\id JHN - Open Basic Turkish New Testament \usfm 3.0 \ide UTF-8 \h Yuhanna \toc1 Yuhannaʼnın Müjdesi \toc2 Yuhanna \toc3 Yu \mt1 Yuhannaʼnın Müjdesi \c 1 \s1 Her şeyden önce var olan Söz insan oldu \p \v 1 Başlangıçta Söz vardı, Söz Allahʼla birlikteydi ve Allah neyse Söz de Oʼydu. \v 2 O başlangıçta Allahʼla birlikteydi. \v 3 Her şey Sözʼün aracılığıyla yaratıldı. Yaratılmış olan hiçbir şey Oʼnsuz var olmadı. \v 4 Yaşam kaynağı Oʼydu ve bu yaşam insanların ışığıydı. \v 5 Işık\f + \fr 1:5 \fr*\fk Işık \fk*\ft Allah hakkında gerçek bilgiyi vererek insanları aydınlatan İsa Mesih.\ft*\f* karanlığı aydınlatır, karanlık\f + \fr 1:5 \fr*\fk Karanlık \fk*\ft İnsanları Allah konusunda bilgisiz tutmaya çalışan Şeytan ve onunla işbirliği yapan cinler ve insanlar.\ft*\f* ise ışığı söndüremedi. \p \v 6 Allahʼın gönderdiği Yahya adlı bir adam vardı. \v 7 Yahya Işık için şahitlik etmeye geldi. Öyle ki, onun şahitliği sayesinde herkes iman etsin. \v 8 Yahya Işık değildi ama Işık için şahitlik etmeye geldi. \p \v 9 Bütün insanları aydınlatan gerçek Işık dünyaya geliyordu. \v 10 Söz dünyadaydı. Dünya Oʼnun aracılığıyla var oldu. Fakat dünya Oʼnu tanımadı. \v 11 O kendi memleketine geldi, kendi halkı bile Oʼnu kabul etmedi. \v 12 Ama Söz kendisini kabul edenlere Allahʼın evlatları olma hakkını verdi. Bunlar Oʼnun adına güvenen kişilerdi. \v 13 Onlar kandan, bedenin isteğinden, ya da erkeğin isteğinden değil, Allahʼtan doğdular.\f + \fr 1:13 \fr*\fk Allahʼtan doğdular. \fk*\ft Allahʼın evlatları olma hakkına sahip olanlar bu ilişkiye Allahʼtan yeni ruhsal hayat alarak kavuşurlar.\ft*\f* \p \v 14 Söz insan oldu, aramızda yaşadı. Biz de Oʼnun yüceliğini, \w Babaʼdan|lemma="Baba"\w* gelen biricik \w Oğulʼun|lemma="Oğul"\w* yüceliğini gördük. O, lütuf ve gerçekle doludur. \p \v 15 Yahya Oʼnun için şahitlik ederken yüksek sesle şunu söyledi: “ ‘Benden sonra gelen, benden üstündür, çünkü O benden önce vardı,’ dediğim kişi budur.” \v 16 Evet hepimiz Oʼnun doluluğundan\f + \fr 1:16 \fr*\fk Doluluğundan \fk*\ft Söz olan İsa Mesih lütuf ve gerçekle doludur (\+xt Yuhanna 1:14\+xt*). Oʼna iman edenler bu bol lütuf kaynağından sürekli alırlar.\ft*\f* lütuf üzerine lütuf aldık. \v 17 Tevrat kanunları Musa aracılığıyla verildi, lütuf ve gerçek ise İsa Mesih aracılığıyla geldi. \v 18 Hiç kimse hiçbir zaman Allahʼı görmemiştir. Ama \w Babaʼnın|lemma="Baba"\w* bağrında olan ve kendisi Allah olan biricik \w Oğul\w* Oʼnu tanıttı. \s1 Yahya, Mesih hakkında şahitlik ediyor \p \v 19 Yahudi liderler Yahyaʼya kim olduğunu sormak için \w Yeruşalimʼden|lemma="Yeruşalim"\w* \w rahipler|lemma="rahip"\w* ve Levililer gönderdiler. Yahya şöyle şahitlik etti: \v 20 “Ben Mesih değilim” dedi. Bunu hiç inkâr etmeden açıkça söyledi. \p \v 21 Yahyaʼya sordular: “O zaman ne diyorsun? İlyas peygamber misin?” \p O da, “Hayır” dedi. \p “\w Beklediğimiz peygamber|lemma="beklediğimiz peygamber"\w* misin?” \p Cevap olarak, “Hayır, değilim” dedi. \p \v 22 Bunun üzerine ona şöyle dediler: “Sen kimsin? Bizi gönderenlere bir cevabımız olsun. Sen kendin için ne diyorsun?” \p \v 23 Yahya şöyle dedi: “Yeşaya Peygamberʼin söylediği gibi ben, ‘Rabbin yolunu düz yapın’, diye ıssız yerlerde sesini yükselten biriyim.”\f + \fr 1:23 \fr*\ft \+xt Yeşaya 40:3\+xt*\ft*\f* \p \v 24 Yahyaʼnın yanına gönderilen adamlar \w Ferisiydi|lemma="Ferisiler"\w*. \v 25 Onlar Yahyaʼya sordular: “Mademki sen ne Mesih, ne İlyas, ne de \w beklediğimiz peygambersin|lemma="beklediğimiz peygamber"\w*, o zaman niye \w vaftiz\w* ediyorsun?” \p \v 26 Yahya onlara şöyle cevap verdi: “Ben suyla \w vaftiz\w* ediyorum. Ama aranızda tanımadığınız bir kişi duruyor. \v 27 Benden sonra gelen Oʼdur. Ben Oʼnun ayaklarındaki sandalet bağlarını çözmeye layık değilim.” \p \v 28 Bu olaylar \w Şeria\w* ırmağının öte tarafındaki Beytanya köyünde oldu. Yahya orada \w vaftiz\w* ediyordu. \s1 Yahya İsa hakkında şahitlik ediyor \p \v 29 Yahya ertesi gün İsaʼnın kendisine doğru geldiğini gördü ve şöyle dedi: “Bakın, bu Allah Kuzusu, dünyanın günahını ortadan kaldıran! \v 30 Oʼnun hakkında şöyle demiştim: ‘Benden sonra bir adam gelecek, O benden daha üstündür, çünkü benden önce vardı.’ \v 31 Ben Oʼnun kim olduğunu fark etmedim. Ama O, İsrail halkına tanıtılsın diye suyla \w vaftiz\w* etmeye geldim.” \p \v 32 Yahya şahitliğine şöyle devam etti: “\w Kutsal Ruhʼun|lemma="Kutsal Ruh"\w* gökten indiğini ve bir güvercin gibi Oʼnun üzerinde durduğunu gördüm. \v 33 Ben Oʼnun kim olduğunu fark etmedim. Ama suyla \w vaftiz\w* etmek için beni gönderen Allah bana şöyle demişti: ‘Ruhʼun inip birinin üzerinde durduğunu göreceksin. İşte, \w Kutsal Ruhʼla|lemma="Kutsal Ruh"\w* vaftiz eden Oʼdur.’ \v 34 Ben de bunu gördüm ve şahitlik ediyorum ki, \w Allahʼın Oğlu\w* budur.” \s1 İsaʼnın ilk öğrencileri \r (Matta 4:18‑22; Markos 1:16‑20; Luka 5:1‑11) \p \v 35 Yahya ertesi gün iki \w öğrencisiyle|lemma="öğrenci"\w* duruyordu. \v 36 İsa geçerken, Yahya Oʼna dikkatle bakarak şöyle dedi: “İşte, Allah Kuzusu!” \p \v 37 Yahyaʼnın iki \w öğrencisi|lemma="öğrenci"\w* onun bu sözünü duydular ve İsaʼnın peşinden gittiler. \v 38 İsa arkasına dönüp onların kendisini izlediğini gördü. Onlara sordu: “Ne istiyorsunuz?” \p Onlar da şöyle dediler: “Ey Rabbi, nerede kalıyorsun?” Rabbi “\w öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*” demektir. \p \v 39 Onlara, “Gelin ve görün!” dedi. \p Gidip Oʼnun nerede kaldığını gördüler. Saat yaklaşık öğleden sonra dörttü. O gün Oʼnunla kaldılar. \p \v 40 Yahyaʼnın söylediklerini işiten ve İsaʼnın peşinden giden iki kişiden biri Simun Petrusʼun kardeşi Andreasʼtı. \v 41 O da önce gitti, kardeşi Simunʼu buldu ve ona şöyle dedi: “Biz \w Mesihʼi|lemma="Mesih"\w* bulduk!” Mesih “meshedilmiş Kişi”\f + \fr 1:41 \fr*\fk Meshedilmiş Kişi \fk*\ft Üzerine yağ dökülmüş Olan veya Mesih, İsrail halkının beklediği Kral ve Kurtarıcıʼdır. Mesih kelimesinin Grekçe karşılığı Hristiyan adının türetildiği Hristosʼtur. Krallar göreve koyulunca başlarına yağ dökülürdü.\ft*\f* demektir. \p \v 42 Andreas Simunʼu İsaʼnın yanına götürdü. İsa Simunʼa bakıp şöyle dedi: “Sen Yuhanna oğlu Simunʼsun. Ama adın artık Kefas olacak.” Kefasʼın Grekçesi “Taş” anlamına gelen Petrusʼtur. \s1 İsa Filipus ve Natanelʼi çağırıyor \p \v 43 Ertesi gün İsa Celile bölgesine gitmeye karar verdi. Filipusʼu buldu ve ona şöyle dedi: “Benim peşimden gel!” \p \v 44 Filipus aynı Andreas ve Petrus gibi Beytsayda kasabasındandı. \v 45 Filipus Natanelʼi bulup ona şöyle dedi: “Musaʼnın Tevratʼta ve peygamberlerin kitaplarında yazdığı Kişiʼyi bulduk. O Yusuf oğlu Nasıralı İsaʼdır.” \p \v 46 Natanel ona: “Nasıra kasabasından iyi bir şey çıkabilir mi?” diye sordu. \p Filipus ona, “Gel de gör!” cevabını verdi. \p \v 47 İsa kendisine yaklaşan Natanelʼi gördü ve onun hakkında şöyle dedi: “Bakın, bu gerçek bir İsrailoğlu! İçinde hiç hile yok!” \p \v 48 Natanel İsaʼya, “Sen beni nereden tanıyorsun?” diye sordu. \p İsa ona şöyle cevap verdi: “Filipus seni çağırmadan önce, seni incir ağacının altında gördüm.” \p \v 49 Natanel İsaʼya şöyle dedi: “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*, sen \w Allahʼın Oğluʼsun|lemma="Allahʼın Oğlu"\w*! İsrailʼin Kralıʼsın!” \p \v 50 İsa ona şöyle cevap verdi: “ ‘Seni o incir ağacının altında gördüm’ dediğim için mi iman ediyorsun? Sen bunlardan daha büyük şeyler göreceksin!” \v 51 Sonra sözlerine şöyle devam etti: “Size doğrusunu söylüyorum: göklerin açıldığını ve Allahʼın meleklerinin \w İnsan Oğluʼnun|lemma="İnsan Oğlu"\w* üzerine nasıl yükselip indiğini göreceksiniz.”\f + \fr 1:51 \fr*\ft \+xt Yaratılış 28:12\+xt*\ft*\f* \c 2 \s1 İsaʼnın ilk mucizesi \p \v 1 Üçüncü gün Celile bölgesindeki Kana köyünde bir düğün vardı. İsaʼnın annesi oradaydı. \v 2 İsaʼyla \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* de o düğüne davetliydi. \v 3 Şarap bitince, annesi İsaʼya “Şarapları kalmadı” dedi. \p \v 4 İsa ona şöyle cevap verdi: “Bayan\f + \fr 2:4 \fr*\fk Bayan \fk*\ft İsa annesine “anne” demedi. Hizmetine başladığı için aralarındaki ilşikinin değişeceğini açıklıyordu. O zamanlarda bayan diye tercüme edilen söz saygıdeğer kadınlar için kullanılırdı.\ft*\f*, benden ne istiyorsun? Benim saatim daha gelmedi.” \p \v 5 Annesi hizmetkârlara şöyle dedi: “Size ne derse, onu yapın.” \p \v 6 Orada altı tane taştan yapılmış su küpü duruyordu. Bunlar Yahudilerin temizlenmek adetleri için kullanılırdı. Her biri aşağı yukarı seksenle yüz yirmi litre\f + \fr 2:6 \fr*\fk Seksenle yüz yirmi litre \fk*\ft Grekçede “iki ya da üç metretes”.\ft*\f* arası su alırdı. \p \v 7 İsa hizmetkârlara, “Küpleri suyla doldurun!” dedi. Onlar da küpleri ağzına kadar doldurdular. \p \v 8 Sonra onlara şöyle dedi: “Şimdi sudan çekin ve başhizmetkâra götürün.” \p Onlar da götürdüler. \v 9 Başhizmetkâr şarap olmuş suyu tattı. Onun nereden geldiğini bilmiyordu. Fakat suyu çeken hizmetkârlar biliyordu. O zaman başhizmetkâr damadı çağırdı. \v 10 Ona şöyle dedi: “Herkes önce iyi şarabı verir. Sonra misafirlerin gönlü hoş olunca daha düşük kaliteli şarabı verir. Oysa sen iyi şarabı şimdiye kadar saklamışsın.” \p \v 11 Bu, İsaʼnın ilk \w mucizesiydi|lemma="mucize"\w*. Bunu Celile bölgesindeki Kana köyünde yaptı ve kendi yüceliğini gösterdi. \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* de Oʼna iman ettiler. \p \v 12 Bundan sonra İsa, annesi, kardeşleri ve \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* birlikte Kefernahum kasabasına gitti. Orada birkaç gün kaldılar. \s1 İsa satıcıları tapınaktan kovuyor \p \v 13 Yahudilerin \w Özgürlük Bayramı\w* yaklaşmıştı. İsa da \w Yeruşalimʼe|lemma="Yeruşalim"\w* gitti. \v 14 Tapınak avlusunda sığır, koyun ve güvercin satanları, orada oturmuş para bozanları gördü. \v 15 İsa iplerden bir kamçı yapıp hepsini, hem koyunları hem de sığırları tapınaktan kovdu. Yabancı para değiştirenlerin masalarını devirdi ve paralarını yere döktü. \v 16 Güvercin satanlara da şöyle dedi: “Bunları buradan kaldırın! \w Babamʼın|lemma="Baba"\w* evini pazar yerine çevirmeyin!” \v 17 Bu olay İsaʼnın \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* Kutsal Yazılarʼda yazılan şu sözleri hatırlattı: “Senin evin için gösterdiğim gayret beni yiyip bitirecek.”\f + \fr 2:17 \fr*\ft \+xt Mezmur 69:9\+xt*\ft*\f* \p \v 18 Yahudi liderler de Oʼna cevap olarak şöyle dediler: “Bunları yapmaya yetkili olduğunu gösteren nasıl bir mucize yapacaksın?” \p \v 19 İsa onlara şu cevabı verdi: “Bu tapınağı yıkın. Üç günde onu yeniden kuracağım.” \p \v 20 Yahudi liderler de şöyle dediler: “Bu tapınak kırk altı yılda yapıldı, sen onu üç günde mi yeniden kuracaksın?” \v 21 Aslında İsaʼnın sözünü ettiği tapınak, kendi bedeniydi. \v 22 İsa ölümden dirilince, \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* bunu söylediğini hatırladılar. Kutsal Yazıʼya ve İsaʼnın söylemiş olduğu söze inandılar. \p \v 23 İsa \w Özgürlük Bayramı\w* için \w Yeruşalimʼde|lemma="Yeruşalim"\w* kaldı. Birçok kişi Oʼnun yaptığı \w mucizeleri|lemma="mucize"\w* görerek Oʼnun \w adına|lemma="ad"\w* inandı. \v 24 Fakat İsa onlara güvenmiyordu. Çünkü herkesin niyetini biliyordu. \v 25 İnsan tabiatı hakkında hiç kimsenin şahitliğine ihtiyacı yoktu. Çünkü insanın içinden geçenleri biliyordu. \c 3 \s1 İsa ve Nikodim \p \v 1 \w Ferisiler\w* arasında Yahudi liderlerinden Nikodim adlı bir adam vardı. \v 2 Nikodim gece İsaʼnın yanına geldi ve şöyle dedi: “\w Rabbi|lemma="Rabbi"\w*! Senin Allahʼtan gelmiş bir \w öğretmen\w* olduğunu biliyoruz. Çünkü eğer Allah onunla olmazsa hiç kimse senin yaptığın bu \w mucizeleri|lemma="mucize"\w* yapamaz.” \p \v 3 İsa ona şöyle cevap verdi: “Sana doğrusunu söylüyorum, bir kimse yeniden doğmadıkça \w Allahʼın Krallığıʼnı|lemma="Allahʼın Krallığı"\w* göremez.” \p \v 4 Nikodim Oʼna şöyle dedi: “Yaşlı adam nasıl doğabilir? Annesinin rahmine ikinci kez girip doğamaz ya!” \p \v 5 İsa şöyle cevap verdi: “Sana doğrusunu söylüyorum, bir kimse sudan ve Ruhʼtan doğmadıkça \w Allahʼın Krallığıʼna|lemma="Allahʼın Krallığı"\w* giremez. \v 6 Bedenden doğan bedendir. Ruhʼtan doğan ruhtur. \v 7 Sana ‘Yeniden doğmalısınız’ dediğime şaşma. \v 8 Rüzgâr istediği yerde eser.\f + \fr 3:8 \fr*\fk Rüzgâr istediği yerde eser. \fk*\ft Aynı Grekçe kelime ya rüzgar ya da ruh diye tercüme edilebilir. İsa rüzgârın serbestçe esmesiyle Allahʼın Ruhunun dilediği kişinin ruhça yeniden doğmasını sağlaması arasında bir benzetme yapıyor.\ft*\f* Sesini işitirsin, ama nereden geliyor, nereye gidiyor bilmezsin. İşte, Ruhʼtan doğan herkes de böyledir.” \p \v 9 Nikodim İsaʼya şunu sordu: “Bu söylediklerin nasıl olabilir?” \p \v 10 İsa şöyle cevap verdi: “Sen İsrailʼin \w öğretmenisin|lemma="öğretmen"\w*. Nasıl olur da bunları bilmiyorsun? \v 11 Sana doğrusunu söylüyorum, bildiğimizi söylüyoruz ve gördüğümüze şahitlik ediyoruz. Fakat siz şahitliğimizi kabul etmiyorsunuz. \v 12 Size yer hakkında dediklerime inanmazsanız, gök hakkında dediklerime nasıl inanacaksınız? \v 13 Gökten inmiş olan \w İnsan Oğluʼndan|lemma="İnsan Oğlu"\w* başka hiç kimse göğe çıkmadı. \v 14 Tıpkı Musaʼnın ıssız yerlerde tunç yılanı\f + \fr 3:14 \fr*\fk Musaʼnın ıssız yerlerde tunç yılanı yukarı kaldırdığı gibi \fk*\ft Yılanların sokmasıyla ölmekte olan İsrail halkı direğe asılan tunç yılana bakınca iyileşti. Allah tunç yılanı yapmasını Musaʼya emretmişti. İsaʼnın çarmıha gerilmesi için bir benzetmedir. \+xt Sayım 21:4‑9\+xt*\ft*\f* yukarı kaldırdığı gibi, İnsan Oğlu da yukarı kaldırılmalı. \v 15 Öyle ki, Oʼna iman eden herkes sonsuz yaşama kavuşsun.” \p \v 16 Allah dünyayı o kadar sevdi ki, biricik \w Oğluʼnu|lemma="Oğul"\w* verdi. Öyle ki, her kim Oʼna iman ederse mahvolmasın ama sonsuz yaşama kavuşsun. \v 17 Çünkü Allah, Oğluʼnu dünyaya insanları yargılamak için göndermedi. Fakat dünya Oʼnun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi. \v 18 Kim Oʼna iman ederse yargılanmaz, ama kim iman etmezse zaten yargılandı. Çünkü Allahʼın biricik Oğluʼnun adına iman etmedi. \v 19 Yargı da şudur: Işık\f + \fr 3:19 \fr*\fk Işık \fk*\ft Allah hakkında gerçek bilgiyi vererek insanları aydınlatan İsa Mesih.\ft*\f* dünyaya geldi, ama insanlar karanlığı\f + \fr 3:19 \fr*\fk Karanlığı \fk*\ft İnsanları Allah konusunda bilgisiz tutmaya çalışan Şeytan ve onunla işbirliği yapan cinler ve insanlar.\ft*\f* ışıktan daha çok sevdi, çünkü yaptıkları kötüydü. \v 20 Devamlı kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder. Işığa gelmez, çünkü yaptıklarının açığa çıkmasını istemez. \v 21 Fakat kim gerçeğe uyarak yaşarsa, ışığa gelir. Öyle ki, onun yaptıklarının Allahʼtan olduğu belli olsun. \s1 Yahya İsa hakkında tekrar şahitlik ediyor \p \v 22 Bundan sonra İsa kendi \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* birlikte Yahudiye topraklarına gitti. Orada onlarla bir süre kaldı ve insanları \w vaftiz\w* etti. \v 23 Yahya Salim kasabasına yakın olan Aynon köyünde \w vaftiz\w* ediyordu, çünkü orada bol su vardı. Halk ona gelip \w vaftiz\w* oluyordu. \v 24 Yahya daha hapishaneye atılmamıştı. \v 25 O sırada Yahyaʼnın \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* bir Yahudi arasında dini temizlik konusunda tartışma çıktı. \v 26 Sonra öğrencileri Yahyaʼnın yanına geldiler ve ona şöyle dediler: “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*, \w Şeria|lemma="Şeria"\w* ırmağının karşı tarafında seninle birlikte olan ve kendisi için şahitlik ettiğin kişi \w vaftiz\w* ediyor ve herkes Oʼna gidiyor.” \p \v 27 Yahya şöyle cevap verdi: “Allah vermedikçe insan hiçbir şey alamaz. \v 28 ‘Ben Mesih değilim. Oʼnun önünden gönderildim’ dediğime siz şahitsiniz. \v 29 Gelin kime aitse damat odur. Damadın arkadaşı, yanında durup onu dinler\f + \fr 3:29 \fr*\fk Gelin \fk*\ft Burada gelin imanlılar topluluğunu, damat İsaʼyı, damadın arkadaşı ise Yahyaʼyı temsil eder.\ft*\f*. Damadın sesini işitince sevinçle coşar. Böylece benim sevincim tam oldu. \v 30 O yücelmeli, bense küçülmeliyim.” \p \v 31 Gökten gelen, herkesten üstündür. Dünyaya ait olan dünyadandır ve dünyadan bahseder. Gökten gelen herkesten üstündür. \v 32 O ne görmüş ve işitmişse buna şahitlik eder, ama şahitliğini kimse kabul etmez. \v 33 Şahitliğini kabul eden ise, Allahʼın gerçeği söylediğine mühür basmış olur. \v 34 Allahʼın gönderdiği Kişi Allahʼın sözlerini duyurur. Çünkü Allah Oʼna Ruhuʼnu ölçüsüz verir. \v 35 \w Baba\w* \w Oğulʼu|lemma="Oğul"\w* sever, ve her şeyi Oʼnun eline teslim etmiştir. \v 36 Oğulʼa iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Ama Oğulʼa itaat etmeyen, yaşamı görmeyecek. Allahʼın öfkesi böylesinin üzerinde kalır. \c 4 \s1 İsa Samiriyeli kadınla konuşuyor \p \v 1 \w Ferisiler\w* İsaʼnın Yahyaʼdan daha çok \w öğrenci\w* toplayıp \w vaftiz\w* ettiğini duymuşlardı. \v 2 Aslında İsaʼnın kendisi değil, Oʼnun öğrencileri \w vaftiz\w* ediyordu.\f + \fr 4:2 \fr*\fk Aslında İsaʼnın kendisi değil \fk*\ft İsa kendisi vaftiz etme işini yapmıyordu, bu işi öğrencilerine yaptırıyordu. Ama İsa adına vaftiz ediyorlardı.\ft*\f* \v 3 İsa Ferisilerin duyduklarını öğrenince Yahudiye bölgesinden ayrılıp Celile bölgesine dönmek için yola çıktı. \p \v 4 Fakat önce \w Samiriye\w* bölgesinden geçmesi lazımdı. \v 5 Böylece Samiriyeʼnin Sihar adlı bir kasabasına geldi. Burası Yakubʼun, oğlu Yusufʼa vermiş olduğu tarlaya yakındı. \v 6 Yakubʼun kuyusu da oradaydı. İsa yolculuktan yorulduğu için kuyunun başına oturdu. Öğle vaktiydi. \v 7 \w Samiriyeli|lemma="Samiriyeliler"\w* bir kadın su çekmeye geldi. \p İsa ona şöyle dedi: “Bana su ver, içeyim.” \v 8 O sırada İsaʼnın \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* yiyecek almak için kasabaya gitmişlerdi. \p \v 9 Bunun üzerine Samiriyeli kadın Oʼna dedi ki, “Sen Yahudisin, bense Samiriyeli bir kadınım. Nasıl olur da benden su istersin? Çünkü Yahudiler Samiriyelilerle aynı kabı kullanmazlar.” \p \v 10 İsa ona şöyle cevap verdi: “Allahʼın sana neler verebileceğinden haberin yok. Sana ‘Bana su ver, içeyim’ diyenin kim olduğunu da bilmiyorsun. Bilseydin, Oʼndan isterdin, O da sana yaşam suyunu verirdi.” \p \v 11 Kadın Oʼna şöyle dedi: “Efendim, kuyu derin, su çekecek kovan da yok. Bu yaşam suyuna nereden sahip oluyorsun? \v 12 Bu kuyuyu bize atamız Yakub vermiş. Kendisi, çocukları ve hayvanları da bu kuyudan içmişler. Sen ondan daha büyük değilsin ya!” \p \v 13 İsa ona şöyle cevap verdi: “Bu sudan içen herkes tekrar susayacak. \v 14 Fakat benim vereceğim sudan içen bir daha susamayacak. Ona vereceğim su, içinde fışkıran, ona sonsuz yaşam veren bir pınar olacak.” \p \v 15 Kadın Oʼna, “Efendim, bu suyu bana ver” dedi. “Böylece ne susayayım ne de su çekmek için buraya kadar geleyim.” \p \v 16 İsa ona, “Git, kocanı çağır ve buraya dön” dedi. \p \v 17 Kadın Oʼna cevap olarak, “Kocam yok” dedi. \p İsa ona, “ ‘Kocam yok’ demekle doğruyu söyledin” dedi. \v 18 “Çünkü beş kocaya vardın. Şimdi beraber yaşadığın adam da kocan değil. Söylediğin doğru.” \p \v 19 Kadın Oʼna şöyle dedi: “Efendim, anlıyorum ki, sen bir peygambersin. \v 20 Atalarımız Allahʼa bu dağda tapındılar. Fakat siz Yahudiler diyorsunuz ki, Allahʼa tapınacak yer \w Yeruşalimʼde|lemma="Yeruşalim"\w*.” \p \v 21 İsa ona şöyle dedi: “Bayan\f + \fr 4:21 \fr*\fk Bayan \fk*\ft O zamanlarda bayan diye tercüme edilen söz saygıdeğer kadınlar için kullanılırdı.\ft*\f*, bana inan, öyle bir saat geliyor ki, \w Babaʼya|lemma="Baba"\w* ne bu dağda, ne de Yeruşalimʼde tapınacaksınız. \v 22 Siz bilmediğinize tapınıyorsunuz. Biz bildiğimize tapınıyoruz. Çünkü kurtuluş Yahudilerdendir. \v 23 Ama öyle bir saat geliyor ki, yürekten tapınanlar Babaʼya ruhla\f + \fr 4:23 \fr*\fk Ruhla \fk*\ft “Kutsal Ruhʼla” anlamına da gelebilir.\ft*\f* ve gerçekte tapınacaklar. Çünkü Baba kendisine böyle tapınanları arıyor. İşte o saat şimdidir. \v 24 Allah ruhtur, Oʼna tapınanların ruhla\f + \cat dup\cat*\fr 4:24 \fr*\fk Ruhla \fk*\ft “Kutsal Ruhʼla” anlamına da gelebilir.\ft*\f* ve gerçekte tapınmaları gerekir.” \p \v 25 Kadın İsaʼya şöyle dedi: “Biliyorum ki, \w Mesih\w* diye bilinen meshedilmiş Kişi\f + \fr 4:25 \fr*\fk Meshedilmiş Kişi \fk*\ft Mesih Allahʼın Tevratʼta İsrail halkına söz verdiği kurtarıcıdır. Göreve atanmak için meshedilen yani üzerine yağ sürülen kişi demektir. Mesih kelimesinin Grekçe karşılığı Hristiyan adının türetildiği Hristosʼtur. Bakınız \+xt Elçilerin İşleri 11:26\+xt* ayetine.\ft*\f* geliyor. O gelince, bize her şeyi bildirecek.” \p \v 26 İsa ona şöyle dedi: “Seninle konuşan ben, Oʼyum.” \p \v 27 O anda İsaʼnın \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* geri döndüler. Oʼnun bir kadınla konuştuğuna şaşırıp kaldılar. Ama hiçbiri “Ne istiyorsun?” ya da, “Bu kadınla neden konuşuyorsun?” demedi. \p \v 28 Bunun üzerine kadın su kabını bırakıp kasabaya döndü ve oradakilere şöyle dedi: \v 29 “Gelin, yaptığım her şeyi bana söyleyen adamı görün. Acaba bu \w Mesih\w* olabilir mi?” \v 30 Halk kasabadan çıkıp İsaʼnın yanına geliyordu. \p \v 31 Bu arada \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* Oʼna “\w Öğretmenimiz|lemma="öğretmen"\w*, bir şey yemez misin?” diye yalvardılar. \p \v 32 Ama İsa onlara şöyle dedi: “Sizin hiç bilmediğiniz bir yemeğim var.” \p \v 33 \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* birbirlerine, “Acaba biri Oʼna yiyecek mi getirdi?” diye sordular. \p \v 34 İsa onlara şöyle dedi: “Benim yiyeceğim, beni Gönderenʼin istediğini yerine getirmek ve bana verdiği işi tamamlamaktır. \v 35 Siz, ‘Ekinleri biçmeye daha dört ay var’ demiyor musunuz? İşte, size söylüyorum ki, başınızı kaldırın ve tarlalara bakın. Ekinler zaten sararmış, biçmeye hazır. \v 36 Kim onları biçerse, ücretini alır ve sonsuz yaşam için ürün toplar. Öyle ki, eken ve biçen birlikte sevinsin. \v 37 Çünkü şu söz doğrudur: ‘Biri eker, başkası biçer.’ \v 38 Ben sizi, çalışmadığınız yerde biçmeye gönderiyorum. Başkaları çalıştı, sizse onların işine kondunuz.” \p \v 39 İsa hakkında, “Yaptığım her şeyi bana söyledi” diye şahitlik eden kadının sözü sayesinde o kasabadan birçok \w Samiriyeli|lemma="Samiriyeliler"\w* İsaʼya iman etti. \v 40 Samiriyeliler de İsaʼya gelip yanlarında kalması için rica ettiler. O da orada iki gün kaldı. \v 41 Oʼnun konuşmasını işiten daha birçok kişi iman etti. \p \v 42 Kadına da şöyle dediler: “İmanımız artık senin söylediklerine dayanmıyor. Çünkü Oʼnu kendimiz işittik ve biliyoruz ki, gerçekten dünyanın kurtarıcısı Oʼdur.” \s1 İsa görevlinin oğluna şifa veriyor \p \v 43 İki gün geçtikten sonra İsa oradan ayrıldı ve Celile bölgesine döndü. \v 44 Daha önce İsaʼnın kendisi şöyle şahitlik etti: “Peygamber kendi memleketinde saygı görmez.”\f + \fr 4:44 \fr*\ft \+xt Matta 13:57; Markos 6:4;\+xt* ve \+xt Luka 4:24\+xt* ayetlerine bakınız.\ft*\f* \v 45 Celile bölgesine vardığı zaman, Celileliler Oʼnu iyi karşıladılar. \w Yeruşalimʼde|lemma="Yeruşalim"\w* bayram zamanında yapmış olduğu her şeyi gördüler, çünkü onlar da oraya gitmişlerdi. \p \v 46 İsa tekrar Celileʼnin Kana köyüne geldi. Bu köyde suyu şaraba çevirmişti. Orada kralın hizmetinde görevli bir adam vardı. Oğlu Kefernahum şehrinde hastaydı. \v 47 Adam, İsaʼnın Yahudiye bölgesinden Celile bölgesine geldiğini işitti. Hemen ayrılıp İsaʼnın yanına gitti. İsaʼnın yetişip oğlunu iyileştirmesi için yalvardı, çünkü oğlu ölüm döşeğindeydi. \p \v 48 İsa ona şöyle dedi: “Siz \w mucizeler|lemma="mucize"\w* ve \w harikalar|lemma="harika"\w* görmedikçe hiç iman etmeyeceksiniz.” \p \v 49 Kralın hizmetindeki adam Oʼna şöyle dedi: “Efendim, evladım ölmeden yetiş!” \p \v 50 İsa ona, “Evine dön, oğlun yaşıyor” dedi. \p Adam İsaʼnın kendisine söylediği söze inanıp ayrıldı. \v 51 O henüz yolda iken, köleleri onu karşıladı ve “Oğlun yaşıyor” dediler. \v 52 Adam çocuğun iyileşmeye başladığı saati sordu. Onlar da şöyle cevap verdiler: “Dün, öğleyin saat birde ateşi düştü.” \p \v 53 Baba, bunun İsaʼnın “Oğlun yaşıyor” dediği saat olduğunu anladı. Bunun üzerine hem kendisi hem de bütün ev halkı iman etti. \p \v 54 Bu, İsaʼnın Yahudiyeʼden Celileʼye tekrar geldikten sonra yaptığı ikinci mucizeydi. \c 5 \s1 İsa sakat adama şifa veriyor \p \v 1 Bu olaylardan sonra, Yahudilerin bir bayramı vardı. İsa da \w Yeruşalimʼe|lemma="Yeruşalim"\w* gitti. \v 2 Yeruşalimʼde Koyun Kapısıʼnın yanında beş kemeraltı olan bir havuz vardı. \w Aramiceʼde|lemma="Aramice"\w* adı Beytesdaʼdır. \v 3-4 Bu kemeraltlarında yatan birçok hasta, kör, topal ve eli ayağı tutmayan insan vardı.\f + \fr 5:3‑4 \fr*\fk Kemeraltlarında yatan \fk*\ft Bu insanlar havuzun çalkalanmasını beklerlerdi. İnanışa göre bir melek zaman zaman havuza girer suyu çalkalardı. Bundan sonra havuza ilk giren kişi, tutulduğu hastalıktan kurtulurdu. Bu bilgiler bazı Grekçe elyazmalarında veriliyor.\ft*\f* \v 5 Otuz sekiz yıldan beri hasta olan bir adam da oradaydı. \v 6 İsa onu orada yatarken gördü. Adamın uzun zamandan beri bu vaziyette olduğunu biliyordu. Ona, “İyi olmak ister misin?” diye sordu. \p \v 7 Hasta adam Oʼna şöyle cevap verdi: “Efendim, sular çalkalanınca, beni havuza indirecek kimsem yok. Ben daha yoldayken başkası benden önce iniyor.” \p \v 8 İsa ona şöyle dedi: “Kalk, döşeğini al ve yürü!” \v 9 Adam hemen iyileşti, döşeğini kaldırdı ve yürümeye başladı. \p Ne var ki, o gün \w Şabat\w* günüydü. \v 10 Bu nedenle Yahudi liderler iyileşmiş olan adama şöyle dediler: “Bugün Şabat günü. Döşeğini kaldırman yasak!” \p \v 11 Adam onlara şu cevabı verdi: “Beni iyileştiren kişi, bana, ‘Döşeğini kaldır ve yürü’ dedi.” \p \v 12 Bunun üzerine, “ ‘Döşeğini kaldır ve yürü’ diyen adam kim?” diye sordular. \p \v 13 Fakat şifa bulan adam bunu söyleyenin kim olduğunu bilmiyordu. Çünkü orası kalabalıktı. İsa da çekilip gitmişti. \p \v 14 Bu olaylardan sonra İsa adamı tapınakta buldu ve ona şöyle dedi: “Bak, iyi oldun. Artık günah işleme ki, senin başına daha kötü bir şey gelmesin.” \v 15 Adam gidip kendisine şifa verenin İsa olduğunu Yahudi liderlere bildirdi. \s1 İsaʼnın yetkisi \p \v 16 Bu yüzden Yahudi liderler İsaʼyı sıkıştırmaya başladılar. Çünkü bu şeyleri \w Şabat\w* gününde yapıyordu. \v 17 Ama İsa onlara şöyle cevap verdi: “\w Babam|lemma="Baba"\w* hâlâ çalışıyor; ben de çalışıyorum.” \v 18 Bu nedenle Yahudi liderler İsaʼyı öldürmek için daha da çok çaba gösterdiler. Çünkü yalnız \w Şabat\w* gününü bozmakla kalmıyor, “Allah Babamʼdır” diyerek kendini Allahʼa eşit kılıyordu. \p \v 19 Böylece İsa onlara cevap olarak şöyle dedi: “Size doğrusunu söylüyorum, \w Oğul\w* kendiliğinden hiçbir iş yapamaz. Ancak \w Babaʼdan|lemma="Baba"\w* gördüğünü yapar. Baba ne yaparsa Oğul da aynısını yapar. \v 20 Çünkü Baba Oğulʼu sever ve yaptığı her şeyi Oʼna gösterir. Şaşıp kalasınız diye Oʼna bunlardan daha büyük işler de gösterecek. \v 21 Baba nasıl ölüleri diriltip yaşam verirse, Oğul da istediği kişilere yaşam verir. \v 22 Baba hiç kimseyi yargılamaz, bütün yargılama işini Oğulʼa verdi. \v 23 Öyle ki, herkes Babaʼya gösterdiği aynı saygıyı Oğulʼa da göstersin. Oğulʼa saygı göstermeyen, Oʼnu gönderen Babaʼya da saygı göstermez. \p \v 24 Size doğrusunu söylüyorum, Sözümü işiten ve beni göndermiş Olanʼa iman eden kişi sonsuz yaşama sahip olur. Böyle biri yargılanmaz, ama ölümden yaşama geçmiştir. \v 25 Size doğrusunu söylüyorum, öyle bir saat geliyor ki, ölüler \w Allahʼın Oğluʼnun|lemma="Allahʼın Oğlu"\w* sesini işitecekler ve bu sesi işitenler yaşam bulacaklar. O saat geldi bile! \v 26 Çünkü Baba yaşam kaynağı olduğu gibi, Oğulʼu da yaşam kaynağı yaptı. \v 27 Oʼna yargılama yetkisini de verdi. Çünkü O \w İnsan Oğluʼdur|lemma="İnsan Oğlu"\w*. \v 28 Buna şaşmayın. \w Mezardaki|lemma="mezar"\w* herkesin Oʼnun sesini işiteceği saat geliyor. \v 29 O zaman mezarlarından çıkacaklar. İyilik yapmış olanlar yaşamak için dirilecek, fakat kötülük yapmış olanlar yargılanmak için dirilecekler. \v 30 Ben kendiliğimden bir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve yargım doğrudur. Çünkü kendi isteğimi değil, beni Gönderenʼin isteğini yerine getiririm. \s1 İsa hakkında şahitlik edenler \p \v 31 Ben kendim için şahitlik edersem, şahitliğim geçerli olmaz. \v 32 Benim için şahitlik eden başka biri var. Benim için ettiği şahitliğin geçerli olduğunu biliyorum. \p \v 33 Siz Yahyaʼya adamlar gönderdiniz. O da gerçeğe şahitlik etti. \v 34 Ben bunları, insan şahitliğini kabul ettiğim için değil, siz kurtulasınız diye söylüyorum. \v 35 Yahya yanan ve aydınlık veren bir lambaydı. Sizler de bir süre onun ışığında sevinmek istediniz. \p \v 36 Ama benim Yahyaʼnınkinden daha önemli bir şahitliğim var. \w Babaʼnın|lemma="Baba"\w* tamamlamam için bana verdiği işler, şu yaptığım işler beni Babaʼnın gönderdiğine şahitlik ediyor. \v 37 Beni gönderen Baba da benim için şahitlik etmiştir. Siz hiçbir zaman Oʼnun sesini işitmediniz, Oʼnu yüz yüze görmediniz. \v 38 Oʼnun sözü içinizde kalmıyor. Çünkü Oʼnun gönderdiği Kişiʼye inanmıyorsunuz. \v 39 Kutsal Yazılarʼı araştırıyorsunuz, çünkü bunlar sayesinde sonsuz yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Oysa bana şahitlik eden de bunlardır. \v 40 Yine de yaşama sahip olmak için bana gelmek istemiyorsunuz. \p \v 41 Ben insanlardan övgü beklemiyorum. \v 42 Fakat sizi bilirim, içinizde Allah sevgisi yoktur. \v 43 Ben \w Babamʼın|lemma="Baba"\w* \w adıyla|lemma="ad"\w* geldim ve beni kabul etmiyorsunuz. Ama başka biri kendi adıyla gelirse onu kabul edeceksiniz. \v 44 Siz birbirinizden övgü bekliyorsunuz. Ama tek olan Allahʼtan gelen övgüyü kazanmaya çalışmıyorsunuz. Öyleyse, nasıl iman edebilirsiniz? \p \v 45 Sizi Babaʼnın önünde suçlayacağımı sanmayın. Sizi suçlayan başka biri var, o da umut bağladığınız Musaʼdır. \v 46 Musaʼnın yazdıklarına inansaydınız bana da inanırdınız. Çünkü o benim hakkımda yazmıştır. \v 47 Ama mademki onun yazdıklarına inanmıyorsunuz, benim sözlerime nasıl inanacaksınız?” \c 6 \s1 İsa beş bin kişiyi doyuruyor \r (Matta 14:13‑21; Markos 6:30‑44; Luka 9:10‑17) \p \v 1 Bir süre sonra İsa Celile Gölüʼnün, yani Taberiye Gölüʼnün karşı tarafına geçti. \v 2 Büyük bir kalabalık İsaʼnın peşinden gidiyordu. Çünkü Oʼnun hastalara yaptığı \w mucizeleri|lemma="mucize"\w* görmüşlerdi. \v 3 İsa bir tepeye çıkıp orada \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* birlikte oturdu. \v 4 Yahudilerin \w Özgürlük Bayramı\w* yakındı. \p \v 5 İsa başını kaldırdı ve büyük bir kalabalığın kendisine doğru geldiğini gördü. Bunun için Filipusʼa, “Bu insanların yiyeceği ekmeği nereden alalım?” dedi. \v 6 İsa bunu Filipusʼu denemek için söyledi. Aslında kendisi ne yapacağını biliyordu. \p \v 7 Filipus Oʼna şöyle cevap verdi: “Herkesin birer lokma yiyebileceği kadar ekmek almaya iki yüz \w gümüş para\w* bile yetmez.” \p \v 8 İsaʼnın \w öğrencilerinden|lemma="öğrenci"\w*, Simun Petrusʼun kardeşi olan Andreas, Oʼna şöyle dedi: \v 9 “Burada beş arpa ekmeğiyle iki balığı olan bir çocuk var. Ama bu kadar kişi için bunlar nedir ki?” \p \v 10 İsa, “İnsanları yere oturtun” dedi. Yer çayırlıktı. Onlar da oraya oturdular. Aralarındaki erkeklerin sayısı aşağı yukarı beş bindi. \v 11 Sonra İsa ekmekleri aldı, şükredip oturanlara dağıttı. Aynı şekilde balıklardan da istedikleri kadar verdi. \p \v 12 Onlar doyacak kadar yedikten sonra İsa \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* şöyle dedi: “Artakalan yemek parçalarını toplayın. Hiçbir şey ziyan olmasın!” \v 13 Böylece artakalan parçaları topladılar. Yemek yiyen insanlardan artan beş arpa ekmeğinin parçalarıyla on iki sepet doldurdular. \p \v 14 İnsanlar İsaʼnın yaptığı mucizeyi görünce şöyle dediler: “Gerçekten dünyaya gelecek olan peygamber budur.” \v 15 İsa onların gelip Oʼnu kral yapmak için zorla götüreceklerini biliyordu. Bu yüzden tekrar yalnız başına tepeye çekildi. \s1 İsa suyun üzerinde yürüyor \r (Matta 14:22‑33; Markos 6:45‑52) \p \v 16 Akşam olunca, İsaʼnın \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* göl kıyısına indiler. \v 17 Tekneye binip gölün karşı tarafındaki Kefernahumʼa doğru yol aldılar. Artık karanlık çökmüştü, İsa da henüz yanlarına gelmemişti. \v 18 Üstelik güçlü bir rüzgarın esmesiyle gölde dalgalar yükseliyordu. \v 19 Öğrenciler aşağı yukarı beş kilometre\f + \fr 6:19 \fr*\fk Aşağı yukarı beş kilometre \fk*\ft Grekçe “Yirmi beş ile otuz stadion.”\ft*\f* kürek çektikten sonra, İsaʼnın gölün üzerinde yürüdüğünü ve tekneye yaklaştığını gördüler. Çok korktular. \v 20 Fakat İsa onlara, “Benim! Korkmayın!” dedi. \v 21 Bunun üzerine Oʼnu tekneye almak istediler. Tekne de hemen gidecekleri yere vardı. \p \v 22 Ertesi gün, gölün karşı tarafında duran halk orada sadece bir tekne bulunduğunu fark etti. İsaʼnın \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* birlikte tekneye binmediğini ve öğrencilerinin Oʼnsuz yola çıktığını da anladılar. \v 23 Öte yandan Taberiye şehrinden başka tekneler, Rab İsaʼnın şükretmesinden sonra ekmek yedikleri yere yaklaştı. \v 24 Halk İsaʼnın ve öğrencilerinin orada olmadığını görünce, o teknelere binip İsaʼyı aramak için Kefernahumʼa gitti. \s1 Yaşam ekmeği İsa \p \v 25 İsaʼyı gölün karşı tarafında bulunca Oʼna şunu sordular: “\w Öğretmenimiz|lemma="öğretmen"\w*, buraya ne zaman geldin?” \p \v 26 İsa onlara şöyle cevap verdi: “Size doğrusunu söylüyorum, beni \w mucizeleri|lemma="mucize"\w* gördüğünüz için aramıyorsunuz, ekmeklerden yiyip doyduğunuz için arıyorsunuz. \v 27 Geçip giden yiyecek için çalışmayın. Sonsuz yaşama kadar kalacak olan yiyecek için çalışın. Bunu size \w İnsan Oğlu\w* verecek. Çünkü \w Baba\w* Allah Oʼna bu yetkiyi vermiştir.” \p \v 28 Oʼna şunu sordular, “Peki ne yapmalıyız? Allahʼın bizden beklediği şeyleri nasıl yerine getiririz?” \p \v 29 İsa onlara şöyle cevap verdi: “Allahʼın sizden beklediği şey Oʼnun gönderdiği Kişiʼye iman etmenizdir.” \p \v 30 Bunun üzerine Oʼna dediler: “O zaman sen nasıl bir mucize yapacaksın ki, biz onu görüp sana inanalım? Evet, ne yapacaksın? \v 31 Atalarımız ıssız yerlerde \w man\w* yediler. Aynı yazıldığı gibi: ‘Yemeleri için onlara gökten ekmek verdi.’ ”\f + \fr 6:31 \fr*\ft \+xt Çıkış 16:4,15; Nehemya 9:15; Mezmur 78:24\+xt*\ft*\f* \p \v 32 Bunun üzerine İsa onlara şöyle dedi: “Size doğrusunu söylüyorum, size gökten ekmek veren Musa değildi. Fakat gökten gelen asıl ekmeği size \w Babam|lemma="Baba"\w* verir. \v 33 Çünkü Allahʼın ekmeği gökten inen ve dünyaya yaşam verendir.” \p \v 34 O zaman İsaʼya, “Efendimiz, bize her zaman bu ekmeği ver!” dediler. \p \v 35 İsa onlara şöyle dedi: “Yaşam ekmeği benim. Bana gelen asla acıkmaz, bana iman eden asla susamaz. \v 36 Fakat size söylediğim gibi, beni gördünüz, yine de iman etmiyorsunuz. \v 37 \w Babaʼnın|lemma="Baba"\w* bana verdiklerinin hepsi bana gelecek. Bana geleni de asla geri çevirmem. \v 38 Çünkü ben kendi isteğimi değil, beni Gönderenʼin isteğini yerine getirmek için gökten indim. \v 39 Beni Gönderenʼin isteği şudur: Bana verdiklerinden hiçbirini kaybetmeyeyim, ama onları son günde dirilteyim. \v 40 Çünkü Babamʼın istediği, \w Oğulʼu|lemma="Oğul"\w* gören ve Oʼna iman eden herkesin sonsuz yaşama kavuşmasıdır. Ben de böylelerini son günde dirilteceğim.” \p \v 41 “Gökten inmiş olan ekmek benim” dediği için oradaki Yahudiler İsaʼya karşı homurdanmaya başladılar. \v 42 Birbirlerine şöyle dediler: “Bu Yusuf oğlu İsa değil mi? Annesini babasını tanıyoruz, değil mi? Nasıl olur da şimdi, ‘Ben gökten indim’ diyor?” \p \v 43 İsa onlara şöyle cevap verdi: “Aranızda homurdanmayın. \v 44 Eğer beni gönderen \w Baba\w* bir kimseyi bana çekmezse, o kimse bana gelemez. Ben de o kişiyi son günde dirilteceğim. \v 45 Peygamberlerin kitaplarında şöyle yazılıdır: ‘Onların hepsi Allah tarafından eğitilecek.\f + \fr 6:45 \fr*\ft \+xt Yeşaya 54:13\+xt*\ft*\f*’ Babaʼdan işitip öğrenen herkes bana gelir. \v 46 Bu, bir kimsenin Babaʼyı gördüğü anlamına gelmez. Sadece Allahʼtan gelmiş Olan Babaʼyı görmüştür. \v 47 Size doğrusunu söylüyorum, bana iman eden sonsuz yaşama sahiptir. \v 48 Yaşam ekmeği benim. \v 49 Atalarınız ıssız yerlerde \w man\w* yediler ve öldüler. \v 50 Gökten inen öyle bir ekmek var ki, ondan yiyen ölmeyecek. \v 51 Gökten inmiş diri ekmek benim. Bu ekmekten yiyen kişi sonsuza dek yaşayacak. Benim vereceğim ekmek de kendi bedenimdir. Ben onu dünyanın hayat bulması için vereceğim.” \p \v 52 Bunun üzerine Yahudiler birbirleriyle çekişmeye başladılar. “Bu adam bize yemek için kendi bedenini nasıl verebilir?” dediler. \p \v 53 Bu yüzden İsa onlara şöyle dedi: “Size doğrusunu söylüyorum, \w İnsan Oğluʼnun|lemma="İnsan Oğlu"\w* bedenini yemez ve Oʼnun kanını içmezseniz sizde yaşam yoktur. \v 54 Kim bedenimi yerse ve kanımı içerse, onun sonsuz yaşamı olur. Ben onu son günde dirilteceğim. \v 55 Çünkü bedenim asıl yiyecek ve kanım asıl içecektir. \v 56 Kim bedenimi yer ve kanımı içerse, o bende kalır, ben de onda. \v 57 Beni gönderen, yaşam kaynağı olan \w Babaʼdır|lemma="Baba"\w*. Ben Baba sayesinde yaşıyorum. Tıpkı bunun gibi, beni yiyen de benim sayemde yaşayacak. \v 58 Gökten inmiş olan ekmek budur. Atalarınızın \w man\w* yemesi gibi değildir. Onlar yediler ve öldüler. Oysa bu ekmeği yiyen sonsuza kadar yaşayacak.” \p \v 59 İsa bunları, Kefernahumʼda Yahudilerin \w toplantı yerinde|lemma="toplantı yeri"\w* vaaz ederken söyledi. \s1 Birçok izleyici İsaʼyı terk ediyor \p \v 60 İsaʼnın \w öğrencilerinden|lemma="öğrenci"\w* birçok kişi bunu işitip şöyle dediler: “Bu çok çetin bir söz. Onu kim kabul edebilir?” \p \v 61 İsa yüreğinde öğrencilerinin bunun hakkında homurdandıklarını fark etti. Onlara şöyle dedi: “Bu söylediklerim sizi gücendiriyor mu? \v 62 Ya \w İnsan Oğluʼnun|lemma="İnsan Oğlu"\w* önceden bulunduğu yere tekrar çıktığını görseniz ne olur? \v 63 Yaşam veren Allahʼın Ruhuʼdur, insan çabası bunu hiç başaramaz. Size söylediğim sözler Ruh ve yaşamdır. \v 64 Ne var ki, aranızda iman etmeyen kişiler var.” İsa kimlerin iman etmediklerini ve kimin Oʼna ihanet edeceğini baştan biliyordu. \v 65 Şöyle devam etti: “İşte, bunun için size demiştim ki, \w Babam|lemma="Baba"\w* fırsat vermedikçe, hiç kimse bana gelemez.” \p \v 66 Bunun üzerine \w öğrencilerinin|lemma="öğrenci"\w* birçoğu geri döndü. Artık İsaʼyla dolaşmıyorlardı. \v 67 Bu sebeple İsa on iki \w elçisine|lemma="elçi"\w* şunu sordu: “Siz de mi ayrılmak istiyorsunuz?” \p \v 68 Simun Petrus Oʼna şöyle cevap verdi: “Efendimiz, biz ayrılıp kime gidelim? Sonsuz yaşam veren sözler sendedir. \v 69 İnandık ve artık biliyoruz ki, Allahʼın Kutsal Mesihi sensin.” \p \v 70 İsa ona şöyle cevap verdi: “Siz on iki \w elçimi|lemma="elçi"\w* ben seçmedim mi? Yine de içinizden biri \w iblistir|lemma="İblis"\w*.” \v 71 İsa, Simun İskariyotʼun oğlu Yahudaʼdan söz ediyordu. O, on iki \w elçiden|lemma="elçi"\w* biri olduğu halde İsaʼya ihanet edecekti. \c 7 \s1 İsa hemen bayrama katılmıyor \p \v 1 Bir süre sonra İsa Celile bölgesinde dolaşmaya başladı. Yahudiyeʼde dolaşmak istemiyordu, çünkü Yahudi liderler Oʼnu öldürmek için fırsat arıyorlardı. \v 2 Yahudilerin \w Çardak Bayramı\w* yakındı. \v 3 Bu yüzden İsaʼnın kardeşleri Oʼna şöyle dediler: “Buradan ayrıl, Yahudiyeʼye git. Öyle ki, \w öğrencilerin|lemma="öğrenci"\w* yaptığın mucizeleri görsünler. \v 4 Çünkü halk tarafından tanınmak isteyen kimse yaptıklarını gizlemez. Mademki bu işleri yapıyorsun, kendini dünyaya göster.” \v 5 Aslında kardeşleri bile Oʼna iman etmiyorlardı. \p \v 6 Bu yüzden İsa onlara şöyle dedi: “Benim için uygun vakit daha gelmedi. Ama sizin için her vakit uygun. \v 7 Dünya sizden nefret edemez. Ama benden nefret ediyor. Çünkü dünyanın yaptıklarının kötü olduğuna şahitlik ediyorum. \v 8 Siz bu bayramı kutlamaya gidin. Ben gitmiyorum, çünkü benim vaktim daha gelmedi.” \v 9 İsa bunları söyledikten sonra, Celileʼde kaldı. \s1 İsa bayram sırasında Yeruşalimʼde \p \v 10 Kardeşleri bayramı kutlamaya gittikten sonra İsa da gitti. Ancak bunu açıkça değil, gizli olarak yaptı. \v 11 Yahudi liderler İsaʼyı bayram kutlaması sırasında aradılar. “O adam nerede?” diye sordular. \p \v 12 Kalabalıklar arasında birçok kişi İsa hakkında mırıldanıyordu. Bazıları, “O iyi bir adam” diyordu. \p Başkaları ise, “Hayır, O halkı aldatıyor” diyordu. \v 13 Fakat hiç kimse Oʼnun hakkında açıkça konuşmuyordu, çünkü Yahudi liderlerden korkuyorlardı. \p \v 14 Bayramın yarısı geçmişti. İsa tapınak avlusuna gidip vaaz etmeye başladı. \v 15 Yahudi liderler de şaşırıp kaldılar. “Bu adam eğitim görmediği halde nasıl bu kadar çok şey biliyor?” diye sordular. \p \v 16 İsa onlara şöyle cevap verdi: “Benim öğrettiklerim aslında benim değil, beni göndermiş Olanʼındır. \v 17 Eğer bir kimse Allahʼın isteğini yerine getirmek istiyorsa, öğrettiklerimin Allahʼtan mı olduğunu, yoksa kendi adıma mı konuştuğumu bilecek. \v 18 Kendi adına konuşan kendini yüceltmek ister. Ancak kendisini göndereni yüceltmek isteyen doğruyu söyler, hiç yalan söylemez. \v 19 Musa size Tevratʼı vermedi mi? Fakat hiçbiriniz Tevrat kanunlarını yerine getirmiyor. Neden beni öldürmek için fırsat arıyorsunuz?” \p \v 20 Kalabalık Oʼna şöyle cevap verdi: “Seni cin çarpmış! Kim seni öldürmek istiyor?” \p \v 21 İsa onlara şöyle cevap verdi: “Bir mucize\f + \fr 7:21 \fr*\fk Mucize \fk*\ft Grekçe “iş.” İsaʼnın havuz yanında yatan adamı Şabat günü iyileştirmesi. Bakınız \+xt Yuhanna 5:1‑18\+xt* ayetlerine.\ft*\f* yaptım ve hepiniz şaşırıp kaldınız. \v 22 Musa erkek çocuklarınızı sünnet etmenizi buyurdu ve siz \w Şabat\w* gününde bile sünnet edersiniz. Aslında sünnet Musaʼdan değil, atalarınızdan\f + \fr 7:22 \fr*\fk Atalar \fk*\ft Musaʼdan önce yaşamış olan İbrahim, İshak ve Yakub.\ft*\f* kalmadır. \v 23 Demek ki, Musaʼya verilen Tevratʼın buyruğu bozulmasın diye, Şabat gününde bir erkek çocuk sünnet oluyor. Öyleyse Şabat gününde bir adamı tamamen iyileştirdim diye, bana neden kızıyorsunuz? \v 24 Dış görünüşe bakarak yargılamayın, yargınız doğru olsun.” \s1 İsaʼnın kimliği hakkında kavga \p \v 25 \w Yeruşalim\w* halkından bazıları şöyle dediler: “Öldürmeye çalıştıkları adam bu değil mi? \v 26 Bakın, açıkça konuşuyor, Oʼna bir şey demiyorlar. Yoksa gerçekten liderler Oʼnu \w Mesih\w* olarak kabul ettiler mi? \v 27 Fakat biz bu adamın nereden geldiğini biliyoruz. Oysa Mesih geldiği zaman Oʼnun nereden geldiğini kimse bilmeyecek.” \p \v 28 İsa tapınakta vaaz ederken yüksek sesle şöyle dedi: “Hem beni tanıyorsunuz, hem de nereden geldiğimi biliyorsunuz. Ben kendiliğimden gelmedim. Fakat beni Gönderen gerçektir. Sizlerse Oʼnu tanımıyorsunuz. \v 29 Ben Oʼnu tanıyorum, çünkü Oʼndanım ve beni O gönderdi.” \p \v 30 Onlar bu yüzden İsaʼyı yakalamak için fırsat arıyorlardı. Ama kimse Oʼna el sürmedi, çünkü Oʼnun saati\f + \fr 7:30 \fr*\fk Saati \fk*\ft Allahʼın İsaʼnın ölmesi için kararlaştırdığı zaman.\ft*\f* daha gelmemişti. \v 31 Ama kalabalıktan birçok kişi İsaʼya iman etti ve şöyle dediler: “\w Mesih\w* gelince bu adamın yaptığından daha mı çok \w mucize\w* yapacak?” \p \v 32 \w Ferisiler\w* halkın İsa hakkında bu şeyleri fısıldadığını işittiler. Böylece \w başrahipler\w* ve \w Ferisiler\w* İsaʼyı yakalamak için tapınak polislerini yolladılar. \p \v 33 İsa konuşmasına şöyle devam etti: “Sizinle kısa bir süre daha kalacağım. Ondan sonra beni Gönderenʼe döneceğim. \v 34 Beni arayacaksınız ama bulmayacaksınız. Çünkü benim bulunacağım yere siz gelemezsiniz.” \p \v 35 Yahudi liderler aralarında şöyle konuştular: “Bu adam nereye gidecek de biz Oʼnu bulamayacağız? Acaba diğer milletler arasında yaşayan Yahudilere mi gidecek? Greklere mi vaaz edecek? \v 36 ‘Beni arayacaksınız ama bulmayacaksınız’ ve ‘Benim bulunacağım yere siz gelemezsiniz?’ dedi. Bu söz ne demektir?” \s1 Diri su ırmakları \p \v 37 Bayramın sonuncu ve en önemli günü İsa ayağa kalkıp yüksek sesle şöyle dedi: “Bir kimse susamışsa bana gelsin ve içsin. \v 38 Kutsal Yazıʼda yazıldığı gibi, kim bana iman ederse, onun içinden yaşam veren su ırmakları akacak.” \v 39 İsa bu sözü kendisine iman edenlerin kavuşacakları \w Kutsal Ruh\w* hakkında söyledi. Kutsal Ruh henüz verilmemişti, çünkü İsa henüz yüceltilmemişti. \s1 Halk Arasında Ayrılık \p \v 40 Halktan bazı insanlar bu sözleri işitince şöyle konuştular, “Gerçekten bu adam \w beklediğimiz peygamberdir|lemma="beklediğimiz peygamber"\w*.” \p \v 41 Bazıları da, “Bu \w Mesihʼtir|lemma="Mesih"\w*” dediler. \p Başkaları ise şöyle konuştu: “Mesih Celile bölgesinden gelir mi hiç? \v 42 Kutsal Yazı Mesihʼin Davudʼun soyundan olup Davudʼun kasabası olan Beytlehemʼden geleceğini bildirmemiş miydi?” \v 43 Bunun üzerine halkın arasında İsa hakkında ayrılık çıktı. \v 44 Onlardan bazıları Oʼnu yakalamak istediler. Ama kimse Oʼna el sürmedi. \s1 Yahudi liderlerin imansızlığı \p \v 45 Sonra polisler geri döndüler. \w Başrahipler\w* ve \w Ferisiler\w* onlara, “Onu neden getirmediniz?” dediler. \p \v 46 Polisler şöyle cevap verdiler: “Hiçbir insan hiçbir zaman bu adam gibi konuşmamıştır.” \p \v 47 \w Ferisiler\w* onlara şöyle çıkıştılar: “Yoksa siz de mi aldandınız? \v 48 Liderlerden ya da Ferisilerden Oʼna iman eden oldu mu hiç? \v 49 Ama Tevrat kanunlarını bilmeyen bu halk lanetlidir!” \p \v 50 İsaʼya daha önce gelen ve onlardan biri olan Nikodim onlara şöyle dedi: \v 51 “Kanunlarımıza göre bir adamı dinlemeden, ne yaptığını öğrenmeden onu yargılamak doğru mu?” \p \v 52 Ona cevap olarak şöyle dediler: “Yoksa sen de mi Celileʼdensin? Araştır ve gör: Celileʼden peygamber çıkmaz.” \s1 Zina etmiş olan kadın \p \v 53 Sonra herkes evine döndü. \c 8 \nb \v 1 İsa ise Zeytin Dağıʼna gitti, \v 2 ama sabah erkenden tekrar tapınak avlusuna döndü. Bütün halk Oʼnun yanına geliyordu. İsa oturup onlara vaaz etmeye başladı. \v 3 Tevrat uzmanları ile \w Ferisiler\w*, İsaʼya zinada yakalanmış bir kadın getirdiler. Kadını orta yere çıkararak İsaʼya şöyle dediler: \v 4 “Ey \w öğretmen\w*! Bu kadın tam zina ederken yakalandı. \v 5 Musa bize Tevratʼta böyle kadınların taşlanmasını buyurmuştur. Peki, sen ne dersin?” \p \v 6 Bunu İsaʼyı zor duruma düşürmek için söylediler. Oʼnu suçlayacak bir bahane arıyorlardı. Ama İsa eğildi ve parmağıyla yere bir şeyler yazmaya başladı. \v 7 Oʼna aynı soruyu sormaya devam ettiler. O zaman İsa doğrulup onlara şöyle dedi: “Aranızda kim günahsızsa, kadına ilk taşı o atsın.” \v 8 Ardından yere eğilip toprağa yazmaya devam etti. \p \v 9 Onlar bunu işitince önce yaşlılar olmak üzere teker teker oradan ayrıldılar. Böylece İsa yalnız bırakıldı. Kadın da orta yerde duruyordu. \v 10 İsa doğrulup kadına şöyle dedi: “Bayan, onlar nerede? Seni suçlu bulan olmadı mı?” \p \v 11 Kadın şöyle cevap verdi: “Hiç kimse, efendim!” \p İsa, “Ben de seni suçlamıyorum” dedi. “Git, artık günah işleme.”\f + \fr 8:11 \fr*\ft \+xt 7:53–8:11\+xt* ayetleri en eski el yazmalarında yoktur, ama çoğu imanlılar tarafından kabul edilen bir hikayedir. Bu hikaye erken bir tarihte Yuhanna metnine eklenerek günümüze kadar korunmuştur.\ft*\f* \s1 Dünyanın ışığı İsa \p \v 12 İsa halkla tekrar konuştu. Şöyle dedi: “Dünyanın ışığı benim. Benim peşimden gelen asla karanlıkta yürümez, ama yaşam veren ışığa sahip olur.” \p \v 13 Bu yüzden \w Ferisiler\w* Oʼna şöyle dediler: “Sen kendin için şahitlik ediyorsun. Şahitliğin geçerli değil.” \p \v 14 İsa onlara cevap olarak şöyle dedi: “Ben kendim için şahitlik ediyorsam bile, şahitliğim geçerlidir. Çünkü nereden geldiğimi ve nereye gideceğimi biliyorum. Fakat siz nereden geldiğimi ve nereye gideceğimi bilmiyorsunuz. \v 15 Siz insan gözüyle yargılıyorsunuz, ama ben kimseyi yargılamam. \v 16 Yargılasam bile, benim yargılamam geçerlidir. Çünkü ben yalnız değilim. Beni gönderen \w Babaʼyla|lemma="Baba"\w* birlikteyim. \v 17 Ayrıca size verilen Tevratʼta iki kişinin şahitliği geçerlidir\f + \fr 8:17 \fr*\ft \+xt Yasanın Tekrarı 17:6; 19:15\+xt*\ft*\f* diye yazılıdır. \v 18 Kendim için şahitlik ediyorum, hem de beni gönderen \w Baba|lemma="Baba"\w* benim için şahitlik ediyor.” \p \v 19 O zaman İsaʼya, “Baban nerede?” diye sordular. \p İsa şöyle cevap verdi: “Ne beni tanıyorsunuz, ne de \w Babamʼı|lemma="Baba"\w*. Beni tanımış olsaydınız, Babamʼı da tanırdınız.” \v 20 İsa bu sözleri tapınak avlusunda, bağış toplanan yerde vaaz ederken söyledi. Ama kimse Oʼnu yakalamadı, çünkü Oʼnun saati daha gelmemişti. \s1 İsaʼnın kim olduğu hakkında tartışma \p \v 21 İsa onlara şöyle dedi: “Ben gidiyorum. Beni arayacaksınız ve günahınızın içinde öleceksiniz. Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz.” \p \v 22 Bunun üzerine Yahudi liderler şöyle dediler: “Acaba kendini mi öldürecek? Onun için mi, ‘Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz’ diyor?” \p \v 23 İsa da onlara şöyle dedi: “Siz aşağıdansınız, ben yukarıdanım. Siz bu dünyadansınız, ben bu dünyadan değilim. \v 24 İşte bunun için, ‘Günahlarınızın içinde öleceksiniz’ dedim. Ben benim.\f + \fr 8:24 \fr*\fk Ben benim. \fk*\ft 58 ve 59 ayetlerinde Yahudi liderler İsaʼnın bu sözle kendisinin Allahʼla eşit olduğunu iddia ettiğini anladılar, çünkü Allah kendini Musaʼya “Ben benim” adıyla tanıtmıştı.\ft*\f* Buna iman etmezseniz, günahlarınızın içinde öleceksiniz.” \p \v 25 Bunun üzerine Oʼna, “Sen kimsin?” dediler. \p İsa onlara şöyle cevap verdi: “Size baştan beri ne dedimse Oʼyum. \v 26 Sizin için söyleyecek ve hakkınızda yargılayacak çok şeyim var. Ama beni Gönderen doğruyu söyler. Oʼndan işittiklerimi dünyaya bildiriyorum.” \p \v 27 Kendilerine \w Baba\w* Allah hakkında konuştuğunu anlamadılar. \v 28 Bu yüzden İsa şöyle dedi: “\w İnsan Oğluʼnu|lemma="İnsan Oğlu"\w* yukarı kaldırdığınız zaman\f + \fr 8:28 \fr*\fk İnsan Oğluʼnu yukarı kaldırdığınız zaman \fk*\ft İsaʼnın yukarı kaldırılması, bütün dünyanın günahlarının cezasını üstlenmek üzere çarmıha gerilmesi anlamına gelir.\ft*\f* anlayacaksınız ki, Ben benim.\f + \fr 8:28 \fr*\fk Ben benim \fk*\ft \+xt Ayet 24|link-href="JHN 8:24"\+xt*ʼe bakınız.\ft*\f* Kendiliğimden hiçbir şey yapmıyorum, ama Babaʼnın bana öğrettiği gibi konuşuyorum. \v 29 Beni Gönderen benimle birliktedir. O beni yalnız bırakmadı. Çünkü her zaman Oʼnu memnun eden şeyleri yapıyorum.” \p \v 30 İsa bunları söyleyince birçok kişi Oʼna iman etti. \s1 Gerçek sizi özgür kılacak \p \v 31 İsa, kendisine inanmış Yahudilere şunu söyledi: “Siz benim sözümü devamlı yerine getirirseniz, gerçekten \w öğrencilerim|lemma="öğrenci"\w* olursunuz. \v 32 Gerçeği bileceksiniz, gerçek de sizi özgür kılacak.” \p \v 33 Oʼna şöyle karşılık verdiler: “Biz İbrahimʼin soyundanız. Hiçbir zaman kimseye köle olmadık. Nasıl olur da sen, ‘Özgür olacaksınız’ diyorsun?” \p \v 34 İsa onlara cevap verdi: “Size doğrusunu söylüyorum, günah işleyen herkes günahın kölesidir. \v 35 Köle ailede devamlı kalmaz, oğulsa devamlı kalır. \v 36 Bu sebeple \w Oğul\w* sizi özgür kılarsa, mutlaka özgür olursunuz. \v 37 İbrahimʼin soyundan olduğunuzu biliyorum. Oysa beni öldürmek istiyorsunuz. Çünkü kalbinizde sözüme yer vermiyorsunuz. \v 38 \w Babamʼın|lemma="Baba"\w* yanında gördüklerimi anlatıyorum. Siz de babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz.” \p \v 39 İsaʼya karşılık verdiler: “Bizim babamız İbrahimʼdir.” \p İsa onlara şunları söyledi: “Siz İbrahimʼin evlatları olsaydınız, İbrahim gibi davranırdınız. \v 40 Oysa şimdi beni, Allahʼtan işittiği gerçeği size bildireni öldürmeye fırsat arıyorsunuz. İbrahim böyle yapmadı. \v 41 Siz babanız gibi davranıyorsunuz.” \p Bunun üzerine Oʼna şöyle dediler: “Biz zinadan doğmadık. Tek bir babamız var. O da Allahʼtır.” \p \v 42 İsa onlara cevap verdi: “Allah sizin babanız olsaydı, beni severdiniz. Çünkü ben Allahʼtan çıkıp geldim. Kendiliğimden gelmedim. Beni O gönderdi. \v 43 Benim söylediklerimi neden anlamıyorsunuz? Sözümü dinlemeye dayanamıyorsunuz da ondan. \v 44 Siz babanız \w İblisʼtensiniz|lemma="İblis"\w*. Babanızın isteklerini yapmayı seviyorsunuz. O baştan beri katildir. Gerçeğe bağlı kalmadı, çünkü onda gerçek yoktur. O yalan söylediği zaman kendi özünden konuşur. Çünkü o hem yalancı hem de yalanın babasıdır. \v 45 Fakat gerçeği söylediğim için bana inanmıyorsunuz. \v 46 Sizlerden kim günah işlediğimi kanıtlayabilir? Madem gerçeği söylüyorum, neden bana inanmıyorsunuz? \v 47 Allahʼtan olan kişi Allahʼın sözlerini dinler. Siz bu yüzden dinlemiyorsunuz, çünkü Allahʼtan değilsiniz.” \s1 İsaʼnın kimliği \p \v 48 Yahudiler Oʼna cevap olarak şöyle dediler: “Senin cinli bir \w Samiriyeli|lemma="Samiriyeliler"\w* olduğunu söylemekte haklı değil miyiz?” \p \v 49 İsa şöyle cevap verdi: “Ben cinli değilim. Ama \w Babamʼa|lemma="Baba"\w* saygı gösteriyorum. Siz ise bana saygısızlık ediyorsunuz. \v 50 Ben kendimi yüceltmeye çalışmıyorum. Beni yücelten ve haklı çıkaran biri var. \v 51 Size doğrusunu söylüyorum, eğer bir kimse sözüme uyarsa, ölümü asla görmeyecek.” \p \v 52 Bunun üzerine Yahudiler İsaʼya şöyle dediler: “Evet, şimdi biliyoruz ki, seni cin çarpmış. İbrahim öldü, peygamberler de öldü. Sen yine de diyorsun ki, ‘Eğer bir kimse sözüme uyarsa, ölümü asla tatmayacak.’ \v 53 Sen bizim atamız İbrahimʼden daha mı büyüksün? İbrahim öldü. Peygamberler de öldü. Sen kendini kim sanıyorsun?” \p \v 54 İsa şöyle cevap verdi: “Ben kendimi yüceltirsem, benim yüceliğim bir hiçtir. Ama beni yücelten, kendisine ‘Allahımız’ dediğiniz Babamʼdır. \v 55 Siz Oʼnu tanımıyorsunuz, ama ben Oʼnu tanıyorum. ‘Eğer ben Oʼnu tanımıyorum’ desem, ben de sizin gibi yalancı olurum. Ama ben Oʼnu tanıyorum, ve Oʼnun sözüne uyuyorum. \v 56 Atanız İbrahim geleceğim günü göreceği için sevinçle coştu. Gördü ve sevindi.” \p \v 57 Bunu duyan Yahudiler Oʼna şöyle dediler: “Sen daha elli yaşına bile gelmedin. İbrahimʼi de mi gördün?” \p \v 58 İsa onlara, “Size doğrusunu söylüyorum: İbrahim doğmadan önce ben varım”\f + \fr 8:58 \fr*\ft \+xt Ayet 24|link-href="JHN 8:24"\+xt*ʼteki dipnota bakınız.\ft*\f* dedi. \v 59 Bunun üzerine İsaʼya atmak için ellerine taşlar aldılar. Ama İsa saklandı ve tapınaktan ayrıldı. \c 9 \s1 İsa doğuştan kör adama şifa veriyor \p \v 1 İsa yoldan geçerken doğuştan kör bir adam gördü. \v 2 Öğrencileri de Oʼna sordular: “\w Öğretmenimiz|lemma="öğretmen"\w*, kim günah işledi de, bu adam kör olarak doğdu? Kendisi mi, yoksa annesi babası mı?” \p \v 3 İsa onlara cevap verdi: “Ne bu adam, ne de annesi babası günah işledi. Ama yalnız Allahʼın yapabildiği şeyler onda görülsün diye, \v 4 beni Gönderenʼin yapmak istediği şeyleri vakit daha gündüzken yapmalıyız. Gece yaklaşıyor, o zaman hiç kimse çalışamaz. \v 5 Dünyada bulundukça dünyanın ışığı benim.” \p \v 6 Bu şeyleri söyledikten sonra İsa yere tükürdü, tükürükten çamur yaptı ve çamuru kör adamın gözlerine sürdü. \v 7 Sonra adama şöyle dedi: “Git, Şiloah Havuzuʼnda yıkan.” Şiloah, “gönderilmiş” demektir. Böylece adam gidip yıkandı, geri döndüğünde gözleri görüyordu. \p \v 8 Adamın komşuları ve daha önce dilendiğini görenler şöyle dediler: “Oturup dilencilik yapan adam bu değil mi?” \p \v 9 Bazı kişiler “Evet, odur” dediler. Başkalarıysa “Hayır, ama ona benziyor” dediler. \p Kendisi ise “Ben oyum” dedi. \p \v 10 Ona sordular: “Öyleyse, gözlerin nasıl açıldı?” \p \v 11 O da şöyle cevap verdi: “İsa adındaki adam çamur yaptı, gözlerime sürdü. Bana ‘Şiloah Havuzuʼna git ve yıkan’ dedi. Ben de gidip yıkandım ve gözlerim açıldı.” \p \v 12 Adama, “Nerede O?” diye sordular. \p O da, “Bilmiyorum” dedi. \p \v 13 Önceden kör olan adamı \w Ferisilere|lemma="Ferisiler"\w* götürdüler. \v 14 İsaʼnın çamur yaptığı ve adamın gözlerini açtığı gün \w Şabat\w* günüydü. \v 15 Bu nedenle Ferisiler adama gözlerinin nasıl açıldığını tekrar sordular. Adam onlara şöyle dedi: “Gözlerime çamur sürdü, yıkandım ve görüyorum.” \v 16 Bunun üzerine bazı Ferisiler şöyle dediler: “Madem bu adam Şabat günü hakkındaki buyruklara uymuyor, Allahʼtan olamaz.” \p Başkaları ise şöyle dedi: “Günahlı bir adam nasıl böyle \w mucizeler|lemma="mucize"\w* yapabilir?” \p Böylece Ferisiler ikiye bölündü. \v 17 Eskiden kör olan adama tekrar sordular: “Senin gözlerini açan bu adam hakkında sen ne dersin?” \p Adam, “O bir peygamberdir” dedi. \p \v 18 Yahudi liderler, adamın annesiyle babasını çağırıncaya kadar, onun eskiden kör olup gözlerinin açıldığına inanmadılar. \v 19 “Kör doğdu dediğiniz oğlunuz bu mu? Peki, nasıl oluyor da şimdi görüyor?” diye sordular. \p \v 20 Annesi babası şöyle cevap verdiler: “Bu bizim oğlumuzdur. Kör doğduğunu da biliyoruz. \v 21 Fakat şimdi nasıl gördüğünü bilmiyoruz. Gözlerini kimin açtığını da bilmiyoruz. Ona sorun. Kendisi için konuşacak yaştadır.” \p \v 22 Adamın annesiyle babası Yahudi liderlerden korktukları için böyle konuştular. Çünkü Yahudi liderler İsaʼnın \w Mesih\w* olduğunu açıkça söyleyen herkesi toplantı yerlerinden kovmak için anlaşmışlardı. \v 23 Bu yüzden adamın annesiyle babası, “Kendisi için konuşacak yaştadır” dediler. \p \v 24 Bunun üzerine eskiden kör olan adamı ikinci defa çağırıp, “Allahʼın hakkı için doğru olanı söyle!” dediler, “Biz biliyoruz ki, bu adam günahkârdır.” \p \v 25 Adam şöyle cevap verdi: “O günahkâr mı, değil mi, bilmiyorum. Tek bir şey biliyorum: kördüm, ama şimdi görüyorum.” \p \v 26 Ona tekrar sordular: “O sana ne yaptı? Senin gözlerini nasıl açtı?” \p \v 27 Adam onlara cevap verdi: “Size zaten söyledim, ama dinlemediniz. Niye bunu bir daha duymak istiyorsunuz? Yoksa siz de mi Oʼnun \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* olmak istiyorsunuz?” \p \v 28 Ona söverek şöyle dediler: “Oʼnun \w öğrencisi|lemma="öğrenci"\w* sensin. Bizse Musaʼnın öğrencileriyiz. \v 29 Biz Allahʼın Musaʼyla konuştuğunu biliyoruz. Ama bu adamın nereden geldiğini bilmiyoruz.” \p \v 30 Adam onlara şöyle cevap verdi: “Bu şaşılacak şey! Oʼnun nereden geldiğini siz bilmiyorsunuz, ama O gözlerimi açtı. \v 31 Biliyoruz ki, Allah günahkârlara kulak vermez. Tam tersine, bir kişi Allahʼtan korkarsa ve Oʼnun istediğini yaparsa, Allah ona kulak verir. \v 32 Dünya var olalı kimsenin anadan doğma kör birinin gözlerini açtığı duyulmadı. \v 33 Bu adam Allahʼtan olmasaydı, hiçbir şey yapamazdı.” \p \v 34 Onu terslediler: “Sen büsbütün günah içinde doğmuşsun. Sen mi kalkıp bize ders vereceksin?” Böylece onu \w toplantı yerinden|lemma="toplantı yeri"\w* kovdular.\f + \fr 9:34 \fr*\ft Dua evi toplantılarına katılmasını yasakladılar. \+xt Ayet 22|link-href="JHN 9:22"\+xt*ʼye bakınız.\ft*\f* \s1 Ruhani körlük \p \v 35 İsa Yahudi liderlerin adamı \w toplantı yerinden|lemma="toplantı yeri"\w* kovduklarını duydu.\f + \fr 9:35 \fr*\ft \+xt Ayet 34|link-href="JHN 9:34"\+xt*ʼteki dipnota bakınız.\ft*\f* Onu bulunca, “Sen \w İnsan Oğluʼna|lemma="İnsan Oğlu"\w* iman ediyor musun?” diye sordu. \p \v 36 Adam cevap verdi: “Efendim, O kimdir? Söyle de, Oʼna iman edeyim.” \p \v 37 İsa ona şöyle dedi: “Oʼnu zaten gördün ve şimdi seninle konuşan Oʼdur.” \p \v 38 Adam da, “Ey Efendim, iman ediyorum” dedi ve İsaʼya tapındı. \p \v 39 İsa da şöyle dedi: “Ben hüküm için bu dünyaya geldim. Öyle ki, görmeyenler görsün, görenler de kör olsun.” \p \v 40 İsaʼnın yanında bulunan bazı \w Ferisiler\w* bunu işitince, “Yoksa biz de mi körüz?” diye sordular. \p \v 41 İsa onlara şöyle dedi: “Kör olsaydınız, günahınız olmazdı. Fakat madem, ‘Görüyoruz’ diyorsunuz, günahınız duruyor.” \c 10 \s1 İyi Çoban ve koyunları \p \v 1 “Size doğrusunu söylüyorum, koyun ağılına\f + \fr 10:1 \fr*\fk Koyun ağılına \fk*\ft Ağıl, koyun ve keçi sürülerinin gecelediği, çit veya duvarla çevrili yer.\ft*\f* kapıdan girmeyen, ama başka bir yerden tırmanıp giren kişi hırsız ve hayduttur. \v 2 Kapıdan girense, koyunların çobanıdır. \v 3 Bekçi ona kapıyı açar. Koyunlar çobanın sesini işitir. O da koyunlarını adlarıyla çağırır ve onları dışarıya çıkarır. \v 4 Koyunlarının hepsini dışarıya çıkardıktan sonra, onların önünden gider. Koyunlar da onu izler, çünkü onun sesini tanırlar. \v 5 Fakat yabancı bir kişiyi asla izlemezler. Ondan kaçarlar, çünkü yabancıların sesini tanımazlar.” \v 6 İsa Ferisilere bu benzetmeyi anlattı, ama onlar ne demek istediğini anlamadılar. \p \v 7 Bu nedenle İsa onlarla tekrar konuştu: “Size doğrusunu söylüyorum: koyunların kapısı benim. \v 8 Benden önce gelenlerin hepsi hırsız ve hayduttu.\f + \fr 10:8 \fr*\fk Benden önce gelenler \fk*\ft Kendilerini Mesih olarak gösteren yalancılar ve ikiyüzlü din adamları.\ft*\f* Ama koyunlar onların sesine kulak asmadılar. \v 9 Kapı benim: bir kişi benden içeri girerse, kurtulur. Girer, çıkar ve otlak bulur. \v 10 Hırsız yalnız çalmak, öldürmek ve yok etmek için gelir. Ama ben insanlar yaşama, bereketli yaşama kavuşsunlar diye geldim. \p \v 11 İyi çoban benim. İyi çoban koyunları için canını verir. \v 12 Koyunların sahibi olmayan, parayla tutulan işçi ise çoban gibi değildir. İşçi kurdun yaklaştığını görünce koyunları bırakıp kaçar. Kurt da koyunları kapıp dağıtır. \v 13 İşçi kaçar, çünkü parayla tutulmuştur ve koyunlar için kaygı çekmez. \p \v 14 İyi çoban benim. Bana ait olanları tanırım. Bana ait olanlar da beni tanırlar. \v 15 \w Babaʼnın|lemma="Baba"\w* beni tanıdığı gibi, ben de Babaʼyı tanırım ve koyunlarım için canımı veririm. \v 16 Bu ağıldan\f + \fr 10:16 \fr*\fk Bu ağıldan \fk*\ft Bakınız \+xt ayet 1\+xt*ʼe ait dipnota.\ft*\f* olmayan başka koyunlarım da var. Onları da getirmeliyim. Onlar sesimi işitecekler ve tek sürü, tek çoban olacak. \v 17 Baba beni sever, çünkü ben canımı veririm, öyle ki onu geri alayım. \v 18 Kimse canımı benden almaz. Ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye ve geri almaya yetkim var. Bu buyruğu Babamʼdan aldım.” \p \v 19 Bu sözler yüzünden Yahudiler tekrar ikiye bölündü. \v 20 Onların birçoğu şöyle dedi: “Adam deli, hem de cinlidir. Niye onu dinliyorsunuz?” \p \v 21 Başkalarıysa şöyle dediler: “Bu sözler, cinli bir adamın söyleceği sözlere benzemez. Cin kör adamın gözlerini açabilir mi?” \s1 Yahudi liderler İsaʼya karşı çıkıyor \p \v 22 O sırada \w Yeruşalimʼde|lemma="Yeruşalim"\w* Işık Bayramı kutlanıyordu.\f + \fr 10:22 \fr*\fk Işık Bayramı kutlanıyordu \fk*\ft Putperestlerin kötüye kullandıkları tapınağın yeniden Allahʼın hizmetine açılışını anma bayramı –Hanukkah.\ft*\f* Kış mevsimiydi. \v 23 İsa da tapınağın içinde, Süleymanʼın Kemeraltıʼnda dolaşıyordu. \v 24 O zaman Yahudi liderler Oʼnun etrafını sarıp şunu sordular: “Bizi ne zamana kadar merakta bırakacaksın? Eğer Mesihʼsen, bize açıkça söyle.” \p \v 25 İsa onlara şöyle cevap verdi: “Size zaten söyledim. Fakat inanmıyorsunuz. \w Babamʼın|lemma="Baba"\w* \w adıyla|lemma="ad"\w* yaptığım mucizeler benim için şahitlik ediyor. \v 26 Fakat siz inanmıyorsunuz, çünkü benim koyunlarımdan değilsiniz. \v 27 Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da peşimden gelir. \v 28 Ben koyunlarıma sonsuz yaşam veririm. Onlar asla yok olmayacaklar. Hiç kimse onları elimden kapmayacak. \v 29 Onları bana veren Babam her şeyden üstündür. Hiç kimse onları Babamʼın elinden kapamaz. \v 30 Ben ve Baba biriz.” \p \v 31 Yahudi liderler İsaʼyı taşlamak için yerden yine taş topladılar. \v 32 İsa onlara şöyle dedi: “Ben size \w Babaʼdan|lemma="Baba"\w* kaynaklanan birçok iyi işler gösterdim. Bunlardan hangisi için beni taşlıyorsunuz?” \p \v 33 Yahudi liderler Oʼna cevap verdiler: “Seni iyi iş yaptığın için taşlamıyoruz, ama Allahʼa hakaret ettiğin için taşlıyoruz. Çünkü sen insan olduğun halde kendini Allah yapıyorsun.” \p \v 34 İsa onlara şöyle karşılık verdi: “Size verilen Tevratʼta\f + \fr 10:34 \fr*\fk Size verilen Tevratʼta \fk*\ft Yahudiler Eski Antlaşma Kitabıʼnın tümünden bahsederken bazen ona “Tevrat” adını verir. Bazen de içindekileri sayarak ona “Tevrat, Peygamberler ve Yazılar” derler. İsaʼnın aktardığı ayet Yazılar denilen kısımdandır.\ft*\f* ‘Ben, “Tanrılarsınız” dedim’\f + \fr 10:34 \fr*\ft \+xt Mezmur 82:6\+xt*\ft*\f* diye yazılı değil mi? \v 35 Allah, sözünü gönderdiği insanları ‘tanrılar’ diye çağırır. Kutsal Yazı da geçersiz kılınamaz. \v 36 \w Baba\w* Allah beni göreve ayırıp dünyaya gönderdi. O halde ‘\w Allahʼın Oğluʼyum|lemma="Allahʼın Oğlu"\w*’ dediğim için bana nasıl olur da ‘Allahʼa hakaret ediyorsun’ dersiniz? \v 37 Eğer Babamʼın istediği şeyleri yapmıyorsam, bana inanmayın. \v 38 Ama eğer o şeyleri yapıyorsam, bana inanmazsanız bile, yaptığım mucizelere inanın. Öyle ki, Babaʼnın bende, benim de Babaʼda olduğumu bilesiniz ve anlayasınız.” \p \v 39 İsaʼyı tekrar yakalamaya çalıştılar. Ama İsa onların elinden kurtulup gitti. \p \v 40 İsa oradan ayrılıp yine \w Şeria\w* Irmağıʼnın karşı tarafına, Yahyaʼnın daha önce insanları \w vaftiz\w* ettiği yere gitti ve orada kaldı. \v 41 Birçok kişi İsaʼnın yanına geldi. Şöyle diyorlardı: “Gerçi Yahya hiçbir \w mucize\w* yapmadı. Ama Yahya bu adam hakkında ne söylediyse, hepsi doğru çıktı.” \v 42 Böylece orada birçok kişi İsaʼya iman etti. \c 11 \s1 Lazarʼın ölümü \p \v 1 O sırada Lazar adında bir adam hastalanmıştı. Kendisi kız kardeşleri Meryemʼle Martaʼnın yaşadığı Beytanya köyündendi. \v 2 Meryem Rab İsaʼya hoş kokulu yağ sürüp Oʼnun ayaklarını kendi saçları ile kurutan kadındı. Hasta olan Lazar onun kardeşiydi. \v 3 Bu nedenle kız kardeşler İsaʼya şöyle haber yolladılar: “Ey Efendimiz! Sevdiğin kişi hastadır.” \p \v 4 Bunu duyunca İsa şöyle dedi: “Bu hastalık ölümle sonuçlanmayacak. Ama Allahʼın yüceliğine ve \w Allahʼın Oğluʼnun|lemma="Allahʼın Oğlu"\w* yüceltilmesine hizmet edecek.” \v 5 İsa, Martaʼyı, kız kardeşini ve Lazarʼı severdi. \v 6 İsa Lazarʼın hasta olduğunu işitince bulunduğu yerde iki gün daha kaldı. \v 7 Ondan sonra \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w*, “Yahudiyeʼye dönelim” dedi. \p \v 8 \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* Oʼna şöyle dediler: “\w Öğretmenimiz|lemma="öğretmen"\w*, Yahudi liderler az önce seni taşlamak istiyorlardı. Sen yine oraya mı döneceksin?” \p \v 9 İsa onlara cevap verdi: “Günde on iki saat aydınlık yok mu? İnsan gündüz yürürken tökezlemez, çünkü bu dünyanın ışığını görür. \v 10 Fakat insan gece yürürken tökezler, çünkü kendisinde ışık yoktur.” \p \v 11 Bunları anlattıktan sonra, onlara şöyle dedi: “Arkadaşımız Lazar uyudu. Fakat onu uyandırmaya gidiyorum.” \p \v 12 Bunun üzerine \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* Oʼna, “Efendimiz, uyuduysa iyileşecek” dediler. \v 13 Aslında İsa Lazarʼın ölümünden bahsediyordu. Fakat öğrencileri İsaʼnın normal uykudan söz ettiğini sandılar. \p \v 14 Bunun üzerine İsa onlara durumu açıkladı: “Lazar öldü. \v 15 İman edesiniz diye orada olmadığıma sizin için seviniyorum. Haydi, onun yanına gidelim.” \p \v 16 İkiz diye bilinen Tomas\f + \fr 11:16 \fr*\fk İkiz diye bilinen Tomas \fk*\ft İkiz adının Grekçesi Didimos ve Aramicesi Tomasʼtır.\ft*\f* öbür \w öğrencilere|lemma="öğrenci"\w*, “Haydi, biz de gidelim” dedi. “Böylece Oʼnunla birlikte ölelim.”\f + \fr 11:16 \fr*\fk Oʼnunla birlikte ölelim \fk*\ft Yahudi liderlerin öldürmek istediği İsaʼyla birlikte ölmekten söz ediyordu. \+xt 11:8\+xt*ʼe bakınız.\ft*\f* \s1 İsa, diriliş ve yaşamdır \p \v 17 İsa Beytanya köyüne yaklaştığında Lazarʼın dört günden beri \w mezarda|lemma="mezar"\w* bulunduğunu öğrendi. \v 18 Beytanya köyü \w Yeruşalimʼden|lemma="Yeruşalim"\w* üç kilometre\f + \fr 11:18 \fr*\fk Üç kilometre kadar \fk*\ft Grekçe, on beş ok atımı. Bir ok atımı insanın ok atabileceği mesafedir.\ft*\f* kadar uzaklıktaydı. \v 19 Birçok Yahudi, kardeşlerini kaybeden Meryem ve Martaʼya baş sağlığı dilemeye gelmişti. \v 20 Marta İsaʼnın geldiğini işitince, Oʼnu karşılamaya gitti. Meryem ise evde kaldı. \p \v 21 Marta İsaʼya, “Efendimiz!” dedi. “Sen burada olsaydın, kardeşim ölmezdi. \v 22 Ama şimdi bile biliyorum ki, Allahʼtan ne dilersen, Allah onu sana verecek.” \p \v 23 İsa ona, “Kardeşin dirilecek” dedi. \p \v 24 Marta, “Son gün, diriliş günü kardeşimin dirileceğini biliyorum” dedi. \p \v 25 İsa Martaʼya şöyle dedi: “Diriliş ve yaşam benim. Bana iman eden ölse de yaşayacak. \v 26 Yaşayan ve bana iman eden kimse asla ölmeyecek. Buna inanıyor musun?” \p \v 27 Marta, “Evet, Efendimiz!” dedi. “Ben inandım ki, sen dünyaya gelen \w Allahʼın Oğlu\w*, \w Mesihʼsin|lemma="Mesih"\w*.” \p \v 28 Marta bunları söyledikten sonra ayrılıp kız kardeşi Meryemʼi gizlice çağırdı. “\w Öğretmenimiz|lemma="öğretmen"\w* geldi ve seni çağırıyor” dedi. \v 29 Meryem bunu duyunca acele kalkıp İsaʼyı karşılamaya gitti. \v 30 İsa henüz köye gelmemişti, hâlâ Martaʼnın Oʼnu karşıladığı yerde duruyordu. \v 31 Meryemʼle birlikte evde bulunan ve ona baş sağlığı dileyen Yahudiler Meryemʼin aceleyle kalkıp dışarı çıktığını gördüler. Ağlamak için \w mezara|lemma="mezar"\w* gittiğini sanarak onun peşinden gittiler. \p \v 32 Meryem, İsaʼnın yanına geldi. Oʼnu görünce ayaklarının dibine kapandı. İsaʼya şöyle dedi: “Efendimiz! Burada olsaydın, kardeşim ölmezdi.” \p \v 33 Meryem de, arkasından gelen Yahudiler de ağlıyorlardı. Bunu gören İsaʼnın ruhu derinden etkilendi ve yüreği sızladı. \v 34 “Siz onu nereye yattırdınız?” diye sordu. \p “Efendimiz, gel de gör” dediler. \p \v 35 İsa ağladı. \v 36 Bunu gören Yahudiler, “Bakın, Lazarʼı ne kadar severdi!” dediler. \p \v 37 Ama onlardan bazıları şöyle dedi: “Bu adam körlerin gözlerini açtı. Lazarʼın ölmesini de önleyemez miydi?” \s1 İsa Lazarʼı diriltiyor \p \v 38 İsa tekrar derinden etkilenerek \w mezarın|lemma="mezar"\w* yanına gitti. Mezar bir mağaraydı ve girişi büyük bir taşla kapatılmıştı. \v 39 İsa, “Taşı çekin!” diye buyruk verdi. \p Ölen adamın kız kardeşi Marta İsaʼya şöyle dedi: “Efendimiz, o kötü kokuyor artık, çünkü öleli dört gün oldu.” \p \v 40 İsa ona şöyle dedi: “Ben sana ‘İman edersen, Allahʼın yüceliğini göreceksin’ demedim mi?” \p \v 41 Bunun üzerine, \w mezardaki|lemma="mezar"\w* taşı çektiler. İsa da başını kaldırıp şöyle dedi: “Ey \w Baba\w*, beni işittiğin için sana şükrederim. \v 42 Beni her zaman işittiğini biliyorum. Fakat bunu etrafta duran kalabalık için söyledim. Öyle ki, beni senin gönderdiğine inansınlar.” \p \v 43 Bunları söyledikten sonra yüksek sesle, “Lazar, dışarı çık!” diye bağırdı. \v 44 Ölü adam dışarı çıktı. Elleri ve ayakları sargı bezleriyle sarılmıştı. Yüzü de bir bezle bağlanmıştı. \p İsa onlara şöyle dedi: “Onu çözün, bırakın gitsin.” \s1 İsaʼyı öldürme planı \p \v 45 O zaman Meryemʼe gelen ve İsaʼnın yaptıklarını gören birçok Yahudi Oʼna iman etti. \v 46 Fakat orada bulunan bazıları \w Ferisilere|lemma="Ferisiler"\w* gidip İsaʼnın yaptıklarını anlattılar. \p \v 47 Bunun için \w başrahipler\w* ve Ferisiler \w Meclisʼi|lemma="Meclis"\w* topladılar. “Ne yapacağız? Bu adam birçok \w mucize\w* yapıyor. \v 48 Oʼnu kendi haline bırakırsak herkes Oʼna iman edecek. Romalılar da gelip hem kutsal yerimizi, hem de milletimizi ortadan kaldıracaklar” dediler. \p \v 49 Fakat aralarından biri, o yıl başrahip olan Kayafa, onlara şöyle dedi: “Siz hiçbir şey bilmiyorsunuz! \v 50 Bütün millet yok olacağına, halk uğruna tek bir kişinin ölmesi daha faydalıdır. Bunu anlamıyor musunuz?” \p \v 51 Kayafa bunu kendiliğinden söylemedi. Ama o yıl başrahip olduğu için İsaʼnın halk uğruna öleceğini peygamber gibi önceden bildirdi. \v 52 İsaʼnın yalnız Yahudi milleti uğruna değil, ama aynı zamanda Allahʼın dağılmış evlatlarını bir araya toplamak için öleceğini söyledi. \v 53 O günden sonra İsaʼyı öldürmek için plan kurmaya başladılar. \p \v 54 Bu yüzden İsa artık Yahudilerin arasında açıkça dolaşamaz oldu. Oradan ayrılıp ıssız bölgeye yakın Efrayim adında bir kasabaya gitti. \w Öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* birlikte orada kaldı. \p \v 55 Yahudilerin \w Özgürlük Bayramı\w* yaklaşmıştı. Kırlardan birçok kişi bayramdan önce arınma adetlerini yerine getirmek için \w Yeruşalimʼe|lemma="Yeruşalim"\w* gitti. \v 56 İsaʼyı arıyor ve tapınak avlusundayken birbirlerine, “Ne dersiniz, O bayram için gelmeyecek mi?” diye soruyorlardı. \p \v 57 \w Başrahipler\w* ve Ferisiler İsaʼyı yakalayabilmek için, Oʼnun yerini bilenlerin haber vermelerini emretmişlerdi. \c 12 \s1 İsa Beytanya Köyünde \r (Matta 26:6‑13; Markos 14:3‑9) \p \v 1 Böylece İsa \w Özgürlük Bayramıʼndan|lemma="Özgürlük Bayramı"\w* altı gün önce ölümden dirilttiği Lazarʼın bulunduğu Beytanya köyüne geldi. \v 2 Orada İsa için bir yemek verdiler. Marta hizmet ediyordu ve Lazar İsaʼyla birlikte sofra başında olanların arasındaydı. \v 3 O zaman Meryem yarım litre\f + \fr 12:3 \fr*\fk Yarım litre \fk*\ft Grekçe “bir litra” (327 gram).\ft*\f* hoş kokulu yağ aldı. Bu saf hintsümbülü yağı çok pahalıydı. Bunu İsaʼnın ayaklarına sürdükten sonra ayaklarını kendi saçlarıyla sildi. Bütün ev bu yağın hoş kokusuyla doldu. \p \v 4 Ne var ki, İsaʼnın \w öğrencilerinden|lemma="öğrenci"\w* biri, az sonra Oʼna ihanet edecek olan Yahuda İskariyot şöyle dedi: \v 5 “Neden bu hoş kokulu yağ üç yüz \w gümüş paraya|lemma="gümüş para"\w* satılmadı? Bu para fakirlere dağıtılabilirdi!” \v 6 Bunu fakirleri düşündüğü için değil, hırsız olduğu için söyledi. Çünkü ortak para kutusu ondaydı ve Yahuda oraya koyulan paradan çalıyordu. \p \v 7 İsa, “Kadını rahat bırak” dedi. “Bu hoş kokulu yağı gömüleceğim gün için saklasın. \v 8 Fakirler her zaman sizinle olacak.\f + \fr 12:8 \fr*\ft \+xt Yasanın Tekrarı 15:11\+xt*\ft*\f* Ama ben her zaman sizinle olmayacağım.” \p \v 9 Yahudilerden büyük bir kalabalık, İsaʼnın orada olduğunu öğrenince geldiler. Sadece İsaʼyı değil, İsaʼnın ölümden dirilttiği Lazarʼı da görmek istiyorlardı. \v 10 Bu sebeple \w başrahipler\w* Lazarʼı da öldürmeye karar vermişlerdi. \v 11 Çünkü Lazar yüzünden birçok Yahudi onları terk edip İsaʼya iman ediyordu. \s1 İsaʼnın Yeruşalimʼe kral olarak girişi \r (Matta 21:1‑11; Markos 11:1‑11; Luka 19:28‑40) \p \v 12 Ertesi gün bayramı kutlamak için büyük bir kalabalık toplandı, çünkü İsaʼnın da \w Yeruşalimʼe|lemma="Yeruşalim"\w* geleceğini duymuşlardı. \v 13 Hurma ağaçlarından dallar alıp Oʼnu karşılamaya çıktılar. Şöyle bağırıyorlardı: \q1 “Hozana!”\f + \fr 12:13 \fr*\fk Hozana! \fk*\ft Aramice “Şimdi kurtar” anlamına gelen “hoşana” kelimesi, Kutsal Kitapʼta krallardan ve özellikle Mesihʼten yardım dilemek ve onları selamlamak için kullanılıyor.\ft*\f* \b \q1 “Rabbin \w adıyla|lemma="ad"\w* gelene övgüler olsun!”\f + \fr 12:13 \fr*\ft \+xt Mezmur 118:25,26\+xt*\ft*\f* \b \q1 “İsrailʼin Kralı Oʼdur!” \m \v 14 İsa genç bir eşek bulup ona bindi. Böylece şu yazı yerine geldi: \q1 \v 15 “Ey \w Siyon\w* kızı,\f + \fr 12:15 \fr*\fk Siyon kızı \fk*\ft Yeruşalim (Kudüs) halkı.\ft*\f* korkma! \q2 Bak, Kralın geliyor! \q2 Genç bir eşeğe binmiş geliyor!”\f + \fr 12:15 \fr*\ft \+xt Zekeriya 9:9\+xt*\ft*\f* \p \v 16 İsaʼnın öğrencileri bu şeyleri önce anlamadılar. Ama İsa yüceltildikten sonra\f + \fr 12:16 \fr*\fk İsa yüceltildikten sonra \fk*\ft İsa çarmıhta ölerek insanların günahlarını ortadan kaldıran kusursuz kurban oldu. Allah İsaʼyı yüceltmek için Oʼnu ölümden diriltti ve kırk gün sonra huzuruna aldı.\ft*\f* bu sözlerin Oʼnun hakkında yazıldığını ve insanların bunları Oʼna yaptığını hatırladılar. \p \v 17 İsa Lazarʼı ölümden diriltip \w mezardan|lemma="mezar"\w* dışarı çıkmasını emrettiğinde yanında bir kalabalık vardı. Bu insanlar İsaʼnın yaptığını herkese anlatmaya devam ettiler. \v 18 Bundan dolayı halk İsaʼyı karşılamaya çıktı, çünkü Oʼnun bu \w mucizeyi|lemma="mucize"\w* yaptığını duymuşlardı. \v 19 O zaman \w Ferisiler\w* birbirlerine şöyle dediler: “Görüyorsunuz, elimizden hiçbir şey gelmiyor. Bakın, bütün dünya bu adamın peşine takıldı.” \s1 İsa öleceğini bildiriyor \p \v 20 \w Yeruşalimʼde|lemma="Yeruşalim"\w* Allahʼa tapınmak için bayrama katılanların arasında bazı Grekler vardı. \v 21 Celile bölgesindeki Beytsayda kasabasından olan Filipus da oradaydı. Bu Grekler Filipusʼun yanına gelip, “Efendimiz, İsaʼyı görmek istiyoruz” dediler. \v 22 Filipus gidip bunu Andreasʼa anlattı. Filipus ve Andreas da gidip İsaʼya haber verdiler. \p \v 23 İsa onlara karşılık verip şöyle dedi: “Artık \w İnsan Oğluʼnun|lemma="İnsan Oğlu"\w* yüceltileceği saat geldi. \v 24 Size doğrusunu söylüyorum, bir buğday tohumu toprağa düşüp ölmezse, yalnız başına kalır. Ama ölürse, çok ürün meydana getirir. \v 25 Kim kendi canını severse, onu kaybedecek. Ama kim bu dünyada canını gözden çıkarırsa, onu koruyup sonsuz yaşama kavuşacak. \v 26 Kim bana hizmet ederse, peşimden gelsin. Ben neredeysem, bana hizmet eden de orada olacak. Kim bana hizmet ederse, \w Babam|lemma="Baba"\w* onu ödüllendirecek. \p \v 27 Şu an çok sıkıntı çekiyorum. Buna ne diyeyim? ‘Baba, beni bu saatten kurtar’ mı diyeyim? Hayır, çünkü bu amaç için bu saate geldim. \v 28 Baba, kendi \w adını|lemma="ad"\w* yücelt!” \p Bunun üzerine gökten şöyle bir ses geldi: “Adımı hem yücelttim, hem de tekrar yücelteceğim.” \v 29 Etrafta duran ve bu sesi işiten kalabalık da, “Gök gürledi” dedi. Başkalarıysa, “Bir melek Oʼnunla konuştu” dediler. \p \v 30 İsa sesini yükselterek şöyle dedi: “Bu ses benim için değil, sizin içindi. \v 31 Şimdi bu dünyanın yargılanacağı zaman gelmiştir. Bu dünyayı yöneten\f + \fr 12:31 \fr*\fk Bu dünyayı yöneten \fk*\ft Şeytan anlamına gelir.\ft*\f* artık yerinden kovulacak. \v 32 Bense yerden yukarı kaldırıldığım zaman herkesi kendime çekeceğim.” \v 33 İsa bunu nasıl öleceğine işaret etmek için söyledi. \p \v 34 Kalabalık Oʼna şöyle karşılık verdi: “Tevratʼtan anladığımız kadarıyla \w Mesih\w* dünyada sonsuza kadar kalacak.\f + \fr 12:34 \fr*\ft \+xt Mezmur 110:4; Yeşaya 9:7; Hezekiel 37:25; Daniel 7:14\+xt*\ft*\f* Sen nasıl diyebilirsin ki, ‘\w İnsan Oğluʼnun|lemma="İnsan Oğlu"\w* yukarı kaldırılması lazım’? Bu İnsan Oğlu kimdir?” \p \v 35 İsa şöyle cevap verdi: “Işık az bir vakit daha aranızda kalacak. Aydınlık varken yürüyün. Karanlık sizi yakalamasın. Kim karanlıkta yürürse, nereye gittiğini bilmez. \v 36 Sizde ışık varken, ışığa iman edin, öyle ki, ışık evlatları olasınız.” İsa bunları söyledikten sonra onlardan ayrılıp gizlendi. \s1 Yahudiler arasında iman ve imansızlık \p \v 37 İsa birçok \w mucize\w* yaptı. Halk bunları kendi gözleriyle gördü; fakat yine de Oʼna iman etmedi. \v 38 Öyle ki, Yeşaya peygamberin sözü yerine gelsin. O şöyle demişti: \q1 “Ya Rab, verdiğimiz habere kim inandı? \q2 Rabbin gücü\f + \fr 12:38 \fr*\fk Rabbin gücü \fk*\ft Grekçede “Rabbin kolu”.\ft*\f* kime gösterildi?”\f + \fr 12:38 \fr*\ft \+xt Yeşaya 53:1\+xt*\ft*\f* \p \v 39 İşte, bu yüzden iman edemiyorlardı, çünkü Yeşaya yine şöyle dedi: \q1 \v 40 “Allah onların gözlerini kör etti \q2 ve yüreklerini duygusuz hale getirdi. \q1 Öyle ki, gözleriyle bir şey görmesinler, \q2 yürekleriyle anlayıp bana dönmesinler. \q2 Dönselerdi, onlara şifa verirdim.”\f + \fr 12:40 \fr*\ft \+xt Yeşaya 6:10\+xt*\ft*\f* \m \v 41 Yeşaya bunları söyledi, çünkü İsaʼnın yüceliğini gördü ve Oʼnun hakkında konuştu. \v 42 Bununla birlikte, Yahudi liderlerden bile birçok kişi İsaʼya iman etti. Ama \w Ferisiler\w* yüzünden bunu açıkça söylemediler. Yahudilerin \w toplantı yerinden|lemma="toplantı yeri"\w* kovulmak istemediler. \v 43 Çünkü insanlar tarafından övülmeyi Allah tarafından övülmekten daha çok sevdiler. \p \v 44 İsa yüksek sesle şöyle dedi: “Kim bana iman ederse, bana değil, beni Gönderenʼe iman etmiş olur. \v 45 Kim beni görürse, beni Gönderenʼi görmüş olur. \v 46 Ben ışık olarak dünyaya geldim. Öyle ki, bana iman eden kimse karanlıkta kalmasın. \p \v 47 Fakat bir kişi benim sözlerimi işitip de onlara uymazsa, ben onu yargılamam. Çünkü dünyayı yargılamak için gelmedim. Dünyayı kurtarmaya geldim. \v 48 Kim beni reddederse ve sözlerimi kabul etmezse, onu yargılayacak biri var. Son günde o kişiyi söylediğim söz yargılayacak. \v 49 Ne de olsa, ben kendi adıma konuşmadım. Fakat beni gönderen \w Baba\w*, ne söyleyeceğimi ve ne duyuracağımı bana buyurdu. \v 50 Biliyorum ki, Oʼnun buyruğu sonsuz yaşam getirir. Onun için ben ne duyuruyorsam, Babaʼnın bana söylediği gibi duyuruyorum.” \c 13 \s1 İsa öğrencilerin ayaklarını yıkıyor \p \v 1 \w Özgürlük Bayramıʼndan|lemma="Özgürlük Bayramı"\w* önceydi. İsa bu dünyadan ayrılıp \w Babaʼya|lemma="Baba"\w* dönme saatinin geldiğini biliyordu. Bu dünyada kendisine ait olanları hep sevmişti. Şimdi sevgisini tam olarak gösteriyordu. \p \v 2 Akşam yemeği sırasıydı. Simun İskariyotʼun oğlu Yahuda İsaʼya ihanet etmek niyetindeydi. \w İblis\w* bunu onun yüreğine çoktan koymuştu. \v 3 İsa \w Babaʼnın|lemma="Baba"\w* her şeyi Oʼnun eline teslim ettiğini biliyordu. Kendisinin Allahʼtan geldiğini ve yine Allahʼa döneceğini de biliyordu. \v 4 Böylece yemekten kalktı, üst elbisesini çıkarıp bir yana koydu. Ardından bir havlu alıp beline sardı. \v 5 Sonra bir leğene su doldurup \w öğrencilerinin|lemma="öğrenci"\w* ayaklarını yıkamaya başladı. Ardından sarınmış olduğu havluyla ayaklarını kuruladı. \p \v 6 Böylece İsa Simun Petrusʼa geldi. Petrus Oʼna, “Efendimiz, sen mi benim ayaklarımı yıkayacaksın?” dedi. \p \v 7 İsa ona şöyle cevap verdi: “Ne yaptığımı şu anda anlayamazsın. Ama daha sonra farkına varacaksın.” \p \v 8 Petrus Oʼna, “Benim ayaklarımı asla yıkamayacaksın!” dedi. \p İsa şöyle cevap verdi: “Seni yıkamazsam, yanımda yerin olmaz.” \p \v 9 Simun Petrus Oʼna, “Efendimiz, sadece ayaklarımı değil, ellerimi ve başımı da yıka!” dedi. \p \v 10 İsa Simun Petrusʼa şöyle dedi: “Boydan boya yıkanmış kişi tamamen temizdir. Onun sadece ayaklarının yıkanmasına ihtiyacı vardır. Siz temizsiniz, ama hepiniz değil!” \v 11 Çünkü İsa kendisine kimin ihanet edeceğini biliyordu. İşte bunun için “Hepiniz temiz değilsiniz” demişti. \p \v 12 İsa \w öğrencilerin|lemma="öğrenci"\w* ayaklarını yıkadıktan sonra üst elbisesini giydi. Tekrar yerine oturdu ve onlara şöyle dedi: “Size ne yaptığımı anladınız mı? \v 13 Siz bana ‘\w Öğretmenimiz|lemma="öğretmen"\w*’ veya ‘Efendimiz’ diyorsunuz. Doğru söylüyorsunuz, çünkü öyleyim. \v 14 Eğer ben, Efendiniz ve Öğretmeniniz olarak ayaklarınızı yıkadıysam, siz de birbirinizin ayaklarını yıkamalısınız. \v 15 Çünkü size bir örnek gösterdim: Benim size yaptığım gibi, siz de aynısını yapasınız. \v 16 Size doğrusunu söylüyorum: köle efendisinden büyük değildir. Elçi de kendisini gönderenden büyük değildir. \v 17 Eğer bu şeyleri bilip yerine getirirseniz, ne mutlu size! \s1 İsaʼya ihanet \r (Matta 26:20‑25; Markos 14:17‑21; Luka 22:21‑23) \p \v 18 Hepiniz hakkında konuşmuyorum. Seçtiğim kişileri tanıyorum. Ama bu, Kutsal Yazılarʼdaki şu söz yerine gelsin diye oldu: ‘Ekmeğimi yiyen bana düşman oldu.\f + \fr 13:18 \fr*\ft \+xt Mezmur 41:9\+xt*\ft*\f*’ \p \v 19 Size şimdiden, bunlar olmadan önce söylüyorum\f + \fr 13:19 \fr*\fk Bunlar olmadan önce söylüyorum \fk*\ft İsa gelecek olayları önceden bildirirken kendisinin öncesizlikten beri var olduğunu kanıtlar. Allah da buna benzer bir şey yapar. \+xt Yeşaya 43:10\+xt*\ft*\f* ki, bunlar olunca, benim O olduğuma\f + \fr 13:19 \fr*\fk Benim O olduğuma \fk*\ft Ben Mesihʼim demektir. Grekçesi “Ben benim” anlamındaki ego eimi. Allah kendini “Ben benim” adıyla Musaʼya tanıtmıştı. İsa da bu adı kullanarak kendisinin Allah gibi öncesizlikten sonsuza dek var olduğunu bildirir.\ft*\f* inanasınız. \v 20 Size doğrusunu söylüyorum, kim benim gönderdiğim kişiyi kabul ederse, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de, beni Gönderenʼi kabul etmiş olur.” \p \v 21 İsa bu sözleri söyledikten sonra ruhu derinden etkilendi. Şunu açıkça söyledi: “Size doğrusunu söylüyorum, sizden biri bana ihanet edecek.” \p \v 22 \w Öğrenciler|lemma="öğrenci"\w* birbirlerine bakıp, acaba kimin hakkında konuşuyor diye merak etmeye başladılar. \v 23 Öğrencilerden biri\f + \fr 13:23 \fr*\fk Öğrencilerden biri \fk*\ft Bu kitabın yazarı Yuhanna alçakgönüllülükten dolayı kendi adını anmaz.\ft*\f* sofrada İsaʼnın yanı başındaydı. İsa onu severdi. \v 24 Simun Petrus İsaʼnın kimden söz ettiğini sorması için o öğrenciye işaret etti. \p \v 25 O da İsaʼnın göğsüne iyice yaslanarak Oʼna sordu: “Efendimiz, kimdir o?” \p \v 26 İsa şöyle cevap verdi: “Lokmayı yemeğe bandırıp kime verirsem odur”. Hemen lokmayı bandırıp Simun İskariyotʼun oğlu Yahudaʼya verdi. \p \v 27 O lokmayı aldıktan sonra Şeytan onun içine girdi. Bunun üzerine İsa Yahudaʼya, “Yapacağını çabuk yap!” dedi. \v 28 Ama sofradakilerden hiçbiri İsaʼnın ona neden böyle dediğini anlamadı. \v 29 Para kutusu Yahudaʼdaydı. Bunun için bazıları sandı ki: İsa ona “Bayram için bize lazım olan şeyleri satın al” ya da “Fakirlere bir şey ver” diye emretmişti. \v 30 Yahuda lokmayı yedi. Sonra hemen dışarı çıktı. Karanlık çökmüştü. \s1 Sevgi buyruğu \r (Matta 26:31‑35; Markos 14:27‑31; Luka 22:31‑34) \p \v 31 Yahuda çıktıktan sonra İsa şöyle dedi: “Şimdi \w İnsan Oğlu\w* yüceltildi. Allah da Oʼnda yüceltildi. \v 32 Eğer Allah Oʼnda yüceltildiyse, Allah da Oʼnu kendinde yüceltecek. Hem de Oʼnu hemen yüceltecek. \p \v 33 Ey evlatlar, kısa bir süre daha sizinle beraberim. Beni arayacaksınız. Yahudi liderlere söylediğim gibi, şimdi size de söylüyorum: Benim gideceğim yere siz gelemezsiniz.\f + \fr 13:33 \fr*\ft \+xt Yuhanna 7:34\+xt*\ft*\f* \p \v 34 Size yeni bir buyruk veriyorum: birbirinizi sevin. Ben sizi nasıl sevdiysem, siz de birbirinizi sevin. \v 35 Birbirinize sevginiz olursa, herkes bununla benim \w öğrencilerim|lemma="öğrenci"\w* olduğunuzu bilecek.” \s1 Petrus İsaʼyı inkâr edecek \r (Matta 26:31‑35; Markos 14:27‑31; Luka 22:31‑34) \p \v 36 Simun Petrus Oʼna, “Efendimiz, nereye gidiyorsun?” diye sordu. \p İsa şöyle cevap verdi: “Gideceğim yere şimdi peşimden gelemezsin, ama daha sonra geleceksin.” \p \v 37 Petrus Oʼna sordu: “Efendimiz, neden şimdi peşinden gelemezmişim? Senin için canımı veririm!” \p \v 38 İsa ona şöyle cevap verdi: “Benim için canını mı vereceksin? Sana doğrusunu söylüyorum, horoz ötmeden beni tanıdığını üç defa inkâr edeceksin.” \c 14 \s1 Babaʼya giden yol İsaʼdır \p \v 1 “Yüreğiniz üzülmesin. Allahʼa iman edin, bana da iman edin. \v 2 \w Babamʼın|lemma="Baba"\w* evinde kalacak çok yer var. Öyle olmasaydı, ‘size yer hazırlamaya gidiyorum,’ der miydim? \v 3 Gidip size yer hazırlarsam, tekrar gelip sizi yanıma alacağım. Öyle ki, ben neredeysem, siz de orada olasınız. \v 4 Gideceğim yerin yolunu biliyorsunuz.” \p \v 5 Tomas Oʼna şöyle dedi: “Efendimiz, senin nereye gideceğini bilmiyoruz. Yolu nasıl bilebiliriz?” \p \v 6 İsa ona şöyle cevap verdi: “Yol benim, gerçek ve yaşam da benim. Ben olmadan hiç kimse \w Babaʼya|lemma="Baba"\w* kavuşmaz. \v 7 Beni tanırsanız, Babamʼı da tanırsınız. Bundan böyle Oʼnu tanıyorsunuz, Oʼnu gördünüz.” \p \v 8 Filipus İsaʼya şöyle dedi: “Ey Efendimiz, bize \w Babaʼyı|lemma="Baba"\w* göster. Bu bize yeter.” \p \v 9 İsa ona şöyle dedi: “Ey Filipus, bunca vakit sizinle birlikteyim ve beni hâlâ tanımadın mı? Beni görmüş olan, \w Babaʼyı|lemma="Baba"\w* görmüş olur. Nasıl olur da ‘Bize Babaʼyı göster’ diyorsun? \v 10 Ben Babaʼdayım, Baba da bendedir. Sen buna inanmıyor musun? Size söylediğim sözleri kendiliğimden söylemiyorum. Hayır, bende sürekli yaşayan Baba kendi işlerini yapıyor. \v 11 Bana inanın ki, ben Babaʼdayım ve Baba bendedir. Hiç değilse, o işler sayesinde inanın. \v 12 Size doğrusunu söylüyorum, kim bana iman ederse, benim yaptığım işleri o da yapacak. Hem de bundan daha büyük işler yapacak, çünkü ben Babaʼya gidiyorum. \v 13 Benim adımla her ne dilerseniz, onu yapacağım. Öyle ki, Baba \w Oğulʼda|lemma="Oğul"\w* yüceltilsin. \v 14 Benim adımla bir şey dilerseniz, onu yapacağım. \s1 Kutsal Ruh gelecek \p \v 15 Eğer beni severseniz, benim buyruklarımı yerine getirirsiniz. \v 16 Ben de \w Babaʼdan|lemma="Baba"\w* isteyeceğim, O da size başka bir \w Yardımcı\w* verecek, öyle ki, O sonsuza kadar sizinle kalsın. \v 17 Yardımcı, Hakikat Ruhuʼdur. Dünya Oʼnu kabul edemez. Çünkü Oʼnu ne görür ne de tanır. Siz Oʼnu tanıyorsunuz, çünkü O yanınızda kalıyor ve içinizde olacak. \v 18 Ben sizi öksüz bırakmayacağım. Size geri döneceğim. \v 19 Az sonra dünya beni artık görmeyecek. Ama siz beni göreceksiniz. Madem ben yaşıyorum, siz de yaşayacaksınız. \v 20 O günde anlayacaksınız ki, ben Babaʼdayım, siz bendesiniz ve ben sizdeyim. \v 21 Kim buyruklarımı kabul eder ve yerine getirirse, işte, beni seven odur. Beni kim severse, Babam da onu sevecek. Ben de onu seveceğim ve kendimi ona göstereceğim.” \p \v 22 Yahuda, İskariyot değil öbür Yahuda Oʼna şöyle dedi: “Efendimiz, nasıl olur da kendini dünyaya göstermeden bize göstereceksin?” \p \v 23 İsa ona cevap olarak şöyle dedi: “Bir kişi beni severse, sözümü yerine getirecek, \w Babam|lemma="Baba"\w* da onu sevecek. Biz de o kişiye gelip onunla birlikte yaşayacağız. \v 24 Kim beni sevmezse, benim sözlerimi yerine getirmez. İşittiğiniz söz de benim değil, beni göndermiş olan Babaʼnın sözü. \p \v 25 Daha sizinle birlikteyken bu sözleri size söyledim. \v 26 \w Yardımcı\w* size her şeyi öğretecek ve benim söylediğim her şeyi aklınıza getirecek. Yardımcı \w Kutsal Ruhʼtur|lemma="Kutsal Ruh"\w*. Baba Oʼnu benim adımla gönderecek. \v 27 Size esenlik bırakıyorum, size benim esenliğimi veriyorum. Dünyanın verdiği gibi vermiyorum. Yüreğiniz üzülmesin ve korkmasın. \p \v 28 Size söylediğim şu sözü duydunuz: ‘Ben gidiyorum ama size döneceğim.’ Eğer beni sevmiş olsaydınız, ‘Babaʼya gidiyorum’ dediğime sevinirdiniz. Çünkü Baba benden üstündür. \v 29 Bunları size her şey olup bitmeden önce söyledim. Öyle ki, bunlar olunca iman edesiniz. \v 30 Sizinle artık fazla konuşmayacağım. Çünkü bu dünyayı yöneten\f + \fr 14:30 \fr*\fk Bu dünyayı yöneten \fk*\ft Şeytan anlamına gelir.\ft*\f* geliyor ve onun benim üzerimde hiçbir gücü yok. \v 31 Ama dünya, Babaʼyı sevdiğimi ve Babaʼnın bana buyurduğu her şeyi yaptığımı bilmeli. \p Haydi kalkın, buradan gidelim!” \c 15 \s1 Gerçek Asma İsa \p \v 1 “Gerçek asma benim. \w Babam|lemma="Baba"\w* da bağcı. \v 2 Babam bende olup da meyve vermeyen her dalı kesip atar. Meyve veren her dalı ise temizler, öyle ki, daha fazla meyve versin. \v 3 Size söylemiş olduğum söz aracılığıyla siz zaten temizsiniz. \v 4 Siz bende kalın, ben de sizde kalayım. Dal asmada kalmazsa, kendiliğinden meyve veremez. Aynı bunun gibi, siz de bende kalmazsanız meyve veremezsiniz. \p \v 5 Ben asmayım, siz dallarsınız. Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir. Çünkü bensiz, bir şey yapamazsınız. \v 6 Bir kişi bende kalmazsa, bir dal gibi atılır kurur. Böyle dallar toplanır, ateşe atılır ve yakılır. \v 7 Eğer siz bende kalırsanız ve sözlerim sizde kalırsa, her ne isterseniz dileyin, dileğiniz yerine gelecek. \v 8 Bol meyve verirseniz, benim \w öğrencilerim|lemma="öğrenci"\w* olduğunuzu gösterirsiniz. Böylece \w Babam|lemma="Baba"\w* yüceltilir. \p \v 9 Babam beni nasıl sevdiyse, ben de sizi öyle sevdim. Benim sevgimde kalın. \v 10 Eğer buyruklarımı yerine getirirseniz, sevgimde kalırsınız. Tıpkı benim de Babamʼın buyruklarını yerine getirerek Oʼnun sevgisinde kaldığım gibi olursunuz. \v 11 Bunları size, benim sevincim sizde olsun, sizin de sevinciniz tamamlansın diye söyledim. \v 12 Benim buyruğum şu: Ben sizi nasıl sevdiysem, siz de birbirinizi sevin! \v 13 Bir kişinin kendi arkadaşları için canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur. \v 14 Benim size buyurduklarımı yaparsanız, siz arkadaşlarımsınız. \v 15 Size artık ‘hizmetkâr’ demiyorum. Çünkü hizmetkâr efendisinin neler yaptığını bilmiyor. Hayır, size ‘arkadaş’ dedim. Çünkü \w Babamʼdan|lemma="Baba"\w* işittiğim her şeyi size bildirdim. \v 16 Siz beni seçmediniz, ben sizi seçtim. Gidip meyve veresiniz, meyveniz de kalıcı olsun diye size görev verdim. Öyle ki, Babaʼdan benim adımla ne dilerseniz, O size versin. \v 17 Size şu buyruğu veriyorum: ‘Birbirinizi sevin!’ \s1 Dünyanın nefreti \p \v 18 Eğer dünya sizden nefret ederse, bilin ki, sizden önce benden nefret etmişti. \v 19 Eğer dünyadan olsaydınız, dünya sizi kendisine ait görür ve severdi. Ama siz dünyadan değilsiniz. Çünkü ben sizi dünyadan seçtim. İşte, bunun için dünya sizden nefret ediyor. \v 20 Size söylemiş olduğum şu sözü hatırlayın: ‘Köle efendisinden büyük değildir.’\f + \fr 15:20 \fr*\ft \+xt Yuhanna 13:16\+xt*\ft*\f* Bana eziyet ettilerse, size de eziyet edecekler. Benim sözümü yerine getirdilerse, sizin sözünüzü de yerine getirecekler. \v 21 Ama bütün bu şeyleri size bana ait olduğunuz için yapacaklar. Çünkü beni Gönderenʼi tanımıyorlar. \v 22 Eğer gelmeseydim ve onlarla konuşmamış olsaydım, günahları olmazdı. Fakat şimdi günahları için bahaneleri yok. \v 23 Benden nefret eden herkes \w Babamʼdan|lemma="Baba"\w* da nefret eder. \v 24 Onların arasında başka hiç kimsenin yapmadığı mucizeler yaptım. Eğer bunları yapmamış olsaydım günahları olmazdı. Ama şimdi hem yaptıklarımı gördüler hem de benden ve Babamʼdan nefret ettiler. \v 25 Fakat bunlar, onlara verilen Tevratʼta\f + \fr 15:25 \fr*\fk Onlara verilen Tevratʼta \fk*\ft Burada Tevrat Eski Antlaşma Kitabıʼnın tümü için kullanılır.\ft*\f* yazılmış olan şu söz yerine gelsin diye oldu: ‘Hiç sebep yokken benden nefret ettiler.’\f + \fr 15:25 \fr*\ft \+xt Mezmur 35:19; 69:4\+xt*\ft*\f* \s1 Kutsal Ruhʼun işi \p \v 26 Ben \w Babaʼdan|lemma="Baba"\w* size \w Yardımcıʼyı|lemma="Yardımcı"\w* göndereceğim. O, Babaʼdan çıkıp gelen, gerçeği bildiren Ruhʼtur. O gelince benim için şahitlik edecek. \v 27 Siz de şahitlik edeceksiniz, çünkü başlangıçtan beri benimle birliktesiniz. \c 16 \p \v 1 Bunları size tökezleyip düşmeyesiniz diye söyledim. \v 2 Sizi toplantı yerlerinden kovacaklar. Hatta öyle bir zaman geliyor ki, sizi öldüren herkes Allahʼa hizmet ettiğini sanacak. \v 3 Bunları, \w Babaʼyı|lemma="Baba"\w* ve beni tanımadıkları için yapacaklar \v 4 Zamanı geldiğinde bu sözleri söylediğimi hatırlayasınız diye bunları size şimdiden bildiriyorum. Başlangıçta bunları size söylemedim, çünkü sizinle birlikteydim. \v 5 Şimdiyse beni Gönderenʼe gidiyorum. Fakat hiçbiriniz bana ‘Nereye gidiyorsun?’ diye sormuyor. \v 6 Ama size bunları bildirdiğim için yüreğiniz üzüntüyle doldu. \v 7 Size doğrusunu söylüyorum, benim gitmem sizin iyiliğiniz için. Çünkü gitmezsem, \w Yardımcı\w* size gelmeyecek. Ama gidersem, Oʼnu size göndereceğim. \v 8 Yardımcı gelince, dünyayı günah, \w doğruluk\w* ve yargı hakkında ikna edecek: \v 9 Günah hakkında, çünkü bana iman etmiyorlar; \v 10 doğruluk hakkında, çünkü ben Babamʼa gidiyorum ve artık beni görmeyeceksiniz; \v 11 yargı hakkında, çünkü bu dünyanın lideri\f + \fr 16:11 \fr*\fk Bu dünyanın lideri \fk*\ft Şeytan anlamına gelir.\ft*\f* artık yargılanmış bulunuyor. \p \v 12 Size söyleyecek daha çok şeyim var, ama şimdi bunları dinlemeye dayanamazsınız. \v 13 Ne var ki, Gerçeğin Ruhu gelince, O sizi tüm gerçeğe yöneltecek. Çünkü kendiliğinden konuşmayacak: ne işitirse, onu söyleyecek. Hem de gelecekte olacakları size bildirecek. \v 14 O beni yüceltecek. Çünkü benden aldıklarını size bildirecek. \v 15 Babamʼın olan her şey benimdir. Bunun için dedim ki, ‘Benden aldıklarını size bildirecek.’ \s1 Üzüntünüz sevince dönecek \p \v 16 Kısa bir zaman sonra artık beni görmeyeceksiniz. Yine kısa bir zaman sonra beni göreceksiniz.” \p \v 17 Bunun üzerine \w öğrencilerinden|lemma="öğrenci"\w* bazıları, “Ne demek istiyor?” diye birbirlerine sordular. “ ‘Kısa bir zaman sonra beni görmeyeceksiniz; yine kısa bir zaman sonra beni göreceksiniz’ diyor. Ayrıca, ‘Çünkü \w Babaʼya|lemma="Baba"\w* gidiyorum’ diyor.” \v 18 Böylece, “Bu ‘kısa zaman’ dediği nedir? Söylediğini anlamıyoruz!” deyip durdular. \p \v 19 İsa, \w öğrencilerinin|lemma="öğrenci"\w* kendisine soru sormak istediğini anladı. Onlara dedi ki, “ ‘Kısa bir zaman sonra beni görmeyeceksiniz. Yine kısa bir zaman sonra beni göreceksiniz’ dediğimi mi tartışıyorsunuz? \v 20 Size doğrusunu söylüyorum, siz ağlayacaksınız ve yas tutacaksınız, ama dünya sevinecek. Siz üzüleceksiniz, ama üzüntünüz sevince dönecek. \v 21 Kadın çocuk doğuracağı zaman sancılanır, çünkü doğum yapma zamanı gelmiştir. Ama çocuğu doğurduktan sonra, artık sancıyı hatırlamaz, çünkü dünyaya bir çocuk geldi diye sevinir. \v 22 Evet, siz de şimdi üzülüyorsunuz. Ama sizinle yine görüşeceğim. O zaman yüreğiniz sevinecek, kimse de o sevinci sizden alamayacak. \v 23 O gün bana bir şey sormayacaksınız. Size doğrusunu söylüyorum, Babaʼdan benim adımla ne dilerseniz, O size verecek. \v 24 Şimdiye kadar benim adımla bir şey dilemediniz. Dileyin, alacaksınız. Öyle ki, sevinciniz tam olsun. \p \v 25 Bunları size bir benzetme gibi anlattım. Ama zaman gelecek ki, sizinle konuşurken artık benzetmeler kullanmayacağım. O zaman \w Babaʼyı|lemma="Baba"\w* size açıkça anlatacağım. \v 26 O gün ne dilerseniz benim adımla dileyeceksiniz. Sizin için Babaʼdan istekte bulunacağımı söylemiyorum. \v 27 Doğrusu Babaʼnın kendisi sizi seviyor. Çünkü siz beni sevdiniz ve Allahʼtan çıkıp geldiğime inandınız. \v 28 Ben Babaʼdan çıkıp dünyaya geldim. Şimdiyse dünyayı bırakıp tekrar Babaʼya dönüyorum.” \p \v 29 \w Öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* Oʼna şöyle dedi: “Bak, şimdi açıkça konuşuyorsun, kapalı söz kullanmıyorsun. \v 30 Şimdi anladık ki, her şeyi biliyorsun ve kimsenin sana soru sormasına ihtiyacın yok. Artık senin Allahʼtan geldiğine inanıyoruz.” \p \v 31 İsa onlara cevap olarak şöyle dedi: “Şimdi mi iman ediyorsunuz? \v 32 Bakın, öyle bir saat geliyor, ve geldi bile, hepiniz dağılıp evlerinize döneceksiniz ve beni yalnız bırakacaksınız. Fakat ben yalnız değilim, çünkü Baba benimledir. \p \v 33 Bunları size, benim sayemde esenlik bulasınız diye söyledim. Bu dünyada sıkıntı çekersiniz, ama cesur olun! Ben dünyayı yendim.” \c 17 \s1 İsa dua ediyor \p \v 1 İsa bu sözleri söyledikten sonra, gözlerini göğe kaldırdı ve şöyle dedi: \pm “\w Baba|lemma="Baba"\w*, saat geldi, \w Oğlunʼu|lemma="Oğul"\w* yücelt ki, Oğul da seni yüceltsin. \v 2 Çünkü sen Oʼna bütün insanların üzerinde yetki verdin. Öyle ki, Oʼna verdiğin herkese sonsuz yaşam versin. \v 3 Sonsuz yaşam da şudur: seni, tek gerçek Allahʼı, ve göndermiş olduğun İsa Mesihʼi tanısınlar. \v 4 Ben yeryüzündeyken seni yücelttim, çünkü yapmam için bana verdiğin işi tamamladım. \v 5 Şimdi, Baba, dünya kurulmadan önce senin yanında sahip olduğum yücelikle beni senin yanında yücelt. \pm \v 6 Bana bu dünyadan verdiğin insanlara senin adını açıkladım.\f + \fr 17:6 \fr*\fk Senin adını açıkladım. \fk*\ft “Senin özünü senin kimliğini açıkça gösterdim” demektir.\ft*\f* Onlar senindi, sen onları bana verdin, onlar da senin sözünü yerine getirdiler. \v 7 Artık bana verdiğin her şeyin senden geldiğini anladılar. \v 8 Çünkü bana bildirdiğin sözleri onlara bildirdim. Onlar da o sözleri kabul ettiler ve gerçekten senden çıkıp geldiğimi anladılar. Hem de beni senin gönderdiğine inandılar. \v 9 Onlar için dua ediyorum. Dünya için değil, bana verdiklerin için dua ediyorum. Çünkü onlar senindir. \v 10 Benim olan her şey senindir, seninkiler de benimdir. Ben de onların aracılığıyla yüceltildim. \v 11 Ben sana geliyorum ve artık dünyada olmayacağım, ama onlar dünyadalar. Ey kutsal Baba, onları kendi adınla, bana verdiğin adla koru. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi onlar da bir olsunlar. \v 12 Onlarla birlikte olduğum zaman, onları bana verdiğin adınla koruyordum. Evet, onları kolladım, onlardan hiçbiri kaybolmadı. Kutsal Yazı yerine gelsin diye, yalnız mahvolacak adam\f + \fr 17:12 \fr*\fk Mahvolacak adam \fk*\ft Grekçe “Mahv oğlu.” İsaʼya ihanet edecek olan Yahuda İskariyot.\ft*\f* kayboldu. \pm \v 13 Şimdi de sana geliyorum. Bunları ben daha dünyadayken söylüyorum. Öyle ki, onlar benim sevincimle dolsun. \v 14 Onlara senin sözünü bildirdim. Dünya da onlardan nefret etti. Çünkü ben dünyaya ait olmadığım gibi, onlar da dünyaya ait değiller. \v 15 Onları dünyadan alman için değil, ama kötü olandan\f + \fr 17:15 \fr*\fk Kötü Olan \fk*\ft Şeytan.\ft*\f* koruman için dua ediyorum. \v 16 Ben dünyaya ait olmadığım gibi, onlar da dünyaya ait değiller. \v 17 Senin sözün gerçektir. Bu gerçekle sana adanmalarını sağla. \v 18 Sen beni nasıl dünyaya gönderdiysen, ben de onları dünyaya gönderdim. \v 19 Kendimi onlar için adıyorum, öyle ki, onlar da sana gerçekten adansınlar. \pm \v 20 Yalnız onlar için değil, onların söylediklerini duyup bana iman edecek olanlar için de dua ediyorum ki, \v 21 hepsi bir olsunlar. Nasıl ki sen, \w Baba\w*, bendesin ve ben sendeyim, onlar da bizde olsunlar. Öyle ki, dünya beni senin gönderdiğine inansın. \v 22 Beni yücelttiğin gibi ben de onları yücelttim. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi onlar da bir olsunlar. \v 23 Senin bende olduğun gibi ben de onlarda olacağım. Böylece onlar tam birliğe kavuşacaklar. O zaman dünya beni senin gönderdiğini bilecek ve beni sevdiğin gibi onları da sevdiğini anlayacak. \pm \v 24 Baba, bana verdiğin herkesin bulunduğum yerde benimle birlikte olmasını diliyorum. Öyle ki, benim yüceliğimi görsünler. Yücelmemi sen sağladın, çünkü dünya kurulmadan önce beni sevdin. \pm \v 25 Ey adaletli Baba, dünya seni tanımadı. Oysa ben seni tanıyorum. Bu \w öğrencilerim|lemma="öğrenci"\w* de beni senin gönderdiğini biliyorlar. \v 26 Senin adını onlara bildirdim,\f + \fr 17:26 \fr*\fk Senin adını onlara bildirdim \fk*\ft “Senin özünü senin kimliğini açıkça gösterdim” demektir.\ft*\f* hem de bildirmeye devam edeceğim. Öyle ki, bana gösterdiğin sevgi onlarda da olsun, ben de onlarda olayım.” \c 18 \s1 İsa tutuklanıyor \r (Matta 26:47‑56; Markos 14:43‑50; Luka 22:47‑53) \p \v 1 Bunları söyledikten sonra, İsa \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* birlikte dışarı çıkıp Kidron Deresiʼni geçti. Orada bir bahçe vardı. Kendisi ve öğrencileri bahçeye girdi. \p \v 2 Oʼna ihanet eden Yahuda da bu yeri biliyordu, çünkü İsa \w öğrencileriyle|lemma="öğrenci"\w* sık sık orada buluşurdu. \v 3 Bu sebeple Yahuda hem yanına bir grup asker hem de \w başrahipler\w* ve \w Ferisilerden|lemma="Ferisiler"\w* tapınak polisleri alıp oraya geldi. Fenerler, meşaleler\f + \fr 18:3 \fr*\fk Meşaleler \fk*\ft Yağlı odunlar ve kumaştan yapılan yanan sopalar.\ft*\f* ve silahlar taşıyorlardı. \p \v 4 İsa başına gelecek şeylerin hepsini biliyordu. Bu yüzden öne çıkıp onlara, “Kimi arıyorsunuz?” diye sordu. \p \v 5 “Nasıralı İsaʼyı” diye cevap verdiler. \p İsa, “Benim” dedi. Oʼna ihanet eden Yahuda da onlarla birlikte duruyordu. \v 6 İsa “Benim” deyince, onlar geri çekilip yere düştüler. \p \v 7 Onun için onlara bir defa daha sordu: “Kimi arıyorsunuz?” \p Onlar da, “Nasıralı İsaʼyı” dediler. \p \v 8 İsa şöyle cevap verdi: “Size ‘Benim’ dedim. Beni aradığınıza göre, bu adamları bırakın gitsinler.” \v 9 Bu, daha önce söylediği şu sözün yerine gelmesi için oldu: “Bana verdiğin kişilerden hiçbirini kaybetmedim.”\f + \fr 18:9 \fr*\ft \+xt Yuhanna 6:39\+xt*\ft*\f* \p \v 10 O zaman Simun Petrus yanında taşıdığı kılıcı çekip başrahibin kölesine saldırdı ve onun sağ kulağını kesti. Kölenin adı Malkusʼtu. \p \v 11 İsa Petrusʼa, “Kılıcını yerine koy!” dedi. “\w Babamʼın|lemma="Baba"\w* bana verdiği bardaktan\f + \fr 18:11 \fr*\fk Bardak \fk*\ft Allahʼın insanları cezalandırması bardaktan boşaltılan sersemleten içkiye benzetilir \+xt Yeşaya 51:17\+xt*. Burada “bardak” sözü, İsaʼnın çarmıhta insanların yerine günahlarının cezasını çekmesini anlatır.\ft*\f* içmeyeyim mi?” \p \v 12 O zaman askerler, komutanları ve Yahudi tapınak polisleri İsaʼyı yakalayıp bağladılar. \v 13 Oʼnu önce Hananʼa götürdüler. Hanan, o yıl başrahip olan Kayafaʼnın kayın pederiydi. \v 14 “Halk yerine tek bir kişinin ölmesi daha faydalıdır” diye Yahudi liderlere akıl veren Kayafaʼydı.\f + \fr 18:14 \fr*\ft \+xt Yuhanna 11:49‑50\+xt*\ft*\f* \s1 Petrus, İsaʼyı tanıdığını inkâr ediyor \r (Matta 26:69‑70; Markos 14:66‑68; Luka 22:55‑57) \p \v 15 Simun Petrus ve başka bir öğrenci\f + \fr 18:15 \fr*\fk Başka bir öğrenci \fk*\ft Bu kitabın yazarı Yuhanna alçakgönüllülükten dolayı kendi adını anmaz.\ft*\f* İsaʼyı götürenlerin ardından gidiyordu. O \w öğrenci\w* başrahibin tanıdığıydı. Bu yüzden İsaʼyla birlikte başrahibin avlusuna girdi. \v 16 Petrus ise dışarıda, avlu kapısında kaldı. Başrahibin tanıdığı öbür öğrenci dışarıya çıkıp kapı bekçisi kızla konuştu ve Petrusʼu içeri aldı. \p \v 17 Kapı bekçisi kız Petrusʼa şunu sordu: “Sen de bu adamın \w öğrencilerinden|lemma="öğrenci"\w* değil misin?” \p Petrus, “Hayır, değilim” diye cevap verdi. \p \v 18 Köleler ve tapınak polisleri orada duruyordu. Hava soğuk olduğundan kömürden ateş yakmış ısınıyorlardı. Petrus da aralarında durmuş ısınıyordu. \s1 Başrahip İsaʼyı sorguya çekiyor \r (Matta 26:59‑66; Markos 14:55‑64; Luka 22:66‑71) \p \v 19 Bu arada başrahip İsaʼyı öğrencileri ve öğrettikleri hakkında sorguladı. \p \v 20 İsa ona şöyle cevap verdi: “Ben dünyaya ne söyledimse açıkça söyledim. Her zaman \w toplantı yerlerinde|lemma="toplantı yeri"\w* ve bütün Yahudilerin bir araya geldiği tapınak avlusunda vaaz ettim. Hiçbir şeyi gizlice söylemedim. \v 21 Niye beni sorguya çekiyorsun? Söylediğim sözleri kim dinlediyse, onlara sor. Onlar ne söylediğimi biliyorlar.” \p \v 22 İsaʼnın böyle konuşması üzerine yanında duran bir tapınak polisi Oʼna bir tokat atarak şöyle dedi: “Sen başrahibe böyle mi karşılık verirsin?” \p \v 23 İsa ona şöyle cevap verdi: “Ben yanlış bir şey söyledimse, yanlışımı göster. Ama söylediklerim doğruysa, neden bana vuruyorsun?” \v 24 Bunun üzerine Hanan Oʼnu eli kolu bağlı olarak başrahip Kayafaʼnın yanına yolladı. \s1 Petrus İsaʼyı ikinci ve üçüncü defa inkâr ediyor \r (Matta 26:71‑75; Markos 14:69‑72; Luka 22:58‑62) \p \v 25 Simun Petrus hâlâ durup ısınıyordu. Etrafındakiler ona, “Sen de Oʼnun öğrencilerinden değil misin?” diye sordular. \p Petrus bunu inkâr ederek “Hayır, değilim” dedi. \p \v 26 Başrahibin kölelerinden biri de oradaydı. Bu adam, Petrusʼun kulağını kestiği kişinin akrabasıydı. “Ben seni bahçede Oʼnun yanında görmedim mi?” dedi. \v 27 Petrus tekrar inkâr etti ve o anda horoz öttü. \s1 İsa vali Pilatusʼun önünde \r (Matta 27:1‑2,11‑31; Markos 15:1‑20; Luka 23:1‑5,13‑25) \p \v 28 Sabah erken Yahudi liderler İsaʼyı Kayafaʼnın yanından vali sarayına götürdüler. Fakat saraya girmediler. \w Özgürlük Bayram|lemma="Özgürlük Bayramı"\w* yemeğini yiyebilmek için temizlikle ilgili din kurallarını çiğnemek istemiyorlardı.\f + \fr 18:28 \fr*\fk Saraya girmediler \fk*\ft Tevrat kanunlarına göre yabancının evine giren Yahudi, ibadete katılabilmek için, paklanma törenine katıldıktan sonra akşama kadar beklemeliydi. \+xt Levililer 15:10‑20\+xt*\ft*\f* \v 29 Bu sebeple Pilatus onları karşılamak için dışarı çıktı. “Bu adamı neyle suçluyorsunuz?” diye sordu. \p \v 30 Ona şöyle cevap verdiler: “O kötülük yapan biri olmasaydı, Oʼnu sana getirmezdik.” \p \v 31 Pilatus onlara, “Siz onu alın, kendi kanunlarınıza göre yargılayın” dedi. \p Ama Yahudi liderler ona şöyle dediler: “Bizim hiç kimseyi ölümle cezalandırmaya yetkimiz yok.” \v 32 Böylece İsaʼnın sözü yerine geldi. Çünkü O daha önce nasıl bir ölümle öleceğini bildirmişti.\f + \fr 18:32 \fr*\ft \+xt Yuhanna 3:14; 12:32\+xt*\ft*\f* \p \v 33 Ondan sonra Pilatus tekrar saraya girdi ve İsaʼyı çağırttı. Oʼna, “Sen Yahudilerin Kralı mısın?” diye sordu. \p \v 34 İsa ona şöyle cevap verdi: “Bunu kendin mi söylüyorsun, yoksa başkaları mı benim hakkımda böyle söyledi?” \p \v 35 Pilatus, “Ben Yahudi miyim?” diye karşılık verdi. “Halkın ve \w başrahiplerin|lemma="başrahipler"\w* seni bana teslim ettiler. Ne yaptın?” \p \v 36 İsa şöyle dedi: “Benim krallığım bu dünyadan değildir. Eğer krallığım bu dünyadan olsaydı, Yahudi liderlere teslim edilmemem için adamlarım benim için savaşırdı. Oysa benim krallığım buradan değil.” \p \v 37 Bunun üzerine Pilatus, “Demek sen bir kralsın, öyle mi?” diye sordu. \p İsa ona şöyle cevap verdi: “Sen kral olduğumu söylüyorsun. Ben gerçeğe şahitlik etmek için doğup dünyaya geldim. Gerçeğe bağlı herkes benim sesimi işitir.” \p \v 38 Pilatus Oʼna “Gerçek nedir?” diye sordu. Bunu söyledikten sonra tekrar dışarı çıkıp Yahudi liderlere yaklaştı. Onlara şöyle dedi: “Ben Oʼnda hiçbir suç bulmuyorum. \v 39 Ama adete göre Özgürlük Bayramıʼnda sizin için bir suçluyu serbest bırakırım. Peki, Yahudilerin Kralıʼnı serbest bırakmamı ister misiniz?” \p \v 40 Onlarsa tekrar bağırmaya başladılar: “Hayır, bu adamı değil, Barabbaʼyı serbest bırak!” Oysa Barabba bir hayduttu\f + \fr 18:40 \fr*\fk Bir hayduttu \fk*\ft Romalılara karşı ayaklanan bir partizan anlamına gelebilir.\ft*\f*. \c 19 \s1 İsa ölüme mahkûm ediliyor \p \v 1 O zaman Pilatus İsaʼyı kamçılattı. \v 2 Askerler dikenlerden bir taç örüp İsaʼnın başına koydular. Sonra Oʼna mor renkli bir \w kaftan\w* giydirdiler. \v 3 İsaʼnın önüne gelip defalarca, “Yaşasın Yahudilerin kralı!” dediler ve Oʼna tokat attılar. \p \v 4 Pilatus tekrar dışarı çıktı. Yahudi liderlere şöyle dedi: “Bakın, Oʼnu size dışarı getiriyorum ki, Oʼnda hiçbir suç bulmadığımı bilesiniz.” \v 5 Bunun üzerine İsa dışarı çıktı. Başında dikenli taç ve sırtında mor renkli \w kaftan\w* vardı. Pilatus onlara, “İşte o adam!” dedi. \p \v 6 \w Başrahipler\w* ve tapınak polisleri İsaʼyı görünce, “Çarmıha ger! Çarmıha ger!” diye bağırdılar. \p Pilatus onlara şöyle dedi: “Oʼnu siz alın ve çarmıha gerin. Çünkü ben Oʼnda hiçbir suç bulmuyorum.” \p \v 7 Yahudi liderler Pilatusʼa şöyle karşılık verdiler: “Bizim bir kanunumuz var. Bu kanuna göre Oʼnun ölmesi lazım, çünkü \w Allahʼın Oğlu\w* olduğunu söylüyor.” \p \v 8 Pilatus bu sözü duyunca daha da çok korktu. \v 9 Tekrar saraya girip İsaʼya, “Sen neredensin?” diye sordu. Ama İsa ona cevap vermedi. \v 10 Bunun üzerine Pilatus Oʼna şöyle dedi: “Bana söyleyecek bir şeyin yok mu? Seni serbest bırakmaya da, çarmıha germeye de yetkim olduğunu bilmiyor musun?” \p \v 11 İsa şöyle cevap verdi: “Sana yukarıdan verilmemiş olsaydı, benim üzerimde hiçbir yetkin olmazdı. Bunun için, kim beni senin eline teslim ettiyse, onun günahı daha büyüktür.” \p \v 12 Bu nedenle Pilatus Oʼnu serbest bırakmaya çalıştı. Ama Yahudi liderler şöyle bağırdılar: “Sen bu adamı serbest bırakırsan, Sezarʼın arkadaşı değilsin. Kendine kral diyen herkes Sezarʼa başkaldırmış olur.” \p \v 13 Pilatus bu sözleri işitince, İsaʼyı dışarıya, Taş Döşeme denilen yere çıkardı. Orada yargı yerine oturdu. Yerin adı \w Aramiceʼde|lemma="Aramice"\w* Gabbataʼdır. \v 14 Saat öğleyin on ikiye doğruydu. \w Özgürlük Bayramıʼnın|lemma="Özgürlük Bayramı"\w* Hazırlık Günüʼydü. \p Pilatus da Yahudi liderlere, “İşte kralınız!” dedi. \p \v 15 Onlar da şöyle bağırdılar: “Yok et Oʼnu, yok et! Oʼnu çarmıha ger!” \p Pilatus, “Kralınızı mı çarmıha gereyim?” diye sordu. \p \w Başrahipler\w* şöyle cevap verdiler: “Sezarʼdan başka kralımız yok!” \s1 İsa çarmıha geriliyor \r (Matta 27:32‑44; Markos 15:21‑32; Luka 23:26‑43) \p \v 16 O zaman Pilatus İsaʼyı, çarmıha gerilsin diye askerlere teslim etti. \p Onlar da İsaʼyı alıp götürdüler. \v 17 İsa kendi çarmıhını yüklenip şehirden çıktı, Kafatası denilen yere doğru gitti. Bu yerin \w Aramice\w* adı Golgotaʼdır. \v 18 İsaʼyı orada çarmıha gerdiler. Oʼnunla birlikte iki adamı daha çarmıha gerdiler. Biri bir yanda, diğeri öbür yanda, İsa ise ortadaydı. \p \v 19 Pilatus bir de tabela yazdırdı ve onu çarmıhın üzerine astırdı. Şöyle yazılıydı: “Nasıralı İsa, Yahudilerin Kralı.” \v 20 Yahudilerin birçoğu bu tabelayı okudu. Çünkü İsaʼnın çarmıha gerildiği yer şehre yakındı ve tabela Aramice, Latince ve Grekçe olarak yazılmıştı. \v 21 Bu yüzden Yahudi başrahipler Pilatusʼa şöyle dediler: “ ‘Yahudilerin Kralı’ diye yazma. Ama ‘O Yahudilerin Kralıʼyım dedi’ diye yaz.” \p \v 22 Pilatus cevap olarak, “Ne yazdıysam yazdım” dedi. \p \v 23 Askerler İsaʼyı çarmıha gerdikten sonra Oʼnun elbiselerini alıp dört parçaya böldüler. Her askere birer pay düşecekti. Gömleğini\f + \fr 19:23 \fr*\fk Gömlek \fk*\ft Gömlek mintan adıyla tanınıyordu. Uzundu. Dış elbisenin altında giyilirdi.\ft*\f* de aldılar. Gömlek boydan boya dikişsiz, tek bir kumaş parçasıydı. \v 24 Bu sebeple birbirlerine şöyle dediler: “Bunu yırtmayalım, kime düşecek diye kura çekelim.” \p Bu, Kutsal Yazıʼnın şu sözü yerine gelsin diye oldu: \q1 “Giysilerimi aralarında paylaştılar \q2 ve \w kaftanım|lemma="kaftan"\w* için kura çektiler.”\f + \fr 19:24 \fr*\ft \+xt Mezmur 22:18\+xt*\ft*\f* \m İşte, bunları askerler yaptılar. \p \v 25 İsaʼnın çarmıhının yanındaysa kadınlar duruyordu. Onlar İsaʼnın annesi, teyzesi, Klopasʼın karısı Meryem, ve Mecdelli Meryemʼdi. \v 26 İsa, annesinin ve sevdiği öğrencinin\f + \fr 19:26 \fr*\fk Sevdiği öğrencinin \fk*\ft Yuhannaʼnın kendisidir.\ft*\f* orada durduğunu gördü. Annesine, “Bayan\f + \fr 19:26 \fr*\fk Bayan \fk*\ft İsa annesine “anne” demedi. İsa hizmetine başlarken bu sözle aralarındaki ilşikinin değiştiğini açıklamıştı. O zamanlarda bayan diye tercüme edilen söz saygıdeğer kadınlar için kullanılırdı.\ft*\f*, işte bu senin oğlun!” dedi. \v 27 Ondan sonra öğrencisine “Bak, bu senin annen!” dedi. O öğrenci o günden sonra İsaʼnın annesini kendi evine aldı. \s1 İsaʼnın ölümü \r (Matta 27:45‑56; Markos 15:33‑41; Luka 23:44‑49) \p \v 28 Bundan sonra İsa her şeyin zaten tamamlandığını biliyordu. Kutsal Yazılarʼın sözü yerine gelsin diye, “Susadım” dedi.\f + \fr 19:28 \fr*\ft \+xt Mezmur 22:15; 69:21\+xt*\ft*\f* \v 29 Orada ekşi şarapla\f + \fr 19:29 \fr*\fk Ekşi şarapla \fk*\ft Sulandırılan bu ekşi şarap işçilerin ve askerlerin susuzluğunu gidermek için kullanılırdı.\ft*\f* dolu bir kap vardı. Askerler bir sünger alıp onu şaraba batırdılar. Sonra süngeri bir dalın ucuna\f + \fr 19:29 \fr*\fk Bir dalın ucuna \fk*\ft Dalın alındığı bitkinin adı şileotudur. Şileotu Eski Antlaşmaʼda kurban kanının serpilmesi için kullanılan bol yapraklı bir bitkidir.\ft*\f* takıp İsaʼnın ağzına uzattılar. \v 30 İsa ekşi şarabı içtikten sonra, “Tamamlandı!” dedi. Ardından başını eğip ruhunu teslim etti. \p \v 31 O gün \w Hazırlık Günüʼydü|lemma="Hazırlık Günü"\w*. Akşam olunca hem Şabat Günü hem de önemli bayram başlayacaktı. Yahudi liderler cesetlerin çarmıhta kalmasını istemiyorlardı. Bu sebeple Pilatusʼtan çarmıha gerilenlerin bacaklarının kırılmasını\f + \fr 19:31 \fr*\fk Bacaklarının kırılmasını \fk*\ft Çarmıha gerilen cezalıların ölümünü çabuklaştırmak için bacakları kırılırdı. Böylece nefes almak için kendilerini yukarı çekemezlerdi. Neticede nefessiz kalır ve çabucak ölürlerdi.\ft*\f* ve cesetlerin kaldırılmasını istediler. \v 32 Bunun üzerine askerler İsaʼnın yanında çarmıha gerilmiş adamlara geldiler. Birinci adamın bir de öbür adamın bacaklarını kırdılar. \v 33 Ama İsaʼya gelince Oʼnun zaten öldüğünü gördüler. Bunun için Oʼnun bacaklarını kırmadılar. \v 34 Ne var ki askerlerden biri mızrakla Oʼnun böğrünü deldi. Bunu yapar yapmaz oradan kan ve su aktı. \v 35 Bunu görmüş olan kişi, siz de iman edesiniz diye şahitlik etmiştir ve şahitliği doğrudur. Doğruyu söylediğini de kendisi biliyor. \v 36 Bunlar şu Kutsal Yazı yerine gelsin diye oldu: “Onun tek bir kemiği bile kırılmayacak.”\f + \fr 19:36 \fr*\ft \+xt Çıkış 12:46; Sayım 9:12; Mezmur 34:20\+xt*\ft*\f* \v 37 Yine başka bir Kutsal Yazı şöyle diyor: “Bedenini delip deştikleri kişiye bakacaklar.”\f + \fr 19:37 \fr*\ft \+xt Zekeriya 12:10; Vahiy 1:7\+xt*\ft*\f* \s1 İsaʼnın gömülmesi \r (Matta 27:57‑61; Markos 15:42‑47; Luka 23:50‑56) \p \v 38 Bundan sonra Aramatyalı Yusuf İsaʼnın ölüsünü almak için Pilatusʼa rica etti. Yusuf, İsaʼnın bir \w öğrencisiydi|lemma="öğrenci"\w*. Ama Yahudi liderlerden korktuğundan bunu gizli tutuyordu. Pilatus Yusufʼa izin verdi. Yusuf gidip İsaʼnın cesedini kaldırdı. \v 39 Gece vakti İsaʼyı ziyaret etmiş olan Nikodim de oraya gitti. Nikodim otuz litre\f + \fr 19:39 \fr*\fk Otuz litre \fk*\ft Grekçede “yüz litra”. 1 litra 327 gram ağırlığındadır.\ft*\f* kadar karışık mür ve sarısabır kokularını getirdi. \v 40 İsaʼnın cesedinini alıp güzel kokularla birlikte bezlere sardılar. Yahudilerin cenaze adetleri böyleydi. \v 41 İsaʼnın çarmıha gerildiği yerde bir bahçenin içinde yeni bir \w mezar\w* vardı. Oraya henüz hiç kimse koyulmamıştı. \v 42 Yahudilerin Bayrama Hazırlık Günüʼydü.\f + \fr 19:42 \fr*\fk Bayrama Hazırlık Günüʼydü. \fk*\ft Bayram günü akşam güneş batınca başlar. Hazırlık günü işlerini bitirip bayram günü için hazır olmaya çalıştıkları gündü.\ft*\f* Bunun için İsaʼyı oraya koydular, çünkü mezar yakındı. \c 20 \s1 İsa ölümden diriliyor \r (Matta 28:1‑8; Markos 16:1‑8; Luka 24:1‑12) \p \v 1 Pazar günü erkenden, hâlâ karanlıkken, Mecdelli Meryem \w mezara|lemma="mezar"\w* gitti. Mezarın girişindeki taşın yana yuvarlanmış olduğunu gördü. \v 2 Bu yüzden koşup Simun Petrusʼun ve İsaʼnın sevdiği öbür \w öğrencinin|lemma="öğrenci"\w* yanına geldi ve onlara şöyle dedi: “Efendimizʼi mezardan almışlar. Oʼnu nereye koyduklarını bilmiyoruz.” \p \v 3 Bunun üzerine Petrus ve öbür \w öğrenci\w* dışarı çıkıp \w mezara|lemma="mezar"\w* yöneldiler. \v 4 İkisi birlikte koşuyordu, ama öbür öğrenci Petrusʼtan daha hızlı koşarak mezara önce vardı. \v 5 Eğilip içeri baktı ve keten sargı bezlerini orada serilmiş gördü. Fakat içeri girmedi. \v 6 Onun ardından Simun Petrus geldi ve mezara girdi. Orada serilmiş sargı bezlerini gördü. \v 7 İsaʼnın başına bağlanmış bir bez de vardı. Ama bu, sargı bezlerinin yanında değildi. Ayrı bir yerde dürülmüş duruyordu. \v 8 Ondan sonra mezara önce varan öbür öğrenci içeri girdi. Olanları gördü ve inandı. \v 9 Kutsal Yazıʼya göre İsaʼnın ölümden dirilmesi lazımdı. Ama bu yazıyı henüz anlamamışlardı. \v 10 Sonra iki öğrenci diğerlerinin yanına döndü. \s1 İsa, Mecdelli Meryemʼe görünüyor \r (Matta 28:9‑10; Markos 16:9‑11) \p \v 11 Fakat Meryem \w mezarın|lemma="mezar"\w* dışında durmuş ağlıyordu. Ağlarken eğilip mezarın içine baktı. \v 12 Orada beyaz elbiseler giymiş iki melek gördü. Birisi, İsaʼnın cesedinin daha önce yattığı yerin başucunda, öbürü ise ayakucunda oturuyordu. \p \v 13 Ona, “Bayan, niye ağlıyorsun?” diye sordular. \p Meryem onlara şöyle dedi: “Efendimʼi alıp götürmüşler ve Oʼnu nereye koyduklarını bilmiyorum.” \v 14 Bunu söyledikten sonra, arkasına dönüp baktı. İsa orada duruyordu. Ama onun İsa olduğunu bilmiyordu. \p \v 15 İsa, “Bayan, niye ağlıyorsun? Kimi arıyorsun?” diye sordu. \p Meryem Oʼnu bahçıvan sanarak şöyle dedi: “Efendim, eğer sen Oʼnu götürdünse, Oʼnu nereye koyduğunu söyle. Ben gidip Oʼnu alayım.” \p \v 16 İsa ona, “Meryem!” dedi. \p Meryem dönüp Oʼna \w Aramiceʼde|lemma="Aramice"\w* “Rabbuni” dedi. Rabbuni “\w Öğretmenim|lemma="öğretmen"\w*” demektir. \p \v 17 İsa ona şöyle dedi: “Bana tutunma! Çünkü \w Babaʼnın|lemma="Baba"\w* yanına daha çıkmadım. Kardeşlerime git ve onlara şunu söyle: ‘Benim Babamʼa ve sizin Babanızʼa, benim Allahımʼa ve sizin Allahınızʼa çıkıyorum.’ ” \p \v 18 Mecdelli Meryem gidip İsaʼnın \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* haber verdi. “Ben Efendimizʼi gördüm!” dedi. Sonra İsaʼnın kendisine söylediği şeyleri anlattı. \s1 İsa öğrencilerine görünüyor \r (Matta 28:16‑20; Markos 16:14‑18; Luka 24:36‑49) \p \v 19 Haftanın ilk günüydü ve akşam olmuştu. İsaʼnın \w öğrencilerinin|lemma="öğrenci"\w* bulunduğu evin kapıları kapalıydı, çünkü Yahudi liderlerden korkuyorlardı. İsa gelip ortalarında durdu ve “Size esenlik olsun!” dedi. \v 20 Bunu söyledikten sonra onlara kendi ellerini ve böğrünü gösterdi. Öğrenciler Efendileriʼni görünce sevindiler. \p \v 21 İsa onlara tekrar “Size esenlik olsun!” dedi. “\w Baba|lemma="Baba"\w* beni gönderdiği gibi, ben de sizi gönderiyorum.” \v 22 Bunu söyledikten sonra üzerlerine üfledi ve onlara “Kutsal Ruhʼu alın!” dedi. \v 23 “Kimin günahlarını bağışlarsanız, onlar bağışlanmış olur. Kimin günahlarını bağışlamazsanız, onlar bağışlanmamış olur.” \s1 İsa Tomasʼa görünüyor \p \v 24 Fakat İsa geldiği zaman, on iki \w elçisinden|lemma="elçi"\w* biri olan ve İkiz adıyla bilinen Tomas onlarla birlikte değildi. \v 25 Öbür öğrenciler ona, “Biz Efendimizʼi gördük!” dediler. \p O da onlara şöyle dedi: “Ben ellerindeki çivi izlerini görmeden, parmağımı çivilerin battığı yerlere ve elimi böğrüne koymadan asla inanmayacağım.” \p \v 26 Sekiz gün sonra İsaʼnın \w öğrencileri|lemma="öğrenci"\w* yine evdeydiler. Tomas da onlarla birlikteydi. Kapılar kapalıyken İsa geldi, ortalarında durdu ve “Size esenlik olsun!” dedi. \v 27 Sonra Tomasʼa şöyle dedi: “Parmağını buraya uzat, ellerime bak. Elini de uzat, böğrüme koy. Artık imansız olma, imanlı ol.” \p \v 28 Tomas Oʼna, “Rabbim ve Allahım!” diye karşılık verdi. \p \v 29 İsa ona şöyle dedi: “Beni gördüğün için mi iman ettin? Görmeden iman edenlere ne mutlu!” \s1 Bu kitabın amacı \p \v 30 İsa \w öğrencilerinin|lemma="öğrenci"\w* gözü önünde bu kitapta yazılı olmayan daha birçok \w mucize\w* yaptı. \v 31 Fakat bunlar, İsaʼnın \w Allahʼın Oğlu\w* Mesih olduğuna inanmanız için yazılmıştır. Oʼna iman ederseniz Oʼnun \w adıyla|lemma="ad"\w* hayat bulursunuz. \c 21 \s1 İsa göl kenarında görünüyor \p \v 1 Bundan sonra, İsa Taberiye Gölüʼnün yanında \w öğrencilerine|lemma="öğrenci"\w* tekrar göründü. Bu da şöyle oldu: \v 2 Simun Petrus, İkiz diye bilinen Tomas, Celile bölgesindeki Kana köyünden olan Natanel, Zebediʼnin oğulları ve İsaʼnın öğrencilerinden iki kişi daha bir aradaydı. \v 3 Simun Petrus onlara şöyle dedi: “Ben balık tutmaya gidiyorum.” Onlar da, ona “Biz de seninle geliyoruz” dediler. Dışarı çıkıp tekneye bindiler. Ama o gece hiçbir şey tutmadılar. \p \v 4 Güneş doğmak üzereyken İsa kıyıda durdu. Fakat \w öğrenciler|lemma="öğrenci"\w* Oʼnun İsa olduğunu anlamadılar. \p \v 5 İsa onlara, “Çocuklar, balığınız yok mu?” diye sordu. \p Onlar, “Yok” diye cevap verdiler. \p \v 6 İsa onlara şöyle dedi: “Ağı teknenin sağ tarafına atın, o zaman balık tutarsınız.” Onlar da ağı attılar ve o kadar çok balık tuttular ki, ağı teknenin içine çekmeye güçleri yetmedi. \p \v 7 Bunun üzerine İsaʼnın sevdiği \w öğrenci\w* Petrusʼa, “Bu Rabʼdir!” dedi. Simun Petrus Oʼnun Rab olduğunu duyunca, iş elbisesine çekidüzen verdi, çünkü başka bir şey giymemişti. Sonra göle atladı. \v 8 Öbür öğrenciler balık dolu ağı çekerek tekneyle geldiler. Karadan ancak yüz metre\f + \fr 21:8 \fr*\fk Yüz metre \fk*\ft Grekçede “iki yüz arşın”. 1 arşın aşağı yukarı 45 santimdir.\ft*\f* kadar uzaktaydılar. \v 9 Karaya çıkınca kömürden bir ateş gördüler. Ateşin üstünde balık pişiyordu. Bir de ekmek vardı. \p \v 10 İsa onlara şöyle dedi: “Az önce tuttuğunuz balıklardan getirin.” \v 11 Simun Petrus da tekneye binip ağı karaya çekti. Ağ yüz elli üç büyük balıkla doluydu. O kadar çok balık olduğu halde ağ yırtılmadı. \v 12 İsa onlara, “Gelin, yemek yiyin!” dedi. \p \w Öğrencilerinden|lemma="öğrenci"\w* hiçbiri Oʼna, “Sen kimsin?” diye sormaya cesaret edemedi. Çünkü Oʼnun Rab olduğunu anladılar. \v 13 İsa da gidip ekmeği aldı ve onlara verdi. Aynı şekilde balıkları da verdi. \v 14 Bu, İsaʼnın ölümden dirildikten sonra öğrencilerine üçüncü görünüşüydü. \s1 İsa ile Petrus \p \v 15 Yemekten sonra İsa Simun Petrusʼa şunu sordu: “Yuhanna oğlu Simun, beni bunlardan daha çok seviyor musun?” \p Petrus Oʼna şöyle dedi: “Evet, Rab, seni sevdiğimi biliyorsun.” \p İsa ona, “Kuzularımı otlat!”\f + \fr 21:15 \fr*\ft İsa burada kendisine iman edenleri demek istiyor. Petrusʼun bu yeni iman edenleri imanda yetiştirmesini istedi.\ft*\f* dedi. \p \v 16 İsa ona ikinci defa sordu: “Yuhanna oğlu Simun, beni seviyor musun?” \p Petrus ona şöyle dedi: “Evet, Rab, seni sevdiğimi biliyorsun.” \p İsa ona, “Koyunlarımı güt!”\f + \fr 21:16 \fr*\fk Koyunlarımı güt! \fk*\ft İsa burada kendisine iman edenleri demek istiyor. Petrusʼun bu yetişmiş imanlılara yol göstermesini istedi.\ft*\f* dedi. \p \v 17 İsa ona üçüncü defa sordu: “Yuhanna oğlu Simun, beni seviyor musun?” \p Petrus İsaʼnın ona üçüncü defa, “Sen beni seviyor musun?” diye sorduğuna üzüldü ve şöyle dedi: “Rab, her şeyi biliyorsun. Seni sevdiğimi de biliyorsun.” \p İsa ona, “Koyunlarımı otlat!”\f + \fr 21:17 \fr*\fk Koyunlarımı otlat! \fk*\ft İsa burada kendisine iman edenleri demek istiyor. Petrusʼun bu yetişmiş imanlıları eğitmesini istedi.\ft*\f* dedi. \v 18 “Sana doğrusunu söylüyorum, sen gençken, kendi kuşağını kendin bağlardın ve istediğin yere giderdin. Ama yaşlanınca ellerini uzatacaksın, başkası seni bağlayacak ve istemediğin yere götürecek.” \v 19 Bunu söylemekle Petrusʼun ne çeşit ölümle Allahʼı yücelteceğine işaret ediyordu. Sonra, “Benim peşimden gel!” dedi. \p \v 20 Petrus arkasına dönüp İsaʼnın sevdiği \w öğrencinin|lemma="öğrenci"\w* peşlerinden geldiğini gördü. Bu öğrenci, akşam yemeğinde İsaʼnın göğsüne yaslanan ve “Efendimiz, sana ihanet edecek olan kimdir?” diye soran öğrenciydi.\f + \fr 21:20 \fr*\ft \+xt Yuhanna 13:25\+xt*\ft*\f* \v 21 Petrus onu görünce İsaʼya, “Rab, ya ona ne olacak?” diye sordu. \p \v 22 İsa ona şöyle dedi: “Ben gelinceye dek onun hayatta kalmasını isteyecek olsam, bundan sana ne? Sen peşimden gel!” \v 23 İşte, bu yüzden imanlı kardeşlerin arasında, “O \w öğrenci\w* hiç ölmeyecek” diye bir söylenti çıktı. Ama İsa onun ölmeyeceğini söylemedi. Sadece, “Ben gelinceye dek onun hayatta kalmasını isteyecek olsam, bundan sana ne?” dedi. \p \v 24 Bu olaylara şahitlik eden ve bunları yazan \w öğrenci\w* budur. Onun şahitliğinin doğru olduğunu biliyoruz. \p \v 25 İsaʼnın yaptığı daha birçok şey var. Bunlar tek tek yazılsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı.