, İshakʼın Allahı ve Yakubʼun Allahıʼyım.’\f + \fr 12:26 \fr*\ft \+xt Çıkış 3:6\+xt*\ft*\f* \v 27 O ölülerin Allahı değil, yaşayanların Allahıʼdır. Bu konuda çok yanılıyorsunuz.” \s1 En önemli buyruk \r (Matta 22:34‑40; Luka 10:25‑28) \p \v 28 Tevrat uzmanlarından biri gelip nasıl tartıştıklarını işitti. İsaʼnın onlara ne kadar güzel bir cevap verdiğini fark etti. Bunun üzerine İsaʼya sordu: “Buyrukların hangisi en önemli?” \p \v 29 İsa şöyle cevap verdi: “En önemli buyruk şudur: ‘Dinleyin, ey İsrailoğulları, Rab, yalnız Rab, Allahımızʼdır. \v 30 Allahınız Rabbi bütün yüreğinizle, bütün canınızla, bütün aklınızla ve bütün gücünüzle sevin.’\f + \fr 12:30 \fr*\ft \+xt Yasanın Tekrarı 6:4,5\+xt*\ft*\f* \v 31 İkinci buyruk şudur: ‘Komşunuzu kendinizi sevdiğiniz gibi sevin.’\f + \fr 12:31 \fr*\ft \+xt Levililer 19:18\+xt*\ft*\f* Bunlardan daha önemli buyruk yoktur.” \p \v 32 Tevrat uzmanı İsaʼya, “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*, doğru söyledin!” dedi, “ ‘O birdir ve Oʼndan başkası yok.’ \v 33 Oʼnu bütün yüreğinizle, bütün aklınızla ve bütün gücünüzle sevmek ve komşunuzu kendinizi sevdiğiniz gibi sevmek, yakılan adak ve kurbanların hepsinden daha önemlidir.” \p \v 34 İsa adamın nasıl akıllıca cevap verdiğini fark edince ona, “Sen \w Allahʼın Krallığıʼndan|lemma="Allahʼın Krallığı"\w* uzak değilsin!” dedi. Ondan sonra kimse artık İsaʼya soru sormaya cesaret etmedi. \s1 Mesih kimin oğlu? \r (Matta 22:41‑46; Luka 20:41‑44) \p \v 35 İsa tapınak avlusunda vaaz ederken şöyle konuşmaya başladı: “Nasıl oluyor da Tevrat uzmanları Mesihʼin Davud Oğlu olduğunu söylüyorlar? \v 36 Çünkü Davudʼun kendisi \w Kutsal Ruhʼun|lemma="Kutsal Ruh"\w* aracılığıyla şunu söyledi: \q1 ‘Rab Efendimʼe şöyle dedi: \q1 Senin düşmanlarını ayaklarının altına sereceğim. \q1 O zamana kadar sağımda otur.’\f + \fr 12:36 \fr*\ft \+xt Mezmur 110:1\+xt*\ft*\f* \m \v 37 Davud Mesihʼe ‘Efendim’ dediğine göre, Mesih nasıl Davudʼun oğlu olabilir?” \p Orada duran büyük kalabalık İsaʼyı zevkle dinliyordu. \s1 Tevrat uzmanlarından sakının \r (Matta 23:5‑7; Luka 20:45‑47) \p \v 38 İsa vaazına şöyle devam etti: “Tevrat uzmanlarından sakının. Onlar uzun \w kaftanlar|lemma="kaftan"\w* içinde dolaşmayı severler. Çarşılarda selam almaya bayılırlar. \v 39 \w Toplantı yerlerinde|lemma="toplantı yeri"\w* ve ziyafetlerde en saygın yerlere oturmak isterler. \v 40 Dul kadınları kandırıp mallarını mülklerini ellerinden alırlar. Gösteriş için uzun uzun dua ederler. Böyle kişiler çok ağır bir ceza alacaklar.” \s1 Dul kadının bağışı \r (Luka 21:1‑4) \p \v 41 İsa, tapınak avlusunda bağış kutusunun karşısında oturdu ve halkın oraya nasıl para attığına dikkat etti. Birçok zengin kişi bol para atıyordu. \v 42 Fakir bir dul kadın da gelip birkaç kuruş değerinde iki küçük bakır para\f + \fr 12:42 \fr*\fk Birkaç kuruş değerinde iki küçük bakır para \fk*\ft Aslı “bir kodrantes değerinde iki lepta” diye geçer. Bir leptos o zamanın en küçük bozuk parasıydı.\ft*\f* attı. \p \v 43 İsa \w öğrencilerini|lemma="öğrenci"\w* yanına çağırıp onlara şöyle dedi: “Size doğrusunu söylüyorum: bu fakir dul kadın, bağış kutusuna para atanların hepsinden daha çok verdi. \v 44 Çünkü bütün diğerleri servetlerinden artan parayı verdiler. Ama bu kadın fakir olduğu halde varını yoğunu, bütün geçimini bağışladı.” \c 13 \s1 Tapınağın yıkılması ve dünyanın sonunun işaretleri \r (Matta 24:1‑28; Luka 21:5‑24) \p \v 1 İsa tapınak avlusundan çıkarken, \w öğrencilerinden|lemma="öğrenci"\w* biri Oʼna, “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*!” dedi. “Bak ne biçim taşlar, ne biçim binalar!” \p \v 2 İsa ona şöyle cevap verdi: “Bu büyük binaları görüyor musunuz? Burada taş üstünde taş bırakılmayacak, hepsi yıkılacak.” \p \v 3 İsa, tapınağın karşısında Zeytin Dağıʼnda otururken Petrus, Yakub, Yuhanna ve Andreas özel olarak Oʼna şunu sordular: \v 4 “Bize söyle. Bu şeyler ne zaman olacak ve bütün bunların yerine geleceğini gösteren işaret nedir?” \p \v 5 İsa da onlara anlatmaya başladı: “Dikkat edin, kimse sizi aldatmasın. \v 6 Birçok kişi ortaya çıkıp benim adımı kullanacak. ‘Ben Mesihʼim’ deyip birçok kişiyi aldatacak. \v 7 Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyduğunuzda korkmayın. Bunların olması lazım, ama bu daha son demek değildir. \v 8 Çünkü millet millete, devlet devlete saldıracak. Yer yer depremler, kıtlıklar olacak. Bunlar doğum yapan kadının ilk sancıları gibi, sıkıntıların başlangıcıdır. \p \v 9 Sizlerse kendinizi kollayın! Sizi dava yerlerine teslim edecekler ve \w toplantı yerlerinde|lemma="toplantı yeri"\w* kamçılayacaklar. Benim yüzümden sizi valilerin ve kralların önüne getirecekler. Bu size şahitlik etme fırsatı olacak. \v 10 Fakat önce \w Müjdeʼnin|lemma="Müjde"\w* bütün milletlere duyurulması lazım. \v 11 Sizi tutuklayıp dava yerine teslim ettikleri zaman, ne söyleyeceğiz diye önceden kaygılanmayın. O anda söyleyeceğiniz sözler size verilecek. Zaten konuşan siz olmayacaksınız, \w Kutsal Ruh\w* olacak. \p \v 12 Kardeş kardeşi, baba evladını ölüme teslim edecek. Çocuklar da anne babalarına karşı ayaklanıp onları öldürtecekler. \v 13 Benim adım yüzünden herkes sizden nefret edecek. Ama kim sonuna kadar dayanırsa, o kurtulacak. \p \v 14 Tapınağın ‘kutsallığını bozan rezalet’\f + \fr 13:14 \fr*\ft \+xt Daniel 9:27; 11:31; 12:11\+xt*\ft*\f* olmaması gereken yerde duracak. (Okuyan anlasın!) Bunu görünce Yahudiye bölgesinde olanlar dağlara kaçsınlar. \v 15 Evin damında olan kişi ne aşağı insin, ne de bir şey almak için evine girsin. \v 16 Tarlada olan kişi de paltosunu almak için geri dönmesin. \v 17 Vay o günlerde hamile olanların ve bebek emzirenlerin haline! \v 18 Dua edin ki, bunlar kış vakti olmasın. \v 19 Çünkü o günler büyük bir eziyet zamanı olacak. Allahʼın dünyayı yarattığı zamandan bu yana böyle bir eziyet olmadı, bir daha da olmayacak. \p \v 20 Rab o günleri kısaltmasaydı, hiçbir insan kurtulmayacaktı. Ama Rab, seçilmiş olanlar, yani kendi seçtiği kişiler uğruna o günleri kısaltmıştır. \v 21 O zaman size birisi, ‘Bak, Mesih burada!’ ya da, ‘Bak, orada!’ derse, inanmayın. \v 22 Çünkü ‘Ben Mesihʼim’ ve ‘Ben peygamberim’ diyen yalancılar ortaya çıkacak. Ellerinden gelirse, Allahʼın seçtiği insanları saptırmak için mucizeler ve harikalar yapacaklar. \v 23 Bu sebeple siz dikkatli olun! Her şeyi size önceden söylüyorum. \p \v 24 Ama o günlerde, o eziyet zamanından sonra, \q1 ‘güneş kararacak, \q2 ay da ışığını vermeyecek. \q1 \v 25 Yıldızlar gökten düşecek \q2 ve gökteki güçler sarsılacak.’\f + \fr 13:25 \fr*\ft \+xt Yeşaya 13:10; 34:4\+xt*\ft*\f* \p \v 26 O zaman \w İnsan Oğluʼnun|lemma="İnsan Oğlu"\w* bulutlar içinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. \v 27 O vakit İnsan Oğlu melekleri gönderecek ve seçtiği kişileri dünyanın dört bucağından, yeryüzünün en uzak ucundan göğün en uzak ucuna kadar toplayacak. \p \v 28 İncir ağacından ders alın: dalları filizlenip yaprak çıkarınca, yaz mevsiminin yaklaştığını bilirsiniz. \v 29 Bunun gibi, bu olayların gerçekleştiğini görünce bileceksiniz ki \w Allahʼın Krallığı\w* yakındır, kapıdadır. \v 30 Size doğrusunu söylüyorum: bu kuşak yok olmadan bütün bu şeyler yerine gelecek. \v 31 Gök ve yer ortadan kalkacak ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacak. \s1 İsaʼnın geleceği zaman bilinmez \r (Matta 24:36‑44) \p \v 32 Yalnız, o günü ve o saati hiç kimse bilmiyor: ne gökteki melekler, ne de \w Oğul\w*, sadece \w Baba\w* biliyor. \v 33 Dikkat edin, gözünüzü dört açın! Çünkü o anın ne zaman geleceğini bilmiyorsunuz. \v 34 Bu durum, evini bırakıp yolculuğa çıkmış bir adama benzer. Gitmeden önce evini kölelerine emanet eder, herkese işini verir. Kapıdaki nöbetçiye de bekçilik yapmasını emreder. \v 35 Bu sebeple, tetikte durun, çünkü ev sahibinin ne vakit geleceğini bilmiyorsunuz. Akşam mı, gece yarısı mı, horoz öttüğü zaman mı, yoksa sabahleyin mi, belli olmaz. \v 36 Ansızın gelip sizi uykuda bulmasın. \v 37 Size söylediğimi herkese söylüyorum: tetikte durun.” \c 14 \s1 İsaʼyı öldürme planı \r (Matta 26:1‑5; Luka 22:1‑2; Yuhanna 11:45‑53) \p \v 1 \w Özgürlük Bayramı\w* ve \w Mayasız Ekmek Bayramı\w* iki gün sonra başlayacaktı. Başrahipler ve Tevrat uzmanları İsaʼyı hileyle yakalayıp öldürmek için bir yol arıyorlardı. \v 2 “Aman!” dediler. “Bayramda olmasın, yoksa halk ayaklanacak!” \s1 İsa Beytanyaʼda \r (Matta 26:6‑13; Yuhanna 12:1‑8) \p \v 3 İsa Beytanya köyünde, Simun adında bir adamın evindeydi. Simun daha önce \w cüzzam\w* hastasıydı. İsa yemek yerken bir kadın yanına geldi. Elinde kaymaktaşından\f + \fr 14:3 \fr*\fk Kaymaktaşından \fk*\ft Kaymaktaşı kristal haline gelmiş kireçten oluşmuş kolayca oyulan taştır. Bu tür kapların açılması için ince ucu elle kırılırdı.\ft*\f* bir kap vardı. Kapta çok pahalı saf hintsümbülü çiçeğinden yapılmış hoş kokulu yağ bulunuyordu. Kadın kabın ucunu kırdı, yağı yavaşça İsaʼnın başına döktü. \p \v 4 Oradakilerden bazıları buna kızdılar. Birbirlerine şöyle dediler: “Bu hoş kokulu yağ niye ziyan edildi? \v 5 Üç yüz \w gümüş paradan|lemma="gümüş para"\w* fazlaya satılabilir, parası fakirlere dağıtılabilirdi.” Böylece kadına sertçe çıkıştılar. \p \v 6 Ama İsa, “Kadını rahat bırakın!” dedi. “Niçin onu üzüyorsunuz? O bana güzel bir şey yaptı. \v 7 Fakirler her zaman sizinle olacak.\f + \fr 14:7 \fr*\ft Bakınız Tevratʼtaki \+xt Yasanın Tekrarı 15:11\+xt* ayetine.\ft*\f* İstediğiniz zaman onlara yardım edebilirsiniz. Ama ben her zaman sizinle olmayacağım. \v 8 Kadın elinden geleni yaptı. Bedenimi gömülmeye hazırlamak için üzerime yağ sürdü. \v 9 Size doğrusunu söylüyorum: \w Müjde\w* dünyanın neresinde duyurulursa, bu kadının yaptığı da anılacak.” \s1 Yahudaʼnın İsaʼya ihaneti \r (Matta 26:14‑16; Luka 22:3‑6) \p \v 10 İsaʼnın on iki \w elçisinden|lemma="elçi"\w* biri olan Yahuda İskariyot, İsaʼyı ele vermek için başrahiplere gitti. \v 11 Onlar bunu duyunca sevindiler. Yahudaʼya para ödemeye söz verdiler. O da İsaʼyı onların eline vermek için uygun bir fırsat aradı. \s1 Akşam yemeği \r (Matta 26:17‑30; Luka 22:7‑23; Yuhanna 13:21‑30) \p \v 12 \w Mayasız Ekmek Bayramıʼnın|lemma="Mayasız Ekmek Bayramı"\w* birinci gününde \w Özgürlük Bayram|lemma="Özgürlük Bayramı"\w* kuzuları kesilirdi. İsaʼnın \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* Oʼna sordular: “Bayram yemeğini nerede yemek istersin? Oraya gidip hazırlık yapalım.” \p \v 13 İsa \w öğrencilerinden|lemma="öğrenci"\w* iki kişiyi gönderdi. Onlara, “Şehre gidin” dedi. “Orada karşınıza \w testiyle|lemma="testi"\w* su taşıyan bir adam çıkacak. Onun arkasından gidin. \v 14 Adam bir eve girecek. O evin sahibine deyin ki, ‘\w Öğretmenimiz|lemma="öğretmen"\w*, “Misafir odam nerede?” diye soruyor. “Orada öğrencilerimle birlikte bayram yemeğini yemek istiyorum.” ’ \v 15 O size üst katta döşenmiş ve hazırlanmış büyük bir oda gösterecek. Bizim için orasını hazırlayın.” \p \v 16 İki \w öğrenci\w* çıkıp şehre gitti. Her şeyi İsaʼnın anlattığı gibi buldular. \w Özgürlük Bayram|lemma="Özgürlük Bayramı"\w* hazırlıklarını yaptılar. \p \v 17 Akşam olunca İsa on iki \w elçisiyle|lemma="elçi"\w* geldi. \v 18 Onlar sofraya oturmuş yemek yerken İsa şöyle dedi: “Size doğrusunu söylüyorum: aranızdan benimle yemek yiyen biri bana ihanet edecek!” \p \v 19 \w Öğrenciler|lemma="öğrenci"\w* üzülmeye başladılar ve teker teker Oʼna sordular: “Herhalde ben değilim?” \p \v 20 İsa onlara şöyle dedi: “On iki \w elçiden|lemma="elçi"\w* biridir. Benimle birlikte ekmeğini çanağa bandırandır. \v 21 Gerçi \w İnsan Oğlu\w* tıpkı kendisi hakkında yazıldığı gibi ölüme gidiyor. Ama \w İnsan Oğluʼna|lemma="İnsan Oğlu"\w* ihanet eden adamın vay haline! O adam hiç doğmasaydı, onun için daha iyi olurdu.” \p \v 22 Onlar yemek yerken, İsa eline ekmek aldı, şükredip onu böldü ve öğrencilerine verdi. “Alın, bu benim bedenimdir” dedi. \p \v 23 Sonra eline bir bardak şarap aldı, şükredip onlara verdi. Hepsi ondan içti. \v 24 Onlara, “Bu benim kanımdır” dedi. “Birçok kişi için akıtılan antlaşma kanıdır. \v 25 Size doğrusunu söylüyorum: \w Allahʼın Krallığıʼnda|lemma="Allahʼın Krallığı"\w* yenisini içeceğim güne kadar asmanın ürününden bir daha içmeyeceğim.” \p \v 26 İlahi söyledikten sonra, İsa ve \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* çıkıp Zeytin Dağıʼna doğru gittiler. \s1 Öğrencileri İsaʼyı terk ediyor \r (Matta 26:31‑35; Luka 22:31‑34; Yuhanna 13:36‑38) \p \v 27 İsa onlara şöyle dedi: “Hepiniz beni terk edeceksiniz. Çünkü şöyle yazılmıştır: \q1 ‘Çobanı vuracağım, \q2 koyunlar da darmadağın olacak.’\f + \fr 14:27 \fr*\ft \+xt Zekeriya 13:7\+xt*\ft*\f* \m \v 28 Ama ben ölüp dirildikten sonra önünüzden Celileʼye gideceğim.” \p \v 29 Petrus İsaʼya, “Herkes seni terk etse de ben asla terk etmem!” dedi. \p \v 30 O zaman İsa ona şöyle dedi: “Sana doğrusunu söylüyorum: bu gece, horoz iki defa ötmeden, sen beni üç defa inkâr edeceksin.” \p \v 31 Petrus ise ısrarla şöyle dedi: “Seninle birlikte ölmem lazım olsa bile, seni asla inkâr etmem!” Hepsi de aynı şeyi söyledi. \s1 Getsemani bahçesinde \r (Matta 26:36‑46; Luka 22:39‑46) \p \v 32 Böylece Getsemani adındaki bahçeye geldiler. İsa \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* şöyle dedi: “Ben dua ederken burada oturun.” \v 33 Yanına Petrusʼu, Yakubʼu ve Yuhannaʼyı aldı. Endişe ve derin bir sıkıntı hissetmeye başladı. \v 34 Onlara şöyle dedi: “Ben ölüm derecesinde üzüntülüyüm. Burada kalın ve uyanık durun.” \p \v 35 İsa biraz ileri gitti, yere kapandı. Eğer mümkünse acı çekeceği saati yaşamamak için dua etmeye başladı. \v 36 “Abba!\f + \fr 14:36 \fr*\fk Abba \fk*\ft Abba kelimesi Aramiceʼde baba anlamına gelir.\ft*\f* \w Baba\w*!” dedi. “Sen her şeyi yapabilirsin. Bu bardağı\f + \fr 14:36 \fr*\fk Bu bardağı \fk*\ft Allahʼın insanları cezalandırması bardaktan boşaltılan sersemleten içkiye benzetilir \+xt Yeşaya 51:17\+xt*. Buradaki “bardak” sözü, İsaʼnın çarmıhta insanların yerine günahlarının cezasını çekmesini anlatır.\ft*\f* benden uzaklaştır. Yine de, benim istediğim değil, senin istediğin olsun.” \p \v 37 İsa döndüğünde \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* uykuda buldu. Petrusʼa, “Simun, uyuyor musun?” dedi. “Bir saat bile uyanık duramadın mı? \v 38 Uyanık durun. Denendiğinizde günaha düşmemek için dua edin. Ruh istekli, ama beden zayıftır.” \p \v 39 Tekrar onlardan uzaklaşıp aynı sözlerle dua etti. \v 40 Geri geldiğinde onları yine uykuda buldu. Çünkü gözleri ağırlaşmıştı. İsaʼya ne cevap vereceklerini bilemediler. \p \v 41 İsa üçüncü defa gelip onlara şöyle dedi: “Hâlâ uyuyor ve dinleniyorsunuz! Yeter artık! Saat geldi. Bakın, \w İnsan Oğlu\w* günahkârların eline teslim ediliyor. \v 42 Kalkın, gidelim! Bakın, bana ihanet eden adam yaklaşıyor!” \s1 İsa tutuklanıyor \r (Matta 26:47‑56; Luka 22:47‑53; Yuhanna 18:3‑12) \p \v 43 İsa daha konuşurken, on iki \w elçiden|lemma="elçi"\w* biri olan Yahuda geldi. Yanında bir kalabalık vardı. Kılıçlar ve sopalar taşıyorlardı. Başrahipler, Tevrat uzmanları ve halkın liderleri onları yollamıştı. \p \v 44 İsaʼya ihanet eden Yahuda onlara şöyle bir işaret vermişti: “Kimi öpersem, İsa Oʼdur. Oʼnu yakalayın, sıkı tutup götürün.” \v 45 Yahuda gelir gelmez İsaʼya yaklaşıp, “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*”, dedi ve Oʼnu öptü. \v 46 Bunun üzerine adamlar İsaʼyı yakalayıp tutukladılar. \v 47 Ama İsaʼnın yanında olanlardan biri kılıcını çekti. Başrahibin kölesine vurup, onun kulağını kesti. \p \v 48 İsa gelenlere şöyle dedi, “Haydut muyum ki, beni kılıçlarla, sopalarla yakalamaya çıktınız? \v 49 Her gün tapınak avlusunda aranızda vaaz ediyordum. O zaman beni tutuklamadınız. Ama bunlar, Kutsal Yazılarʼın sözleri yerine gelsin diye oldu.” \v 50 Bunun üzerine bütün \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* İsaʼyı bırakıp kaçtılar. \p \v 51 İsaʼnın ardından gidenlerin arasında sadece keten çarşafa sarınmış bir delikanlı da vardı. Onu da tutmaya çalıştılar. \v 52 Ama o çarşafı bırakıp çırılçıplak kaçtı. \s1 İsa \w Meclisʼin|lemma="Meclis"\w* önünde \r (Matta 26:57‑68; Luka 22:54‑55,63‑71; Yuhanna 18:13‑14,19‑24) \p \v 53 İsaʼyı başrahibin evine götürdüler. Orada bütün önemli rahipler, liderler ve Tevrat uzmanları toplanmıştı. \v 54 Petrus ise İsaʼyı uzaktan izledi. Sonunda başrahibin avlusuna girdi. Görevlilerle birlikte oturmuş, ateş başında ısınıyordu. \p \v 55 Başrahipler ve \w Meclisʼin|lemma="Meclis"\w* öbür üyeleri İsaʼyı ölüm cezasına çarptırabilmek için Oʼna karşı şahitlik yapacak birilerini bulmaya çalışıyorlardı. Ama hiç bulamadılar. \v 56 Bir sürü kişi İsa hakkında yalancı şahitlik yaptı, ama şahitlikleri birbirine uymadı. \p \v 57 Kimi adamlar kalkıp İsa hakkında yalancı şahitlik yaptılar: \v 58 “Biz Oʼnun şöyle konuştuğunu işittik: ‘Elle yapılmış bu tapınağı yıkıp üç gün sonra elle yapılmamış başka bir tapınak kuracağım!’ ” dediler. \v 59 Ama bu konuda bile şahitlikleri birbirine uymadı. \p \v 60 Başrahip ayağa kalkıp orta yere çıktı ve İsaʼya şunu sordu: “Bu adamların sana karşı yaptıkları şahitliklere cevabın yok mu?” \v 61 Ama İsa sessiz kaldı, hiç cevap vermedi. \p Başrahip tekrar Oʼna sordu: “Övülmeye layık Olanʼın\f + \fr 14:61 \fr*\fk Övülmeye layık Olanʼın \fk*\ft Allah.\ft*\f* \w Oğlu|lemma="Oğul"\w* Mesih sen misin?” \p \v 62 İsa, “Evet” dedi. “Ben Oʼyum! Üstelik \w İnsan Oğluʼnun|lemma="İnsan Oğlu"\w*, kudret Sahibiʼnin sağında oturduğunu ve gökteki bulutlarla geldiğini göreceksiniz.” \p \v 63 Bunun üzerine başrahip elbiselerini yırttı\f + \fr 14:63 \fr*\fk Başrahip elbiselerini yırttı \fk*\ft Bir insanın kendini Allahʼla bir sayma suçunun ne kadar ağır bir suç olduğunu gösteren törensel davranış.\ft*\f* ve “Artık şahitlere ne ihtiyacımız kaldı?” dedi. \v 64 “Kendini Allahʼla bir saydığını siz kendiniz işittiniz. Kararınız ne?” \p Oradakilerin hepsi İsaʼnın ölüm cezasını hak ettiğine karar verdi. \v 65 Bazıları Oʼnun üzerine tükürmeye başladılar. Gözlerini bağlayıp Oʼnu yumrukladılar. “Haydi, peygamberliğini göster!” dediler. Nöbetçiler de Oʼnu aralarına alıp tokatladılar. \s1 Petrus İsaʼyı inkâr ediyor \r (Matta 26:69‑75; Luka 22:56‑62; Yuhanna 18:15‑18,25‑27) \p \v 66 Bu arada Petrus aşağıda, avluda bulunuyordu. Başrahibin bir hizmetçi kızı oradan geçti. \v 67 Petrusʼun ısınmakta olduğunu gördü. Ona dikkatle baktıktan sonra, “Sen de Nasıralı İsaʼyla birlikteydin” dedi. \p \v 68 Petrus ise bunu inkâr etti. “Ne söylüyorsun bilmiyorum, anlamıyorum da!” dedi. Sonra dışarıya avlunun kapısının önüne çıktı. Bu arada horoz öttü. \p \v 69 Hizmetçi kız Petrusʼu görünce etrafta duranlara yine “Bu adam da onlardandır!” demeye başladı. \v 70 Petrus bunu bir daha inkâr etti. \p Az sonra etrafta duranlar yine Petrusʼa, “Elbette onlardansın, çünkü sen de Celileʼdensin” dediler. \p \v 71 Bunun üzerine Petrus kendine lanet okuyup yemin etmeye başladı. “Bahsettiğiniz adamı tanımıyorum” dedi. \p \v 72 O anda horoz ikinci defa öttü. Petrus da İsaʼnın şu sözünü hatırladı: “Horoz iki kere ötmeden sen beni üç defa inkâr edeceksin.” Sonra yere çöküp hüngür hüngür ağlamaya başladı. \c 15 \s1 İsa Vali Pilatusʼun önünde \r (Matta 27:1‑2,11‑14; Luka 23:1‑5; Yuhanna 18:28‑38) \p \v 1 Sabah olunca başrahipler, liderler, Tevrat uzmanları ve \w Meclisʼin|lemma="Meclis"\w* öbür üyeleri danışma toplantısı yaptılar. Sonuç olarak İsaʼyı bağlayıp götürdüler ve Vali Pilatusʼa teslim ettiler. \p \v 2 Pilatus İsaʼyı sorguya çekti: “Sen Yahudilerin kralı mısın?” \p İsa ona şöyle cevap verdi: “Bunu sen söylüyorsun.” \p \v 3 Başrahipler İsaʼyı birçok şeyle suçlamaya başladılar. \v 4 Pilatus Oʼnu yine sorguya çekti. “Hiç cevap vermeyecek misin?” dedi. “Bak, seni ne kadar çok şeyle suçluyorlar!” \p \v 5 Ama İsa artık hiç cevap vermedi. Pilatus buna şaştı. \p \v 6 Pilatus her yıl \w Özgürlük Bayramıʼnda|lemma="Özgürlük Bayramı"\w* halkın istediği bir tutukluyu serbest bırakırdı. \v 7 O sırada hapiste Barabba adında bir adam vardı. Başka isyancılarla birlikte ayaklanma sırasında adam öldürmüştü. \v 8 Kalabalık toplanıp Pilatusʼtan kendileri için her yıl yaptığı gibi yapmasını rica etmeye başladılar. \p \v 9 Pilatus onlara şöyle karşılık verdi: “Yahudilerin Kralıʼnı serbest bırakmamı ister misiniz?” \v 10 Çünkü başrahiplerin İsaʼyı kıskandıklarını ve bu sebeple Oʼnu kendisine teslim ettiklerini biliyordu. \v 11 Ne var ki, başrahipler İsaʼnın değil de Barabbaʼnın serbest bırakılmasını istiyorlardı. Kalabalığı da bunu istemeye kışkırttılar. \p \v 12 Pilatus onlara bir daha sordu: “Peki, Yahudilerin kralı dediğiniz adama ne yapmamı istiyorsunuz?” \p \v 13 “Oʼnu çarmıha ger!” diyerek yine bağırdılar. \p \v 14 Pilatus onlara sordu: “Adam ne kötülük yaptı ki?” \p Ama halk daha da fazla bağırmaya devam etti: “Oʼnu çarmıha ger!” \p \v 15 Pilatus halkın gönlünü almak istiyordu. Onun için onlara Barabbaʼyı serbest bıraktı. Sonra İsaʼyı kamçılattı ve çarmıha gerilsin diye askerlere teslim etti. \s1 Askerler İsaʼyı aşağılıyor \r (Matta 27:27‑31; Yuhanna 19:2‑3) \p \v 16 Askerler İsaʼyı Pretoriyumʼa yani vali sarayına götürdüler. Bütün asker bölüğünü topladılar. \v 17 İsaʼya mor renkli bir \w kaftan\w* giydirdiler ve başına dikenlerden örülmüş bir taç koydular. \v 18 Sonra Oʼnu, “Yaşasın Yahudilerin kralı!” diye selamlamaya başladılar. \v 19 Başına sopayla vurdular, Oʼna tükürdüler ve diz çöküp önünde yere kapandılar. \v 20 İsaʼyla alay ettikten sonra üzerinden mor renkli \w kaftanı|lemma="kaftan"\w* çıkarıp kendi elbiselerini giydirdiler. Sonra Oʼnu çarmıha germek için dışarıya çıkardılar. \s1 İsa çarmıha geriliyor \r (Matta 27:32‑44; Luka 23:26‑43; Yuhanna 19:17‑25) \p \v 21 Yolda Simun adında Kireneli bir adamla karşılaştılar. İskender ve Rufusʼun babası olan Simun şehir dışından geliyordu. Askerler onu İsaʼnın çarmıhını taşımaya zorladılar. \v 22 İsaʼyı Golgota denilen yere götürdüler. Bu ad kafatası yeri demektir. \v 23 İsaʼya ilaçlı şarap\f + \fr 15:23 \fr*\fk İlaçlı şarap \fk*\ft Mür denilen baharat şarapla karıştırılarak ağrı kesici ilaç olarak kullanılırdı. Mür ayrıca parfüm olarak kullanılırdı.\ft*\f* sundular, fakat O kabul etmedi. \v 24 İsaʼyı çarmıha gerdiler. Sonra Oʼnun elbiselerini paylaşmak için, kim neyi alacak diye kura çektiler. \p \v 25 İsaʼyı çarmıha gerdikleri zaman saat dokuzdu. \v 26 Çarmıhta Oʼnu “Yahudilerin Kralı” diye suçlayan bir yazı vardı. \p \v 27-28 İsaʼyla birlikte, iki haydudu da çarmıha gerdiler. Biri sağındaki, öbürü solundaki çarmıhtaydı. \v 29 Oradan geçenler başlarını sallayıp İsaʼya hakaret ettiler: “Hey, sen tapınağı yıkıp üç günde yeniden kuracaktın! \v 30 Haydi, şimdi çarmıhtan inip kendini kurtar!” \p \v 31 Aynı şekilde başrahipler ve Tevrat uzmanları da İsaʼyla alay edip birbirlerine şöyle dediler: “Başkalarını kurtardı, ama kendini kurtaramıyor! \v 32 İsrailʼin kralı Mesih kendisiymiş! O zaman çarmıhtan insin de, bunu görelim ve iman edelim!” İsa ile birlikte çarmıha gerilmiş olanlar da Oʼna hakaret ettiler. \s1 İsaʼnın ölümü \r (Matta 27:45‑56; Luka 23:44‑49; Yuhanna 19:28‑30) \p \v 33 Saat öğleyin on iki olunca, bütün ülkenin üzerine karanlık çöktü. Bu karanlık saat üçe kadar sürdü. \v 34 Saat üçte İsa sesini yükselterek, “Elohi, Elohi, lema şevaktani?” dedi. Bu söz, “Allahım, Allahım, beni niçin terk ettin?” demektir.\f + \fr 15:34 \fr*\ft \+xt Mezmur 22:1\+xt*\ft*\f* \p \v 35 Orada duranların bazıları bunu işitince “Bakın, İlyasʼı çağırıyor!”\f + \fr 15:35 \fr*\fk İlyasʼı çağırıyor \fk*\ft İbranicede Allahım ve İlyas kelimelerinin konuşma şekilleri birbirine yakındır. Kolayca birbiriyle karıştırılır.\ft*\f* dediler. \p \v 36 Adamın biri koşup bir sünger aldı, onu ekşi şaraba\f + \fr 15:36 \fr*\fk Ekşi şaraba \fk*\ft Sulandırılan bu ekşi şarap işçilerin ve askerlerin susuzluğunu gidermek için kullanılırdı.\ft*\f* batırdı. Süngeri bir kamışın ucuna takarak İsaʼya içirmeye çalıştı. “Bakalım İlyas Oʼnu çarmıhtan indirmeye gelecek mi?” dedi. \p \v 37 Sonra İsa yüksek sesle bağırıp son nefesini verdi. \p \v 38 Tapınaktaki perde yukarıdan aşağıya kadar yırtılıp ikiye ayrıldı. \v 39 İsaʼnın karşısında duran yüzbaşı Oʼnun son nefesini nasıl verdiğini gördü. “Bu adam gerçekten \w Allahʼın Oğluʼydu|lemma="Allahʼın Oğlu"\w*!” dedi. \p \v 40 Bazı kadınlar da olup bitenleri uzaktan izliyorlardı. Onların arasında Mecdelli Meryem, küçük Yakubʼun ve Yusufʼun annesi Meryem ve Salome vardı. \v 41 İsa daha Celileʼdeyken bu kadınlar, Oʼnun peşinden gidip, Oʼna hizmet etmişlerdi. Oʼnunla birlikte \w Yeruşalimʼe|lemma="Yeruşalim"\w* gelen başka birçok kadın da oradaydı. \s1 İsa gömülüyor \r (Matta 27:57‑61; Luka 23:50‑56; Yuhanna 19:38‑42) \p \v 42 Akşam oluyordu. \w Hazırlık Günü\w*, yani \w Şabatʼtan|lemma="Şabat"\w* önceki gündü. \v 43 Bu sebeple Aramatyalı Yusuf cesaretini toplayıp Pilatusʼa gitti. Ondan İsaʼnın ölüsünü istedi. Yusuf \w Meclisʼin|lemma="Meclis"\w* saygıdeğer bir üyesiydi ve \w Allahʼın Krallığıʼnın|lemma="Allahʼın Krallığı"\w* gelişini umutla bekliyordu. \v 44 Pilatus İsaʼnın bu kadar çabuk öldüğü haberine şaştı. Onun için yüzbaşıyı çağırtıp, “Öleli çok oldu mu?” diye sordu. \v 45 Olup bitenleri yüzbaşıdan öğrendikten sonra, cesedi Yusufʼa verdi. \v 46 Yusuf keten bez satın aldı. Cesedi çarmıhtan indirdikten sonra beze sardı ve kayanın içine oyulmuş bir \w mezara|lemma="mezar"\w* koydu. Sonra mezarın girişine bir taş yuvarlayıp mezarı kapattı. \v 47 Mecdelli Meryem ve Yusufʼun annesi Meryem İsaʼnın cesedinin nereye koyulduğunu gördüler. \c 16 \s1 İsa dirilmiştir \r (Matta 28:1‑8; Luka 24:1‑12; Yuhanna 20:1‑10) \p \v 1 \w Şabat\w* günü geçtikten sonra Mecdelli Meryem, Yakubʼun annesi Meryem ve Salome hoş kokulu yağ satın aldılar. Gidip yağı İsaʼnın cesedine süreceklerdi. \v 2 Pazar günü çok erken, güneş doğarken \w mezara|lemma="mezar"\w* gittiler. \v 3 Yolda birbirlerine, “Mezarın girişini kapatan taşı bizim için kim yana yuvarlayacak?” diyorlardı. \p \v 4 Baktıklarında o kocaman taşın yana yuvarlanmış olduğunu fark ettiler. \v 5 \w Mezara|lemma="mezar"\w* girdikten sonra sağ tarafta oturan, beyaz \w kaftan\w* giyinmiş genç bir adam gördüler. Çok şaşırıp korktular. \p \v 6 Adam kadınlara “Korkmayın!” dedi. “Siz çarmıha gerilmiş olan Nasıralı İsaʼyı arıyorsunuz. O dirildi. Burada yok. İşte bakın, Oʼnu buraya yatırmışlardı. \v 7 Şimdi gidin, Petrusʼa ve İsaʼnın diğer \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* şöyle deyin: ‘İsa sizden önce Celileʼye gidiyor. Aynen size söylediği gibi, Oʼnu orada göreceksiniz.’ ” \p \v 8 Kadınlar dışarı çıkıp \w mezardan|lemma="mezar"\w* kaçtılar. Onları bir titreme ve şaşkınlık aldı. Korktukları için kimseye bir şey söylemediler.\f + \fr 16:8 \fr*\ft Markosʼun en eski el yazmaları burada sona eriyor. Daha sonraki el yazmalarının çoğunda, buraya alınan 9‑20 ayetleri de geçer.\ft*\f* \s1 İsa, öğrencilerine görünüyor \p \v 9 İsa, haftanın ilk günü, yani Pazar günü, erken saatlerde ölümden dirildi. İlk olarak Mecdelli Meryemʼe göründü. İsa bu kadından yedi cin kovmuştu. \v 10 Meryem gidip İsaʼnın izleyicilerine haber verdi. Onlar yas tutup ağlamaktaydılar. \v 11 İsaʼnın yaşadığını ve Meryemʼe göründüğünü işitince, inanmadılar. \p \v 12 Bundan sonra İsaʼnın iki izleyicisi kıra doğru giderken İsa onlara farklı bir şekilde göründü.\f + \fr 16:12 \fr*\fk Farklı bir şekilde göründü \fk*\ft İsaʼnın diriliş bedeni öncekinden farklıydı. Elle dokunabilirdi ve çarmıha gerilmesinden kalma yara izleri görünebilirdi ama kapalı kapılardan içeri girebilirdi. Tanıdıkları Oʼnu hemen tanıyamadılar.\ft*\f* \v 13 İki izleyici geri dönüp diğerlerine haber verdi. Fakat onlara da inanmadılar. \p \v 14 Daha sonra on bir \w öğrencisi|lemma="öğrenci"\w* yemek yerken İsa onlara göründü. İmansız ve inatçı oldukları için onları azarladı. Çünkü Oʼnu dirilmiş olarak görenlere inanmamışlardı. \p \v 15 İsa onlara şöyle buyurdu: “Bütün dünyaya gidin ve \w Müjdeʼyi|lemma="Müjde"\w* bütün insanlara duyurun. \v 16 Kim iman edip \w vaftiz\w* olursa, o kurtulacak. Ama kim iman etmezse, o hüküm giyecek. \v 17 İman edenlerin arasında şu mucizevi işaretler görülecek: benim adımla cinleri kovacaklar, yeni \w diller konuşacaklar|lemma="diller konuşmak"\w*. \v 18 Yılanları elleriyle tutacaklar, zehir içseler de zarar görmeyecekler. Elleriyle hastalara dokunacaklar ve hastalar şifa bulacak.” \p \v 19 Rab İsa on bir \w öğrencisiyle|lemma="öğrenci"\w* konuştuktan sonra göğe alındı ve Allahʼın sağında oturdu.\f + \fr 16:19 \fr*\fk Allahʼın sağında oturdu \fk*\ft Yani, Allahʼın önünde en güçlü, en şerefli yeri aldı.\ft*\f* \v 20 Onlar da gidip bu haberi her yerde duyurdular. Rab onlarla birlikte çalışıyordu ve söylediklerini mucizevi işaretlerle doğruluyordu.